Libya’daki Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi başkanları Akile Salih ve Halid el-Mişri arasındaki ‘anlaşma’, geçen yazdan bu yana donmuş olan siyasi süreçte atılım umutlarını tazeledi. Aynı şekilde ülkeyi beklenen seçimler yolunda ilerletme olasılığına ilişkin de soru işaretlerine neden oldu.
Salih ile Mişri arasında geçen hafta sonunda Kahire’de imzalanan anlaşma, Libya seçimleri için ‘anayasal zeminin’ tamamlanmasını hızlandırmayı ve ‘daha sonra açıklanacak net ve spesifik bir yol haritası’ geliştirmeyi öngörüyor.
Bu gelişmeye rağmen başta Salih ve Mişri muhalifleri olmak üzere bazı Libyalı taraflar, anlaşmanın ülkedeki siyasi krizde ‘gerçek bir atılım yaratmadığına’ inanıyorlar. Taraflar, “Seçimler için kesin bir tarih belirlemediği gibi, iki konsey arasında bir yılı aşkın süredir devam eden anayasal kural tartışmalarına da son vermedi” dedi.
Mişri’nin Kahire’de Salih ile düzenlediği basın toplantısındaki açıklamasına göre anayasa taslağında halen üzerinde anlaşmaya varılmamış bir veya iki madde var. Bu nedenle de anlaşma, siyasiler tarafından anlaşmazlıkları sonlandırma ve seçimleri gerçekleştirme eğilimi konusunda ‘şüpheli’ olarak görülüyor.
Libyalı politikacılar, Kahire Bildirgesi’nin ilanından kısa bir süre sonra söz konusu bildirgeyi ‘ileriye doğru atılmış iyi bir adım’ olarak görenler ile ‘yalnızca Salih ve Mişri’nin çıkarına’ olduğunu düşünenler arasında ikiye bölündü. Bu çerçevede feshedilen Libya Medya Kurumu Başkanı Muhammed Ömer Baayou, Salih ve Mişri tarafından yayınlanan anayasal belgenin belirsiz olduğunu belirtirken “Her ikisi de ülkenin yüksek çıkarları pahasına kendi kişisel hesapları çerçevesinde bunun başarılı olmayacağını ve devam etmeyeceğini biliyor” dedi.
Diğer yandan Demokrat Parti Genel Başkanı Muhammed Savan, şu açıklamada bulundu:
“Toplantı sonucunda ortaya çıkan bildiri, bazı terimlerin tekrarı niteliğinde olup, herhangi bir anlam taşımamakta, sorunları ertelemek ve ileriye kaçmakta ustalaşmaktan başka bir çözüm üretmemektedir.”
Aynı şekilde Kahire toplantısında Libya heyetine eşlik eden Devlet Yüksek Konseyi üyesi Belkasım Kuzeyt, Salih ve Mişri’nin gelecek birkaç gün içerisinde Tobruk şehrinde bir görüşme yapmayı kabul ettiğini aktardı. Kuzeyt, iki konseyin, yürürlüğe girmesi için anayasal belgeyi oylamalarının beklendiğini vurguladı.
İki konseyin ortak komitesinin geçen yaz Kahire’de anayasal belgeyle ilgili yaptığı görüşmeler, Devlet Yüksek Konseyi’nin ‘yaklaşan seçimlerde ordunun ve çift vatandaşlığa sahip vatandaşların oy kullanmasına’ itiraz etmesi nedeniyle durmuştu.
Bu çerçevede “Seçimlerin hedefi, Libya krizini çözmektir” diyen Salih şu açıklamada bulundu:
“Onları düzenleyen yasalar, Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi arasında kararlaştırılmalıdır. Lojistik ve güvenlik açısından her şey hazır olduğunda, en kısa sürede seçimler yapılacak.”
Bu açıklama, bazı siyasi partilerin cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin ertelenmesi ve bu durumun ülkeyi iktidar mücadelesi veren taraflar arasında bir şiddet sarmalına sürükleyebileceği yönündeki korkularını tazeledi.
