Stres migren ve saç dökülmesine kadar birçok sağlık sorununa neden oluyor

Stres ve kaygı birçok sağlık sorununa neden olabilir (AFP)
Stres ve kaygı birçok sağlık sorununa neden olabilir (AFP)
TT

Stres migren ve saç dökülmesine kadar birçok sağlık sorununa neden oluyor

Stres ve kaygı birçok sağlık sorununa neden olabilir (AFP)
Stres ve kaygı birçok sağlık sorununa neden olabilir (AFP)

Dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insan migren, sırt ağrısı ve saç dökülmesine kadar stres ve kaygının tetiklediği sağlık sorunları yaşıyor.
The Guardian gazetesi, stresten kaynaklanabilecek en önemli sağlık sorunlarına ve bunlarla nasıl başa çıkılacağına değindi.

Migren
Bilimsel araştırmalara göre, migren ağrıları dünya çapında yedi kişiden birini etkiliyor.
Kadınlarda genetik faktörler ve aylık hormonal değişiklikler bu sağlık sorununda büyük rol oynarken, birçok sağlık uzmanı bunun stres ve kaygıdan kaynaklanabileceğini söylüyor.
Migrenin kendisi de oldukça fazla strese neden olabilir. Bir atak, ağrı gelmeden saatler veya günler önce başlayabilir ve konsantrasyon, ruh hali değişikliği, yorgunluk, ışık hassasiyeti veya boyun rahatsızlığı ile ilgili sorunlara neden olabilir.
Gerginlikten kaynaklanan migren baş ağrılarını kontrol altına almak için spesifik tekniklerin bulunmadığını söyleyen sağlık uzmanları, aspirin, parasetamol veya ibuprofen almanın ağrıyı önemli ölçüde azaltmaya katkı sağlayabileceğini ancak tamamen ortadan kaldırmayabileceğini belirtiyor.
King’s College London’da nöroloji profesörü olan Peter Goadsby, “Üç kişiden yaklaşık ikisi, ilaçları aldıktan sonra yaklaşık iki saat içinde önemli ölçüde rahatlar” dedi.

Saç dökülmesi
İngiltere Dermatologlar Derneği’nde psikodermatoloji uzmanı olan Profesör Anthony Bewley şunları söyledi;
“Bize ‘İyiydim, sonra boşandım ya da işten çıkarıldım ve saçlarım döküldü’ diyen bir sürü insan var.”
Sağlık uzmanları saç dökülmesine her zaman yeterince dikkat etmez, ancak hızlı bir teşhis önemli, çünkü farklı tipler farklı tedaviler gerektirir.
Stresin vücuttaki demir veya D vitamini azalmasına neden olabileceğini ve bunun da saç dökülmesine neden olabileceğini belirten Bewley, sorunu ortadan kaldıracak bazı besin takviyeleri almak konusunda doktora başvurmak gerektiğine dikkat çekti.

Huzursuz bağırsak sendromu
King’s College London’da psikoloji profesörü olan Rona Moss-Morris, stresin sindirimi yavaşlatması için bağırsağa sinyal verdiğini söyledi.
Moss-Morris, insanların bu sorunu hissettiklerinde, yeme düzenlerini, bağırsak ve kolon ağrısını şiddetlendiren yiyecekler yiyip yemediklerini dikkatlice düşünmeleri gerektiğini dile getirdi.
Yürüyüşe çıkmak gibi rahatlatıcı bir şey yapmayı öneren Moss-Morris, “Bu kaygıyı azaltmaya yardımcı olan her şey. ‘Stresli olamam’ demek yerine, ‘stresliyken bedenimi sakinleştirmek için ne yapmam gerekiyor?’ diye sormak gerekir” dedi.
Huzursuz bağırsak sendromunun egzersiz yaparak, olumsuz düşüncelere meydan okuyarak ve iyi uyuyarak da tedavi edilebileceğine dikkat çeken Moss-Morris şunları ekledi;
“Huzursuz bağırsak sendromunu tedavi edemezsiniz ve tedavilere ilişkin kanıtların çoğu zayıf ila orta düzeydedir, ancak karın ağrısı, ishal veya kabızlık gibi semptomları yönetmeye çalışmak için ilk sıradaki şeyler arasında antispazmodik ilaçlar vardır. Bunlar istenmeyen yan etkilere neden olabilir, bu durumda nane yağı ağrıya yardımcı olabilir.”

Diş gıcırdatma
Brezilya’daki Federal Santa Catarina Üniversitesi’nde diş hekimliği araştırmacısı olan Gilberto Melo, “Depresyon, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğu gibi psikososyal durumlar, uyku sırasında veya gün boyunca diş gıcırdatmasına neden olabilir” dedi.
İtalya’da 2021’de 500 kişi üzerinde yapılan bir araştırma, yeni tip koronavirüs salgını sırasında katılımcıların neredeyse yarısının dişlerini hiç olmadığı kadar gıcırdattığını, yüzde 32’sinin yüz kaslarında ağrı yaşadığını ve yüzde 50’sinin migren ve baş ağrısı yaşadığını ortaya çıkardı.
Melo, bazı antidepresanların yanı sıra alkol, kafein ve tütün tüketiminin, özellikle uyku sırasında diş gıcırdatma oluşumuyla bağlantılı olduğuna vurgu yaptı.
Araştırmacılar, yüz masajının çene kaslarını gevşettiği için bu durumda faydalı olabileceğini belirtiyor.

