Instagram ve Facebook’ta “Hamaney'e ölüm” sloganı üzerindeki yasak kaldırıldı

Las Vegas'taki META logosu (AFP)
Las Vegas'taki META logosu (AFP)
TT

Instagram ve Facebook’ta “Hamaney'e ölüm” sloganı üzerindeki yasak kaldırıldı

Las Vegas'taki META logosu (AFP)
Las Vegas'taki META logosu (AFP)

META Denetleme Kurulu dün, yoğun eleştirilerin ardından şirketin Facebook ve Instagram platformlarında “Hamaney'e ölüm” sloganı içerikli tüm gönderilerin silinmesi kararını geri çekti. Şirket tarafından finanse edilen ancak bağımsız olarak faaliyet gösteren kurul, ifadenin daha çok ‘kahrolsun Hamaney’ anlamında kullanıldığını, şiddet içerikli tehditleri yasaklayan kuralı ihlal etmediğini vurguladı.
İran Dini Lideri Rehber Ali Hamaney, ülkesinde aylardır yaşanan protestolara yönelik şiddetli bir baskıya öncülük ediyor.
Denetleme Kurulu, şirketi, gönderileri içerik politikalarına uygun olarak yeniden düzenleme yollarını geliştirmeye, devlet liderlerine yönelik sözlü tehditlere izin verilen koşulları açıkça belirtmeye çağırdı. Aynı zamanda “İran'daki sosyal ve siyasi durum ve kamusal söylem bağlamında, “Hamaney'e ölüm” sloganı “kahrolsun Hamaney” çizgisinde ele alınmalıdır. Mesele, retorik ve siyasi sloganla ilgilidir, gerçek bir tehdit anlamına gelmez” değerlendirmesinde bulundu.
İran'da en çok kullanılan sosyal medya platformu Instagram, yetkilileri kınayan gönderileri silmesi dolayısıyla eleştirilere maruz kalmıştı. Geçtiğimiz yıl şirketi eleştiren İranlı ünlüler, ağı denetleyen ekipte İranlı yetkililerin söz sahibi olma olasılığı hakkında sorular yöneltmişti.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre, Denetim Kurulu, Facebook'un ifade özgürlüğünü uygulamadaki başarısızlığının, kadın haklarını korumayı amaçlayan siyasi söylemin susturulmasına yol açtığını ifade etti.
META, şiddet olarak kabul edilebilecek içeriği hafifletmek ile ifade özgürlüğünü savunmak arasında bir seçim yapmak zorunda kalıyor.
Ağır şiddeti teşvik eden her türlü üslubu yasaklayan şirket, bu yasağı inandırıcı tehditlerle sınırlayarak fazla ileri gitmekten de kaçınmayı amaçlıyor. Bu sebeple kuralların ne zaman ve nasıl uygulanacağı konusunda belirsizlik ortaya çıkıyor.
Örneğin, Meta, Rusya'nın geçen yıl başlattığı Ukrayna'yı işgal girişimi ardından, bölgedeki kullanıcıların savaşa yönelik öfkelerini ifade etmeleri için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e ölüm çağrısına izin veren geçici bir muafiyeti benimsemişti.



İsrail, Gazze haritasını yeniden çiziyor

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 52 bini geçti (AP)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 52 bini geçti (AP)
TT

İsrail, Gazze haritasını yeniden çiziyor

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 52 bini geçti (AP)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 52 bini geçti (AP)

İsrail, Filistinlileri zorla tahliye ederek Gazze’nin haritasını yeniden çiziyor.

Washington Post, İsrail ordusunun 18 Mart’ta ateşkesi bozarak Gazze’ye saldırıları yeniden başlatmasının ardından bölgenin yüzde 70’ini boşaltıp buraları “girilmez bölge” ilan ettiğini yazıyor.

İsrail’in Gazze-Mısır sınırındaki “tampon bölgeleri” de genişlettiği ve yerinden edilen Filistinlilerin hareket alanını giderek daha da fazla kısıtladığı aktarılıyor.

Mısır sınırındaki Refah kentinde İsrail’in Philadelphia Koridoru’nun genişlettiği belirtilirken, kuzeydeki Han Yunus şehrinde “Morag Koridoru” adlı yeni bir tampon bölgenin oluşturulduğu yazılıyor.

Tel Aviv yönetimi, Gazze’deki bölgelerin hem güvenliğin sağlanması hem de Hamas’a baskının artırılması için kurulduğunu savunuyor. Ancak bazı İsrailli yetkililer, bu hamlelerin Gazze’de çok daha uzun sürebilecek bir işgalin habercisi olabileceğini ifade ediyor.

İnsani yardım kuruluşları, tahliye emirlerinin ve tampon bölge çalışmalarının binlerce Filistinliyi topraklarından kopardığını ve yardıma erişimi engellediğini belirtiyor. Tahliye emri verilen bölgelerin çoğunda önemli su kaynaklarının yer aldığı bilgisi de paylaşılıyor. İsrail ordusunun, bu bölgeleri terk etmeyen sivilleri “savaşçı” olarak gördüğü belirtiliyor.

Diğer yandan İsrailli yedek askerler, Gazze işgalinin durdurulması için seslerini yükseltiyor. Binlerce yedek ve emekli asker, nisandan bu yana ortak bildiri yayımlayarak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya savaşı durdurma çağrısı yapıyor. BBC’nin aktardığına göre bu mektuplarda en az 12 bin kişinin imzası var.

Ayrıca 7 Ekim 2023 sonrasında birçok yedek askerin Gazze savaşına katıldığı ancak bu oranın son dönemde yüzde 50 ila 60’a gerilediği belirtiliyor.

Ortak bildirileri imzalayanlar arasında yer alan Mossad’ın eski direktörü Danny Yatom, ateşkesin bozulmasına dair şunları söylüyor:

İsrail'in çok kötü bir yere gittiği sonucuna vardık. Netanyahu'nun asıl derdinin kendi çıkarları olduğunu anlıyoruz.

Adı Yoav olarak değiştirilen İsrailli yedek askerse geçen yaz Gazze’ye savaşmaya gittiğini fakat bir daha cepheye dönmeyeceğini ifade ediyor. Netanyahu yönetiminin savaşı uzatarak rehinelerin hayatını riske attığını söyleyen asker “Mesele Hamas’ı yenmek değil, ülkemizi kaybedebiliriz” diyor.

19 Ocak 2024’te yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşaması 2 Mart'ta sona ermişti. İsrail, 1700'den fazla Filistinli mahkumu salıvermiş, Hamas da 8’i ölü 33 İsrailli ve 5 Taylandlı rehineyi serbest bırakmıştı.

Taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı için ikinci aşamaya geçilememişti. Tel Aviv yönetimi, 2 Mart'ta Gazze Şeridi'ne her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurmuş, 9 Mart'ta da bölgeye elektrik tedarikini kesmişti. Bunların ardından İsrail ordusu, 18 Mart’ta ateşkes sürecini bozarak Gazze’ye saldırıları yeniden başlatmıştı.

Independent Türkçe, Washington Post, BBC