Dera’da hükümet boşluğu sosyal dayanışma ile telafi ediliyor

Suriye lirasının dolar karşısındaki kaybı çalışanların maaşlarını olumsuz etkiliyor.

Deralılar maaşlarını almak bankaların önünde uzun kuruklar oluşturuyor. (Şarku’l Avsat)
Deralılar maaşlarını almak bankaların önünde uzun kuruklar oluşturuyor. (Şarku’l Avsat)
TT

Dera’da hükümet boşluğu sosyal dayanışma ile telafi ediliyor

Deralılar maaşlarını almak bankaların önünde uzun kuruklar oluşturuyor. (Şarku’l Avsat)
Deralılar maaşlarını almak bankaların önünde uzun kuruklar oluşturuyor. (Şarku’l Avsat)

Dera’daki beldeler ve kasabalar, vatandaşına karşı sorumluluklarını yerine getirmeyen Suriye hükümetinin neredeyse hiçbir çalışmada bulunmaması nedeniyle hizmetlerin iyileştirilmesi amacıyla bölgelerin ileri gelenlerinden ve varlıklı kişilerden oluşan yerel komiteler kurdu.
Dera’daki bir insani yardım kuruluşu çalışanı Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:
“Bu hükümet, kamu tesislerinin ve hizmetlerinin iyileştirilmesi için hemen hemen hiçbir çalışma yapmadı. Dera neredeyse beş yıldır devletin kontrolü altına olmasına rağmen şehirdeki sivil toplumun ihtiyaç ve hizmetleri karşısında etkinliği sınırlı kaldı. Hükümet, şehirde faaliyet gösteren, zaman zaman çalışmaları aksayan veya sonlandırılan insani yardım kuruluşlarının faaliyetlerini izlemekle yetindi. Yardım kuruluşlarının bu durumu, çalışma izni ve belirli bir hizmet sunmak için güvenlik onayları almaya çalışmaları ve ofis rüşvetleri ödemeleri döngüsüne girmesine dayalı bürokrasinin sonucudur. Bu içler acısı bir durum. Devletin hizmet konusunda bazen yetersiz kalması, bazen de isteksiz davranması, yerel halkı şehirlerini ve kasabalarını canlandırmalarına yardımcı olacak alternatiflere yöneltti.”
Dera’nın doğu kırsalında çalışmalar yürüten bir hayır kurumunun yetkilisi duruma dair şunları söyledi:
“Dera’daki beldeler ve kasabalar, halkın bölgedeki hizmet durumunu iyileştirmeye yönelik taleplerine istinaden, gerekli meblağları belirleme ve başta gurbetçiler olmak üzere insanlardan bağış toplanması için önemli ve varlıklı kişilerden oluşan yerel komiteler kurdu. Bu girişimlerin sonuncusu Da’el’de başlatıldı. Yerel halk dört gün içinde 750 milyondan fazla Suriye lirası toplamayı başardı. Bu bağışlarla sokakları güneş enerjisi ile aydınlatmak, kuyular için güneş panelleri kurmak, insanlara su sağlamak ve sabit telefon santralini alternatif enerji ile işletilmesini sağlamak amaçlanıyor.”
Yetkili, Da’el’deki sivil girişimin, Dera halkının devletin bazen isteksiz, çoğu zaman ise vatandaşlara herhangi bir hizmet sağlamaktaki yetersizliği nedeniyle  ortaya konulan onlarca hareketten biri olduğuna dikkat çekti.
Dera’daki durum, rejimin kontrolü altındaki diğer şehirlerden pek farklı değil. Söz konusu bölgeler, Sadece devlet hizmetlerinin yokluğundan değil, aynı zamanda Suriye lirasının ABD doları karşısında değer kaybetmesi ve çalışanların maaşlarının erimesi sonucu vatandaşların yaşam koşullarının kötüleşmesi sebebiyle de sıkıntı çekiyor.
Karaborsayı takip etme ve yabancı havaleler için doları kendine çekme girişiminde bulunan Suriye Merkez Bankası, pazartesi günü yaptığı açıklamada “Döviz kuru, resmi kur olarak bir dolar başına 4 bin 522 Suriye lirasına yükseldi. Daha önce 3 bin 15 Suriye lirasıydı” açıklamasında bulundu.
