Belçika, Çin'den gelen uçakların atık suyunu tahlil edecek

Fotoğraf:AA
Fotoğraf:AA
TT

Belçika, Çin'den gelen uçakların atık suyunu tahlil edecek

Fotoğraf:AA
Fotoğraf:AA

Belçika hükümeti, Çin'de artan Kovid-19 vakaları nedeniyle bu ülkeden gelen uçakların atık sularının incelenmesine karar verdi.
Federal Sağlık Bakanı Frank Vandenbroucke, Çin'den gelen her yolcuya, İtalya, İspanya, İngiltere gibi Kovid-19 test zorunluluğu veya aşı mecburiyeti getirmeyeceklerini söyledi.
Bunun yerine hastalığa yol açan virüsün varyantlarını tespit edebilmek için Çin'den gelen uçakların atık sularını analiz edeceklerini aktaran Vandenbroucke, "Çin'de olanlar kesinlikle dramatik. Ancak şu an Belçika için büyük bir tehlike oluşturmuyor." dedi.
Vandenbroucke, bilinmeyen varyantların ortaya çıkarılabileceğini, Belçika'da ilk kez uçakların atık sularının bu amaçla inceleneceğini ifade etti.
Bakan Vandenbroucke, ayrıca son 7 gün içinde Çin'de bulunan ve Kovid-19 hastalığının belirtilerini gösteren kişilere de test yapılacağını, bu testlerin varsa bilinmeyen varyantların tespiti için ayrıntılı incelemeye alınacağını dile getirdi.
Belçika'nın Kovid-19 salgınıyla mücadele politikalarını yürüten bilim insanları da asıl sorunun Çin'den yolcuların gelmesi olmadığını savunuyor.
Belçika Ulusal Halk Sağlığı Enstitüsü (Sciensano) yetkilisi Steven Van Gucht, Belçika'da halkın büyük kısmının aşılandığı veya daha önce hastalığı geçirdiği için bağışıklık düzeyinin yüksek olduğunu belirtti. Van Gucht, önemli olan meselenin Çin'den gelen verilerin güvenilir bulunmaması olduğunu söyledi.
Şu anda Çin'deki varyantlar hakkında yeterli bilgi bulunmamasını eleştiren Belçikalı yetkililer, diğer Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin de Çin'den gelenlere zorunlu test uygulamaları durumunda buna uyacaklarını ifade ediyor.



Hong Kong'da tartışma yaratan öneri: "Yönetimin karalanması yasaklansın"

Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
TT

Hong Kong'da tartışma yaratan öneri: "Yönetimin karalanması yasaklansın"

Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)

Shweta Sharma Muhabir 

Hong Kong'un yasama meclisi, milletvekillerinin yönetimi "karalamasını" yasaklayacak ve Pekin'in kent üzerindeki genel kontrolüne "samimi destek" verilmesini zorunlu kılacak bir dizi yeni etik kural teklif etti.

Sadakati sağlamayı amaçlayan kurallar, bunların ihlali durumunda uzaklaştırmalar ve maaş kesintilerini de içeren 5 aşamalı bir ceza sistemi öngörüyor.

Hong Kong Yasama Konseyi'ne (LegCo) bu hafta sunulan yeni etik kuralların, Meclis Komitesi tarafından incelendikten sonra bir sonraki yasama döneminin başında yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Belgeye göre milletvekillerinin görevlerini yerine getirirken "Baş Yönetici'ye" ve Özel İdari Bölge (ÖİB) yönetimine "samimi destek" vermeleri ve yapıcı bir tutum sergilemeleri gerekiyor.

Metinde "Baş Yönetici'nin ve ÖİB yönetiminin görevlerindeki güvenilirliğini kasten karalamamalı; yürütmenin liderliğindeki yönetimin etkinliğini isteyerek zayıflatmamalı ya da baltalamamalılar" diye ekleniyor.

Ayrıca yalnızca Pekin'e ve Çin Komünist Partisi'ne (ÇKP) sadık kişilerin Hong Kong'da kamu görevi üstlenebileceği yönündeki emirlere atıfta bulunarak "Hong Kong'u vatanseverlerin yönetmesi" ilkesinin kapsamlı bir şekilde hayata geçirilmesi çağrısında bulunuyor.

Hong Kong Free Press'e göre LegCo Başkanı Andrew Leung, kuralların milletvekillerinin konuşmasını engellemeyeceğini söyledi ancak "kırmızı çizgiyi aşmamaları" gerektiğine dair onları uyardı.

LegCo yeni kuralları uygulamak için Üyelerin Menfaatleri Komitesi'nin rolünü genişleterek adını "Yasama Konseyi Denetleme Komitesi" olarak değiştirmeyi önerdi.

Yeniden yapılandırılan bu organ, milletvekilleri hakkındaki şikayetleri soruşturma ve disiplin cezaları uygulama yetkisine sahip olacak.

Gözlemciler bu etik kuralların, 2020'de çıkarılan ulusal güvenlik yasasından bu yana siyasi muhalefet üzerindeki denetimi sıkılaştırmak ve yalnızca Pekin yanlısı "vatanseverlerin" Hong Kong'u yönetmesini sağlamak amacıyla yürütülen daha geniş kapsamlı bir baskının parçası olduğunu belirtiyor.

Çin anakarasına sınır dışı edilmeleri öngören bir yasa tasarısına tepki olarak 2019'da patlak veren hükümet karşıtı kitlesel protestoların aylarca sürmesinin ardından Pekin, Haziran 2020'de ulusal güvenlik yasasını yürürlüğe koyarak muhalefeti etkin bir şekilde susturdu.

O zamandan beri, önde gelen birçok aktivist ya yargılanıyor ya hapse atılıyor, demokrasi yanlısı medya kuruluşları kapatılıyor ve sivil toplum örgütleri dağılıyor veya faaliyetlerini gizlice sürdüyor.

Mart 2021'de Pekin, Hong Kong'u yalnızca "vatanseverlerin" yönetebilmesini sağlamayı amaçlayan bir yasa çıkardı.

Bu reformla yasama meclisindeki demokratik temsil azaldı, seçimlere daha sıkı denetim geldi ve adayları değerlendirmek için Pekin yanlısı bir inceleme komitesi kuruldu.

Hong Kong yönetimi bu değişikliğin kentin istikrarını ve refahını koruyacağını iddia etse de demokrasi yanlısı adayların seçime girmesini fiilen engellediği için uluslararası kamuoyundan geniş çapta eleştiriye maruz kaldı.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/asia