Amerikan fast food zincirleri, neden Birleşik Krallık'a akın ediyor?

2022'de fast food satışlarının 2019'a nazaran yüzde 10 daha fazla olduğu kaydedildi. Böylece fast food, hizmet sektöründe en hızlı büyüyen yiyecek ve içecek sektörü haline geldi

Popeyes, Taco Bell, Shake Shack ve Wingstop gibi Amerikan fast food zincirleri Birleşik Krallık yaygın hale geliyor / Fotoğraf: AFP
Popeyes, Taco Bell, Shake Shack ve Wingstop gibi Amerikan fast food zincirleri Birleşik Krallık yaygın hale geliyor / Fotoğraf: AFP
TT

Amerikan fast food zincirleri, neden Birleşik Krallık'a akın ediyor?

Popeyes, Taco Bell, Shake Shack ve Wingstop gibi Amerikan fast food zincirleri Birleşik Krallık yaygın hale geliyor / Fotoğraf: AFP
Popeyes, Taco Bell, Shake Shack ve Wingstop gibi Amerikan fast food zincirleri Birleşik Krallık yaygın hale geliyor / Fotoğraf: AFP

Londra'da açılan ilk Popeyes Louisiana Kitchen şubesi, aslında kızarmış tavuk satıcısından daha fazlası.
Stratford'daki Westfield Alışveriş Merkezi'ndeki konumu İngiliz halkı arasında o kadar popülerdi ki, kuyruklara uyum sağlanması için yemek katının tamamıyla yeniden tasarlanması gerekti.
Zincirin Birleşik Krallık'taki gidişatını yöneten Tom Crowley, "İlk üç ayda üç ila dört saatlik kuyruklarımız oldu. Hafta sonları her an 50-100 kişi bekleyebiliriz" diyor. 
1970'lerde kurulan Popeyes, ABD'de tavuklu sandviçleri ve Amerikan usulü bisküvileri ile biliniyor.
Ancak önümüzdeki yıllarda, 300'den fazla şubesi ile Birleşik Krallık'taki (BK) en iyi restoranlardan biri olmak istiyor. 
Markanın planları yolunda ilerliyor. Kasım 2021'de açılan Stratford şubesi, şuan 3 bin 500 şube arasında dünyanın en iyi performans gösteren Popeyes şubesi sayılıyor. 
Hizmet analisti Simon Stenning, The Telegraph'a verdiği demeçte, "Bir kızarmış tavuk markasının bu kadar meşgul olabileceği, tüm düşüncelere meydan okuyor" diye konuştu. 
5 poundun biraz üzerinde fiyat ile fırından taze çıkmış pizzalar sunarak pizza pazarını sallamayı uman Little Caesars ve 2021'de BK'ya gelerek ülke çapında yaygınlaşmaya başlayan Wendy's de kalabalıkları çekiyor. 
Taco Bell, Shake Shack ve Wingstop gibi Amerikan zincirlerinin BK piyasasında zaten yer edindiği biliniyor.
3,5 milyar dolar değerindeki (2,95 milyar sterlin) Buffalo Wild Wings zinciri, BK'da açılmayı planladığı iddialarını yalanladı, ancak yine de geçtiğimiz hafta ticari markasını burada kaydettirmişti.
Peki, İngilizler niçin Amerikan fast food zincirine bu kadar hevesli?
Future Foodservice verilerine göre, 2022'de fast food satışlarının 2019'a nazaran yüzde 10 daha fazla olduğu kaydedildi.
Böylece fast food, hizmet sektöründe en hızlı büyüyen yiyecek ve içecek sektörü haline geldi. 
Burger markası Five Guys'ın Birleşik Krallık CEO'su John Eckbert, İngiltere'nin hızlı büyüme arayan ABD markaları için mantıklı bir destinasyon olduğunu söyledi.
Aynı zamanda Eckbert, "Birleşik Krallık kültürel olarak yakınlık var. Aynı müziğe, birçok ortak mirasa ve aynı dile sahibiz" diye vurguladı. 
Five Guys, Popeyes ve Little Caesars gibi buradaki piyasaya yeni girenlerle karşılaştırıldığında, BK pazarında biraz eski bir marka.
Buradaki ilk şubesini 2013'te açan Five Guys, Britanya'nın Amerikan gıdalarıyla olan ilişkisini körüklemesi ve ABD'deki işletmelere kazanılması gereken ciddi paralar olduğunun sinyalini vermesiyle büyük ölçüde itibar görüyor. 
Hizmet danışmanı Peter Backman, "Yaklaşık 50 yıl önce McDonalds ve Burger King gibi markalar ile bir franchise dalgası yaşadık. Ardından ise Five Guys ön plana çıkana dek pek bir şey olmadı. Five Guys, bu yönde fırsatların hala var olduğunu göstererek diğer ABD markalarını cesaretlendirdi" şeklinde konuştu. 

