Bridgerton hayranları yeni dizide Lady Danbury'nin genç halini ilk kez gördü

Arsema Thomas, "Bridgerton"da Adjoa Andoh'un meşhur ettiği karakterin daha genç halini canlandırıyor

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix
TT

Bridgerton hayranları yeni dizide Lady Danbury'nin genç halini ilk kez gördü

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix

Netflix, Bridgerton'da yaşananlardan öncesini anlatan ve yakında vizyona girecek dizisinden Lady Danbury'nin ilk görüntüsünü yayımladı.
Queen Charlotte: A Bridgerton Story (Kraliçe Charlotte: Bir Bridgerton Hikayesi), izleyicilere Charlotte'ın Kral George'la evliliğinin ilk dönemlerini ve İngiltere'nin en güçlü kadını olma yolculuğunu gösterecek.
Öte yandan Arsema Thomas'ın canlandırdığı Agatha Danbury, Charlotte'ın büyüyen ismini sosyetede kendini yıldız haline getirme fırsatı olarak kullanırken, aynı zamanda kendisinden yaşça epey büyük bir adamla olan evliliğini yönetiyor.
Netflix'e göre Danbury, Kraliçe'nin eski bir sırdaşı. Karakter tanımıysa şöyle:
"Bir zamanlar bölünmüş sosyeteyi ve evliliğin karmaşıklıkları üzerine keskin bilgisiyle Agatha, yeni kraliçe için yol gösterici haline gelirken aynı zamanda kendi sesini ve gücünü de buluyor."
Genç Danbury'nin kamuoyuyla paylaşılan ilk fotoğrafında, zarafet içindeki karakter Kraliçe'yle sohbet halinde ve sonraki yıllarında taktığı taç ve kolyenin benzerini giyiyor.
Queen Charlotte, karakterlerin ilk yetişkinlik dönemlerini göstermenin yanı sıra, hayranların asıl Bridgerton dizisinden tanıdığı oyunculara da yer verecek.
Golda Rosheuvel kraliyet figürü rolünü yeniden oynayacak. Adjoa Andoh, Lady Danbury'yi canlandırırken, Ruth Gemmell de Lady Violet Bridgerton olarak geri dönecek. 
8 bölümlük dizinin karakterleri farklı yaşlarda göstermek için ne kadar zaman atlaması kullanacağı henüz bilinmiyor.
Daha önce yayımlanan bir kesitte hayranları, gelecekteki kocasıyla ilk kez tanışan genç Kraliçe Charlotte'ı iş başında görme şansı yakalamıştı.
Kral George, dengesiz akli durumu sebebiyle kraliyetin onu kamudan uzak tutmasıyla Bridgerton'ın hikaye akışında büyük ölçüde bulunmadığından Queen Charlotte, izleyicilere Kral ve Charlotte'ın evliliğinin doğasını nispeten daha rahat zamanlardayken inceleme fırsatı veriyor.
Queen Charlotte: A Bridgerton Story'nin 2023 baharında yayımlanması planlanıyor.
 



Einstein'ın meşhur teorisi bugüne kadarki en büyük sınavını geçti

Standart modele göre galaksi ve galaksi kümeleri gibi büyük yapılar bütün evrene kozmik bir ağ şeklinde yayılıyor (NASA)
Standart modele göre galaksi ve galaksi kümeleri gibi büyük yapılar bütün evrene kozmik bir ağ şeklinde yayılıyor (NASA)
TT

Einstein'ın meşhur teorisi bugüne kadarki en büyük sınavını geçti

Standart modele göre galaksi ve galaksi kümeleri gibi büyük yapılar bütün evrene kozmik bir ağ şeklinde yayılıyor (NASA)
Standart modele göre galaksi ve galaksi kümeleri gibi büyük yapılar bütün evrene kozmik bir ağ şeklinde yayılıyor (NASA)

Milyonlarca galaksiden elde edilen veriler, Albert Einstein'ın en ünlü teorisini doğruladı.

Einstein'ın 20. yüzyılın başında ortaya attığı genel görelilik teorisi, evrenin en temel kuvvetleri arasında yer alan kütleçekimi uzay-zaman dokusuna bağlıyor.

