Avro banknotlar 21 yaşına giriyor

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde kullanılmakta olan avro banknot ve madeni paralar 1 Ocak 2023 itibarıyla 21'inci yılına girecek.

AA
AA
TT

Avro banknotlar 21 yaşına giriyor

AA
AA

AB üyesi 27 ülkenin 19'unun resmi para birimi olarak kullanılan avro 1999 yılında kaydi olarak yürürlüğe girmişti. Avro, 1 Ocak 2002'de ise banknot ve bozuk para olarak piyasaya sürülmüş ve günlük işlemlerde kullanılmaya başlanmıştı.
Avroyu, Almanya, Avusturya, Belçika, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İrlanda, İspanya, İtalya, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Slovakya, Slovenya ve Yunanistan olmak üzere 19 AB üyesi ülke kullanıyor.

Hırvatistan avroya geçiyor
Bu ülkelere 1 Ocak itibarıyla Hırvatistan da dahil olacak ve avro kullanan AB üyesi ülke sayısı 20’ye ulaşacak.
"Avro Bölgesi" olarak adlandırılan bu ülkelerin para politikası, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve üye ülkelerin merkez bankalarından oluşan Avro Sistemi tarafından yürütülüyor.
Frankfurt merkezli ECB'nin görevi, para birimi olarak avroyu kullanan AB üyesi ülkelerden oluşan Avro Bölgesi'nde fiyat istikrarını sağlamak olarak tanımlanıyor.
Avroyu Avrupa'da yaklaşık 340 milyon kişi kullanıyor.
Avrupa Para Birimi, ekü ve euro olarak da adlandırılan avronun farklı renk ve boyuta sahip 5, 10, 20, 50, 100, 200 ve 500 olmak üzere 7 çeşit banknotu bulunuyor.
Ayrıca, 1, 2, 5, 10, 20, 50 sent ile 1 ve 2 avro metal para olarak kullanılıyor.

500 avro basılmıyor
Terörizmin finansmanı ve kara para aklamaya karşı mücadele nedeniyle ECB 2019 yılında 500 avroluk banknotların basımının durdurulmasına karar verdi. 500 avroluk banknotların basımının durmuş olmasına rağmen bu banknotlar halen geçerli. Ancak 500 avro banknotlar günlük yaşam ve alışverişte kullanılamıyor ve sadece banka hesaplarına yatırılabiliyor ve bankalardan değiştirilebiliyor.

Danimarka dışındaki üyelere zorunlu katılım
Avro Bölgesi'nin kuruluşunda ortak para politikasına dahil olmayacağını açıklayan Danimarka dışında bütün birlik üyelerinin gerekli kriterleri yerine getirmeleri durumunda avro kullanımına geçme zorunluluğu bulunuyor.
Son dönemde, Bulgaristan avro para birimine geçiş süreci için başvuruda bulundu. Bu ülkenin de birkaç yıl sürecek süreç sonunda avro para birimine girişini tamamlaması bekleniyor.

Avro değeri düştü
Avro, 1999 yılında piyasaya sürüldüğünde 1 avro 1,17 dolar seviyesindeydi. Bu tarihten sonra avro, dolar karşısında hızla değer kaybetti. Ekim 2000'de avro 0,83 dolara kadar geriledi.
Avro, 2002 yılından 2008'e kadarki süreçte dolara karşı değer kazandı. 2008 yılında 1 avro 1,60 dolara kadar çıkarak rekor kırdı.
Bu yıl, Rusya-Ukrayna savaşı, enerji krizi, dünya genelinde artan jeopolitik riskler ve ABD Merkez Bankası'nın (Fed) şahin politikaları doları diğer para birimleri karşısında daha değerli bir hale getirdi.
Avro/dolar paritesi yılın başında 1,13 seviyesindeyken eylül ayında 20 yılın en düşük seviyesine geriledi. Parite, 0,96 seviyelerine kadar düştükten sonra son aylarda toparlanmaya başladı. Hali hazırda avro dolar paritesi 1,064 seviyelerinde seyrediyor.

