Aynı miktarda yemek yenmesine rağmen kilolar neden farklı?

İnsanların kilo farklılıklarındaki sır bağırsaktaki mikroplar (Shutterstock)
İnsanların kilo farklılıklarındaki sır bağırsaktaki mikroplar (Shutterstock)
TT

Aynı miktarda yemek yenmesine rağmen kilolar neden farklı?

İnsanların kilo farklılıklarındaki sır bağırsaktaki mikroplar (Shutterstock)
İnsanların kilo farklılıklarındaki sır bağırsaktaki mikroplar (Shutterstock)

İki kişi aynı miktarda yiyeceği yiyebilir ancak yenen yiyecek miktarı göz önüne alındığında biri diğerine göre haksız yere kilo alıyor gibi görünüyor. Danimarka Kopenhag Üniversitesi Beslenme, Egzersiz ve Spor Bölümü’nde yapılan yeni bir araştırmaya göre, bunun nedenlerinden bazısı bağırsak mikrobiyotamızın bileşimi ile ilgili olabilir.
Şarku’l Avsat’ın Microbiome dergisinin son sayısında yayınlanan yeni çalışmadan aktardığı habere göre bazı insanların diğerlerinin bağırsaklarındaki mikroplardan daha fazla enerji çıkaran bağırsak mikropları kombinasyonuna sahip olduğunu buldu.
Araştırmacılar, bağırsak mikroplarının gıdalardan ne kadar etkili enerji çıkardığını tahmin etmek için 85 Danimarkalının dışkısındaki artık enerjiyi inceledi. Aynı zamanda her katılımcının bağırsak mikrobiyotasının bileşimini haritaladı.
Sonuçlar, katılımcıların yaklaşık yüzde 40'ının, diğer yüzde 60'ına kıyasla gıdalardan daha fazla enerji çıkaran bir gruba ait olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar ayrıca yiyeceklerden en fazla enerjiyi çıkaranların da ortalama yüzde 10 kilo aldıklarını ve bu da 9 ekstra kilograma tekabül ettiğini belirtti.
Kopenhag Üniversitesi'nden çalışmanın baş araştırmacısı Henrik Roger Cumartesi günü üniversitenin web sitesinde yayınlanan raporda, “Bazı insanların neden daha fazla veya farklı beslenmeseler bile diğerlerinden daha fazla kilo aldıklarını anlamanın bir anahtarını bulmuş olabiliriz. Çünkü sonuçlar kilo alımının yalnızca ne kadar sağlıklı beslenmeyle veya ne kadar egzersizle ilgili olabileceğini değil, aynı zamanda bununla bir ilgisi olabileceğini de gösteriyor” dedi.
Araştırmacılar, gıdalardan enerji elde etmede çok etkili olan bağırsak bakterilerinin varlığının bazılarının başının belada olabileceğine ve bunun insanın aldığı gıda miktarından daha fazla kalori sağlanmasına yol açabileceğine inanıyor.
Roger, “Bağırsak bakterilerimizin gıdalardan enerji elde etmede harika olması, temel olarak iyi bir şeydir. Çünkü gıdalardaki bakterilerin metabolizması, örneğin vücudumuzun yararlanabileceği moleküller olan kısa zincirli yağ asitleri şeklinde ek enerji sağlıyor. Ancak yaktığımızdan fazlasını tüketirsek bağırsak bakterilerinin sağladığı ekstra enerji zamanla obezite riskini artırabilir” dedi.



Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
TT

Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)

Yeni araştırmaya göre, haftada iki tavuk göğsü filetosundan daha azına denk gelen et tüketimi gezegen için sürdürülebilir kabul edilebiliyor.

Hayvancılığın küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 15'inden sorumlu olduğu tahmin edildiğinden, araştırmacılar yıllardır protein ihtiyacını karşılamak için et tüketiminin azaltılıp baklagil alımının artırılması çağrısında bulunuyor.

İnsanları, etin haftada bir kereden daha az yendiği bitki temelli "fleksitaryen" bir diyet benimsemeye çağırıyorlar.

Ancak haftada tam olarak ne kadar et tüketilmesinin tavsiye edildiği belirsizliğini koruyor. Danimarka Teknik Üniversitesi'nden sürdürülebilir kalkınma uzmanı Caroline Gebara, "Artık çoğu kişi hem çevrenin korunması hem de sağlıkla ilgili nedenlerle daha az et yememiz gerektiğinin farkında. Ancak 'daha az'ın ne kadar olduğunu ve büyük resimde gerçekten fark yaratıp yaratmadığını anlamak zor" diyor

Nature Food adlı akademik dergide yayımlanan bu son çalışma, bu miktarı haftada yaklaşık 255 gram olarak belirledi.

Dr. Gebara, "Süpermarketteyken gözünüzde canlandırabileceğiniz ve düşünebileceğiniz somut bir rakam hesapladık, haftada 255 gram kümes hayvanı veya domuz eti" dedi.

Bu, yaklaşık iki tavuk göğsü filetosuna eşdeğer ve bir kişinin gezegene zarar vermeden haftada tüketebileceği et sınırı.

Bu rakam sadece kümes hayvanları ve domuz eti için geçerli. Çalışma, "mütevazı bir sığır eti tüketiminin" bile gezegenin kaldırabileceği sınırı aştığı uyarısını yapıyor.

Dr. Gebara, "Hesaplamalarımız, bir kişinin diyetindeki mütevazı miktarda kırmızı etin bile, çalışmada incelediğimiz çevresel faktörlere dayanarak gezegenin kaynakları yeniden üretebileceği miktarla uyumsuz olduğunu gösteriyor" dedi.

Ancak et içeren diyetler de dahil hem sağlıklı hem de sürdürülebilir olan pek çok başka beslenme şekli var.

Çalışma, sürdürülebilir gıda tercihlerini desteklemek için daha iyi siyasi rehberlik ve kamusal çerçeveler oluşturulması çağrısında bulunuyor.

Araştırma, karbondioksit emisyonları, su ve arazi kullanımı gibi çevresel faktörlerin yanı sıra farklı diyetlerin sağlık üzerindeki etkilerini de göz önünde bulunduruyor.

11 çeşit diyetin 100 binden fazla varyasyonunun incelendiği çalışmada, bunların çevre ve sağlık üzerindeki etkileri hesaplandı. Orta düzeyde kırmızı et tüketiminin bile gezegenin sürdürülebilirlik sınırlarını aştığı sonucuna varıldı.

Öte yandan, pesketaryen, vejetaryen ya da vegan bir diyetin, gezegenin destekleyebileceği sınırlar içinde olma ihtimalinin çok daha yüksek olduğu belirtiliyor.

Süt ürünleri veya yumurta ilaveli vejetaryenlik gibi karışık diyetler de sürdürülebilir olabilir. Dr. Gebara, "Örneğin hesaplamalarımız, sizin için önemliyse, peynir yemenin ve aynı zamanda sağlıklı ve iklim dostu bir diyet benimsemenin mümkün olduğunu gösteriyor" dedi.

Aynı durum yumurta, balık ve beyaz et için de geçerli ancak tabii ki diyetinizin geri kalanının nispeten sağlıklı ve sürdürülebilir olması gerek. Fakat ya hep ya hiç olmak zorunda değil.

Independent Türkçe