Kissinger’a göre bir dünya liderliği boşluğu mu var?

Gerçek devlet adamlarının olmayışı dünyayı aşırı sağcıların ve teknokratların hegemonyasına bıraktı.

Kissinger'ın son kitabı, yurtiçinde ve yurtdışında büyük başarılar elde etmiş altı dünya liderini öne çıkardı (Getty)
Kissinger'ın son kitabı, yurtiçinde ve yurtdışında büyük başarılar elde etmiş altı dünya liderini öne çıkardı (Getty)
TT

Kissinger’a göre bir dünya liderliği boşluğu mu var?

Kissinger'ın son kitabı, yurtiçinde ve yurtdışında büyük başarılar elde etmiş altı dünya liderini öne çıkardı (Getty)
Kissinger'ın son kitabı, yurtiçinde ve yurtdışında büyük başarılar elde etmiş altı dünya liderini öne çıkardı (Getty)

İnsanlığın bilge ve düşünceli bir liderliğe olan ihtiyacının her zamankinden daha çok olduğu bir dönemde, küresel liderliğin kalitesi ve bununla birlikte dünya liderlerinin şahsi düzeyleri düşüyor mu?
Şarku’l Avsat The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinden akatrdığı habere göre, ABD’nin eski Dışişleri Bakanı ve birçok kişinin ona taktığı lakapla ‘siyasetin tilkisi’ Henry Kissinger, şu an tam olarak bu durumla karşı karıya olduğumuza inanıyor ve insanlığın bunun bedelini ödeyebileceğine dair endişesini gizlemiyor.
Kissinger’a göre endişelenmek normal. İlk kitabı ‘A World Restored’ (Restore Edilmiş Bir Dünya/1957) tüm endişeleriyle bugün dahi aklından çıkmıyor. Kissinger'a göre uluslararası sistemin ayakta kalabilmesi için ihtiyaç duyduğu karmaşık yapıyı ancak belirli bir süre içinde çok az kişi anlayabilir ve dünyanın en küçük barış anlayışlarına ulaşmaktan sorumlu hassas uluslararası çerçeveyi oluşturmak, savunmak ve reforme etmek için gereken liderlik yeteneklerine çok az kişi sahip olabilir.
Ancak daha da kötüsü, Kissinger, bir liderin uluslararası sistemin doğasını anlasa bile bunun yeterli olmayacağını savunuyor. Peki ama Neden? Çünkü mesele Kissinger’ın her zaman dediği gibi, bir ülkenin vatandaşlarının görmek istediği türden bir dünya ile gerçekten ulaşılabileceği türden bir dünya arasında büyük bir uçurumun olması. Örneğin dünya, Çin kamuoyunun istediği kadar merkezi ya da birçok Amerikalının istediği gibi demokratik ve şeffaf yahut birçok Müslümanın arzu ettiği gibi İslami veya Afrika ve Latin Amerika'daki bazı ülkelerin ve dünya halklarının her birine özgü diğer pek çok konuda kalkınma işlerine duyarlı olamaz.   
WSJ, büyük liderlerin kendi ülkelerindeki kamuoyu ile verdikleri tavizler ve uluslararası diplomasiden ayrı tutulamayacak kararlar arasındaki uçurumu kapatmak için çalışmaları gerektiğini ekliyor. WSJ’ye göre büyük liderlerin neyin mümkün ve sürdürülebilir olduğunu anlamak için dünyayı yeterince net bir şekilde görmeleri ve vatandaşlarını yerel düzeyde genellikle hayal kırıklığı yaratan sonuçları kabul etmeye ikna edebilmeleri gerekiyor. Küçük ve zayıf ülkeler uzlaşmaları gerektiğini anlayabilir, ancak paradoksal olarak ABD gibi genellikle dünyada istediklerinin çoğunu elde edebilen, her şeye sahip olabileceğini düşünen, ancak konu halkının seçimleri olduğunda çok daha azını elde edebilen güçlü bir ülkede uzlaşıya ikna olmak genellikle daha zordur.
Bu tür bir liderlik için entelektüel yetenek, geniş bir eğitim ve çok az insana verilen sezgisel siyaset anlayışının nadir olarak bir araya geldiği bir kombinasyon gerekir. Kissinger'ın son kitabı “Leadership: Six Studies in World Strategy” (Liderlik - Dünya Stratejisiyle İlgili Altı Ders) yurtiçinde ve yurtdışında büyük başarılar elde etmiş altı dünya liderini (Almanya’dan Konrad Adenauer, Fransa'dan Charles de Gaulle, ABD’den Richard Nixon, Mısır'dan Enver Sedat, İngiltere’den Margaret Thatcher ve Singapur’dan Lee Kuan Yew) öne çıkarıyor. Fakat kitap geçmişe değil, geleceğe bakıyor. Kissinger, WSJ’ye verdiği röportajda bu liderlerin ortaya çıkmasını sağlayan istisnai koşulların ortadan kalkmasından korktuğunu vurguladı.
Kissinger'ın tarif ettiği altı liderin tümü, sosyal seçkinlerin dışında büyümüşlerdi. Orta sınıftan ve sıradan ailelerden gelen çocuklardı. Bu da onlara, vatandaşlarının dünyayı nasıl gördüğünü anlama yeteneği sağladı. Liyakata dayalı eğitim kurumlarından seçilen bu öğrenciler, ulusal ve uluslararası yaşamın en üst düzeylerinde etkili bir şekilde çalışmak üzere psikolojik, entelektüel ve kültürel olarak hazırlayan disiplinli ve talepkar bir eğitim aldılar.
Ancak WSJ’ye göre Kissinger'ı rahatsız eden nokta artık bu istisnai koşulların ortadan kalmış olması, seçkin kurumların bu tür bir titizlik ve disiplini sağlayamaması ve -kendi ifadesiyle - ‘derin okuryazarlık’ kültürünün yok olması. Kissinger'a göre artık toplumlar, yeni nesillerini liderliğe hazırlayacak bilgeliğe sahip olmadıkları bir noktaya geldiler.
Kissinger, bugün, dünya düzeninin sorunlarının giderek zorlaştığı uyarısında bulunuyor. Büyük güç rekabeti yoğunlaşıyor. Çin, Sovyetler Birliği'nden daha karmaşık bir meydan okuma yaratıyor. Küresel çatışma potansiyeli her zamankinden daha fazla büyüdükçe dünya genelinde güven giderek azalıyor. Bu yüzden Kissinger, bilgeliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğunu düşünüyor, ama onu bulmanın kolay olmadığını da vurguluyor.
Peki bizler Kissinger ile aynı fikirde olamaz mıyız? Dünyanın en güçlü ve önemli ülkelerini yöneten insanların yanı sıra aşırı sağcı ve demagojinin iktidara gelmede nasıl etkili bir silaha dönüştüğünü gördüğümüzden bu oldukça zorlaşıyor.