Ancak Mişri, seçim yasasının iki konsey arasında tam bir mutabakatla hazırlanması konusunda mutabık kalındığını ve bunun olmaması durumunda yasaların halk referandumuna sunulacağını belirtti. Mişri ayrıca, Salih ile uzlaşmasının ‘tartışmaların çoğunu sona erdirdiğini ve gidişatı seçim yoluna soktuğunu’ vurguladı.
Çok sayıda Libyalı siyasetçinin ve cumhurbaşkanı adayının, beklenen seçim sürecinin hızlandırılması gerektiğine yönelik çağrıları çerçevesinde ‘İhya Libya Bloğu’ Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Dr. Aref en-Nayed, ‘halkın liderlerini hızlı, adil ve izlenen seçimlerle seçme hakkını’ savundu.
Nayed, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Bugün Libya, birliğini ve varlığını tehdit eden yakın bir tehlike içindedir. Sonuç olarak egemenliğini ve birliğini temsil eden, sorunlarını ele alan ve ulusal bütünlüğünü ve sosyal dokusunu yeniden kuran seçilmiş bir ulusal liderliğe ihtiyacı vardır” dedi. Dr. Aref en-Nayed, ‘rakipleri önceden dışlayarak veya kamu parasını medya ve insan satın almak için kullanarak seçim sonuçları üretmeye yönelik tüm girişimlerin yasa dışı olduğuna’ dikkat çekerek “Görev süresi dolmuş organların, genişlemelerine destek sağlamak için ortaya koymaya çalıştıkları prosedürler ve anlaşmalar gayri meşrudur” ifadelerini kullandı.
Nayed, ulusal uzlaşı yolunu ilerletmek için adalet ve zararın giderilmesinden başlayarak, ‘zafer ve ganimet mantığını, vatanın şehirler ve gruplar ile mağlup ve mahrum olanlar arasında paylaştırılmasını reddetmek’ gibi bir dizi noktaya dikkat çekti. Dr. Nayed, genel af, tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması, adam kaçırma ve işkenceye son verilmesi de dahil Suheyrat Anlaşması’nda öngörülen güveni yeniden tesis etmeye yönelik hükümlerin uygulanması gereğini vurguladı.
Dr. Aref en-Nayed sözleirni şöyle sürdürdü:
“Libya’nın tanık olduğu tüm zorluklara rağmen yargı, Seçim Komisyonu ve 5+5 Ortak Askeri Komite de dahil olmak üzere birleşik organlara ve en önemlisi, seçim isteyen birleşik halk iradesine sahiptir. Bu nedenle her şeyde savaş halinde olan ancak halkın kendi kaderine karar verme ve servetini paylaşma hakkına el koyma konusunda birleşmiş yozlaşmış bir siyasi cunta dışında seçimleri engelleyecek hiçbir şey yoktur. Tüm taraflar için gerçek ve faydalı ilişkiler ancak seçilmiş cumhurbaşkanı ve parlamento liderleri ile kurulabilir.”
Nayed ayrıca, daha fazla erteleme olmadan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Birleşmiş Milletler’in desteğiyle Libya yargısı tarafından denetlenen acil seçimler yoluyla yerel ve bölgesel istikrara ulaşma olasılığı konusunda iyimser olduğunu vurguladı.
Salih ve Mişri arasındaki anlaşma Libya’yı seçimlere ulaştırmayı başarabilecek mi?

Libya Başkanlık Konseyi ile Ulusal Birlik Hükümeti liderleri (Başkanlık Konseyi Medya Ofisi)
Salih ve Mişri arasındaki anlaşma Libya’yı seçimlere ulaştırmayı başarabilecek mi?

Libya Başkanlık Konseyi ile Ulusal Birlik Hükümeti liderleri (Başkanlık Konseyi Medya Ofisi)
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة