Avn, siyasi varisi Cibran’ın Hizbullah’la yaşadığı gerginlikten uzak duruyor

Geçen Eylül ayında Nasrallah, Basil (sağda) ve Franciyye toplantısına ilişkin Hizbullah medyası tarafından dağıtılan bir fotoğraf
Geçen Eylül ayında Nasrallah, Basil (sağda) ve Franciyye toplantısına ilişkin Hizbullah medyası tarafından dağıtılan bir fotoğraf
TT

Avn, siyasi varisi Cibran’ın Hizbullah’la yaşadığı gerginlikten uzak duruyor

Geçen Eylül ayında Nasrallah, Basil (sağda) ve Franciyye toplantısına ilişkin Hizbullah medyası tarafından dağıtılan bir fotoğraf
Geçen Eylül ayında Nasrallah, Basil (sağda) ve Franciyye toplantısına ilişkin Hizbullah medyası tarafından dağıtılan bir fotoğraf

Hizbullah ile Özgür Yurtsever Hareket arasındaki ilişkiyi değerlendirirken, Hizbullah İrtibat ve Koordinasyon Birimi yetkilisi Vefik Safa’nın, Hizbullah liderliği adına Noel ve yılbaşını tebrik etmek üzere eski Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve siyasi varisi Cibran Basil ile kurduğu temasın üzerinde durmamız gerekiyor. Öyle ki önceki yıllardaki münasebetlerde Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah adına bir liderlik heyeti gönderiliyordu.
Safa’nın Avn ve Basil ile kurduğu temas, bu kez ilişkinin tanık olduğu siyasi soğukluk ortasında gerçekleşti. Zira Avn ve Basil, Marada Hareketi lideri eski Milletvekili Süleyman Franciyye’nin cumhurbaşkanlığı adaylığını destekleyen Hizbullah’ın tutumlarına aykırı bir tavra sahipler. Nasrallah, iki müttefikinin başka bir aday üzerinde uzlaşı sağlanmasını istemesine şahsen itiraz etmişti. Basil, Nasrallah ile son görüşmesinden sonra da bu tavrı dile getirdi.
Basil, toplantıda hakim olan atmosferi bir sır olarak saklamak yerine, konu hakkında açık sözlüydü. Bu durum ise Nasrallah ile kişisel ilişkisinde gerginliğe yol açtı. Basil, önerisini Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’ye pazarlamak üzere girişimde bulunurken, Berri ise gerekli politikayı inşa etmek için dostlarına dönerek fikirlerini öğrenmesini tavsiye etti.
Ancak Basil, Berri’nin tavsiyesine uymadı. Cumhurbaşkanlığına adaylıklarını açıklamamalarına rağmen Franciyye ve ordu komutanı General Joseph Avn’u devre dışarı bırakmak için bir başka aday bulmakta ısrar etti.
Ama Basil’in Nasrallah ile ilişkisine hakim olan kayıtsızlık, cumhurbaşkanlığı seçenekleri üzerindeki anlaşmazlığı kontrol altında tutma çabası içinde gözlerden uzakta bir araya geldiği Vefik Safa aracılığıyla Hizbulah ile ilişkisini çıkmaza sokmadı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Basil, Safa’ya Özgür Yurtsever Hareket Franciyye’yi desteklemekten kaçınırken, Hizbullah’ın Franciyye’nin adaylığını destekleyip desteklemediğini sordu. Safa ise bu soruyu, Nasrallah’a sorması gerektiğini, çünkü sorunun yanıtının yalnızca onda olduğunu söylemekle yetindi.
Safa, Franciyye’nin adaylığını desteklemekte ısrar etmesi durumunda Hizbullah’ın maruz kalacağı siyasi bedel hakkında Basil ile tartışmaya girmedi.
Edinilen bilgilere göre Cumhurbaşkanı Avn, Basil ile Nasrallah arasındaki atmosferi yatıştırmak ve iletişimi yeniden sağlamak için müdahale etmekten kendisini uzak tutuyor. Bu konuyu inceleyenlere de bu meseleyi, Hizbullah liderliği tarafından görevlendirilen ve kendisiyle temas halinde olan Vefik Safa’nın toplantılarına bırakmalarını tavsiye ediyor.
Basil, Hizbullah’ın ‘kendi özgür iradesiyle aday olmamaya karar vermediği sürece’ Franciyye’yi destekleme tavrını koruduğunu çok iyi biliyor. Bu nedenle Franciyye cumhurbaşkanlığı yarışında en önde gelen adaylardan biri olarak kaldığı sürece Hizbullah, bir sonraki ilana kadar başka bir adayın yanında yer almak için bir ‘b planı’ hazırlamıyor.
Bu çerçevede Basil’in Hizbullah ile ilişkisindeki gerginliğe hakim önde gelen bir siyasi kaynak, Nasrallah’ın alternatif bir aday aramayı reddettiğini söyledi. Kaynak, bugünkü siyasi koşullar Avn’u cumhurbaşkanlığına götüren koşullardan farklı olsa bile Hizbullah’ın, Avn’ın cumhurbaşkanlığı adaylığını desteklemekle uğraştığı gibi, Franciyye’nin cumhurbaşkanlığı adaylığıyla da ilgilendiğini söyledi.
Kaynağa göre bir başka ifadeyle Hizbullah, cumhurbaşkanı olarak Avn’ı desteklediği duruma benzer şekilde, Franciyye’nin cumhurbaşkanlığına ulaşmasını güvence altına almak için seçim oturumlarının engellenmesini zorlaştıracak.
Kaynak ayrıca bugün Basil’in, Lübnan Kuvvetleri Partisi lehine Hıristiyan sokağında geri çekildiğini gösteren parlamento seçimlerinden önceki Basil olmadığını söyledi. Kaynak, bugün Basil’in tavrının, Hizbullah ile ilişkisini kesmeden ‘Franciyye’nin adaylığı konusundaki anlaşmazlığının kendisi için siyasi bir pozisyon arayışında başlangıç ​​noktası oluşturduğuna bel bağlamaya’ ittiğini dile getirdi.
Siyasi kaynağa göre Cumhurbaşkanı Avn, şu anda Hizbullah ile olan anlayışının yeni bir siyasi tatla yeniden formüle edilmesi için çağrıda bulunuyor.
Aynı kaynak, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde en çok oy alanlar arasında yer almak isteyen Bassil’i, Cumhurbaşkanı Avn’ın Temsilciler Meclisi Başkanı Berri’ye yönelik başlattığı saldırıyla bağlantılı olarak, dikkatini hasımlarına vermeye karar verdiğinde siyasi savaşını iyi yönetememekle suçladı.
Kaynak ayrıca, Basil’in Franciyye ile görüşmesinin genellemeler halinde fikir alışverişiyle sınırlı olduğu için önemli sonuçlar olmadan sona erdiğini belirtti. Kaynak, Basil- Franciyye görüşmesinin yaklaşık bir saat sürdüğünü ve Franciyye’nin, tekrar iletişim kurmak üzere anlaşmadan yatma zamanı geldiği için Basil’den izin istediğini dile getirdi.
Bu nedenle Bassil’in Hizbullah ile ilişkisi düzelmeyecek. Çünkü ilişki, kırılma yaşamadan sallantı halinde ve şu an Mar Mikhael Anlaşması’nın yeni bir formülasyonu ile onarıma ihtiyacı var. Bu çerçevede şu soru ortaya çıkıyor; Hizbullah, müttefikine nasıl cevap verecek?



Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
TT

Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, bu sabah İsrail'in Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılar ve ağır topçu bombardımanında aralarında çocukların da bulunduğu 19 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Bu arada Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı dün (Cuma) yaptığı açıklamada, yakıt yetersizliği nedeniyle 48 saat içinde tüm hastanelerin çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail, bir yıldan uzun bir süredir savaş yürüttüğü Gazze Şeridi'ne yakıt girmesine izin vermiyor.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, “İsrail'in gece yarısından sonra sabaha kadar Gazze Şeridi'ne düzenlediği bir dizi şiddetli hava saldırısında 19 vatandaş şehit oldu ve 40'tan fazla kişi de yaralandı” dedi.

Daha önce Filistin televizyonu, Gazze şehrinin doğusundaki ez-Zeytun mahallesinde bir evi hedef alan İsrail bombardımanında altı kişinin öldüğünü ve birkaç kişinin de yaralandığını bildirmişti.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 38 kişinin öldüğünü açıkladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) perşembe günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf hakkında, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasından bu yana Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda insanlığa karşı suç ve savaş suçu işledikleri şüphesiyle yakalama kararı çıkarmasının ardından uluslararası tepkiler devam ediyor.

Gazze Şeridi'ndeki Sahra Hastaneleri Genel Müdürü Dr. Mervan el-Hams, “İşgalcilerin yakıt girişini engellemesi nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki tüm hastanelerin 48 saat içinde çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı konusunda acil bir uyarıda bulunuyoruz” dedi.

Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail'in biri Gazze Şehri'nin doğusunda diğeri de şehrin güneyinde bulunan iki evi hedef alan saldırısında ölen on iki kişinin cesedine ulaşıldığını ve onlarca kişinin de yaralandığını duyurdu.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, 7 Ekim 2023'teki saldırıya karışan beş Hamas mensubunu öldürdüğünü bildirdi.

Filistinli tıbbi kaynaklara göre saldırıda onlarca kişi öldü ve yaralandı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sekizi yoğun bakımda olmak üzere 80 hastanın ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kısmen faaliyet gösteren iki hastaneden biri olan Kemal Advan Hastanesi'ndeki personelin durumuyla ilgili ‘ciddi endişelerini’ dile getirdi.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'a göre, hastane perşembe günü bir insansız hava aracı (İHA) saldırısının hedefi oldu. Söz konusu saldırı, bir elektrik jeneratörünün ve bir su deposunun tahrip olmasına yol açtı.

Kemal Advan Hastanesi Müdürü Hüsam Ebu Safiye AFP'ye yaptığı açıklamada, kurumunun dün yine İsrail hava saldırılarının hedefi olduğunu, bir doktor ve hastaların yaralandığını söyledi.

İsrail ordusu, Hamas savaşçılarının yeniden toparlanmasını önlemek amacıyla 6 Ekim'de Gazze Şeridi'nin kuzeyinde büyük bir kara operasyonu başlattı.

‘Masum çocuklar’

Bilal isimli Filistinli, kurbanların götürüldüğü el-Ehli Arap Hastanesi'nin salonlarından birinde şunları söyledi: “Tüm ailem öldürüldü. Aileden geriye bir tek ben kaldım. Adaletsizliği durdurun.”

AFP'ye konuşan bir başka adam ise hastane yatağında hareketsiz yatan bir çocuğun yanında otururken, “Orada masum çocuklar vardı (...) Onların suçu neydi?” diye sordu.

Birleşmiş Milletler’in (BM) güvenilir bulduğu Hamas yönetimindeki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda şimdiye kadar çoğu sivil kadın ve çocuk olmak üzere en az 44 bin 56 kişi hayatını kaybetti.

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre, Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik saldırısında çoğu sivil bin 206 kişi öldü.

Saldırı sırasında 251 kişi esir alınarak Gazze Şeridi'ne götürüldü. Bunlardan 97'si Gazze Şeridi'nde kaldı ve İsrail ordusu kalan esirlerden 34'ünün öldüğünü tahmin ediyor.

‘Tehlikeli bir emsal’

Savaşın başlamasından bir yıldan fazla bir süre sonra, UCM'nin perşembe günü aldığı karar İsrail'i çileden çıkardı.

Netanyahu perşembe akşamı yaptığı açıklamada, “Hiçbir bariz İsrail karşıtı karar bizi, özellikle de beni, ülkemizi savunmaya devam etmekten alıkoyamaz. Baskılara boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Gallant kararı, ‘terörizmi teşvik eden tehlikeli bir emsal’ olarak değerlendirdi.

ABD Başkanı Joe Biden, ‘utanç verici’ olarak nitelendirdiği kararı kınadı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise dün yaptığı açıklamada, Netanyahu'yu karara ‘meydan okuyarak’ Macaristan'ı ziyaret etmeye davet edeceğini söyledi.

Netanyahu, Orban'ın tutumunu memnuniyetle karşılayarak, bunun ‘ahlaki netliği’ yansıttığını söyledi.

Macaristan da dahil olmak üzere UCM'ye üye 124 ülke teorik olarak üç yetkiliyi kendi topraklarına girmeleri halinde gözaltına almakla yükümlü.

İngiliz hükümeti dün Netanyahu'nun yakalama kararı kapsamında gözaltına alınabileceğini ima etti.

İrlanda Başbakanı Simon Harris, ülkesini ziyaret etmesi halinde Netanyahu'yu gözaltına alacağını söyledi.

Harris, RTE devlet televizyonunda UCM üyesi olan İrlanda'nın Netanyahu'yu ülkeyi ziyaret etmesi halinde gözaltına alıp almayacağı sorusuna “Evet, kesinlikle” yanıtını verdi.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni dün yaptığı açıklamada, G7 dışişleri bakanlarının pazartesi ve salı günleri Roma yakınlarında bir araya geldiklerinde mahkemenin yakalama kararlarını görüşeceklerini duyurdu.

İran kararı, ‘Siyonist varlık için siyasi bir ölüm’ olarak değerlendirirken, Çin mahkemeyi ‘objektif ve adil bir duruş’ sergilemeye çağırdı.

Hamas mahkemenin kararını memnuniyetle karşılayarak, bunu ‘tarihi ve önemli’ bir adım olarak nitelendirdi.