Libya'daki Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi: Yeni yol haritası yakında duyurulacak

Tobruk'taki Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ile Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, Kahire'de bir araya geldi

AA
AA
TT

Libya'daki Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi: Yeni yol haritası yakında duyurulacak

AA
AA

Libya'nın doğusundaki Tobruk'ta yer alan Temsilciler Meclisinin (TM) Başkanı Akile Salih ile Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, yakında Libya için yeni bir yol haritasının duyurulacağını ve bir anayasa belgesi üzerinde de anlaşmaya varıldığını belirtti.
Salih ve Mişri, Kahire ziyaretleri kapsamında Mısır Meclis Başkanı Hanefi Cibali'yle gerçekleştirdikleri üçlü görüşmenin ardından basın açıklaması yaptı.
Mişri ile bir mutabakata vardıklarına işaret eden Salih, Libya'da hükümetin gözetiminde seçimlerin yapılabilmesi için ülkede birleşik otoriteye ihtiyaç olduğunu söyledi.
Yeni prosedürlerin belirlenmesi için daha önce Cenevre'de olduğu gibi bir mekanizma kurulacağını aktaran Salih, iki meclis arasında yeni bir otoritenin olacağını, gelecek günlerde de Libya'da yeni bir yol haritasının açıklanacağını ifade etti.
Salih, Mişri ile birlikte açıklanacak haritanın tek bir madde değil anayasa belgesi olacağını belirtti.
Gerekli prosedürlerin iki meclisin görüşüne ve yasalara göre alınacağını belirten Salih, bu prosedürlerin, seçimlerin nasıl tamamlanacağı, kurumların nasıl birleştirileceği ve benzeri konuları da içerdiğine işaret etti.
Salih, en yakın zamanda parlamento ve devlet başkanlığı seçimlerine gidilmesi için meclisler arasında büyük bir yakınlaşma olduğunu vurguladı.
TM Başkanı, Libya krizinin kesin çözümü olan seçimlerin güvenlik, teşkilat ve lojistik açıdan hazır olunduğunda en kısa sürede gerçekleşeceğini aktardı.

Yol haritası Libya'da açıklanacak
Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Mişri ise Salih ve Libya'daki Birleşmiş Milletler misyonu ile yol haritasına ilişkin çalışmalar yapılacağını ve çok yakında Libya'da aralarında yapılacak toplantıda duyurulacağını ifade etti.
Söz konusu belgenin birkaç dosya ve sürecin yanı sıra görevlerin ve sürelerin açık şekilde belirlenmesiyle ilgili olduğunu kaydeden Mişri, bu nedenle siyasi anlaşmaya uygun şekilde ve her türlü şüpheden kaçınmak için BM'nin gözetiminde iki meclis arasında mutabakatın sağlanması gerektiğini kaydetti.
Seçimlerin bazı belirli ve önemli verilere dayandığını, temelinin de yasama olduğunu belirten Mişri, yasama aşamasının tamamlandığını aktardı.
Mişri tek aşamanın bu olmadığını; uzlaşı, kurumların birleştirilmesi, seçimler için altyapının sağlanması, seçmen kütüğünün temizliği, şiddetli bölünmelerin gölgesinde seçim sonuçlarının kabulünün sağlanması gibi aşamaların da olduğunu ifade ederek, bir sonraki adımda bu maddelerin de gerçekleştirileceğini belirtti.
Mısır Meclis Başkanı Cibali ise Salih ve Mişri arasındaki görüşmeyi verimli olarak nitelendirdi.

Tamamlanan anayasa belgesi onay için meclislere gönderilecek
Öte yandan görüşmenin ardından Salih ve Mişri ortak yazılı açıklama da yaptı.
Açıklamada, Salih ile Mişri'nin "devlet başkanlığı ve parlamento seçimleri için uzlaşıya dayalı bir anayasal temelin sağlanması" konusunda istekli olduğu vurgulandı.
Salih ve Mişri'nin tamamlanan anayasa belgesinin onay için Anayasa İzleme Komisyonundan meclislere gönderilmesi konusunda mutabık kaldığı aktarıldı.
Ayrıca, Salih ve Mişri'nin seçim sürecini tamamlamak adına gerekli tüm prosedürleri gerçekleştirmek için daha sonra duyurulacak açık ve spesifik bir yol haritasının hazırlanması konusunda da anlaştığı kaydedildi.
Açıklamada, bu anlaşmaya yol açan anayasal süreç müzakerelerine ev sahipliği yaptığı için Mısır ile Libya'nın istikrarı için çalışan tüm uluslararası ve yerel taraflara teşekkür edildi.

Ne olmuştu?
Birleşmiş Milletler öncülüğündeki Libya Siyasi Diyalog Forumu'nun Kasım 2020'deki toplantılarında, ülkede devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin 24 Aralık 2021'de yapılmasına karar verilmişti ancak seçimler planlanan tarihte yapılamamıştı.
Tobruk'taki Temsilciler Meclisi, mevcut Ulusal Birlik Hükümeti'nin görev süresinin 24 Aralık 2021'de dolduğu gerekçesiyle 10 Şubat'ta ülkenin batısındaki milletvekillerinin çoğunun katılmadığı oturumda Fethi Başağa'yı başbakan seçti. 1 Mart'ta ise Başağa hükümetine güvenoyu verdi.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ise Temsilciler Meclisi'ni Cenevre Anlaşması'nda belirlenen yol haritasından ayrılmakla suçlayarak görevinin başında olduğunu, görevi ancak seçilmiş bir hükümete teslim edeceğini söylemişti.



Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
TT

İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)

Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılan Tutukluların Temsilciler Komitesi, İsrail tarafından tutulan Lübnanlı esirler dosyasını aktif hale getirilmesi, siyasi ve diplomatik önceliklerin en başına yerleştirmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, aralarında on yıllardır tutuklu bulunan 3 kişi de olmak üzere 23 Lübnanlı esirin yanı sıra son savaş sırasında ve sonrasında tutuklanan yeni esirler ve akıbeti hala bilinmeyen 42 kayıp kişi dikkate alınarak yapıldı.

Bu, ilgili makam tarafından Lübnan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Avn'a gönderilen resmi bir muhtıra ile dile getirildi. Bu konuda diplomatik, hukuki ve insani yardım da dahil olmak üzere kapsamlı bir ulusal yaklaşımın benimsenmesi ve yetkili uluslararası kurumlar aracılığıyla uluslararasılaştırılması çağrısında bulunuldu.

On yıllardır tutsaklar

Muhtıraya göre, üç Lübnanlı tutsak savaş öncesinden beri İsrail tarafından tutuluyor; biri 1978'den beri, ikincisi 1981'den beri ve üçüncüsü 2005'ten beri. Buna karşılık, son aşamada belgelenen tutsak sayısı 20 yeni tutsağa yükseldi; bunların 11'i Ekim 2024'teki askeri çatışma sırasında, 9'u ise Kasım 2024'teki büyük savaşın sona ermesinden sonra yakalanan sivillerdi.

Komisyon, yeni tutsakların, askeri operasyonlar bağlamı dışında ve bazı durumlarda doğrudan yaralanmaların ardından, balıkçılar, çobanlar, işçiler ve bir belediye polis memurunun dahil olduğu ayrı olaylarda kaçırıldığını belirtti.

d
Beyrut şehir merkezindeki ESCWA binasının önünde İsrail tarafından gözaltına alınan Lübnanlı tutukluların fotoğrafları sergileniyor (EPA)

Muhtırada ayrıca, aralarında öldürülenlerin de bulunduğu 42 kişinin kayıp olduğu ve İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile herhangi bir iş birliği yapmaması nedeniyle cesetlerinin İsrail tarafından tutulup tutulmadığının bugüne kadar bilinmediği ifade edildi.

İhlal iddiaları ve harekete geçme talepleri

Komisyon, İsrail'i Uluslararası Kızılhaç ile iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmekle, mahkumları ziyaret etmeyi engellemekle veya durumları hakkında bilgi vermeyi önlemekle suçladı. Son zamanlarda serbest bırakılan Filistinli mahkumların ifadelerine dayanarak, Lübnanlı mahkumların fiziksel ve psikolojik işkenceye, yiyecek ve sudan mahrum bırakılmaya, kasıtlı tıbbi ihmale ve özellikle yaralı olanlar için aşağılayıcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını vurguladı.

sdgt
İsrail tarafından esir tutulan Lübnanlı mahkumların akrabaları ve aileleri, Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenleyerek fotoğraflarını sergilediler (EPA)

Komisyon, Cumhurbaşkanlığı ve hükümete, yemin konuşmasında ve bakanlar açıklamasında belirtilen, tutuklular meselesinin ulusal bir öncelik olarak ele alınması yönündeki hususun, Dışişleri Bakanlığı tarafından Arap ve uluslararası düzeylerde, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içinde, ilgili Birleşmiş Milletler mekanizmalarından yararlanılarak ve dosyayı takip edecek bağımsız bir ulusal komite kurularak derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.


Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
TT

Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)

Hizbullah, uluslararası ve yerel yaptırımlardan ve kapatılması yönündeki baskılardan kaçmak için, Karz-ı Hasen Vakfı adlı mali kolunu parçalara ayırmaya başladı. Bu amaçla, Karz-ı Hasen’in eskiden güvendiği altın teminatına alternatif olarak, taksitler halinde altın satışı yapan bir kurum kurdu; bu girişim "yasal konumlandırma politikası" olarak görülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan finans kaynakları, bu önlemin ABD Hazine Bakanlığı'nı tatmin etmesinin pek olası olmadığını, Bakanlığın Lübnan'dan kurumu kapatmasını ve para sektöründeki kontrolsüz faaliyetlere son vermesini talep ettiğini belirtti. Kaynaklar, "Temel sorun devam ettiği sürece, şekli değiştirmek Amerikalıları tatmin etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada, Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin güneyinde, Lübnan ve İsrail orduları arasında dolaylı bir çatışma yaşandı. İsrail, Lübnan ordusunun sabah saatlerinde arama yaptığı bir bina için tahliye uyarısı verdi. İletişim sayesinde bombardıman "geçici olarak" durduruldu, ancak ordu binayı tekrar aradı ve içinde herhangi bir silah bulamadı.