2023'te kripto para piyasaları için gözler regülasyonlarda olacak

Kripto para piyasasına özel krizlerle en çalkantılı yılını geçiren Bitcoin, 2022'yi yaklaşık yüzde 64 değer kaybıyla 16 bin 542 dolardan tamamladı.

AA
AA
TT

2023'te kripto para piyasaları için gözler regülasyonlarda olacak

AA
AA

Kripto para piyasaları, 2022 yılının başında Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle oluşan enerji sorunu ve piyasa özelindeki krizlerle en çalkantılı senesini tamamlamasının ardından, 2023'te regülasyonlara odaklandı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ekonomilere verdiği zararı minimuma indirmek için merkez bankaları para musluklarını açmış ve buna paralel 2020'den 2021 sonuna kadar artan risk iştahı ile kripto para piyasalarında fon girişleri en yüksek seviyelere ulaşmıştı.
14 yıl önce işlem görmeye başlayan ve en büyük kripto para birimi olarak bilinen Bitcoin, Kasım 2021'de tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 69 bin doları test ederken, aynı dönemde Ethereum 4 bin 865 dolar ile tarihi zirvesini gördü.
Muslukların açılması dünya genelinde enflasyona sebep olurken, 2021 sonunda ABD Merkez Bankası'nın (Fed) şahin sinyaller vermesi ile tüm piyasalarda risk iştahı azalmaya ve dünya genelinde dolara olan talep artmaya başladı.
2022'nin ilk çeyreğinde başlayan Rusya-Ukrayna savaşı ile aksayan tedarik zinciri ve karşılıklı uygulanan yaptırım silsileleri neticesinde üretim ve enerji maliyetleri artarken, piyasalarda risk algısı yükseldi.
ABD ve Avrupa’nın, Rusya'yı SWIFT sisteminden çıkartması ile Rusya'nın kripto para birimlerini kullanarak ekonomik yaptırımları kırabileceği gündeme gelirken, Ukrayna'ya yapılan yardımların önemli miktarının da kripto paralar ile yapılması, kripto para piyasalarını sınırlı da olsa pozitif etkiledi.

LUNA krizi piyasadan çıkışların hızlanmasına neden oldu
Fed'in Mart 2022'de faiz artırımına başlamasından kısa bir süre sonra, yatırımcıların riskli varlıklardan güvenli limanlara geçişleri hızlanırken, pay piyasaları ile kripto para piyasaları arasındaki korelasyon dikkat çekti.
Tüm bu olumsuzlukların yanında bir de Terra'nın "sabit coin"i olarak bilinen, kripto para piyasasında ilk 10'da yer alan ve çok sayıda yatırımcısı bulunan LUNA'nın çökmesi ile yatırımcıların tedirginliği genele yayılarak kripto para piyasalarında satışları derinleştirdi.
Bu dönemde LUNA'nın değeri, gördüğü en yüksek seviye olan 120 dolardan neredeyse sıfıra düştü. Böylelikle kripto para piyasalarında likidite krizi ayyuka çıkmış oldu.
ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi'nin (OFAC), kripto para birimi karıştırıcısı Tornado Cash'i yaptırım listesine alması ile kripto paraların ortaya çıkış gayesi olan "merkeziyetsizlik" kavramını tartışmaların odağına getirdi.

2022'nin bölüm sonu canavarı, FTX
2022'nin son çeyreğinde de kripto para piyasalarının en büyük ikinci borsası olarak bilinen FTX hakkında çıkan haberler gündemin odağına yerleşti.
FTX Üst Yöneticisi (CEO) Sam Bankman-Fried'ın likidite krizini aşmak için nakit para enjeksiyonu talebinde bulunduğuna dair haber akışı kripto para piyasasındaki düşüşleri hızlandırdı ve akabinde FTX şirketi iflas başvurusunda bulundu.
FTX iflası, kripto para piyasası için deyim yerindeyse 2022'nin bölüm sonu canavarı oldu.
2022'ye 46 bin 217 dolardan başlayan Bitcoin, tüm bu gelişmeler ile 15 bin 588 doları görerek Kasım 2020'den bu yana gördüğü en düşük seviyeyi test etmesinin ardından seneyi yaklaşık yüzde 64 değer kaybıyla 16 bin 542 dolardan tamamladı.
3 bin 676 dolardan yıla başlayan Ethereum 881 dolar ile Aralık 2020'den itibaren en düşük seviyesini görerek yılı yaklaşık yüzde 67 düşüşle 1196 dolardan kapattı.
Böylelikle Bitcoin ve Ethereum, 2022'de aylık bazda 8 ay değer kaybederek 2018'den sonra en kötü yılını geçirmiş oldu.
Bitcoin 2018'de yaklaşık yüzde 73 değer kaybederken, 2019, 2020 ve 2021'de sırasıyla yüzde 94, yüzde 302 ve yüzde 60 artış göstermişti.

