Çöl çekirgeleri, Sudan'ın yoksulları için bir 'kebap' türü

Tıbbi uyarılara rağmen diyabet ve tansiyon komplikasyonlarını azalttığına dair bir inanış var

Bugün birçok Sudanlı ailenin favorisi haline gelen çekirge yemeği, bundan on yıl öncesine kadar bir yemek olarak görülmüyordu / Fotoğraf: Hasan Hamid
Bugün birçok Sudanlı ailenin favorisi haline gelen çekirge yemeği, bundan on yıl öncesine kadar bir yemek olarak görülmüyordu / Fotoğraf: Hasan Hamid
TT

Çöl çekirgeleri, Sudan'ın yoksulları için bir 'kebap' türü

Bugün birçok Sudanlı ailenin favorisi haline gelen çekirge yemeği, bundan on yıl öncesine kadar bir yemek olarak görülmüyordu / Fotoğraf: Hasan Hamid
Bugün birçok Sudanlı ailenin favorisi haline gelen çekirge yemeği, bundan on yıl öncesine kadar bir yemek olarak görülmüyordu / Fotoğraf: Hasan Hamid

Çekirgeler, başta yoksullar olmak üzere başkent sakinlerinin önemli bir kısmı için nispeten yeni bir yemek haline geldikten sonra, Hartum'un bir banliyösünde ızgarada pişirilmiş çekirgelerden oluşan bir masanın başında bir grup Sudanlı görmek artık garip gelmiyor.
Ancak çekirge yemeğinin, ülkenin batısındaki Darfur ve Kordofan bölgelerinde bir mirası ve tarihi var.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre Sudan toplumu, faydaları ve yüksek besin değeri hakkındaki geleneksel bilgileriyle çekirge yemeyi uzun zamandır sürdürüyor.
Ancak uzmanlara göre çekirgelerin tarımsal ürünlere yönelik tehdidi göz önüne alındığında, periyodik kontrol kampanyaları çerçevesinde toksit maddelere doyma olasılığı nedeniyle yemek olarak tüketilmesi tehlikelidir.

Favori yemek çekirge: Kızartma, ızgara veya çorba olarak tüketiliyor
Omdurman'ın batısındaki Umbada bölgesinde çekirge satıcısı olarak çalışan 50'li yaşlarındaki Nefise, "Çekirge yemeği, düşük fiyatı ve yüksek besin değeri sayesinde birçok Sudanlı ailenin favorisi haline geldi, ancak on yıl önce özellikle başkent Hartum'da bir yemek olarak sayılmıyordu. Bugün sokaklarda iştahla çekirge yiyen çocukları görmek mümkün" diye konuştu.
Nefise, çekirgeleri kendileri için özel olarak belirlenen baharatlarla çeşnilendirdikten sonra isteyenler için yağda kızartarak, isteyenler için de ızgara yaparak pişirdiğini belirtti.
Ayrıca kızartma yahut ızgara olarak tercih edenler olduğu gibi, baharatlarla birlikte çorba olarak tüketenlerin de olduğunu söyledi.
Nefise, artık pahalı hale gelen ve kışın satılmayan "dondurmacılık" mesleğini bıraktıktan sonra çekirge pişirip satarak büyük kazançlar elde ettiğine dikkat çekti.

Bir çuval çekirgenin fiyatı 80 dolar
Resmi makamların her yıl yaptığı uyarılara rağmen, Sudan'da doğu ve batı sınırlarından gelen çekirge sürülerinin yayılması binlerce tarım projesini ve faaliyetini tehdit ediyor.
Çekirge avcılığı ve ticaretinde çalışanlar ise bu dönemlerde maddi kazanç olarak hareketli zamanlar geçiriyorlar.
Omdurman pazarında bir çekirge tüccarı olan Adem Hasan et-Tayyib'e göre, son dönemde özellikle çok sayıda Darfur ve Kordofan vatandaşının başkente göç etmesinden sonra çekirge ticareti popüler hale geldi.
Tayyib, bir çuval çekirgenin fiyatının 45 bin Mısır cüneyhine (80 dolar) yükseldiğini belirtti.
Ve müşterilerinin çoğunun çekirgeleri baharat ve limonla çeşnileyip ızgara yapan veya yağda kızartan kadınlar olduğunu söyledi.
Ayrıca çekirgeyi salata ve mango ile ayrı bir yemek olarak servis eden restoranlarda müşterilere sunulduğunu aktardı.
Son yıllarda benzeri görülmemiş bir şekilde çekirgelerin yurt dışına ihraç edilmesi konusunda aktif bir hareketlilik olduğu için Suudi Arabistan, Yemen ve diğer ülkeler başta olmak üzere iç ve dış pazarlarda çekirgeye büyük bir talep olduğuna dikkat çekti.
Tayyib, çekirge yiyenlerin kendilerini birçok hastalıktan korunduğuna, hastalığın şiddetini hafiflettiğine, şeker ve tansiyon komplikasyonlarını azalttığına inandıklarını kaydetti.

