Meme kanseri için proton ışın tedavisinin ilk denemesi yapıldı

Kim Jones, Manchester'daki bir kanser merkezinde proton ışın tedavisini tamamladı (Ulusal Kanser Araştırma Enstitüsü)
Kim Jones, Manchester'daki bir kanser merkezinde proton ışın tedavisini tamamladı (Ulusal Kanser Araştırma Enstitüsü)
TT

Meme kanseri için proton ışın tedavisinin ilk denemesi yapıldı

Kim Jones, Manchester'daki bir kanser merkezinde proton ışın tedavisini tamamladı (Ulusal Kanser Araştırma Enstitüsü)
Kim Jones, Manchester'daki bir kanser merkezinde proton ışın tedavisini tamamladı (Ulusal Kanser Araştırma Enstitüsü)

Üç meme kanseri hastasına dünyada ilk kez Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Servisi (NHS) aracılığıyla proton ışın tedavisi uygulandı.
Bu yüksek teknolojiye sahip tedavi, vücudun kritik bölgelerinde tedavisi zor tümör büyümeleri olan hastalar için uygun olan geleneksel radyasyon tedavisinden çok daha hassas bir şekilde işleyiş sağlar. NHS, daha önce beyin veya omurilik içindeki ve çevresindeki tümörleri olan hastaları tedavi etmek için proton ışını tedavisini kullanıyordu.
Şarku’l Avsat’ın İngiliz The Guardian gazetesinden aktardığına göre, Dünyada türünün ilk örneği olan bu deneme, radyasyon tedavisinden sonra uzun vadede kalp problemleri riski daha yüksek olan hastalar için proton ışını tedavisini standart radyasyon tedavisiyle karşılaştıracak.
Ulusal Kanser Araştırmaları Enstitüsü Klinik Radyoterapi Araştırma Grubu’nun eski Başkanı Prof. Dr. David Sebag Montefiore, “Proton ışını tedavisnde daha önce keşfedilmemiş alanlar var ve kullanılırsa kanser tedavisinden sonra yan etki riski azaltılabilir” dedi.
Çalışmaya katılan doktorlar, proton ışını tedavisinin memeye yeterli dozda radyasyon tedavisi verilmesine yardımcı olup olamayacağını ve aynı zamanda kalbin etrafındaki radyasyon miktarını azaltıp azaltmayacağını belirleyecektir.
Çalışma, Cambridge Üniversitesi, Londra Kanser Araştırmaları Enstitüsü ve Royal Marsden Ulusal Sağlık Servisi’nden doktorlar, bilim adamları ve araştırmacılar tarafından yürütülüyor.
Çalışmayı yürüten Ulusal Kanser Araştırma Merkezi'nde İngiltere tarafından finanse edilen klinik araştırmalar ve İstatistik Birimi direktörü Prof. Dr. Judith Bliss, “Radyoterapi, meme kanseri tedavisinin kanser riskini azaltmaya yardımcı olan çok etkili bir parçasıdır ve hayatta kalma şansını artırmaktadır” dedi.
“Bununla birlikte, hastanın meme dokusu ve lenf düğümleri kalbe yakın olduğunda veya halihazırda kalp problemleri geliştirme riski altındayken standart radyasyon tedavisini etkili bir şekilde uygulamak zor olabilir” diye devam etti.



Küçük bir balıkta, sadece insanlarda görülen bir öz farkındalık saptandı

En fazla 14 santimetreye ulaşabilen Labroides dimidiatus türündeki balıklar, kavgaya girmeden önce aynada kendilerini kontrol ediyor (Osaka Metropolitan Üniversitesi)
En fazla 14 santimetreye ulaşabilen Labroides dimidiatus türündeki balıklar, kavgaya girmeden önce aynada kendilerini kontrol ediyor (Osaka Metropolitan Üniversitesi)
TT

Küçük bir balıkta, sadece insanlarda görülen bir öz farkındalık saptandı

En fazla 14 santimetreye ulaşabilen Labroides dimidiatus türündeki balıklar, kavgaya girmeden önce aynada kendilerini kontrol ediyor (Osaka Metropolitan Üniversitesi)
En fazla 14 santimetreye ulaşabilen Labroides dimidiatus türündeki balıklar, kavgaya girmeden önce aynada kendilerini kontrol ediyor (Osaka Metropolitan Üniversitesi)

Bir balık türünün sadece insanlarda görülen bir öz farkındalığa sahip olduğu ortaya çıktı. 

Kişinin, kendisinin ayrı bir birey olduğunu anlama becerisini ifade eden öz farkındalık daha önce çeşitli türde hayvanlarda saptanmıştı. 

Bunun yanı sıra kişinin sadece kendisinin farkında olabileceği, iç dünyasıyla ilgili bir öz farkındalık biçimi de var. Örneğin amaçlar, istekler, zihindeki beden imgesi veya birine karşı hissedilen duygular bu sınıfta yer alıyor.

Bugüne kadar insan dışında hiçbir canlıda bu öz farkındalık biçimi görülmemişti. 

Scientific Reports adlı hakemli dergide bugün (11 Eylül) yayımlanan makalede, Labroides dimidiatus adlı bir çöpçü balık türünün bu beceriye sahip olduğu kaydedildi.

Daha önce çöpçü balıkların fotoğrafta kendini tanıyabildiği bulunurken, bu tür ayna testini de geçmişti.

Yeni araştırmayı yürüten ekip, akvaryumdaki balıklara başka çöpçü balıkların fotoğraflarını gösterdi. Görüntülerdeki hayvanların boyutu, akvaryumdakilerden yüzde 10 büyük veya küçüktü.

Bu deneyde balıklar fotoğrafını gördükleri rakiplerinin boyutuna bakmadan saldırıya geçti. 

Araştırmacılar daha sonra aynı testi ayna ekleyerek yürüttü. Önce aynada kendisini süzen balıklar bu sefer fotoğrafta kendilerinden büyük balıklara saldırmamayı tercih etti. 

Japonya'daki Osaka Metropolitan Üniversitesi'nden Taiga Kobayashi, yazarları arasında yer aldığı çalışma hakkında şöyle diyor:

Bu beklenmedik bir durumdu çünkü balık, boyutu ne olursa olsun rakiplerine karşı her zaman saldırganlık gösteriyordu.

Araştırmacılar akvaryumu, balığın ayna ve diğer balıkların fotoğrafını aynı anda göremeyeceği şekilde bölmüştü. 

Bu nedende saldırıya geçip geçmeyeceğini hesaplayan hayvan, muhtemelen aynada kendisini tarttıktan sonra zihninde vücut büyüklüğüne dair imgeye göre karar veriyor. 

Kobayashi, balıkların aynayı karar verme aracı olarak kullanacak zekaya sahip olduğunu düşünüyor. 

Doktora öğrencisi Kobayashi, "Balıkların aynayı bir araç olarak kullanabildiğine dair sonuçlar, insan ve insan dışı hayvanların öz farkındalığı arasındaki benzerlikleri açığa çıkararak bu özelliğin nasıl evrimleştiğine ışık tutacak önemli ipuçları sağlayabilir" diyor.

Independent Türkçe, SciTechDaily, New Scientist, Scientific Reports