Seyir halindeyken TikTok'ta canlı yayın açan şoförün işten çıkarılması haklı fesih sayıldı

Diyarbakır 1. İş Mahkemesi, seyir halindeyken farklı tarihlerde sosyal paylaşım platformu TikTok'ta canlı yayın yapan şoförün iş akdinin 7 yıl çalıştığı şehirler arası otobüs firmasınca feshedilmesini haklı buldu.

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Seyir halindeyken TikTok'ta canlı yayın açan şoförün işten çıkarılması haklı fesih sayıldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Diyarbakır'da yaşayan ve bir şehirler arası otobüs firmasında 7 yıldır şoför olarak görev A.Ö, otobüs kullanırken farklı tarihlerde sosyal paylaşım platformu TikTok'ta canlı yayın açtığı gerekçesiyle işten çıkarıldı. Bunun üzerine A.Ö, avukatı aracılığıyla çalıştığı otobüs firmasına "alacak" davası açtı.
A.Ö'nün avukatı tarafından hazırlanan ve Diyarbakır 1. İş Mahkemesine sunulan dilekçede, şunlar kaydedildi:
"A.Ö. uzun yol şoförü olarak 27 Mart 2014-19 Nisan 2021 tarihleri arasında kesintisiz çalışmıştır. Değişik zamanlarda hizmeti SGK bildirilmemiştir. Pandemi gerekçesiyle kısa çalışma uygulamasına tabi olarak SGK'ya eksik çalıştığı bildirilen müvekkilim son 1 yıl her ay tam çalışmasına rağmen 18 gün çalışıyormuş gibi gösterilerek, SGK'ya eksik gün bildirilmiştir. İş akdi 19 Nisan 2021'de hukuka aykırı şekilde, fesih yasağı olmasına rağmen feshedildi. İş akdi feshinde de ihbar süresine uyulmadı. Müvekkilim haftanın 7 günü Diyarbakır'dan İzmir, İstanbul, Bursa, Bodrum gibi yerlere yolcu taşımıştır. Resmi ve dini bayramlarda da çalışan ve buna ilişkin ücret ödenmeyen müvekkilime yıllık izin hakkı da tanınmamıştır. Kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, haftalık tatil, resmi bayram ve asgari geçim indirimi ücretinin davalıdan tahsilini talep ediyoruz."

"Davranışlarında düzelme göstermediğinden iş akdi feshedilmiştir"
Davalı işveren de avukatı Ayşegül Birtane İpek aracılığıyla mahkemeye verdiği dilekçede, davacının iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca işveren tarafından haklı nedene dayalı olarak feshedildiğini savundu.
Dilekçede, "A.Ö. araç kullandığı esnada birçok defa TikTok'ta video çekerek yolcuları trafikte tehlikeye düşürecek davranışta bulunmuştur. Araçta, yasak olmasına rağmen sigara da içmiştir. Şirket tarafından sözlü uyarılmasına rağmen davacı hareketlerine devam ettiği için yolcuların şikayeti üzerine tutanak tutulmuş, davacı tutanaklara imza atmaktan imtina etmiştir. Davranışlarında düzelme göstermediğinden iş akdi haklı nedenle feshedilmiştir. Davacının tüm hak ve alacakları eksiksiz ödendiği için davanın reddine karar verilmesi talep olunur." ifadelerine yer verildi.
Delilleri ve savunmaları inceleyen mahkeme, davacının iş akdinin feshedilmesini haklı bularak, kıdem ve ihbar tazminatı talebinin de reddine karar verdi. Davacının, yıllık izin, fazla mesai, haftalık tatil, ulusal bayram ve asgari geçim indirimi ücreti talebini kabul eden mahkeme, 75 bin 773 liranın davalı tarafından davacıya verilmesini kararlaştırdı.

"Yolcuların güvenliğini tehlikeye attığı belirlendi"
Kararın gerekçesinde şöyle denildi:
"Mahkemeye sunulan kayıtlar incelendiğinde davacının TikTok hesabından 26 Şubat 2021, 14 Mart 2021, 15 Mart 2021 ve 23 Mart 2021'de videolar çektiği tespit edilmiştir. 26 Şubat 2021'deki kayıt dışındaki diğer videolarda davacının hem otobüs sürdüğü hem de paylaşıma konu videoları çektiği belirlenmiştir. Davacının yasak olmasına rağmen seyir halindeyken sigara içtiği, iş güvenliğini ve yolcuların güvenliğini tehlikeye attığı belirlendi. Yolcu otobüsü kullanan davacının çok küçük bir dikkatsizliği telafisi imkansız zararlar doğuracaktır. Uzun yol şoförü olan davacının gerçekleştirmiş olduğu eylemlerin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiği ve işveren tarafından gerçekleştirilen feshin haklı nedene dayandığı anlaşılmaktadır. Davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir."
Kararda, bir üst mahkemeye itiraz yolunun açık olduğu belirtildi.