Meşhur fizikçi bir cismin kütlesine oranla artan kütleçekim kuvvetinin, uzay-zaman dokusunu büktüğünü ve etrafından geçen diğer cisimleri etkilediğini keşfetmişti.

Bu kuvvet aynı zamanda evreni bir arada tutmak gibi bir görev de görüyor. 

ABD'deki Michigan Üniversitesi'nden Dragan Huterer "Einstein'ın genel görelilik teorisi, büyük kütleli cisimlerin kendi yarattıkları kütleçekim alanındaki hareketlerini açıklıyor. Sahip olduğumuz en başarılı fizik teorilerinden biri" diyerek ekliyor: 

Ancak hızlanan evrenin keşfi, genel göreliliğin belki de değiştirilmesi gerektiğine dair önerilere yol açtı.

Huterer ve ekip arkadaşları 2019'dan beri devam eden Karanlık Enerji Spektroskopik Enstrümanı (DESI) çalışmasının bulgularını inceleyerek bu teoriyi test etti.

Evrenin son 11 milyar yılına yayılmış yaklaşık 6 milyon galaksiye dair gözlemleri analiz eden bilim insanları, Einstein'in teorisini bugüne kadarki belki de en büyük sınavına soktu.

Henüz hakem denetiminden geçmeyen ve ön baskı sunucusu arXiv'de üç ayrı makale halinde yayımlanan bulgular, fizikçiyi haklı çıkardı.

Evrenin genişlemesinin yarattığı dışa doğru çekime karşı kütleçekimin bu galaksileri kozmik ağda bir araya getirme ve bu ağın zaman içinde evrimleşme şekli, Einstein'ın ünlü teorisi tarafından yapılan tahminlerle tam olarak uyumluydu.

Bilim insanları kütleçekimin daha büyük ölçeklerde davranışının değişip değişmediğini uzun zamandır merak ediyor.

Genel göreliliği temel alan standart kozmolojik modele göre evrenin çok küçük bir kısmı gözlemlenebilen maddeden oluşuyor. Yaklaşık yüzde 68'inin karanlık enerji ve yüzde 27'sinin de karanlık maddeden oluştuğu varsayılıyor. 

Işıkla etkileşime geçmedikleri için gözlemlenemeyen bu iki şeyin doğası da tam olarak bilinmiyor. Karanlık maddenin özellikle evrenin ilk yıllarında galaksilerin oluşumunda büyük bir rol oynadığı, karanlık enerjinin de evrenin genişleme hızını arttırdığı öne sürülüyor.

Ancak bazı gözlemlerin standart modelin savunduklarıyla örtüşmemesi, itirazlara yol açıyor. Standart modele karşı çıkan bazı bilim insanları Değiştirilmiş Newton Dinamiği (Modified Newtonian Dynamics / MOND) teorisini destekliyor.

Bu teori, kütleçekimin evrenin her yerinde aynı şekilde işlemediğini savunuyor.

Yeni bulgular standart modelle çelişen gözlemleri tamamen açıklamıyor ancak MOND teorisine güçlü bir darbe vurduğu söylenebilir. 

Araştırma ekibi ayrıca DESI bulgularının dinamik bir karanlık enerjiye işaret ettiğini söylüyor.

Dallas'taki Texas Üniversitesi'nden Mustapha Ishak-Boushaki, ortak liderliğini üstlendiği çalışma hakkında "Karanlık enerji dinamik ve zayıflıyor gibi görünüyor. Bu da sonsuza kadar genişlemesi gerekmeyen evrenin evriminin geleceğini değiştiriyor" diyerek ekliyor: 

Karanlık enerjinin dinamik olduğuna dair güçlü ipucu, 1998'de evrenin ivmelenerek genişlediğinin keşfedilmesinden bu yana elde edilen en önemli bulgu.

Dünya çapından 900'den fazla araştırmacıyı bir araya getiren DESI projesi hâlâ devam ediyor. Tamamlandığı zaman neredeyse 40 milyon galaksiyi incelemesi hedeflenen projenin, evrenin en büyük gizemlerini aydınlatması bekleniyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Live Science, Reuters, arXiv