Türkiye, SDG ile mücadelede yeni bir safhaya mı geçti?

Terör örgütünün güç ve destek aldığı tüm alt yapısını imha edecek ve Suriye sınırlarındaki güvenlik hattındaki boşlukları kapatacak yeni adımlar atılacak

Suriye’nin kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait zırhlı araç (AFP-Arşiv)
Suriye’nin kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait zırhlı araç (AFP-Arşiv)
TT

Türkiye, SDG ile mücadelede yeni bir safhaya mı geçti?

Suriye’nin kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait zırhlı araç (AFP-Arşiv)
Suriye’nin kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait zırhlı araç (AFP-Arşiv)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadelede yeni bir safhaya geçildiğini ve Suriye'nin kuzeyinde, Türkiye’nin güney sınırları boyunca 30 kilometre derinlikteki güvenlik hattındaki boşlukları kapatacak yeni adımlar atılacağını söyledi.
Bu açıklama, Türkiye'nin terör örgütü olarak sınıflandırdığı ve PKK’nın Suriye'deki uzantısı olarak gördüğü Halk Koruma Birlikleri'nin (YPG) omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) mevzilerine yönelik bir kara harekatından vazgeçildiğinin bir göstergesi olarak görüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin PKK ve uzantılarının güç ve destek aldığı tüm alt yapısını imha edecek yeni bir mücadele safhasına geçeceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazartesiyi salıya bağlayan gece Beştepe'de düzenlenen Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, "Suriye'de ülkemize yönelik tehditleri tamamen yok etmek için 30 kilometre derinliğindeki güvenlik hattımızdaki boşlukları kapatacak, yeni adımlar atacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu kapsamda terör örgütünün silahlı kapasitesi yanında güç ve destek aldığı tüm alt yapısını imha edecek yeni bir mücadele safhasına geçeceğiz.”
Terörü kendi kalesinde ortadan kaldırma stratejisini sürdürmeye kararlı olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu politikasını 2023 yılında da güney sınırları boyunca sürdüreceğinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz Mayıs ayında SDG’nin Menbiç ve Tel Rıfat'taki varlığını ortadan kaldırmak amacıyla Suriye'nin kuzeyine bir askeri harekat başlatma tehdidinde bulundu. Bu tehditler, Taksim’deki İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım'da meydana gelen ve 6 kişinin hayatını kaybettiği, 81 kişinin yaralandığı terör saldırısının ardından arttı.  Türkiye, 19 Kasım’da Suriye'nin kuzeyi ile Irak’ta ‘Pençe - Kılıç’ adlı bir hava operasyonu başlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’daki bombalı saldırının arkasında PKK ve YPG’nin olduğu açıklamasının ardından Menbiç, Tel Rıfat ve Ayn el-Arab'daki (Kobani) SDG noktalarına bir kara operasyonu başlatılması niyetinde olduklarını belirtti.
ABD ve Rusya, Türkiye'nin olası askeri operasyonuna karşı olduklarını açıklarken, Menbiç ve Ayn el-Arab'daki SDG güçlerinin Türkiye sınırından çekilmesi için bir formül sundular. Bunun üzerine son haftalarda olası askeri operasyona ilişkin açıklamalar azaldı.
Savunma Bakanı Hulusi Akar, geçtiğimiz hafta Türkiye’nin Suriye'nin kuzeyindeki durumla ilgili olarak Rusya ile istişarelere devam ettiğini ve Türkiye'nin olası askeri operasyonu sırasında Suriye hava sahasının açılmasının da ele alındığını söyledi. Akar, geçtiğimiz Pazar günü beraberindeki Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Komuta Kademesi ile Hatay ilinde Suriye sınırında konuşlu askeri birlikleri denetledi.
Milli Savunma Bakanlığından dün yapılan açıklamada, Suriye'nin kuzeyindeki Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı bölgelerine taciz ateşi açan 12 PKK/YPG'li teröristin TSK ve onunla birlikte hareket eden Suriye Milli Ordusu (SMO) gruplarının gerçekleştirdiği başarılı bir operasyonla etkisiz hale getirildiği kaydedildi.
SMO kaynaklarına ve Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre bu açıklamadan bir gün önce yani Pazartesi günü Suriye'nin kuzeybatısında Türkiye destekli muhalif grupların 8 üyesi, SDG ve Suriye rejimi ile çıkan şiddetli çatışmalarda öldürüldü.
Muhalif gruplardan kaynakların aktardığına göre pazarı pazartesiye bağlayan gece rejim güçlerinin SDG'nin desteğiyle Türkiye sınırının yakınlarındaki TSK ve SMO'nun kontrolündeki Zeytin Dalı Harekatı bölgesi içinde kalan Afrin bölgesinde düzenlediği saldırıda muhalif grupların 6 üyesi öldü, 3 üyesi yaralandı. Ancak Feylek’uş-Şam Grubu, ölü sayısının 8'e yükseldiğini açıkladı. SOHR, SDG ve Suriye rejimi güçlerinin, saldırının ardından tarafların karşılıklı topçu ve füze bombardımanları arasında iki noktada ilerleme kaydetmeyi başardığını bildirdi.
Ankara tarafından teçhizat ve finansman olarak desteklenen SMO çatısı altındaki yaklaşık 30 grup, Halep’in kuzeyindeki el-Bab ve Azez gibi büyük şehirlerden geçerek kuzeydoğu kırsalında Cerablus'tan batı kırsalında Afrin'e kadar uzanan bir sınır bölgesini kontrol ediyorlar. TSK da bölgede konuşlu.
Bölge, zaman zaman tarafların karşılıklı bombardımanlarının yanı sıra, Suriye rejimi güçleri ve Rusya'nın hava saldırılarına sahne oluyor.
Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bu çatışmaların Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde SDG’ye karşı olası askeri harekat başlatma tehditleriyle ilgili olmadığını söylediler.
Bu arada TSK, Pazartesi günü kötü hava şartları nedeniyle Ayn el-Arap (Kobani) kırsalında Rusya güçleriyle ortak devriye yapmaktan bir kez daha kaçındı. Rus güçleri devriyeyi tek başlarına gerçekleştirdiler.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.