"Kararın emsal teşkil edeceğini düşünüyorum"
Davalı işveren avukatı Ayşegül Birtane İpek, karara ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, davacının iş akdinin müvekkili olan şirket nezdinde haklı nedenle feshedildiğini belirtti.
İş Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca "ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller" dolayısıyla davacının iş akdinin sonlandırıldığını dile getiren İpek, "TikTok uygulaması kullanmasıyla o an yaşanabilecek küçük bir dikkatsizliğin çok büyük zararlara mahal verebileceği, yolcuların can güvenliğinin tehlikeye atıldığı görülmekte. Mahkeme talebimiz doğrultusunda karar verdi. Kararın emsal teşkil edeceğini düşünüyorum." dedi.



Fidan: SDG İsrail'den cesaret alıyor, Esed rejimine karşı hiçbir zaman harekete geçmedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Fidan: SDG İsrail'den cesaret alıyor, Esed rejimine karşı hiçbir zaman harekete geçmedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) cesaretini İsrail'den aldığını belirterek, devrik Cumhurbaşkanı Beşşar Esed rejimine karşı muhalefetle hiçbir zaman birlikte hareket etmediklerini kaydetti.

Suriye'nin güneyinde yaşananlar hakkında Fidan şu ifadeleri kullandı: “Özellikle Güney meselesi fevkalade önemli. Şu anda bizim belki en büyük risk alanımız o. Güney'deki sıkıntı tek başına çok fazla büyük risk oluşturduğu için değil. O da yönetilebilir bir konu. İsrail'in ona müdahil olmasından dolayı ortaya çıkan bir risk alanı var. Bu risk alanını çok iyi yönetmek gerekiyor. Çünkü daha büyük riskleri de beraberinde getirebilir. "

PKK'nın silahsızlanma sürecinin "Türkiye tarafından çok şeffaf ve çok iyi bir şekilde" yönetildiğini  vurgulayan Fidan “Ancak örgütün ne yapmayı planladığı konusunda henüz bir kelime bile duymadık” dedi.

Türkiye Savunma Bakanlığı sözcüsü Zeki Aktürk cuma günü yaptığı açıklamada, bazı ülkelerin SDG'yi silahsızlanmayı reddetmeye ve Suriye ordusuna entegre olmamaya teşvik ettiğini belirterek, ülkesinin Suriye'de askeri bir operasyon başlatma niyetinde olmadığını söyledi.

Ankara'da düzenlenen basın toplantısında konuşan sözcü, "SDG'nin zaman kazanma girişimleri boşuna ve Suriye ordusuna entegre olmaktan başka seçenekleri yok" diyerek, SDG’nin faaliyetlerinin Suriye'de istikrar ve güvenliğin sağlanmasına yönelik çabalara zarar verdiğinin altını çizdi.

Sözcü, Türk ordusunun Suriye'de askeri bir operasyona hazırlandığı iddialarını yalanlayarak, Türk ordusunun son hareketlerinin "rutin birlik rotasyonlarının" parçası olduğunu belirtti.

Sözcü, Türkiye'nin daha önce SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu istediğini ifade ettiğini ve SDG'nin hareketlerinin ve Suriye ordusunun faaliyetlerinin izlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, 10 Mart'ta SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye'nin kuzeydoğusundaki sivil ve askeri kurumları entegre etme konusunda bir anlaşma imzaladı, ancak bu anlaşma henüz uygulanmadı.


Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt tarafının ‘barış ve demokratik toplum süreci’ olarak adlandırdığı ve terör örgütü PKK’nın tasfiyesi ile silahsızlanmasını öngören ‘terörden arındırılmış Türkiye’ hedefini başarıya ulaştırma kararlılığını dile getirdi.

Bu açıklama, PKK yönetiminin, cezaevinde bulunan örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve hükümetin Kürtlerin haklarını genişletecek ciddi yasal adımlar atması yönündeki talepleri karşılanmadığı takdirde sürece dair yeni bir adım atmayacaklarını söylemesinin ardından geldi.

Erdoğan, “Türkiye, terörün ortadan kalktığı; kardeşliğin ve istikrarın her karış toprağa hâkim olduğu bir döneme doğru ilerliyor” dedi.

Farklı tutumlar

Erdoğan, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen 4. İlim Yayma Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, “Terörden arındırılmış Türkiye hedefine yaklaştıkça, sabotaj girişimleri, medya kampanyaları ve siyasi-sosyal mühendislik faaliyetleri artıyor” ifadelerini kullandı.

cdf
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da düzenlenen İlim Yayma Ödülleri töreninde konuştu. (Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, “Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, ittifakımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini isterim” dedi.