Merkez Bankası’nın açıklamasına göre dolar kurundaki artış, yurt dışından yapılan havaleler ve bedelli askerlik ödeneği için yapıldı. Zira bedelli askerlik işlemlerinde, 1 doların karşılığı 2 bin 800 Suriye lirasından 4 bin 500 Suriye lirasına yükseltildi.
Suriye Merkez Bankası genellikle yurt dışından yapılan havaleler, bedelli askerlik ödemeleri ile ithalatçılar ve tüccarlar için olmak üzere döviz kuruna ilişkin bültenler yayınlıyor.
Suriye lirası geçtiğimiz yıllarda ülkenin ulaştığı vahim ekonomik gerçeğin etkisiyle şiddetli sarsıntılara maruz kaldı. Bu durum, Merkez Bankası’nı karaborsadaki duruma yaklaşmak ve karaborsayı etkilemek amacıyla dolar kurunu Suriye lirasına karşı yükseltmeye sevk etti.
Şam’daki Suriyeli bir ekonomist, Şarku’l Avsat’a şu değerlendirmelerde bulundu:
“Karaborsa dolarındaki değişim, Merkez Bankası’nda olandan daha güçlüdür. Zira karaborsa rejim kontrolündeki bölgelerde bile tüm ekonomik faaliyetlerde benimsenmiş ve kullanılıyor. Karaborsa ve Merkez Bankası tarafından yayınlanan resmi fiyatlar arasındaki fark büyük zira bu fark geçtiğimiz haftalarda yükselerek 7 bin Suriye lirası sınırına ulaştıktan sonra düşüşe geçti ve 6 bin 500 liraya geriledi.  Bu büyük fark, yurt dışından gelen havale sahiplerini, kendilerine aktarılan tutarların gerçek değerini almak için karaborsaya yönelik döviz bürolarına yönlendiriyor.”
Kaynağa göre son karar, Merkez Bankası’na gelen sabit para ve yurt dışında bayrağa hizmet etmekle görevlendirilenlerden çeşitli kesimlerinin bedelli askerlik ödeneklerinin ödenmesinden kaynaklanan ödemeleri absorbe etmeyi amaçlıyor. Zira halk, dolar veya euro satın alarak bunları Suriye bankalarına yatırıyor. Bu da hazineye sabit para girişi sağlıyor. Bu karardan sonra bile karaborsa döviz kuru ile resmi kur arasındaki fark oldukça büyük. Bu durum, yurt dışından havale sahiplerini, resmi transfer kanalları aracılığıyla yapılması durumunda mali değerindeki büyük bir kayıp yaşamaktan kaçınmak için karaborsadaki transfer kanallarına başvurmalarına yol açıyor.
Suriyeli ekonomist, söz konusu kararın Suriyelilerin yaşamları ve geçim kaynakları üzerindeki etkisi olumsuz olacağını belirterek şunları aktardı:
“Suriye lirasının değerindeki düşüşü şüphesiz paralel piyasadaki değerinin düşüşü takip edecektir. Bu bağlamda, mal ve emtia fiyatlarının resmi değil karaborsadaki doların değerine göre belirlendiği de biliniyor. Kararın sunduğu tek şey, yerel ekonomideki yüzde 500’e ulaşan enflasyon oranının yeni bir tablonun yanı sıra hükümetin, çalışanların döviz kuru üzerinden ayda 20 ila 40 dolar arasındaki maaşlarında giderek daha belirgin bir şekilde görülen bir şekilde, piyasa fiyatlarını ve Suriyelilerin geçim masraflarını kontrol edememesi gölgesinde yaşadığı kafa karışıklığının daha net bir hali oldu.”
Dera’daki bir tüccar da  mevcut durumu şöyle özetledi:
“Merkez bankasındaki doların fiyatı ile ilgilenmiyorum. İşimde beni ilgilendiren doların karaborsadaki gerçek fiyatı. Ben malımı resmi kura göre değil doların karaborsadaki fiyatına göre alıp satıyorum. Tüccarların hiçbiri Merkez Bankası’ndaki fiyatı ile ilgilenmiyor. Zira o önemli değil. Ticari işlere olumlu bir etkisi yoktur. Daha çok yurtdışından havaleler ve bedelli askerlik ödemeleri için döviz havaleleri kendine çekmek için Merkez Bankası’na döviz çekme girişimidir.”