Sosyal medya ve küreselleşme etkisi
Sosyal medya ve küreselleşmenin birleşik etkileri sayesinde, henüz ABD'ye gitmemiş yahut Popeyes veya Little Caesars gibi bir şirketin reklamını dahi görmemiş olsalar bile, bu markaları iyi tanıyan çok sayıda genç İngiliz var.
Stenning, "Bu markaların farkında olan ve onları almaya hevesli genç kitleden inanılmaz bir talep var" dedi. 
BK, genellikle uluslararası başarı için bir ispat sahası olarak görülüyor.
Eckbert, "Birleşik Krallık'ta başarı elde etmek, Avrupa'da, yani Asya ve Orta Doğu'da da başarı elde edilebileceği anlamına gelir. Domino etkisi yaratır" dedi. 
Little Caesars'ın baş geliştirme sorumlusu Jeremy Vitaro ise "İngiltere'yi Avrupa içinde bir güç merkezi ve olmamız gereken bir yer olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı. 
Böylece, aç yatırımcıları memnun etmek isteyen işletmeler için her şey daha cazip hale geliyor.
Backman, bu konuda şunları söyledi:
"ABD zincirleri kendi ülkelerinde baskı altında. Çok fazla rekabet var. ABD tüketicisi ise farklılaşmanın olmadığı, değişiklik görmediği bazı markalardan bıktı. Bu sadece Birleşik Krallık için geçerli değil. Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) ve Hindistan'a da gitseniz, ABD zincirlerinin bu uluslararası olma ihtiyacından kaynaklanan çok fazla faaliyetlerine şahit olursunuz."
Ancak bu restoranlardan bazılarının ürünleri, ABD'de sunulanların birebir aynısı değil. Hatta bazı ürünlerin BK'da sunulabilmesi için daha sağlıklı hale getirilmesi gerekiyor. 
Crowley, "ABD menüsündeki bazı ürünler, tuz seviyeleri nedeniyle burada bulunmuyor. Bu, ABD markaları için oldukça normal. Beslenme ve tuz seviyeleri söz konusu olduğunda Birleşik Krallık mevzuatı biraz farklı işliyor. Birleşik Krallık damak tadı çok fazla tuz sevmiyor. Diğer yandan ise Birleşik Krallık baharatlı yiyecekleri gerçekten seviyor" dedi.
Popeyes, İngiliz tüketicilerini memnun etmek için tavuklarını daha baharatlı yapmak zorunda kalmıştı. 

Yaşamsal maliyet
Fast food ürünlerinin genellikle geleneksel yiyeceklerden çok daha ucuz olduğu biliniyor; dolayısıyla yaşamsal maliyet krizi devam ettikçe bu markaların çekiciliğinin artması da muhtemel. 
Crowley, "Bir Popeyes tavuklu sandviçinin ortalama fiyatı 7,99 pound. Bu gerçekten çok iyi bir rakam. Bu durumu daha önce, insanlar dışarıda akşam yemeği yiyemeyecekleri için fast food zincirlerine gittiklerinde gördük" şeklinde konuştu. 
Little Caesars, 5 pounda sıcak ve hazır pizza satışları ile piyasaya çıkmıştı. Vitaro, "Gün boyu taze pizzalar yapıyoruz. Daha küçük alanlarda gerçekleşen yüksek hacimli bir işlem modeli olduğu için bu fiyatları verebiliyoruz" dedi. 
Orta sınıf restoranlar ve barların etkilenme olasılığının yüksek olduğunu söyleyen Stenning, zira çok parası olanların lüks restoran masrafından kısmak zorunda olmadığını belirtti.
 



Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?

FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
TT

Trump bir sonraki FED başkanını erken açıklayacak mı?

FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)
FED Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumunda konuşurken (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, 11 ay sonra görev süresi dolacak olan Jerome Powell'ın yerine FED'in yeni başkanı olarak seçeceği ismi alışılmadık bir şekilde erken açıklamayı düşünüyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) yakın tarihli bir haberinde yer alan bu karar, Trump'ın yönetim kurulunun faiz oranlarını düşürme konusundaki yavaş yaklaşımından duyduğu hayal kırıklığının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Powell'ın halefi, üç ila dört aylık geçiş döneminin çok öncesinde, bu yaz ya da eylül veya ekim aylarında açıklanabilir.

ghyj
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu toplantısında (EPA)

Trump'ın mevcut para politikasına karşı sabırsızlığının artması, onu seçim sürecini hızlandırmayı düşünmeye sevk etti. Şarku’l Avsat’ın WSJ’den aktardığına göre erken bir duyuru, başkan adayının mayıs ayında resmi olarak göreve başlamadan önce bile piyasa beklentilerini etkilemesine ve para politikasını yönlendirmesine olanak sağlayabilir.