Cilt hastalıkları
Bewley, “Sedef hastalığı, egzama, akne veya vitiligo gibi bir dizi farklı iltihaplı cilt hastalığı için genetik olasılığınız varsa, stresli bir yaşam olayı cilt problemini hızlandırabilir” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, herhangi bir cilt sorunuyla karşılaşıldığında uzmanlara danışılması gerektiğini, çünkü bilimsel bir görüş alınmadan ilaç alınması sorunun geri dönülmez şekilde ağırlaşmasına neden olabileceğini bildirdi.

Boyun, omuz ve sırt ağrısı
Fizyoterapist Matthew Harrison, “Bazen boyun, omuz ve sırt ağrıları soğuk algınlığı ve grip ile şiddetlenebilir, ancak kişi kendini stresli ve endişeli hissettiğinde de artar” şeklinde bir değerlendirme yaptı.
Harrison, bu sorundan muzdarip insanlara gün içinde uzun süre oturmamalarını ve her gün esneme egzersizleri yapmalarını tavsiye etti.



Erkekler için iki yıl etkili doğum kontrol yöntemi geliştirildi

ADAM adlı doğum kontrol yöntemi, sperm kanallarına yerleştirilen ve suda çözünen bir hidrojel (Unsplash)
ADAM adlı doğum kontrol yöntemi, sperm kanallarına yerleştirilen ve suda çözünen bir hidrojel (Unsplash)
TT

Erkekler için iki yıl etkili doğum kontrol yöntemi geliştirildi

ADAM adlı doğum kontrol yöntemi, sperm kanallarına yerleştirilen ve suda çözünen bir hidrojel (Unsplash)
ADAM adlı doğum kontrol yöntemi, sperm kanallarına yerleştirilen ve suda çözünen bir hidrojel (Unsplash)

Erkeklere yönelik yeni bir doğum kontrol yönteminin denemelerde en az iki yıl etkili olduğunun gösterilmesiyle kritik bir kilometre taşı geride bırakıldı. 

ADAM diye bilinen ve vücuda yerleştirilebilen, erkeklere yönelik hormonsuz doğum kontrol yöntemi, suda çözünen bir hidrojelin sperm kanallarına yerleştirilerek spermin meniyle karışmasını önlüyor.

Hidrojel, belirli bir süre sonra vücutta parçalanarak doğurganlığı geri kazandırmak üzere tasarlandı. Ürünün arkasındaki ABD merkezli şirket Contraline, prezervatif ve vazektomiye alternatif sunan ve eski hale geri dönmeye imkan veren bir ürün geliştirdiklerini belirtiyor.

Contraline klinik testin birinci aşamasında, ADAM'ın 24 ay boyunca sperm salımını başarıyla engellediğini ve denemede bu süreye ulaşan iki katılımcının da menisinde sperm tespit edilmediğini saptadı. Şirket, bugüne kadar ciddi bir yan etki kaydedilmediğini de ekliyor.

Contraline'ın tıbbi direktörü Dr. Alexander Pastuszak, "Amacımız, tüketicilerin ihtiyaçlarına doğrudan yanıt vererek iki yıl etki eden bir erkek doğum kontrolü seçeneği yaratmaktı" diyor.

Bu bulgular, suda çözünen yeni hidrojelimiz ADAM'ın amaçlanan kullanım ömrünü sağlayabildiğini doğruluyor. Güvenliği, etkisi, geri alınabilirliği, erkeklere ve çiftlere daha fazla üreme kontrolü sağlama potansiyeliyle ilgili iyimser olmaya devam ediyoruz.

The Guardian'a göre, klinik deneye katılan 25 kişi farklı zamanlarda kayıt yaptırdı ve daha fazla sonuç bekleniyor. İmplant, 10 dakika süren ve çok az kesi gerektiren bir işlemle, lokal anestezi uygulanarak yerleştirildi, yani hasta süreç boyunca uyanık kaldı.

ADAM çalışması, 26 Nisan'da Amerikan Üroloji Derneği toplantısında sunulacak ve doğum kontrol şirketi, 2025'in üçüncü çeyreğinde başlaması planlanan ikinci aşama klinik çalışması için düzenleyiciden tam onay aldığını duyurdu.

Contraline, bu onayı "erkeklere yönelik uzun süreli, geri alınabilen doğum kontrolün geliştirilmesinde önemli bir kilometre taşı" diye nitelendirerek "üreme sağlığı alanında çok ihtiyaç duyulan yeniliklerde hızlandırılmış ilerleme ve küresel ivmeye zemin hazırladığını" belirtiyor.

Şirket bu çalışmada, İlk İnsan Denemesi'nde elde edilen, güvenlik ve uygulanabilirlik açısından umut verici sonuçların temel alınacağını ifade ediyor.

Independent Türkçe