Lübnan: Suriye vesayetinin sembollerini anımsatan cadde ve meydan isimleri değiştiriliyor

Beyrut Havaalanı'nı başkentin merkezine bağlayan yoldan ‘Hafız Esed Caddesi’ isminin kaldırılması Dahiye belediyeleri tarafından reddedildi. (Şarku’l Avsat)
Beyrut Havaalanı'nı başkentin merkezine bağlayan yoldan ‘Hafız Esed Caddesi’ isminin kaldırılması Dahiye belediyeleri tarafından reddedildi. (Şarku’l Avsat)
TT

Lübnan: Suriye vesayetinin sembollerini anımsatan cadde ve meydan isimleri değiştiriliyor

Beyrut Havaalanı'nı başkentin merkezine bağlayan yoldan ‘Hafız Esed Caddesi’ isminin kaldırılması Dahiye belediyeleri tarafından reddedildi. (Şarku’l Avsat)
Beyrut Havaalanı'nı başkentin merkezine bağlayan yoldan ‘Hafız Esed Caddesi’ isminin kaldırılması Dahiye belediyeleri tarafından reddedildi. (Şarku’l Avsat)

Lübnan arenası, geçtiğimiz aralık ayında Esed rejiminin devrilmesi ve kalıntılarının ortadan kaldırılmasıyla, Lübnan'ı kırk yılı aşkın bir süre boyunca güvenlik ve askeri bir kıskaçla yöneten Esed rejiminin vesayeti sırasında Suriye halkını etkileyen ve Lübnanlılara yansıyan suçların ortaya çıkmasının ardından tepki gösteriyor. Bu tepkinin bir sonucu olan değişiklikler, başta eski Devlet Başkanı Hafız Esed'in ismi olmak üzere, devrik Suriye rejiminin sembol isimlerini taşıyan ana yol, cadde ve meydanların isimlerinin değiştirilmesini de kapsıyor.

Değişim için gerekli koşullar

Esed ailesinin isimlerinin Lübnan sokaklarından kaldırılması süreci geçen ay Yukarı Metn'deki (Lübnan Dağı) el-Mudeyrac-Hammana kasabasını Bezbedin kasabasına bağlayan yolun isminin değiştirilmesiyle başladı. Lübnan Dağı Valisi Muhammed Mekkavi, “Cadde ve sokak isimlerinde yapılacak herhangi bir değişiklik, bu yolların coğrafi sınırları içerisinde yer aldığı belediyelerin inisiyatifinde olmalıdır” dedi. Mekkavi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, bu konuda ‘belediye meclisinin bir karar alması ve bu kararı valiye sunması, valinin de bu değişikliğin nedenlerini araştırması ve onayladıktan sonra imzalayarak İçişleri Bakanlığı'na göndermesi, İçişleri Bakanlığı'nın da bu kararı onaylayarak yürürlüğe girmesini sağlaması gerektiğini’ söyledi.

fghj
Hafız Esed Caddesi (Şarku’l Avsat)

Demokratik Buluşma Bloğu Genel Sekreteri Hadi Ebu’l Hasan, Facebook sayfasında yaptığı paylaşımda, ‘el-Mudeyrac-Hammana'dan Yukarı Metn bölgesindeki (Lübnan Dağı) Bezbedin kasabasına uzanan ve çeyrek asırdır Hafız Esed Caddesi olarak bilinen yolun adının yeni bir isimle Özgürlük Caddesi değiştirilmesine karar verildiğini’ duyurdu.

