Erdoğan, İsrailli Prof. Dr. Amnon Cohen’i Osmanlı dönemi hakkında yaptığı araştırma nedeniyle onurlandırdı

Cumhurbaşkanı Erdoğan Prof. Dr. Amnon Cohen’e ödülünü takdim ediyor (Şarku’l Avsat)
Cumhurbaşkanı Erdoğan Prof. Dr. Amnon Cohen’e ödülünü takdim ediyor (Şarku’l Avsat)
TT

Erdoğan, İsrailli Prof. Dr. Amnon Cohen’i Osmanlı dönemi hakkında yaptığı araştırma nedeniyle onurlandırdı

Cumhurbaşkanı Erdoğan Prof. Dr. Amnon Cohen’e ödülünü takdim ediyor (Şarku’l Avsat)
Cumhurbaşkanı Erdoğan Prof. Dr. Amnon Cohen’e ödülünü takdim ediyor (Şarku’l Avsat)

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde geçtiğimiz hafta düzenlenen Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni’nde, ‘TÜBA Uluslararası Akademi Ödülü’ne layık görülen İsrailli tarihçi Prof. Dr. Amnon Cohen’e ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan takdim etti.
Kudüs İbrani Üniversitesi’nde İslami araştırmalar alanında öğretim görevlisi (86) olan Prof. Dr. Cohen, Osmanlı döneminde Filistin’deki Yahudilerin durumu, o dönemdeki şeriat mahkemelerinin belgeleri ve tüm bunların Osmanlı İmparatorluğu’nun sosyal politikasına etkisi konusunda yaptığı çalışmalarla tanınan bir tarihçi ve araştırmacı.
Prof. Dr. Cohen’in araştırması, 400 yıllık Osmanlı yönetimi hakkında birçok kitap ve kapsamlı literatürle sonuçlandı.
Osmanlı hakimiyetini İstanbul, Antalya ve Balkanlar’ın ötesinde geniş bir şekilde ifade eden ve Osmanlı yönetimi altında Kudüs topraklarındaki Yahudileri kapsamlı bir şekilde inceleyen çalışmaları nedeniyle ödüle layık görüldü.
Prof. Dr. Cohen’in çalışmalarına övgüde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödülü İsrail’in Ankara Büyükelçisi Irit Lillian’ın da katıldığı törende takdim etti.
TÜBA Uluslararası Akademi Ödülleri, Akademi Madalyası ve yaklaşık 30 bin dolardan oluşuyor.
Prof. Dr. Cohen ödüle ilişkin açıklamasında, “Ödül töreni çok etkileyiciydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan bana Türkiye İlimler Akademisi’nde fahri üyelik ve Orta Çağ’da Akdeniz’i gösteren bir madalya verdi. Onu Kudüs İbrani Üniversitesi’ne davet ettim ve kabul ederek bundan duyduğu memnuniyeti dile getirdi” dedi.
İsrail’in Ankara Büyükelçisi Irit Lillian ise, bu ödül İsrail-Türkiye ilişkilerinin kültürel, akademik yönü ve genel olarak sivil toplum düzeyinde tıbbi ve bilimsel alan da dahil olmak üzere iki ülke arasındaki işbirliğini gösterdiğini söyledi.
Lillian, ilişkilerin iki ülke ilişkilerinin kurulduğu 1951 yılından bu yana işbirliği açısından zengin olduğuna, siyasi ilişkilerdeki farklılık ve krizlerden etkilenmediğine ve durmadığına vurgu yaparak, “Genel olarak İsrail’in bilimsel başarıları gibi, Prof. Dr. Cohen’in Osmanlı İmparatorluğu hakkındaki araştırmalarının da Türkiye’de büyük saygı gördüğüne şüphe yok” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Cohen yazıları farklı tartışmalara yol açtı, örneğin ‘Kent Tarihinde Kudüs Çalışmaları’ adlı kitabı Filistinli tarihçiler tarafından eleştirildi.
İsrailli tarihçi, Yahudiler ve Arapların tarihsel anlatılarının bir kısmından vazgeçmeleri ve iki taraf arasında barışın temellerini oluşturan ortak unsurlar üzerinde birlikte anlaşmalarını teklif etmesiyle tanınıyor.



İsrail-İran gerginliği ‘Gazze savaşının’ sona erdirilmesi taleplerini güçlendiriyor

Bu ayın başlarında Gazze'de gıda yardımı almaya giderken İsrail ateşiyle öldürülen genç bir adamın cenazesi başında ağlayan yakınları (AFP)
Bu ayın başlarında Gazze'de gıda yardımı almaya giderken İsrail ateşiyle öldürülen genç bir adamın cenazesi başında ağlayan yakınları (AFP)
TT

İsrail-İran gerginliği ‘Gazze savaşının’ sona erdirilmesi taleplerini güçlendiriyor

Bu ayın başlarında Gazze'de gıda yardımı almaya giderken İsrail ateşiyle öldürülen genç bir adamın cenazesi başında ağlayan yakınları (AFP)
Bu ayın başlarında Gazze'de gıda yardımı almaya giderken İsrail ateşiyle öldürülen genç bir adamın cenazesi başında ağlayan yakınları (AFP)

Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesine yönelik uluslararası talepler, İsrail ile İran arasındaki benzeri görülmemiş gerilim ve İsrail saldırılarının henüz durmadığı Gazze Şeridi'nde giderek kötüleşen insani kriz nedeniyle artıyor.

