Yemen’in gıda ithalatının yüzde 70’i Hudeyde’deki limanlardan yapılıyor

Uluslararası kuruluşların raporları, Husi ‘kuşatma anlatısına’ yönelik gerçeği ortaya çıkardı.

Yemen’de buğday üretimine yönelik sorunlar sürüyor. (EPA)
Yemen’de buğday üretimine yönelik sorunlar sürüyor. (EPA)
TT

Yemen’in gıda ithalatının yüzde 70’i Hudeyde’deki limanlardan yapılıyor

Yemen’de buğday üretimine yönelik sorunlar sürüyor. (EPA)
Yemen’de buğday üretimine yönelik sorunlar sürüyor. (EPA)

Uluslararası insani yardım kuruluşu tarafından yayınlanan raporlar, Yemen’in gıda ürünleri ithalatının yüzde 70’inin, Husi milislerinin kuşatması altında bulunan Hudeyde’deki limanlardan yapıldığını ortaya koydu.
Söz konusu raporlar aynı zamanda meşru hükümetin kontrolündeki limanlardan yapılan ithalatın geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 53 azaldığını gösterdi. Darbecilerin kontrolündeki limanlardan yapılan akaryakıt ithalatı ise ateşkes döneminden bugüne kadar geçen yıla kıyasla yüzde 330 arttı.
Kıtlık Erken Uyarı Sistemleri Ağı (FEWS NET) tarafından yayınlanan rapora ve Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) verilerine göre Yemen, temel gıda maddelerine ulaşmak için büyük ölçüde ithalata bağımlı. Veriler, temel gıda maddelerinin ithalat miktarlarının yılın başından eylül sonuna kadar, geçen yıla kıyasla önemli ölçüde azaldığını gösteriyor.
Raporda, tacirlerin ülkedeki tüm büyük deniz ve kara limanları üzerinden yaklaşık 3,7 milyon ton temel gıda ürünü ithal ettiği vurgulandı.
Buğday miktarında azalma yaşanıyor
Milislerin liman kuşatması hakkındaki açıklamalarının gerçekleri yansıtmadığını ortaya koyan bu veriler, gıda maddelerinin yüzde 70’inin Husi darbecilerin kontrolü altındaki Kızıldeniz limanlarından (el-Hudeyde ve es-Salif) ithal edildiğini, geri kalan yüzde 30’unun ise Aden limanı ve meşru hükümetin kontrolündeki bölgelerdeki diğer deniz ve kara limanları üzerinden ithal edildiğini gösterdi.
Veriler, ülke genelinde ithal edilen toplam miktarın geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 14 daha düşük olduğunu gösterdi. Bu, büyük ölçüde devlet kontrolündeki limanlardan gelen buğday (tahıl, buğday ve un) miktarındaki yüzde 48’lik düşüşe bağlandı.
Raporlarda, ulusal çapta ithal edilen gıda miktarının 2021’in aynı dönemine göre yüzde 21 daha az olduğu bu yılın üçüncü çeyreğinde de benzer eğilimleri olduğu gözlemlendi. Devlet kontrolündeki limanlardan ithal edilen miktarın ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 53 daha düşük olduğu belirtildi.
Bu veriler, yılın başlarında düşük ithalat ve stok seviyeleri göz önüne alındığında, olası bir un kıtlığıyla ilgili daha önceki endişelerin ek alımlar sayesinde hafifletildiğini gösterdi.
Bu bilgilere göre, Yemen’deki en büyük gıda grubu olan Hayel Saeed Anam Grubu, 29 Temmuz ile 10 Ekim arasındaki dönemde toplam 436 bin ton buğday ithal etti. Çoğunlukla Fransa, Romanya ve Avustralya’dan olan bu malların 379 bininin ithalatı el-Hudeyde ve Aden limanlarından gerçekleştirildi. 
Raporlara göre, ticaret grubu ayrıca 57 bin ton Rus buğdayı sevkiyatı gerçekleştirdi. Buğday geçen ekim ayının ortasında Aden Limanı’na ulaştı.
Yakıt akışı
Yemen hükümeti tarafından kontrol edilen limanlardan yapılan ithalatın düşük seviyelerine rağmen, temel gıda maddeleri genellikle yaygın olarak bulunabilir durumda kaldı. Ancak ülke çapındaki düşük yakıt fiyatlarına ve hükümet bölgelerinde yerel para biriminin göreceli istikrarına rağmen gıda fiyatları geçen yılın aynı dönemine kıyasla hala yüksek ve ortalamanın çok üzerinde.
Raporda, eylül ayından itibaren Aden pazarlarındaki gıda sepetinin ortalama maliyetinin geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 53 artışla 127 bin Yemen riyal olduğu belirtildi. (Hükümet kontrolündeki bölgelerde dolar yaklaşık 1 bin 200 riyale denk geliyor)
FAO’nun verilerine göre eylül ayında un, yemeklik yağ ve basmati pirinci fiyatları bir önceki yılın aynı dönemine göre sırasıyla yüzde 56, yüzde 48 ve yüzde 35 oranında arttı. Bu durum, tüccarların kâr marjlarını korumak amacıyla fiyatları düşürme konusundaki isteksizliğine bağlandı.
Söz konusu açıklamalar, petrol gemilerinin el-Hudeyde ve es-Salif limanlarına sınırsız girişinin, 2020’nin başından bu yana Husi kontrolündeki bölgelerde, geçim kaynaklarını olumsuz etkileyen ve milyonların satın alma gücünü azaltan yakıt kıtlığına son verdiğini gösterdi.
Yemen’deki Birleşmiş Milletler Soruşturma ve Teftiş Mekanizmasının verileri, sadece 371 bin ton akaryakıt ithal edilen 2021’in aynı dönemine kıyasla, el-Hudeyde ve es-Salif limanlarından yüzde 330 artışla yaklaşık 1,6 milyon ton akaryakıt sağlandığı ortaya çıktı.
Raporlara göre ekim ayında sona eren ateşkes sırasında çatışma seviyelerinin azalması, iş, ticaret ve insani yardım erişiminde bazı iyileşmelere destek oldu. Ancak ateşkesin yenilenmesi için yakın zamanda karşılanması muhtemel görülemeyen taleplerin şart koşulması sebebiyle, çatışmanın kademeli olarak yeniden artmasına karşı uyarı yapıldı. Bunun yanı sıra gıda ve temel gıda dışı maddelerin fiyatlarının da ortalamanın çok üzerine çıkacağı öngörüldü.
Raporlarda, yüksek düzeydeki çatışmanın, ailelerin gelirlerini bir kez daha azaltacağı ve Kızıldeniz limanlarından yakıt ithalatı yapılmasını engelleyeceği kaydedildi. Bunun da Husi milisleri tarafından kontrol edilen bölgelerde yakıt mevcudiyetinin azalmasına ve fiyatların yükselmesine yönelik bir baskıya yol açacağı bildirildi.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.