İsrail ordusu Yemen'de Husi hedeflerine saldırı düzenliyor

İsrail'in yakıt tanklarını hedef alan saldırılarının ardından Hudeyde Limanı’nda büyük bir yangın çıktı. (Arşiv – AFP)
İsrail'in yakıt tanklarını hedef alan saldırılarının ardından Hudeyde Limanı’nda büyük bir yangın çıktı. (Arşiv – AFP)
TT

İsrail ordusu Yemen'de Husi hedeflerine saldırı düzenliyor

İsrail'in yakıt tanklarını hedef alan saldırılarının ardından Hudeyde Limanı’nda büyük bir yangın çıktı. (Arşiv – AFP)
İsrail'in yakıt tanklarını hedef alan saldırılarının ardından Hudeyde Limanı’nda büyük bir yangın çıktı. (Arşiv – AFP)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, ordunun Yemen'in Hudeyde Limanı’nda Husilere karşı hava saldırıları düzenlediğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İsrail Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Katz’ın şu ifadeleri yer aldı: “İsrail Savunma Kuvvetleri şu anda Hudeyde Limanı’ndaki Husi terör rejimine ait hedefleri bombalıyor ve daha önce hedef alınan terörist altyapının rehabilitasyonuna yönelik her türlü girişimi zorla engelliyor. Açıkça söylediğim gibi, Yemen Tahran gibidir. Husiler İsrail devletine roket atmanın bedelini ağır ödeyeceklerdir.”

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth ise bir İsrail ordu sözcüsüne dayandırdığı haberinde, saldırının liman altyapısının onarımında kullanılan mühendislik ekipmanlarını, yakıt tanklarını ve İsrail'e karşı askeri faaliyetlerde kullanılan gemileri vurduğunu belirtti. Husilerle bağlantılı diğer terör altyapılarının da hedef alındığını kaydeden sözcü, “Limanda devam eden faaliyetler ve terör altyapısını onarma girişimleri tespit edildi. Dolayısıyla bu girişimleri kolaylaştıran unsurlar saldırıya uğradı” ifadelerini kullandı.

cdfgrthyu
Husi milisleri, Sana'da İsrail ile yaşanan gerginlik ortasında bir kamyonetle devriye gezerken (EPA)

Yemen'deki bir Husi güvenlik yetkilisi, İsrail'in bugün Hudeyde Limanı’nı vurduğunu ve daha önceki bir bombalamada hasar gören ve yeniden inşa edilen bir rıhtımı tahrip ettiğini doğruladı. İsminin açıklanmaması kaydıyla AFP'ye konuşan yetkili, “Bombalama, bir önceki bombalamada hasar gördükten sonra yeniden inşa edilen rıhtımı yok etti” dedi.

İsrail ordusu cuma günü Yemen'den İsrail'e doğru atılan bir füzeyi önlediğini duyurmuş, füzenin fırlatılmasının ardından İsrail'in çeşitli bölgelerinde sirenler çalmıştı. Yemen'in en kalabalık bölgelerini kontrol eden İran destekli Husiler, İsrail'e füze fırlatıyor ve nakliye yollarına saldırıyor. Husiler, saldırılarının Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerle dayanışma amaçlı olduğunu defalarca vurguladı. Yetkililer, İsrail'in 2023'ün sonlarından bu yana sürdürdüğü askeri saldırılarda Gazze Şeridi’nde bugüne kadar 58 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Husiler tarafından fırlatılan onlarca füze ve insansız hava aracının (İHA) çoğu önlendi ya da hedeflerine ulaşamadı, İsrail ise buna karşılık bir dizi saldırı gerçekleştirdi.