İsrail'in Gazze ateşkes müzakerelerine ev sahipliği yapması için Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentini önermesinin ardından gelen bu talepler, Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, ‘İran'la savaşın ABD'nin iradesi ve İsrail koşullarıyla durdurulması’ halinde mümkün olduğunu görüyor. Uzmanlar en yakın ihtimalin ‘Hamas'ın kabul etmesi ve ileride yapılacak görüşmeler için garantileri biraz aşması halinde yakın zamanda kapsamlı değil, kısmi bir anlaşma görmek’ mümkün olduğunu belirttiler.

Mısırlı arabulucunun Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için yaptığı çağrılar, büyük ölçüde İsrail ile Hamas arasındaki gerilimin azaltılmasına odaklanmıştı. Dün Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati ile Çinli mevkidaşı Wang Yi, Suudi Arabistanlı mevkidaşı Prens Faysal bin Ferhan, Iraklı mevkidaşı Fuad Hüseyin ve Bahreynli mevkidaşı Abdullatif ez-Zayani arasında görüşmeler yapıldı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre görüşmelerde ‘İsrail ile İran arasındaki askeri gerilim, gerilimi kontrol altına almanın yolları, İran'ın nükleer programı konusunda sürdürülebilir bir anlaşmaya varmanın tek yolu olarak derhal ateşkese varılması ve müzakere yoluna geri dönülmesi için gayret ve çaba sarf edilmesinin önemi’ ele alındı.

Abdulati ayrıca salı günü ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ‘İran'ın nükleer programı konusunda sürdürülebilir bir anlaşmaya varmanın tek yolu olarak derhal ateşkes sağlanması ve müzakere yoluna geri dönülmesi için çalışılması gerektiğini’ görüştü.

Bu durum, Arap ve Batı ülkelerinin ‘Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesi, iki devletli çözümün uygulanması yoluyla Filistin meselesinin adil ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması ve bölgedeki tüm ülkeler için istikrar ve güvenliğin sağlanmasına yönelik tüm çabalara desteklerinin devam ettiğini’ yineledikleri bir döneme denk geldi. Ülkeler, İsrail ve İran arasında yaşanan olaylar ışığında ‘bölgedeki durumun kırılgan olduğunu ve sükûnetin yeniden tesis edilmesi, uluslararası hukuka saygı gösterilmesi ve diplomatik eylemlerin güçlendirilmesine acil ihtiyaç duyulduğunu’ vurguladı.

Söz konusu teyitler, Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Çözüm için Üst Düzey Uluslararası Konferans eş başkanları Fransa ve Suudi Arabistan ile Brezilya, Kanada, Mısır, Endonezya, İrlanda, İtalya, Japonya, Ürdün, Meksika, Norveç, Katar, Senegal, İspanya, Türkiye, Birleşik Krallık, Avrupa Birliği (AB) ve Arap Birliği'nden oluşan Konferans çalışma gruplarının başkanları tarafından yapılan ortak açıklamada yer aldı.

ıo9p
Cibaliye'nin batısında un çuvalları taşıyan Filistinliler (AFP)

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari salı günü düzenlediği basın toplantısında, ülkesinin ve bölge ülkelerinin ‘İsrail ile İran arasındaki çatışmayı sona erdirmek için bölge içindeki ve dışındaki çeşitli dost ve ortaklarla günlük temas halinde olduğunu’ söyledi. El-Ensari, “Gazze Şeridi'nde ateşkes için arabuluculuk çabaları devam ediyor, ancak İsrail ile İran arasında artan gerginlik ışığında henüz olumlu bir işaret yok” dedi.

Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve İsrail meseleleri konusunda uzman akademisyen Dr. Ahmed Fuad Enver, Batılı ve Arap ülkelerin Gazze savaşını ana ikilem olarak gördüklerini ve durdurulması halinde bölgedeki gerilimin azalacağını düşündüklerini ifade etti. Enver, bu tutum ve temasların, özellikle Netanyahu'nun iç cephesinin biraz sakinleşmesini ya da üzerindeki baskıların sona ermesini istediği için İsrail-İran gerginliğinin arttığı şu dönemde nihai olmasa da kısmi bir durdurma konusunda anlaşmaya varma şansını arttırdığına dikkat çekti.

7ı8
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Filistinli siyasi analist Dr. Abdulmehdi Mutava, Gazze Şeridi'ndeki savaşın İran'daki savaşla birlikte sona ereceğini, ancak Netanyahu'nun özellikle Gazze Şeridi'nde kendi koşullarını dayatacağını, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin İran'la krizi sona erdirdikten sonra Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmeyi isteyeceğini, ancak koşulların yanı sıra yöntemin de farklı olacağını düşünüyor.

İsrail ordusunun dün yaptığı açıklamada, ‘Gazze Şeridi yakınlarındaki sekiz bölge ve topluluk hariç ülkenin tüm bölgelerinde temel faaliyetten sınırlı faaliyete geçileceğini’ duyurması bu beklentiyi güçlendirdi. Jerusalem Post, ABD, Mısır ve Katar'ın İsrail'den Gazze ateşkes anlaşması müzakerelerini yeniden başlatmak üzere Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentine bir müzakere ekibi göndermesini istediğini bildirdi. Haberde, “Uçuşlardaki mevcut kısıtlamalar nedeniyle, Şarm eş-Şeyh müzakereler için alternatif bir mekân olarak önerildi” denildi.

Enver, Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki zor yaşam koşullarını göz önünde bulundurarak ve arabulucuların mevcut çabalarını takdir ederek, gelecekte ateşkesi de içeren kısmi bir anlaşmayı kabul etmesini bekliyor. Gazze müzakerelerindeki mevcut krizin her iki tarafın da ertesi günün düzenlemelerini dayatmak istemesi olduğunu vurgulayan Mutava, “Hamas kalmak istiyor ve İsrail bunu reddediyor. Bu nedenle her iki taraf da uzlaşmaya istekli ve Hamas taviz verirse sınırlı bir anlaşma görebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.