Çocuklarda yumuşak doku kanserine yönelik ilk immünoterapi

Atezolizumab ilacı, bağışıklık hücrelerinin kanseri öldürmesine yardımcı oluyor. (Ulusal Sağlık Enstitüleri, ABD)
Atezolizumab ilacı, bağışıklık hücrelerinin kanseri öldürmesine yardımcı oluyor. (Ulusal Sağlık Enstitüleri, ABD)
TT

Çocuklarda yumuşak doku kanserine yönelik ilk immünoterapi

Atezolizumab ilacı, bağışıklık hücrelerinin kanseri öldürmesine yardımcı oluyor. (Ulusal Sağlık Enstitüleri, ABD)
Atezolizumab ilacı, bağışıklık hücrelerinin kanseri öldürmesine yardımcı oluyor. (Ulusal Sağlık Enstitüleri, ABD)

ABD Gıda ve İlaç İdaresi, Atezolizumab ilacının kullanımının, yetişkinlerde olduğu kadar çocuklarda da yumuşak doku kanseri sarkom tedavisinde kullanılacak şekilde genişletilmesini onayladı. Böylece ilaç çocuklarda bu hastalık için ilk immünoterapi haline getirdi. Onay, Ulusal Sağlık Enstitüleri'nin bir parçası olan Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından yönetilen klinik araştırma sonuçlarının gözden geçirilmesinden sonra verildi.  Denemeler, ilacın yetişkinlerde ve 2 yaş ve üstü çocuklarda vücudun farklı bölgelerine yayılmış veya ameliyatla çıkarılamayan ileri derecedeki yumuşak segment sarkomunun (ASPS) tedavisinde etkili olduğunu gösterdi.
ABD’deki Ulusal Sağlık Enstitüleri'nin resmi internet sitesinde çarşamba günü yayınlanan bir rapora göre ‘Atezolizumab, bağışıklık sisteminin kansere daha güçlü yanıt vermesine yardımcı olacak biçimde çalışıyor. İlaç, daha önce karaciğer kanseri, melanom ve akciğer kanseri dahil olmak üzere çeşitli kanser türlerine sahip hastaları tedavi etmek için onaylandı. 2020 yılında aynı ilaç, erken evrelerinde, yumuşak segment sarkomlu (ASPS) hastaların tedavisinde kullanılmak üzere onaylanmıştı. Bununla birlikte, son onay, hastalığın ilerlemiş vakalarının tedavisinde, çocuklarda ve yetişkinlerde kullanılmasına izin veriyor.
Yeni onayın verildiği çalışma, ileri yumuşak segment sarkomu (ASPS) olan 2 yaş ve üstü 49 farklı hasta üzerinde gerçekleştirildi. Her 21 günde bir atezolizumab enjeksiyonu yapıldı. Hastaların yaklaşık üçte biri, doktorları tarafından değerlendirildiğine göre bir dereceye kadar tümörde küçülme ile tedaviye yanıt verdi. Diğer hastaların çoğunda hastalık stabil seyretti.
İki yıllık tedaviden sonra hastalara tedaviyi bırakıp iki yıla kadar istirahat imkanı verildi ve tedaviye ara verilen hastaların hiçbirinde bu süre içinde ilerleme olmadı.
Atezolizumab ile tedavi edilen hastaların yüzde 41'inde ciddi yan etkiler meydana geldi. Bu etkiler arasında anemi, ishal, döküntü, baş dönmesi, hiperglisemi ve ekstremitelerde ağrı yer aldı. Ancak yan etki nedeniyle hiçbir hasta çalışmadan çıkarılmadı.



Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
TT

Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)

Myanmar'daki yeni nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milisler tarafından korunuyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan yetkililer, madenlerin Çin destekli Birleşik Wa Eyaleti Ordusu’nun (UWSA) koruması altında çalıştığını söylüyor.

Tayland sınırındaki Şan eyaletinde yer alan en büyük silahlı örgüt UWSA, aynı zamanda dünyanın en büyük kalay madenlerinden birini de kontrol ediyor.

Washington merkezli kâr amacı gütmeyen ABD Barış Enstitüsü’nün verilerine göre örgütün Pekin yönetimiyle köklü ticari ve askeri ilişkileri var. Örgüt, Burma Komünist Partisi’nin silahlı kolu dağıldıktan sonra 1989’da kurulmuştu.

Haberde, Şan eyaletindeki maden çalışmalarının Nisan 2023’te başladığı belirtiliyor. Reuters’ın incelediği uydu görüntülerine göre nadir toprak elementlerinin çıkarılmasıysa bu yıl şubatta başladı.

 Madenlerde özellikle terbiyum ve disprozyum bulunduğu belirtiliyor.

Çinli madencilik firmalarının nadir toprak elementlerini çıkararak ülkeye taşıdığı, bölgenin korumasınınsa UWSA tarafından sağlandığı aktarılıyor.

Örgütün, Myanmar’daki cuntayla uzun süredir devam eden bir ateşkes anlaşması var. Ancak USWA’nın 30 bin ila 35 bin kişiden oluşan ve çoğunlukla Çin’den temin edilen modern silahlarla donatılmış bir güce sahip olduğu düşünülüyor.

Güneydoğu Asya Barış Enstitüsü’nden (SEAPI) Ye Myo Hein şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

UWSA, Çin'in Myanmar-Çin sınırı boyunca stratejik üstünlüğünü sürdürmesi ve diğer etnik silahlı gruplar üzerinde etki kurması için kilit rol oynuyor.

UWSA birliklerinin özel kimlikler dağıttığı ve bunları taşımayan kişilerin maden alanlarına girişine izin verilmediği aktarılıyor. Kaynaklar, madenlerde en az 100 kişinin gece gündüz vardiyalı olarak çalışıp nadir toprak elementlerini çıkardığını söylüyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı’nın Reuters'a gönderdiği açıklamada, yurtdışında faaliyet gösteren Çinli firmaların "yerel yasa ve yönetmeliklere uyduğu” belirtildi. USWA ve cuntaysa ajansın yorum taleplerine yanıt vermedi.

Dünyadaki nadir toprak elementlerinin yüzde 90'ı Çin'in elinde. Bu madenlerden elektrikli otomobilden havacılık ve uzay sektörüne kadar birçok önemli alanda faydalanılıyor.

Pekin yönetimi, bu kritik mineral üzerindeki kontrolünü Washington'ın gümrük tarifelerine karşı koz olarak kullanıyor. Çin'in madenlerin ihracatına getirdiği kısıtlamalar, Avrupa'daki otomotiv sektörünü altüst etmişti.

Independent Türkçe, Reuters, CNBC