Uluslararası kullanımı
Doların ardından dünyanın en fazla kullanılan ikinci rezerv para birimi konumunda bulunan avronun uluslararası piyasalarda kullanımı da oldukça sabit biçimde devam ediyor.
ECB raporlarında avro para birimin küresel döviz rezervlerin yüzde 20,6'sını oluşturduğu öngörülüyor. Uluslararası tahvil ihracında da avronun payının geçen yıl yaklaşık 3 puan artarak yüzde 24,6'ya çıktığı belirtiliyor.

Tasarımı değişecek
ECB, 21 yıldır tedavülde olan avro banknotları 2024'e kadar yeniden tasarlamayı öngörüyor. Yeni tasarım süreci, Avro Bölgesi'ndeki insanlardan gelecekteki banknotlar için olası temalar hakkında görüş toplamakla görevli odak gruplarının oluşturulmasıyla başlayacak. Daha sonra her Avro Bölgesi ülkesinden bir uzmana sahip danışma grubunun, ECB'nin Yönetim Konseyi'ne yeni temalardan oluşan bir kısa liste sunacak. Yönetim Konseyi, yeni banknotlar basılmadan önce nihai kararı verecek.

Avro Bölgesi ülkelerinin kamu borcu yüksek
Avro Bölgesi'nde kamu borcunun Gayrisafi Yurt içi Hasıla'ya (GSYH) oranı, 2022 yılına ilişkin son verilerde yüzde 94,2 seviyesinde ölçüldü. Avro Bölgesi'nin toplam kamu borcu 12,1 trilyon avro seviyesini buluyor.
Avro para birimini kullanan ülkelerdeki yüksek kamu borç oranları dikkati çekiyor.
Avro Bölgesi üyesi ülkeler arasında 2022 yılının ikinci çeyreğinde kamu borcunun GSYH'ye oranının en fazla olduğu ülke yüzde 182,1 ile Yunanistan oldu. Yunanistan'ı, yüzde 150,2 ile İtalya, yüzde 123,4 ile Portekiz, yüzde 116,1 ile İspanya, yüzde 113,1 ile Fransa, yüzde 108,3 ile Belçika, yüzde 95,2 ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, yüzde 82,7 ile Avusturya, yüzde 73,5 ile Slovenya, yüzde 71,6 ile Finlandiya, yüzde 67,2 ile Almanya ve yüzde 60,3 ile Slovakya izledi.
AB kurallarına göre, normal şartlarda üye ülkelerin kamu borçlarının GSYH'lerinin yüzde 60'ını geçmemesi gerekiyor. Bu sınır aşıldığında uygulanacak tedbirlerin AB Komisyonu'na bildirilmesi ve etkin mücadelenin yapılması gerekiyor.
Ancak AB ülkeleri uzun yıllardır kamu borçlarını düşürecek adımları ve kemer sıkıma politikalarını uygulamakta sorun yaşıyor.