Artan üreme
Bu bağlamda Entomoloji (böcek bilimi) Uzmanı Hasan et-Tayyib el-Emin, tek bir çekirge sürüsünün kilometrekare başına 50 milyon böcek yoğunluğuyla 10 kilometrekareden 100 kilometrekareye kadar alanı kaplayabileceğini açıkladı.
Sudan'da her yıl benzer çekirge sürüleriyle savaşılır ve çoğu durumda bu sürüler ekinlerine saldırdıkları birçok çiftçinin hayallerini yok eder.
Hasan et-Tayyib el-Emin, Sudan, Etiyopya ve Yemen'deki mevcut huzursuzluk koşullarının, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) 70 yıldır meydana gelmeyen bir olgu olarak tanımladığı üreme artışını teşvik ettiğini kaydetti.
El-Emin, Sudan'ın her yılın eylül ayından itibaren çekirge sürülerine hazırlandığını, çünkü bu dönemde arazileri incelemek ve çekirge sayılarını izlemek için çevresel envanter yöntemlerinin güney sınırlarına yayıldığını belirtti.
Ayrıca El-Emin, "Kızıldeniz'in güney kıyılarındaki yağışlar, çekirgelerin nemli toprağa yumurtalarını bırakması için elverişli koşullar yaratır" dedi.
Sudan'da çekirge sayılarının artması, uzaktan algılama teknikleri ve uydu kullanımıyla faaliyet gösteren "çevre envanteri" ekiplerinin de yaygınlaşmasına neden oluyor.
Ekipler, sayılarını sınırlamak için çekirge üremesinin muhtemel olduğu, yağmurun yağdığı ve nem seviyesinin yükseldiği, bitkisel büyümenin olduğu çöl alanlarını belirlemek için uydulardan yararlanıyorlar. Ve bununla mücadele için gerekli önlemleri alıyorlar.
El-Emin, çekirgelerle mücadele yöntemleriyle ilgili olarak, "Bu, esas olarak böcek öldürücülerle yapılıyor, ancak biyolojik araçların kullanımını içeren başka yöntemler de var" dedi.

Sağlığa zararlı mı?
Şer'i felsefe, ölü çekirge yemenin zarar vermediği şeklindeki tıbbi ve geleneksel felsefeyle tutarlı.
Çünkü yumurtaları çok ve kanları az olduğu için ölü balık yemeye benzer, yani kesilen et gibidir ve yağın büyük bir kısmı ondan arındırılmıştır. Bu nedenle zararlı bakteri içermez. 
Çekirgelerdeki ve diğer böceklerdeki kan sistemi de kapalı değil açık bir sistem olarak tanımlanır ve bu, böceğin kan damarlarının içinde kan tutmadığı anlamına gelir.
Çekirgelerde bulunan az miktardaki kanın vücuttaki oksijen döngüsünden sorumlu olmadığı ve sadece dokular ile dolaşım sistemi arasındaki besin alışverişiyle sınırlı olduğu biliniyor.
 



Suriye'deki Arap aşiretlerinden 50 bin savaşçı Süveyda şehrine yaklaşıyor

 Suriyeli aşiret savaşçıları Süveyda’ya doğru yola çıkmaya hazırlanıyor (Reuters)
Suriyeli aşiret savaşçıları Süveyda’ya doğru yola çıkmaya hazırlanıyor (Reuters)
TT

Suriye'deki Arap aşiretlerinden 50 bin savaşçı Süveyda şehrine yaklaşıyor

 Suriyeli aşiret savaşçıları Süveyda’ya doğru yola çıkmaya hazırlanıyor (Reuters)
Suriyeli aşiret savaşçıları Süveyda’ya doğru yola çıkmaya hazırlanıyor (Reuters)

Suriye'deki Arap aşiretleri dün, Suriye'nin güneyindeki Süveyda vilayetindeki Bedevi aşiretlerinin yardımına koşmak üzere genel seferberlik ilan etti.

Alman Haber Ajansı DPA'da yer alan açıklamada, ”Suriyeli aşiretlerin üyeleri olarak bizler, el Hicri terörist milislerinin Süveyda vilayetindeki Bedevi aşiretlere karşı işlediği suçları ve masum insanların yerlerinden edilmesini büyük bir endişeyle takip ediyoruz. Ahlaki ve kabilevi görevimize dayanarak, Suriye hükümetini, ezilenleri savunmak, kadınlara, çocuklara ve yaşlılara yönelik saldırıyı püskürtmek için meşru haklarını kullanan Bedevi aşiretlerinden kardeşlerini desteklemek üzere bölge dışından gelen savaşçıların hareketine müdahale etmemeye ya da engellememeye çağırıyoruz" ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, “Bu savaşçılara yönelik herhangi bir eylem, suçların faillerine yönelik açık bir önyargıdır ve katliamların devam etmesinden ahlaki ve tarihsel olarak arkasındakileri sorumlu tutar. Suriyeli aşiretler, savundukları evlatlarının arkasında birlik içinde durmaktadır ve onlara karşı herhangi bir önyargı, taviz verilmeyecek birleşik bir duruşla karşılanacaktır” denildi.

Aşiret savaşçıları Süveyda kentine saldırmaya başladı, başta el Mazraa kasabası olmak üzere bir dizi köy ve kasabayı kontrol altına aldı ve Şam yolunun kuzey tarafından Süveyda'ya yaklaştı. Şarku’l Avsat’ın DPA’dan aktardığına göre Aşiret güçlerinden bir kaynak, saldırıya katılan aşiret savaşçılarının sayısının 50 bini aştığını ve bugün (Cuma) şafak vakti Suriye'nin doğusundan, Halep vilayetinden ve kırsalından on binlerce kişinin daha gelmesinin beklendiğini ifade etti.

Kaynak, “41 aşiretin savaşlara katıldığını ve bu aşiretlerin Suriye nüfusunun %70'inden fazlasını oluşturduğunu” ve “aşiret mensuplarının Ürdün Kralı Abdullah II ve Irak'taki Anbar aşiretlerinin ileri gelenlerine başvurmasının ardından Irak, Ürdün ve Lübnan'daki Arap aşiretlerinin Süveyda'ya gitmeye hazırlandığını” belirtti.

Aşiret kaynaklarına göre dün Şeyh Hikmet el Hicri'ye bağlı gruplar tarafından düzenlenen saldırıda 100'den fazla kişi öldürüldü ve on binlerce kişi köylerinden sürüldü ve evleri yakıldı.