Resmi Yahudi din kurumundan Ben Gvir’in Mescid-i Aksa’ya yaptığı ‘baskına’ kınama

Ben-Gvir’in eylemi için “Dini hükümlere aykırı, tehlikeli ve gereksiz bir provokasyon” ifadesi kullanıldı.

Itamar Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’ya yaptığı ziyaret ‘provokatif’ olarak nitelendirildi. (AFP)
Itamar Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’ya yaptığı ziyaret ‘provokatif’ olarak nitelendirildi. (AFP)
TT

Resmi Yahudi din kurumundan Ben Gvir’in Mescid-i Aksa’ya yaptığı ‘baskına’ kınama

Itamar Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’ya yaptığı ziyaret ‘provokatif’ olarak nitelendirildi. (AFP)
Itamar Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’ya yaptığı ziyaret ‘provokatif’ olarak nitelendirildi. (AFP)

Aralarında üst düzey hahamların ve hükümet koalisyonundaki Ortodoks dini partilerin liderlerinin de yer aldığı resmi Yahudi dini kurumu Doğu Yahudileri, 10 yılı aşkın sessizliğinin ardından 4 Ocak’ta suskunluğunu bozdu. Geçen salı günü Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyen İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben- Gvir’e ve ona eşlik eden din adamlarına yönelik sert eleştirilerde bulundu. Kurum açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Yahudi din adamlarının ezici çoğunluğu ve resmi dini kurumun tüm organları, Tapınak (Mescid-i Aksa) avlularına girmeye karşı çıkıyor ve bunu kutsal bir yere saygısızlık olarak görüyor. Dolayısıyla Bin Gvir’in ziyareti dini hükümlere aykırı, tehlikeli ve gereksiz bir provokasyondur.”
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Doğu Yahudileri Başkanı (İsrail’in baş Sefarad hahamı) Yitzhak Yosef, Ben- Gvir’e bizzat bir protesto mektubu göndererek, baş hahamın talimatlarına uyması ve Mescid- Aksa’ya yapılan baskını tekrarlamaması çağrısı yaptı:
“Özellikle de İsrail Devleti’ne bakan olarak atanmanızdan sonra Tapınak Tepesi’ne girmenin (Mescid-i Aksa’ya baskının) yasaklanması tehlikesine karşı uyarıda bulunmayı ve baş haham adına gelecekte Tapınak Dağı’na girmeyi tekrarlamaktan kaçınmanızı istemeyi görevim olarak görüyorum. Açıktır ki İsrail hükümetinde bir bakan olarak, baş hahamlığın talimatlarına aykırı hareket etmemelisiniz. Umarım bunu düzeltmenin bir yolunu bulursunuz.”
Dindar Aşkenazi Yahudilerinden oluşan Birleşik Tevrat Yahudiliği bloğunu oluşturan iki partiden biri olan Degel HaTorah Partisi’ne yakın olan ‘Yated Ne’eman’ gazetesi, 4 Ocak’ta yayınladığı makalede Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’ya baskını kınanırken, bu durum ‘tehlikeli ve gereksiz bir provokasyon’ olarak nitelendirildi. Makalede ayrıca, baskının ‘Yahudilerin yaşamları için tehdit oluşturan reddedilmiş bir gösteri’ ve Filistinli kalabalıkları ‘Yahudilerin Mescid-i Aksa’yı yerinden oynatacaklarına ikna edecek ve onları misilleme yapmaya itecek aptalca ve faydasız bir eylem’ olduğu belirtildi. Gazete makalede şu ifadelere yer verdi:
“Haredi yüzleri de dahil olmak üzere bu insanların, Yahudi yasalarına aykırı olarak Yahudilerin yaşamları için tehlike oluşturmalarına kim, ne için izin veriyor? Onlar, Tapınağı yeniden inşa edeceklerini göstermiyor. Bir medya kazancı elde etme umudu dışında, kameralar önünde birkaç dakikalık bir zafer turunun ne değeri var?”
Birleşik Tevrat Yahudiliği’nden Parlamento Finans Komitesi Başkanı Moshe Gafni’nin açıklaması da şöyle oldu:
“Tapınak Dağı’na girmek dini hükümler tarafından yasaklanmıştır. Bunu geçmişte ve bugün Ben- Gvir’e de söyledim. En kutsal alanları içeren bir yerde, oraya girmek yasaktır. Bu nedenle nesiller boyunca büyük hahamlar bunu yasakladı. Ona saygı duyuyorum ama bu olmaz. Dini hükümlerin yanı sıra bu eylemden hiçbir şey kazanmayız. Sadece tüm dünyaya meydan okuruz.”
Ben-Gvir, kendisine yönelik bu saldırıyı reddederken, ‘ziyaretini tekrarlama’ niyetinde olduğunu açıkladı. Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda “Yated Ne’eman, Yahudi halkının devletine, burada Yahudi laiklerin yaşamlarına karşıdır” dedi.
Ben- Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit partisinden Knesset üyesi Sue Har Milach ise makaleyle ilgili olarak, “Onların da kafası karışık ve yollarını kaybettiler. Ben Gvir, etrafındaki tüm tantanayı dinlemiş olsaydı burada bir devletimiz olmazdı” ifadesini kullandı.
Gözlemciler, her ikisi de Binyamin Netanyahu hükümetinin müttefiki olan ultra-Ortodoks ve dindar Siyonistler arasında yıllardır ilk kez doğrudan bir çatışma olduğuna dikkat çekti. Durum, hükümet koalisyonunda bir sürtüşmeye neden olacak başka konulara doğru şiddetleniyor gibiydi. Dindar Doğulu Yahudiler’in Şas partisine mensup Haham Benzion Motzavi, dindar Siyonist liderlere ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’e sözlü saldırıda bulundu. Motzavi, Smotrich’i bakan olarak görev süresinin başlamasından sonra aldığı ilk karar çerçevesinde şekerli içecekler ve tek kullanımlık mutfak eşyaları üzerindeki vergiyi iptal etmesi nedeniyle Smotrich’i ‘eşek ve aptal’ olarak nitelendirdi.
Yair Lapid, hükümetinin çevreyi koruma, diyabet ve obezite ile mücadele çerçevesinde bu vergiyi koyma kararı almıştı. Haham Motzavi, Harediliğin ruhani liderlerinden biri olarak kabul ediliyor ve dini fetvalar veren bir vaiz konumunda bulunuyor.
Motzavi, Smotrich’in salı akşamı Kudüs’te düzenlenen bir dini ders sırasında şekerli içecekler üzerindeki vergiyi iptal etme kararına işaretle Smotrich hakkında şunları söyledi:
“Bu eşek, şekerli içeceklerin vergisini kaldırdı. Aptal. Tek kullanımlık gereçler üzerindeki verginin iptalini anlıyorum. Tamam, ama aptal adam, şekerli içeceklerde bu vergiyi kaldırdı. Peki, neden? Şeker hastalığına bağlı organ rezeksiyonlarında devletimiz birinci sırada. Şeker hastası sayısı bir milyonu aştı. Nüfusun yüzde 10’undan fazlası şeker hastası. Bunlar da varlığından haberdar olduğumuz hastalar. Bir de şeker hastası olup da bunu bilmeyenler var. Diyabet korkunç bir salgın.”  



Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
TT

Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa dün yaptığı açıklamada, İsrail'in bir Filistin devletinin kurulmasını ve Filistin Yönetimi’nin Gazze Şeridi’ne geri dönmesini engelleme planının başarılı olamayacağını belirtti.

Bakanlar Kurulu toplantısının başında yaptığı açıklamada Mustafa, “Kesin resmi pozisyonumuz, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza yardım sağlayabilmemiz ve uzun zamandır beklenen bağımsız Filistin devletinin somutlaşmasına yol açacak yeniden inşa sürecini kolaylaştırabilmemiz için tek bir siyasi sistem, birleşik ulusal kurumlar ve tek bir güvenlik kurumu altında herkesin iş birliğini gerektiren Filistin topraklarında Filistin devletinin somutlaştırılmasıdır” dedi.

Mustafa sözlerine şöyle devam etti: “İsrail tarafı bu vizyonla savaşıyor. Tüm kurum ve kuruluşları ulusal otoriteyi zayıflatmak, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi için mali abluka altına almak ve geniş bir uluslararası mutabakatın konusu haline gelen Filistin devletinin kurulmasını engellemek için çalışıyor… İsrail planının desteklenmesi başarılı olamayacak. Zira halkımızın iradesi güçlü. Tüm gücümüz ve kararlılığımızla ulusal görevlerimizi yerine getirmek için sorumluluklarımızı üstlenmeye kararlıyız.”