"Kriptoya bağlı sistemlerin de ne kadar problemli olabileceğini gördük"
İş Yatırım Uluslararası Sermaye Piyasaları Müdürü Şant Manukyan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bankacılık sistemlerinin veya eski finans kurumlarının verimsiz olduğu düşünülürken, kripto para piyasalarında yaşanan krizlerin ardından kriptoya bağlı sistemlerin de ne kadar problemli olduğunun ortaya çıktığını söyledi.
Kripto para şirket sahiplerinin kripto paralar ile ilgili teknik bilgisinin ve girişimcilik kabiliyetinin çok yüksek olabileceğini belirten Manukyan, özellikle FTX krizi sonrası bu insanların finans bilgisi, bilanço yönetimi, risk yönetimi gibi konularda ise ne kadar zayıf olduklarının göz önüne serildiğini bildirdi.
Manukyan, hayal satan çok insanın olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Hala da bu insanlar var ama realiteyi yani bir şirket yönetimini, bilanço kalemlerini, riskin nasıl ölçüleceğini ya bilmiyorlar ya da çok ciddi bir sahtekarlık yapma peşindeler. Tabii bu diğer merkezi kurumları da etkiledi."

"2023'ün ana konularından biri regülasyonlar"
Şant Manukyan, şu anki görüntüsüyle kripto para piyasalarının likiditeden veya risk algısının yüksek olmasından faydalandığını kaydederek, "Resesyonun ortasına doğru merkez bankalarının faiz indirip likiditeyi artıracağı görüşü olursa ve savaş da sona ererse kripto para piyasaları açısından olumlu olur." değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyona karşı kripto paraların bir koruma kalkanı sağlamadığını anımsatan Manukyan, yatırımcıların kripto para piyasalarına yeniden girmesi için artık çok net bir hikayenin gerektiğini vurguladı.
Manukyan, "Dolayısıyla önce kripto paralarda bizim yanıtlamamız gereken soru, bu kripto paranın nasıl bir fonksiyonu var ki ben bunu portföye almalıyım?"
İkinci önemli hususun da regülasyonlar olduğunu aktaran Manukyan, ABD Menkul Kıymetler ve Borsalar Komisyonu'nun (SEC) FTX'in kripto para birimi FTT için bir menkul kıymet olduğunu iddia ettiğini hatırlattı.
Manukyan,"Bu gelişme önemli, çünkü her ne kadar ABD'de alınan kararlar kripto paraların tamamını etkilemez desek de, orada çizilen çerçeve eninde sonunda Avrupa ve Türkiye'ye sirayet edecektir. Bu baz teşkil edecektir" ifadelerini kullandı.
2023'ün ana konularından birisinin, "sahtekarlıklar" bittiyse, regülasyonlar olacağının altını çizen Manukyan, konuşmasını şu şekilde tamamladı:
"Regülasyonların ardından nasıl bir iştah olduğunu göreceğiz. Ancak tekrar ilk başta dediğim gibi yaşanan krizlere bağlı fiyat hareketleri elbette olumsuzdu, ama çok geniş kesimlere yayılmadan önce buradaki aksaklıkları görmemiz bence ilerisi için iyi oldu."



