Irak dinarı, ABD’nin ‘para aklama’ bankalarına karşı uyguladığı önlemlerin baskısı altında sarsılıyor

Bağdat’taki Kifah pazarında bir sarraf (AFP)
Bağdat’taki Kifah pazarında bir sarraf (AFP)
TT

Irak dinarı, ABD’nin ‘para aklama’ bankalarına karşı uyguladığı önlemlerin baskısı altında sarsılıyor

Bağdat’taki Kifah pazarında bir sarraf (AFP)
Bağdat’taki Kifah pazarında bir sarraf (AFP)

Irak’taki döviz piyasaları, ABD Federal Rezerv Bankası’nın Irak’ta silahlı taraflar adına kara para aklamakla suçlanan banka ve şirketler lehine para transferi ve dolar satışını engellemesinin ardından yerel para birimi dinarın değerinde hızlı bir düşüşe tanık oluyor.
Bu bankaların ABD doları ile işlem yapmalarının engellenmesi sonucunda piyasada döviz arzı azaldı ve döviz kuru 158 bin dinarı aştı, yakında ise 160 bine ulaşması bekleniyor.
ABD, silahlı gruplarla aktif çıkarları olan sermaye ve şirketlerin yanı sıra bu şirketleri ABD yaptırımlarına uyum sağlamak için kullanan İran’ın üzerindeki kontrolü sıkılaştırdı.
ABD tedbirlerinin etkilerinin anlaşılabilmesi için örnek vermek gerekirse, Merkez Bankası’nda dolar satışında yeni kontrol sisteminin uygulanması, sadece bir ay içerisinde dolar miktarını günde 250 milyondan yaklaşık 50 milyona indirdi.
Koordinasyon Çerçevesi’ndeki Şii müttefik ve partilerin çıkarlarıyla örtüşen piyasa durumu ile ABD’nin adımları arasında sıkışıp kalan Başbakan Muhammed Şiya el Sudani üzerindeki siyasi baskı arttı.
55 milletvekilinin ‘kurdaki yüksek artışın gerçek sebeplerinin açıklanması’ talebiyle dolar kriziyle ilgili acil oturum düzenleme talebini imzalamasının ardından, Başbakan Sudani’nin önünde Temsilciler Meclisi üyelerinin karşı karşıya kalma ihtimali var.
Iraklı kaynaklara göre, ülkedeki bankalar, geçtiğimiz iki hafta boyunca, kara para aklama ve güvenilir finansal varlıklarla ilgili dolar satın alma konusunda ABD’nin koşullarına uyum sağlayamadı. Bunu yapabildiğinde ve piyasaya geri döndüğünde, döviz kuru nispeten düşecektir.
Ancak kriz, sağlam garantiler sağlayabilen bankalarla ilgili değil, ABD’nin inancına göre Irak pazarının ihtiyaçları yerine kendilerine dolar sızdıran taraflarla ilgili.
Kriz, Merkez Bankası’nda yeni finansal sistemin uygulanmasından önce, ABD’nin Irak hükümetine, İran’a yakın siyasi kanadın devlet kurumlarındaki artan etkisinin, siyasi finans kurumlarının yanı sıra istihbarat servisleri gibi hassas güvenlik teşkilatlarını da kapsamaması gerektiğini bildirmesinin ardından başlamıştı.
Bu sorun, Başbakan Sudani’nin de hazır bulunduğu Koordinasyon Çerçevesi toplantıları sırasında dile getirildi.
Güvenilir kaynaklara göre, Şii partiler, yeni güvenlik önlemlerinin İran Devrim Muhafızları ve Lübnan Hizbullahı’nın çıkarlarını hedef aldığını gördü.
Buna ek olarak, döviz piyasasında olup bitenlerin, ABD varlığının muhaliflerine karşı savaşa ve Haşdi Şabi karargahına yapılan hava saldırılarına etkisi açısından eşdeğer olduğunu anladılar.



İsrail uçakları ateşkesi ihlal ederek Beyrut üzerinde uçtu

UNIFIL'in Güney Lübnan'daki araçları (Şarku'l Avsat)
UNIFIL'in Güney Lübnan'daki araçları (Şarku'l Avsat)
TT

İsrail uçakları ateşkesi ihlal ederek Beyrut üzerinde uçtu

UNIFIL'in Güney Lübnan'daki araçları (Şarku'l Avsat)
UNIFIL'in Güney Lübnan'daki araçları (Şarku'l Avsat)

İsrail uçakları dün Beyrut ve güney banliyöleri üzerinde ses duvarını aşarak ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girdiği 27 Kasım'dan bu yana ilk kez alçak irtifada uçarken, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgelerinin işgalini uzattığı yönünde sızıntılar artıyor.

Lübnan Cumhurbaşkanlığı yaptığı açıklamada, “Lübnan ve İsrail arasında ateşkesin Ramazan Bayramı'ndan sonraya uzatılmasına yönelik bir anlaşma” olduğuna dair basında çıkan haberleri yalanladı. Açıklamada şöyle denildi: “Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Lübnan'ın, İsrailli düşmanın 18 Şubat tarihine kadar tamamen geri çekilmesi konusundaki ısrarını defalarca vurgulamıştır.”

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklar “Lübnan'ın, ABD tarafından İsrail'in işgalini uzatması ya da ordusunu söz konusu beş noktada tutması konusunda herhangi bir resmi bilgi almadığını” söyledi. Bu noktaların köy ve kasabalarla iç içe olduğuna dikkat çeken kaynak, Lübnan'ın önerisinin bu noktaların Lübnan ordusu ve UNIFIL güçlerinin gözetimine verilmesi olduğunu belirtti.