“Bu karar Yukarı Metn Belediyeler Birliği ve belediye başkanları ile koordinasyon içinde alındı” diyen Ebu’l Hasan, ‘yeni ismin masum ve özgür şehitlerin onuruna verildiğini’ belirtti. Ebu’l Hasan, bu yola Hafız Esad Caddesi isminin 25 yıl önce ‘Suriye'nin Lübnan üzerindeki vesayeti döneminde, Suriye rejiminin Lübnan'ın çeşitli kurum ve bölgelerine yayılan etkisi bağlamında’ verildiğini kaydetti.

Ebu’l Hasan, “Yeni isim, belediyelerin ve yerel yönetimlerin egemenlik ve özgürlük değerlerine bağlılığını yansıtmaktadır; 2005 yılında eski Başbakan Refik Hariri'nin öldürülmesinin ardından Suriye ordusunun Lübnan'dan ayrılması ve bunu takip eden halk baskısının ardından, geçmiş sayfayı çevirme ve ulusal değerleri yeniden tesis etme çabalarının bir parçasıdır” şeklinde konuştu.

Bağları koparmak

İsim değişikliği girişiminin, Suriye rejimi ile bağlantılı kişilerin isimlerini taşıyan tüm cadde ve sokakları kapsaması bekleniyor. Ancak Beyrut Uluslararası Havaalanı'nı başkentin merkezine bağlayan yoldan ‘Hafız Esed Caddesi’ isminin kaldırılarak yerine başka bir isim verilmesi, başta el-Gubeyri ve Burc el-Baracne kasabaları olmak üzere Dahiye’deki belediyeler tarafından Suriye vesayetinin mirasıyla bağları koparma girişimi olarak reddediliyor.

İntikam bağlamı

Dahiye Belediyeler Birliği'nden bir kaynak, “Hafız Esed'in adının yoldan kaldırılmasına yönelik masum girişim, arkasındakilerin niyetlerini gizliyor” dedi. Şarku’l Avsat'a konuşan kaynak, ‘şimdiye kadar hiç kimsenin, hatta ilgili belediyenin bile bu konuyu Dahiye Belediyeler Birliği'ne iletmediğini’ belirtti. Adının açıklanmasını istemeyen kaynak, “Havaalanı yoluna Hafız Esed'in adını veren merhum Başbakan Refik Hariri'ydi… Yaşananlar, Lübnan'ı içeride koruduğunu, İsrail işgaline karşı direnişini güçlendirdiğini ve 2000 yılında Güney Lübnan'ın zaferinde ve kurtuluşunda rol oynadığını düşündüğümüz bir döneme karşı intikam bağlamında gerçekleşiyor” ifadelerini kullandı.

Lübnanlıların Esed ailesiyle ilgili her şeyden kurtulma arzusu, merhum Başbakan Refik Hariri'nin 14 Şubat 2005'te öldürülmesi ve halk ile 14 Mart ekibinin suikastın arkasında Suriye rejiminin olduğu yönündeki suçlamalarının ardından başladı. O dönem onlarca vatandaş, Lübnan'ın güneyindeki Kana kasabasının girişinde bulunan Hafız Esed heykelini devirerek ve tahrip ederek tepki göstermişti.

cvfbgnh
Beyrut'un güney banliyölerinin girişindeki Hafız Esed Caddesi (Şarku’l Avsat)

Suriye ordusunun 26 Nisan 2005'te Lübnan'dan çekilmesiyle birlikte, devrik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in kardeşi Basil Esed'in Orta Bekaa'daki el-Merc kasabasında bir büstü ve Lübnan'ın kuzeyindeki Akkar'da bulunan Halba meydanında bir başka heykeli kırıldı. Lübnan ordusu daha sonra yine Halba’da Beşşar Esed ve babası Hafız Esed'in iki bronz heykelini parçaladı.