AYM, HDP'nin hazine yardımı hesabına tedbiren bloke konulmasına karar verdi

Anayasa Mahkemesi, Halkların Demokratik Partisinin (HDP) kapatılması istemiyle açılan davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının partinin Hazine yardımı bulunan hesaplarına bloke konulması talebini "tedbiren" kabul etti.

AA
AA
TT

AYM, HDP'nin hazine yardımı hesabına tedbiren bloke konulmasına karar verdi

AA
AA

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP'nin temelli kapatılması istemli davada, "terör örgütü ile organik bağının devam ettiği, Hazine kaynaklarının terör örgütüne aktarıldığı" gerekçesiyle partinin Hazine yardımı bulunan hesaplarına bloke konulmasını istedi.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in bu istemini görüştü.
Alınan bilgiye göre, Yüksek Mahkeme, davanın bu aşamasında, partinin Hazine yardımı bulunan hesaplarına bloke konulması talebini kabul ederek HDP'nin hazine yardımı hesabına geçici olarak bloke konulmasına karar verdi.
Kararın 7 üyeye karşı 8 üyenin oy çokluğuyla alındığı öğrenildi.
Yüksek Mahkeme, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının partinin Hazine yardımı bulunan hesaplarına bloke konulması talebiyle ilgili gerekçelerini partiye gönderme kararı aldı.
Partinin buna ilişkin cevabının ardından Hazine yardımlarına bloke konulmasına ilişkin karar, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu tarafından tekrar ele alınacak. Heyet, gelecek cevabın ardından kararın kaldırılmasına veya tedbir hükmünün devamına karar verebilecek.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun kısa kararının da gün içinde yazılması bekleniyor.

Kapatma davasında süreç nasıl işleyecek?
HDP'nin kapatılması istemli davada ceza yargılaması davası prosedürü işleniyor. HDP'nin iddianameye ve ek delillere karşı savunmalarını sunmasının ardından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in sözlü açıklamasını yapması için 10 Ocak 2023 günü belirlenmişti.
Başsavcı Şahin'in 10 Ocak 2023'teki sözlü açıklaması ve HDP yetkililerinin sözlü savunmasının ardından davaya ilişkin bilgi ve belgeleri toplayacak Anayasa Mahkemesi raportörü, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak.
Raporun, Yüksek Mahkeme üyelerine dağıtılması sonrası mahkeme başkanı toplantı için gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek, kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.