‘Çerçeve Anlaşması’nın tarafları, ‘Beşir rejiminin’ izlerinin silinmesini tartışıyor

Benzer bölgesel deneyimler incelenirken, yabancı uzmanlar tecrübelerini paylaşıyor

Ömer el-Beşir Rejiminin Etkilerini Ortadan Kaldırma Komitesi’nin eski üyesi Muhammed el-Faki Süleyman konferans oturumlarından birinde (SUNA)
Ömer el-Beşir Rejiminin Etkilerini Ortadan Kaldırma Komitesi’nin eski üyesi Muhammed el-Faki Süleyman konferans oturumlarından birinde (SUNA)
TT

‘Çerçeve Anlaşması’nın tarafları, ‘Beşir rejiminin’ izlerinin silinmesini tartışıyor

Ömer el-Beşir Rejiminin Etkilerini Ortadan Kaldırma Komitesi’nin eski üyesi Muhammed el-Faki Süleyman konferans oturumlarından birinde (SUNA)
Ömer el-Beşir Rejiminin Etkilerini Ortadan Kaldırma Komitesi’nin eski üyesi Muhammed el-Faki Süleyman konferans oturumlarından birinde (SUNA)

Çerçeve Anlaşması’nı imzalayan Sudanlı tarafların temsilcileri, devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir rejiminin izlerini ortadan kaldırma sürecini yeniden başlatmak için yeni bir yol haritasına oluşturmak amacıyla ikinci gün de görüşmelerini sürdürdü. Bu yol haritası, İslamcıların ülkeyi 30 yıl boyunca yönetmesini sağlayan derin devletin tasfiyesinde siyasi boyutların önemini göz ardı etmemesi kaydıyla nihai anlaşmada yer alan yasal çerçeve ve mutlak anayasal metinlere dayanacak.
Sudanlı ve yabancı hukuk uzmanları Hartum'daki Dostluk Kongre Salonu'nda düzenlenen dünkü konferans oturumlarında, iktidardaki rejimlerin siyasi yaşam üzerindeki kontrolünü ortadan kaldırmayı ve devleti yasal ve siyasi yollarla geri almayı başaran bölge ülkelerinin benzer deneyimlerini inceledi.
Uluslararası hukuk uzmanı Alexander Meyer, Sudanlıları önemli yetkililerin görevden alınmasından kaynaklanabilecek tehlikeli boşluklardan ve bunun ülkedeki kamu hizmeti kurumlarının performansı üzerindeki etkisinden kaçınarak etkili ve adil bir tasfiye süreci tasarlamaya çağırdı.
Eski rejimlerin izlerini ortadan kaldırma süreçlerindeki uluslararası kriterlerin incelendiği oturumda Meyer, bütüncül bir sürece ulaşmak için izlenmesi gereken kamu politikaları konusunda temel kriterler ve seçenekler üzerinde anlaşmanın önemine işaret ederek, yapılan her türlü uygulamanın yasal önlem ve prosedürlere uyumlu olması gereğini vurguladı.
Uluslararası uzman, eski rejimin izlerini ortadan kaldırma süreciyle ilgili bir davayla karşı karşıya kalan herkese, adil bir süreç sağlamak üzere garantilerin olduğunu ve zarar görenlere yasal prosedürlere göre kendilerini savunmaları için tam hak tanındığını vurguladı.
Buna paralel olarak, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nin (ÖDBG) taraflarından biri olan Milli Ümmet Partisi, konferansta görüşünü paylaşarak gelecek eski rejim izlerini silme komitesini yolsuzluk yapanları tespit etmek, mal varlıklarına el koymak, bu kişilere seyahat yasağı uygulamak, geçtiğimiz 25 Ekim darbesinden sonra yeniden atanan devlet kurumları ve şirketlerdeki devrik rejimin tüm çalışanlarını görevden almak ve şüphelenilen kişilere derhal soruşturma açıp yargı önüne çıkarmak üzere gecikmeden acil kararlar almaya çağırdı.
Parti, paralel oluşumların tamamen tasfiye edilmesinin, mallarına el konulmasının, dışişleri ve maliye bakanlıklarının yanı sıra adli ve nizami birimlerde atama kollarının kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesi ve ayıklanmasının ve eyalet yönetimlerinin tamamen temizlenmesinin önemini vurguladı.
Parti, ‘atama’ kollarının temizlenmesi ve hortumlanan paraların geri alınması için kriterleri, farklı tasfiye alanlarında profesyonellik, liyakat, tecrübe, yeterlilik ve uzmanlık olan yeni temellere ve düzenlemelere dayalı bir mekanizmaya veya ulusal bir komisyona göre eski tasfiye deneyiminin geliştirilmesini önerdi.
Yasalar uyarınca Ulusal Kongre Partisi'nin (feshedilmiş) dini cephelerinin tasfiye edilmesi ve yeni temeller üzerinde yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu.
Parti, tüm devlet kurumlarını ve kurumsal  yapıları, tasfiye komitelerinin kararlarını uygulamaya mecbur bırakan bir yasanın çıkarılmasını ve uygulanmaması halinde cezaların verilmesini talep etti.
Konferansa katılan çeşitli sektörlerden katılımcılar, devrik rejimin izlerini ortadan kaldırmak ve önceki deneyimleri değerlendirmek için yol haritasının yenilenmesini görüştü. Eski İslamcı rejimin devlet kurumlarındaki etkisini ortadan kaldırmak ve yurtiçinde ve yurtdışındaki yağmalanmış tüm fonları geri alıp, yolsuzlukla mücadelenin başarısını sağlamak için kanuni ve siyasi bütüncül bir süreç kurarak hatalardan ve eksikliklerden kaçınma çağrısında bulundular.
Devrik Beşir rejimini tasfiye sürecini yenilemek için yapılan konferansın, komitenin bir grup hukuk ve politika uzmanı tarafından formüle edilen önceki yasasında değişiklik yapılmasına ilişkin tavsiyelerin paylaşımıyla perşembe günü sona ermesi bekleniyor.



