Yeni bilimsel araştırma ortaya çıkardı: Köpeklerin kuyrukları aslında ne işe yarar?

"Bir başka açıklama da kuyrukların sinekleri ya da diğer hayvanları uzaklaştırmak için haşere kontrolünde kullanılması olabilir"

Unsplash
Unsplash
TT

Yeni bilimsel araştırma ortaya çıkardı: Köpeklerin kuyrukları aslında ne işe yarar?

Unsplash
Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre, kuyruklar köpeklerde daha çok bir iletişim aracı olarak kullanılıyor ve köpeklerin çevik hareketlerinde önemli bir rol oynamıyor.
Önceki çalışmalar, kuyrukların çeşitli hayvanların hareketlerini kontrol etmelerinde hayati bir rol oynadığını göstermişti. Örneğin kertenkelelerde vücut yönetimini etkiliyor ve son araştırmalara göre sincaplarda vücudu döndürürken dengede durmaya yardımcı oluyor.
Mesela çitalarda, çevik hareketler sırasında kuyruk hareketinin kritik öneme sahip olduğu ve kuyruklarının av kovalarken hareketsiz kalarak bazen neredeyse 180 derecelik hızlı dönüşlere olanak sağladığı görüldü.
Daha önceki araştırmalar, memelilerde kuyrukların genel olarak düşerken veya diğer aktiviteler sırasında vücudun dönmesine karşı direnci yüzde 35'e kadar artırıcı etkileri olabileceğini ortaya koymuştu.
The Independent'ta yer alan habere göre, bununla birlikte, henüz hakem değerlendirmesinden geçmeyen ama cumartesi günü ön baskı sitesi bioRxiv'de yayımlanan yeni çalışma, köpeklerde zıplama ve koşma sırasında kuyruk hareketinin "neredeyse hiç etkisinin olmadığını" ortaya koydu.
Buna karşılık aralarında Almanya'daki Max Planck Akıllı Sistemler Enstitüsü'nden isimlerin de olduğu araştırmacılar, köpeklerde kuyruk kullanımının iletişim ve haşere kontrolü gibi daha belirli amaçlar için evrimleşmiş olabileceğini söylüyor.
Çalışmada bilim insanları, köpekler gövdelerini büktüklerinde ve zıpladıkları sırada bacaklarını ve kuyruklarını hareket ettirdiklerinde neler olduğunu değerlendirmek için matematiksel bir model oluşturdu.
Modeldeki köpekler baş, boyun, üst gövde, alt gövde, üst uzuv, alt uzuv, her uzva bağlı pati ve kuyruktan oluşan 17 bölümde incelendi.
Bulgular, kuyrukların köpeklerin havaya sıçradıklarında gösterdikleri gidişat üzerinde neredeyse hiçbir etkisi olmadığını gösteriyor.
Bilim insanları çalışmada, "İnanılmaz derecede düşük açısal momentum göz önüne alındığında, kuyruğun bir dizi köpekgillerden memeli türünde kütle merkezini etkilediği bu noktada, köpek kuyruğunun öncelikle inanılmaz derecede küçük bir oranda büyüyen uzunlukla iletişim için uyarlandığına inanıyoruz" diye yazdı.
Araştırmacılar, köpeklerin kuyruklarını farklı davranışsal iletişimler için kullanıyor olabileceklerini söylüyor ve çalışma, kuyruk sallamaya sosyal bir dostluk işareti olarak daha olumlu tepki verdiklerini gösteriyor.
Bilim insanları, "Bir başka açıklama da kuyrukların sinekleri ya da diğer hayvanları uzaklaştırmak için haşere kontrolünde kullanılması olabilir" diye yazıyor.
Çalışmanın bazı sınırlamalarına değinen bilim insanları, nadir ve nesli tükenmekte olan bazı köpek türleri için morfolojik verilerin yaygın olarak bulunmadığını söylüyor.
Daha küçük köpek türlerinde kuyruk hareketleri üzerine yapılacak başka çalışmalar yeni bulguları doğrulayabilir.



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news