Favori adaylar

FED başkanlığı için aralarında şu isimlerin de bulunduğu çok sayıda kişi yarışıyor:

  • Kevin Warsh: Eski bir FED yöneticisi ve Başkan George W. Bush'un danışmanı olan Warsh favoriler arasında. Trump, Warsh ile sekiz yıl önce bu pozisyon için ve geçen sonbaharda da Hazine Bakanlığı için görüşmüştü. Geçmişte bir ‘şahin’ (istihdamdan çok enflasyonla ilgilenen) olarak tanınmasına rağmen Warsh geçtiğimiz günlerde Trump'ın erken bir aday göstermesi halinde şaşırmayacağını belirtti. Ancak Trump'a yakın bazı isimler Warsh'ın fazla bağımsız olacağından endişe ediyor.
  •  Kevin Hassett: Ulusal Ekonomi Konseyi'nin şu anki direktörü olan Hassett'in bu göreve ilgisiz olduğu bildirildi.
  • Scott Bessent: ABD Hazine Bakanı'nın ismi çeşitli adayların müttefikleri tarafından dillendiriliyor. Uzun süredir yatırımcı olan Bessent, kamuoyu önünde mevcut görevine bağlı olmasına rağmen FED Başkanı olma fikrine sıcak baktığını ifade etti. Temsilcilere “Başkan Trump ne isterse onu yapmaktan mutluluk duyacağını” söyledi.
  • David Malpass: Trump'ın ilk döneminde atadığı Dünya Bankası eski başkanı, düşük faiz oranlarını desteklemesi ve FED'in ‘eski’ modellerini eleştirmesi nedeniyle Başkan'ın gözüne girmeyi başardı.
  • Christopher Waller: FED Yönetim Kurulu Üyesi Waller, Trump tarafından 5 yıl önce FED Yönetim Kurulu’na atanmış olsa da zayıf bir aday olarak görülüyor. Waller, yönetimin büyüme odaklı bir para politikası arzusu doğrultusunda, temmuz sonundaki bir sonraki FED toplantısında mümkün olan en kısa sürede faiz indirimi çağrısında bulunan ilk isim olarak Beyaz Saray'ın dikkatini çekti.

Beyaz Saray'ın tutumu ve FED'in bağımsızlığı

Beyaz Saray Sözcüsü Kush Desai, yönetimin ‘ekonomik büyümeyi, istihdamı ve yatırımı hızlandırmak için zemin hazırladığını ve para politikasının bu gündemi tamamlama ve ABD'nin ekonomik toparlanmasını destekleme zamanının geldiğini’ belirtti.

dfgrthy
FED Başkanı Jerome Powell, FED Yönetim Kurulu'nun bir toplantısına başkanlık ederken (AFP)

Siyasi baskılara rağmen FED Başkanı Jerome Powell, siyasetin Merkez Bankası’nın görüşlerini etkilemediğini sürekli olarak savundu. Powell bir Senato komitesine verdiği demeçte, faiz oranlarını düşürme konusundaki temkinli yaklaşımını şu sözlerle savundu: “Eğer burada bir hata yaparsak, bedelini insanlar öder... ödeyecektir.”

Erken açıklamanın riskleri ve dinamikleri

Erken bir açıklama, hem Trump hem de gelecek başkan için potansiyel dezavantajlar barındırıyor. Bu adım yeni başkanı zor bir duruma sokabilir, potansiyel olarak gelecekteki meslektaşlarının kamuoyu önünde eleştirilmesine yol açabilir veya çok uyumlu olarak algılanabilir, bu da Senato onayını tehlikeye atabilir. Ekonomist Douglas Rediker'in belirttiği gibi, ‘Trump seçimini ne kadar erken yaparsa, o kişinin karşılaşacağı zorluklar o kadar artar ve Powell'ın gerçek halefi olma ihtimali o kadar azalır.’

Dahası, Powell'ın FED'deki görev süresi 2028 yılına kadar devam ediyor, yani başkan olarak görev süresi sona erdikten sonra 18 ay daha Yönetim Kurulu’nda kalmayı seçebilir, ki o bu konuda yorum yapmayı reddetti.

Trump'ın sadık bir başkan arzusu, daha kolay bir faiz politikası isteğiyle uyumlu olsa da, mevcut Yönetim Kurulu üyeleri görevden erken ayrılmadığı sürece üyelerin çoğunluğunu atayamayacağı için, 12 üyeli faiz belirleme komitesini etkilemekte büyük bir zorlukla karşı karşıya. FED, Başkan Richard Nixon'ın faiz oranlarını düşük tutması için FED Başkanı’na gizlice baskı yaptığı 1970'lerden bu yana bağımsızlığını şiddetle koruyor.