Fransa şehirleri karanlığa bürünüyor

Bordeaux da elektrik enerjisi kullanımında kısıtlamaya giden şehirler arasında. (Sud West)
Bordeaux da elektrik enerjisi kullanımında kısıtlamaya giden şehirler arasında. (Sud West)
TT

Fransa şehirleri karanlığa bürünüyor

Bordeaux da elektrik enerjisi kullanımında kısıtlamaya giden şehirler arasında. (Sud West)
Bordeaux da elektrik enerjisi kullanımında kısıtlamaya giden şehirler arasında. (Sud West)

Fransa’da yeni yıl kutlamaları biter bitmez bazı büyük şehirler elektrik tasarrufu yapmak ve iklim değişikliğine neden olan faktörleri azaltmak amacıyla, şehir sakinlerinin karşı çıkmalarına rağmen geceleri sokaklarını karartmaya başladı. Bu şehirler arasında Lyon, Bordeaux ve Strazburg da yer alıyor. Normalde sokak lambalarının kış mevsiminde akşam altıdan sabah beşe kadar yakılıyordu. Ancak şu an uygulanan karartmanın önemli binaları, yapıları ve heykelleri de kapsaması tepkiye neden oldu.
Geceleri sokakları karartma fikri, aylar önce Ukrayna'daki savaş nedeniyle enerji krizinin artmasıyla ortaya çıktı. Bununla birlikte, vatandaşların büyük bir çoğunluğu, eskisine nispeten daha yüksek elektrik ve gaz fiyatları sebebiyle lamba ve ev aletlerinin kullanımını azaltmaya başlasa da karartma fikri genel düzeyde karşılık bulmadı.
Kesinti saatleri belediyelerin aldığı kararlara göre belirlendi. Akşam dokuzdan sabaha kadar elektriği kesenler olduğu gibi elektriği kesmeyi gece yarısı başlatanlar da var. Örneğin ülkenin güneybatısındaki Bordeaux'da bölgenin yüzde 57'si artık geceleri karanlığa gömülmüş durumda. Bu girişim, belediye bütçesine yılda 880 bin euro katkı sağlıyor.
Tasarrufun artması, Metz, Clermont-Ferrand, Nîmes ve Besançon gibi küçük şehirleri de sokakları karartmaya teşvik etti. Bu fikri ilk destekleyen Rouen şehri oldu. Şehir merkezi ve hapishaneyi çevreleyen bölge hariç, 2021'in sonlarından bu yana elektrik kesintisi uygulanıyor. ‘Uygar Fransa Derneği Sözcüsü, Le Figaro gazetesine yaptığı açıklamada ‘şehirlerin yüzde 80'inin aydınlatma sistemine yönelik adımlara hız vermeyi planladığını’ söyledi.
Elektrik faturalarındaki tasarruf sadece şehirlerin değil, birçok küçük köy ve kasaba yönetimlerinin de ilgisini çekti. Paris yakınlarında, nüfusu 2 bin 700'i geçmeyen Menley de gece saat 11’den itibaren sokak ışıklarını söndürmeye başladı. Ancak karar, geceleri sokaklarda dolaşırken kendilerini güvende hissetmeyen vatandaşların tepkisine neden oluyor.  İki ay önce, sokak karartmalarının deneysel olarak uygulandığı, ülkenin doğusundaki Chambéry kasabasında çukurları göremedikleri için tökezleyen ve düşen yaya sayısının arttığı kaydedildi. Gece yürüyenler ve yayalar tehlikelerden korunmak için el feneri kullanmaya veya telefonlarının ışıklarını açmaya başladılar. Araç sahipleri de kasaba girişlerine ve okulların yakınlarına yerleştirilen ve sürücüleri yavaşlamaya zorlayan tümseklerin karanlıkta görünmemesinden şikayetçi. İtirazlara rağmen yolların karanlık olması nedeniyle sürücülerin daha dikkatli araç kullanması trafik kazalarının azalmasına neden oldu.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.


Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
TT

Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)

Downing Street sözcüsü dün akşam yaptığı açıklamada, İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştüğünü söyledi.

Açıklamada, “Gazze'deki durumu değerlendiren iki lider, son gelişmelerden duydukları derin endişeyi dile getirdiler ve barış sürecinin yeniden başlatılması gerektiği konusunda mutabık kaldılar” ifadeleri yer aldı.

İki lider, Ukrayna'daki durumla ilgili olarak anlamlı barış görüşmelerinin sağlanması için Rusya'nın 30 günlük ateşkese uyması gerektiğini vurguladı.

df
Ukrayna'nın Sumi bölgesinde Rusya sınırında askeri bir aracın yanında duran Ukraynalı askerler,  16 Ağustos 2024 (Reuters)

 


Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.