Mustafa, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi sırasında ‘bir Filistin devletinin kurulmasına izin vermeyeceğini’ açıklamasının ardından Filistin Yönetimi'nin bir Filistin devleti kurma ve Gazze Şeridi'ndeki sorumluluklarını üstlenme konusundaki ısrarından bahsetti. Mustafa ayrıca, Netanyahu’nun Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri kabul etmek için bir dizi ülkeyle iletişim halinde olduğunu ifade etti.

cdfgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'daki yemekte ABD Başkanı Donald Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösteren mektubun bir kopyasını elinde tutuyor. (DPA)

Netanyahu'ya Washington ziyaretinde eşlik eden üst düzey bir yetkili, İsrail'in bir süre daha Gazze Şeridi'nde kalabileceğini doğruladı. Yetkili, Netanyahu'ya eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde Filistin Yönetimi'nin olmayacağını söyledi.

‘Ertesi gün’ meselesi

Maariv gazetesi ve Walla internet sitesine göre Netanyahu ve Trump, ‘Gazze Şeridi'nde ertesi gün’ gibi merkezi ve karmaşık bir meseleyi görüştü. Görüşmenin ardından bir siyasi yetkili, “Ertesi gün elbette Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak” dedi.

Maariv, toplantının ardından yalnızca Amerikalı gazetecilerin içeri alınmasına izin verilmesinin ardından Netanyahu'nun, İsrailli gazetecilerin üst düzey bir yetkili tarafından brifing verilmek üzere çağrılmasını istediğini bildirdi.

scdfgrthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'la yediği yemekte konuşuyor. (EPA)

Yetkili, ertesi gün ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Ana ve gerekli koşul Gazze Şeridi'nde Hamas'ın olmamasıdır. Hamas silahsızlandırılmalı ve liderleri sürgün edilmeli. Başka bir güç Gazze Şeridi'ni kontrol etmeli ve silah kullanımını engellemeli.”

Hangi gücü kastettiği sorulduğunda ise “Bunu tartışıyoruz. İsrail ordusu her türlü tehdidi engellemek için her zaman hazır bulunacak. Gazze Şeridi'nde güvenlikten İsrail sorumlu olacak” yanıtını verdi.

Yetkili, Gazze Şeridi’nin sivil kontrolü konusunda şunları söyledi: “Gazze Şeridi'nde gündelik hayatı yöneten bir hükümet sistemi olmalı. Belki belli bir süre için orada olacağız ve bu konuda endişelenmemeliyiz. Eğer ilk aşamada orada olmazsak, iktidarı başka bir tarafa devredebileceğimizden emin olamayız. Gazze Şeridi'ndeki yönetim sistemi Filistinliler tarafından yürütülecek. Kesinlikle Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak. Filistin Yönetimi Gazze Şeridi'ni yönetmeyecek.”

Üçüncü görüşme

Trump ile Netanyahu arasında pazartesi akşamı Beyaz Saray'da gerçekleşen görüşme, Trump'ın geçtiğimiz ocak ayında başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana gerçekleşen üçüncü görüşmeydi.

Filistinlilerle barış istediğini ifade eden İsrail Başbakanı, Filistinlilerin gelecekte kuracakları bağımsız bir devleti İsrail'in yıkımı için bir platform olarak tanımladı ve bu nedenle egemen güvenlik yetkisinin İsrail'de kalması gerektiğini savundu.

dfrgty
ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi akşamı Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte (DPA)

Trump, gazetecilerin iki devletli bir çözümün mümkün olup olmadığı sorusuna “Bilmiyorum” dedi ve soruyu Netanyahu'ya yönlendirdi.

Netanyahu soruyu, “Filistinlilerin kendi kendilerini yönetmek için tüm yetkilere sahip olmaları gerektiğine inanıyorum, ancak bizi tehdit edecek herhangi bir yetkiye değil” diye yanıtladı.

Netanyahu ayrıca, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden çıkarılması konusuna da değinerek, İsrail ve ABD'nin, savaştan zarar gören Gazze Şeridi'nden ayrılmak isteyen Filistinlileri kabul edecek ‘birkaç ülke bulmaya yakın’ olduğunu söyledi.

Netanyahu, “Başkan Trump'ın seçim özgürlüğü diye harika bir vizyonu var. Eğer insanlar kalmak istiyorlarsa kalabilirler ama gitmek istiyorlarsa da gidebilmeliler” şeklinde konuştu.

Üst düzey bir İsrailli yetkili yemekten sonra yaptığı açıklamada, İsrail'in Trump'ın Gazzelileri gönüllü olarak göç etmeye teşvik etme konusunda ciddi olduğuna ikna olduğunu belirtti.

Söz konusu açıklamaların ardından Filistin Yönetimi'nden bir kaynak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Onların tutumu biliniyor. Ancak biz siyasi bir süreç başlatmak için uğraşıyoruz. Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'ü kapsayan bir devlet kurma hakkımızdan taviz vermeyeceğiz.”