ABD Hazine Bakanı Yellen'dan borç limitine yönelik önlemlerin 1 Haziran'a kadar tükenebileceği uyarısı

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (Reuters)
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (Reuters)
TT

ABD Hazine Bakanı Yellen'dan borç limitine yönelik önlemlerin 1 Haziran'a kadar tükenebileceği uyarısı

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (Reuters)
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (Reuters)

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, borç limitine yönelik alınan önlemlerin 1 Haziran'a kadar tükenebileceği ve ülkenin bu tarihten sonra nakit sıkıntısı çekebileceği uyarısında bulundu.
Yellen, borç limitine ilişkin ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy'ye yönelik yeni bir mektup kaleme aldı.
Hazine Bakanlığının federal hükümetin faaliyetlerini finanse etmeye devam etme kabiliyetine ilişkin McCarthy'yi haberdar etmek için kendisine yazdığını belirten Yellen, 13 Ocak'taki mektubunda, nakdin ve olağanüstü tedbirlerin haziran başından önce tükenmesinin olası olmadığını belirttiğini anımsattı.
Yellen, "Son federal vergi tahsilatlarını inceledikten sonra, en iyi tahminimiz, Kongre'nin borç limitini artırmaması veya askıya almaması durumunda, hükümetin tüm yükümlülüklerini haziran başına kadar ve potansiyel olarak 1 Haziran itibarıyla getiremeyeceğidir." değerlendirmesinde bulundu.

"Kongre'nin en kısa sürede harekete geçmesi zorunlu"
Bu tahminin mevcut verilere dayandığına dikkati çeken Yellen, federal gelirler ve harcamalar doğası gereği değişken olduğu için Hazine'nin olağanüstü önlemlerinin tükeneceği fiili tarihin bu tahminlerden birkaç hafta sonra olabileceğini kaydetti.
Yellen, Hazine'nin devlet borçlarını ne zaman ödeyemeyeceğini kesin olarak kestirmenin mümkün olmadığını vurgulayarak, daha fazla bilgi geldikçe Kongre'yi bilgilendirmeye devam edeceğini aktardı.
Janet Yellen, "Mevcut tahminler göz önüne alındığında, Kongre'nin borç limitini hükümetin ödemelerini yapmaya devam edeceğine dair daha uzun vadeli kesinlik sağlayacak şekilde artırmak veya askıya almak için mümkün olan en kısa sürede harekete geçmesi zorunlu." ifadelerini kullandı.

Eyalet ve yerel yönetim tahvillerinin ihracını askıya alma kararı
Ayrıca Hazine Bakanlığının Eyalet ve Yerel Yönetim Serisi (SLGS) hazine tahvillerinin ihracını da askıya aldığına dikkati çeken Yellen, bunların eyaletlere ve belediyelere verilen özel amaçlı hazine tahvilleri olduğunu, ihraçlarının borç limitine dahil edildiğini, borç limiti ile ilgili riskleri yönetmek için bu adımın atılacağını, ancak eyalet ve yerel yönetimler mali durumlarını yönetmek için önemli bir araçtan mahrum bırakılacağı için maliyetinin de olabileceğini ifade etti.
Yellen, "Borç limitinin askıya alınması veya artırılması için son dakikaya kadar beklemenin işletmelere ve tüketici güvenine ciddi zararlar verebileceğini, vergi mükellefleri için kısa vadeli borçlanma maliyetlerini artırabileceğini ve ABD'nin kredi notunu olumsuz etkileyebileceğini geçmiş borç limiti çıkmazlarından öğrendik." değerlendirmesinde bulundu.
Kongre'nin borç limitini yükseltmemesi halinde bu durumun Amerikan aileleri için ciddi zorluklara neden olacağına dikkati çeken Yellen, ABD'nin küresel liderliğine zarar vereceğini ve ulusal güvenlik çıkarlarını savunma kabiliyeti hakkında soru işaretleri doğuracağını vurguladı.
Yellen, Kongre'ye, mümkün olan en kısa sürede harekete geçerek ABD'nin itibarını koruma çağrısında bulundu.

Borç limiti açmazı
ABD'de federal hükümet, temerrüde yol açabilecek 31,4 trilyon dolarlık borç limitine ulaşmış bulunuyor.
Borç limiti ya da borç tavanı, "ABD hükümetinin borçlarını ödemek için ödünç alabileceği para miktarının üst sınırı" anlamına geliyor.
Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu elinde bulunduran Cumhuriyetçiler, borç limiti müzakerelerinde önemli harcama kesintilerinden yana bir tavır sergiliyor. Demokratlar ise borç limitinin artırılmasında ısrarcı oluyor ve Cumhuriyetçilerin belirli harcamaları kısma önerilerini geri çeviriyor.
Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında bir açmaz haline gelen borç limiti konusunun piyasaları sarsmasından endişe duyuluyor. ABD'de resesyon beklentileri artarken, iki partinin borç limiti üzerindeki hesaplaşması her zamankinden daha fazla risk taşıyor.