Aynı dönemde PKK yönetimi, Abdullah Öcalan serbest bırakılmadığı ve Ankara somut, kapsamlı yasal adımlar atmadığı sürece ‘çözüm süreci’ kapsamında yeni bir adım atmayacağını belirterek tehditlerini artırdı. PKK, geçtiğimiz mayıs ayında, Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Cezaevi’nden yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısına yanıt olarak kendini feshettiğini duyurmuştu.

xcdf
Terör örgütü PKK’nın 11 Temmuz'da Irak'ın kuzeyindeki Kandil Dağı'nda düzenlenen silah yakma töreninden (Reuters)

PKK’lı 30 militanın 11 Temmuz’da Kandil Dağı’nda düzenlenen sembolik bir törenle silah bırakmasının ardından, örgüt 26 Ekim’de tüm mensuplarını Türkiye’den Kuzey Irak’a çektiğini açıkladı. Ardından örgütün Zap bölgesindeki güçleri de olası çatışmaları önlemek amacıyla geri çekildiğini duyurdu. Bu adımların tamamı, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda PKK tarafından tek taraflı olarak atılmıştı. Ancak PKK yöneticilerinden Amed Malazgirt cumartesi günü AFP’ye yaptığı açıklamada, Öcalan’ın öncülüğünde atılan bu adımlara rağmen örgütün ‘çözüm süreci’ kapsamında artık yeni bir adım atmayacağını söyledi. Malazgirt, Ankara’nın iki temel şartı karşılamaması halinde sürecin ilerlemeyeceğini vurguladı: ‘Öcalan’a özgürlük’ ve ‘Türkiye’de Kürt halkının anayasal olarak tanınması’.

Bu açıklamalar, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, Türkiye’nin Kürt meselesi demokratik temelde çözülmediği ve Öcalan ‘baş müzakereci’ olarak muhatap alınmadığı takdirde ‘ciddi risklerle’ ve bir ‘beka sorunu’ ile karşı karşıya kalacağı yönündeki uyarılarının üzerinden sadece birkaç gün sonra geldi.

Kürt televizyonlarından birine konuşan Bese Hozat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) geçtiğimiz ağustos ayında kurduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin 24 Kasım’da İmralı’da Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi ‘olumlu ve iyi bir adım’ olarak nitelendirdi, ancak ‘güçlü bir adım olarak değerlendirilemeyeceğini’ söyledi.

PKK yöneticisi Hozat, aynı röportajda, “Türkiye, Kürt meselesini demokratik bir zeminde çözmezse; Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, köklü yasal reformlar ve değişiklikler yapmazsa, ülkenin geleceği gerçekten karanlık olur” ifadelerini kullandı.

xcvfg
Terör örgütü PKK’nın silahsızlandırılması için yasal bir çerçeve oluşturmakla görevli Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 4 Aralık'ta toplanacak. (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi X hesabı)

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yer alan siyasi partiler, sürecin işleyişine ilişkin raporlarını hazırlayarak 4 Aralık’ta yapılması planlanan toplantıda sunmak üzere çalışıyor. Öcalan’ı ziyaret eden heyetin (AK Parti, MHP ve DEM Parti’den üç milletvekili) görüşmeye dair bir bilgilendirme yapması bekleniyor.

Barzani’den destek

Diğer yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecine destek verdiğini açıkladı. Barzani, “Bizden ne istenirse yapmaya hazırız” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaptığı konuşmada Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecini ‘bölge için köklü bir değişim’ olarak nitelendirdi.

dfgr
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, 29 Kasım'da Şırnak'ta düzenlenen bir etkinlikte konuştu. (Türk medyası)

Barzani, 2013’te başlayan ve 2015’te sona eren barış sürecine daha önce de destek vermiş bir lider olarak, bu kez sürecin halkın, parlamentonun ve siyasi partilerin devlete verdiği destek sayesinde ‘daha organize bir şekilde’ yürütüldüğünü söyledi.

Kürt lider, Türkiye’de barış kapısının açılmasına katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM’ye ve Türk halkına teşekkür ederken, süreç kapsamında attığı olumlu adımlar nedeniyle Öcalan’a da teşekkür etti. Barzani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) sürece ‘tüm gücüyle destek vereceğini’ vurguladı.


İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
TT

İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)

Anadolu Ajansı'nda dün yer alan habere göre, İstanbul'da hayatını kaybeden Hamburg’dan tatil için gelen Türk ailenin otel odasında zehirli gaz fosfin bulundu.

Adli tıp raporuna atıfta bulunan ajans, maddenin odadan alınan sürüntü örneklerinde ve otel havlularında da tespit edildiğini belirtti. Ancak ölüm nedeni henüz bilinmiyor.

Alüminyum fosfit, zararlılarla mücadelede yaygın olarak kullanılır. Suyla veya yeterli miktarda atmosferik nemle temas ettiğinde, zehirli bir gaz olan fosfin üretir. Bu gaz, memelilerde hücrelere zarar verir ve yüksek konsantrasyonlarda kanda oksijen taşınmasını engeller.

İnsanlarda fosfin, kuru öksürük, kusma ve karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi semptomlara neden olabilir ve solunduğunda ölümcül olabilir.

Hamburg’dab gelen Türk ailenin dört üyesi, kasım ayının ortasında İstanbul'da tatildeyken hayatını kaybetti.

Adli tıp ön raporuna göre ailenin odasının altındaki odada bulunan pestisitler ölümlerine neden olmuş olabilir, ancak bu henüz doğrulanmadı.

AA’nın haberine göre, ailenin yemek yediği yerlerde yapılan tetkiklerde herhangi bir anormalliğe rastlanmaması üzerine ölüm nedeninin gıda zehirlenmesi olduğu yönündeki ilk şüpheler de reddedildi.