Türkiye’nin nisan ayı ihracatı 19,3 milyar dolar oldu

AA
AA
TT

Türkiye’nin nisan ayı ihracatı 19,3 milyar dolar oldu

AA
AA

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, ihracatta nisan ayında yaşanan düşüşün kısa süreli ve geçici olduğunu belirterek, "Her şeye rağmen önümüzdeki 8 ayı en iyi şekilde değerlendirerek, 2023’ü ihracatta mümkün olan en iyi performansla tamamlayacağımıza inanıyorum." ifadesini kullandı.
Gültepe, ihracat rakamlarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, nisan ayının küresel ve ulusal ölçekli gelişmelerin ihracata olumsuz yansımalarının hissedildiği bir ay olduğunu belirtti.
Genel Ticaret Sistemi (GTS) kayıtlarına göre, nisanı 19,3 milyar dolar ihracatla tamamladıklarını bildiren Gültepe, şunları kaydetti:
"Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17,2 eksideyiz. Son 12 aylık ihracatımız yüzde 4,9 artışla 251,7 milyar dolara ulaşırken, ocak-nisan dönemini ise yüzde 3 kayıpla 80,9 milyar dolarla kapattık. Geçen ay ihracatımıza en yüksek katkıyı 2,7 milyar dolarla otomotiv sektörü verdi. İlk beşteki diğer sektörlerimiz 2,4 milyar dolarla kimya, 1,5 milyar dolarla hazır giyim, 1,2 milyar dolarla elektrik elektronik ve 1,1 milyar dolarla çelik şeklinde sıralandı.
Hububat, zeytin ve zeytinyağı, savunma ve havacılık, yaş meyve-sebze, tütün ve fındık ihracatımızda geçen ay artış kaydettik. 14 ilimiz ihracatını artırdı. En çok ihracat yapan ilk 5 ilimiz İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir ve Ankara oldu. Geçen ay bin 449 firmamız ihracat ailesine katıldı. Birim ihracat değerimiz ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18,3 artışla 1,56 dolara yükseldi."

"Parite aylar sonra ilk kez ihracata pozitif katkı verdi"
Mustafa Gültepe, nisan ayında 217 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini belirterek, 81 ülkeye ihracatta artış kaydedildiğini aktardı.
Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeleri Almanya, ABD, Irak, İtalya ve İngiltere şeklinde sıralayan Gültepe, Suudi Arabistan ve Kazakistan’a ihracatta dikkati çekici artışlar kaydedildiği belirtti.
Paritenin de uzun bir aradan sonra ihracata pozitif yansıdığını ifade eden Gültepe, "Nisan ayında parite etkisi 152 milyon dolarlık artı değer sağladı. Ancak yıl başından bu yana parite etkisi sebebiyle 972 milyon dolarlık bir kaybımız var." ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin ulusal ve uluslararası gelişmelerin ihracata olumsuz yansımalarını hissettiği bir dönemden geçtiğini kaydeden Gültepe, Avrupa ve ABD gibi küresel pazarlarda devam eden parasal sıkılaşma politikaları nedeniyle talepte durgunluğun devam ettiğini hatırlattı.
Maliyet artışlarının küresel pazarlardaki rekabetçiliği olumsuz etkilediğini vurgulayan Gültepe, şöyle devam etti:
"Maliyet artışları kurdaki artışın çok üzerine çıktı. Bu nedenle rekabetçiliğimizi kaybetmeye başladık. Müşterilerimiz hem bizim fiyat tutturamamamız hem de düşen lojistik fiyatlarının etkisiyle alımlarını rakip ülkelere kaydırmaya başladılar. Her zaman söylediğimiz gibi kurun en az enflasyon kadar artması gerekiyor ki Türk ihracatçısı rekabetçiliğini koruyabilsin. Yoksa pazar kaybetmeye devam ederiz. Kaybettiğimiz müşterileri tekrar kazanmak ise yıllarımızı alabilir."

"Elektrik ve doğalgaz fiyatlarında indirim ihracatçılarımızın elini rahatlattı"
TİM Başkanı Gültepe, elektrik ve doğalgaz fiyatlarında yıl başından bu yana yapılan indirimlerin, özellikle yüksek enerji kullanan sektörlerde maliyetlerin düşürülmesinde ihracatçının elini rahatlattığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Kahramanmaraş’ta 3 ay önce meydana gelen depremden etkilenen illerimizde de toparlanma büyük bir hızla devam ediyor. Biz de ihracat ailemizin çatı kuruluşu olarak firmalarımızı ticaret ve alım heyetlerinin yanı sıra fuarlar aracılığıyla en doğru alıcıyla buluşturmaya çalışıyoruz.
Dolayısıyla ihracatımızda nisan ayında yaşanan düşüşün kısa süreli ve geçici olduğunu düşünüyoruz. Her şeye rağmen önümüzdeki sekiz ayı en iyi şekilde değerlendirerek Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünü kutlayacağımız 2023’ü ihracatta mümkün olan en iyi performansla tamamlayacağımıza inanıyorum."