Eş-Şeybani başkanlığındaki Suriye heyeti Ürdün'de

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi bugün Amman'da Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani'yi kabul etti. (Reuters)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi bugün Amman'da Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani'yi kabul etti. (Reuters)
TT

Eş-Şeybani başkanlığındaki Suriye heyeti Ürdün'de

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi bugün Amman'da Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani'yi kabul etti. (Reuters)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi bugün Amman'da Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani'yi kabul etti. (Reuters)

Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) kapsayan bölge turunun bir parçası olarak bugün Ürdün'e ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdi.

Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra ve Genel İstihbarat Şefi Enes Hattab'ın eşlik ettiği eş-Şeybani, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi ile görüşmek üzere hemen Amman'daki Dışişleri Bakanlığı binasına gitti.

Safadi 23 Aralık'ta Şam'ı ziyaret etti ve Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile görüştükten sonra ülkesinin Suriye'nin yeniden inşasına yardım etmeye hazır olduğunu belirterek, ‘Suriye'nin yeniden inşasının Ürdün ve tüm bölge için önemli olduğunu’ ifade etti.

Ürdün 14 Aralık'ta sekiz Arap ülkesi, ABD, Fransa, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları ile Birleşmiş Milletler (BM) temsilcisinin katılımıyla Suriye konulu bir toplantıya ev sahipliği yaptı.

Beşşar Esed, 8 Aralık'ta Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalif gruplardan oluşan bir koalisyonun saldırısı sonucunda devrildi.

Ürdün, Suriye'deki çatışmalar sırasında Şam'daki büyükelçiliğini açık tutan az sayıdaki Arap ülkesinden biri.

Ürdün'ün Suriye ile 375 kilometrelik bir kara sınırı bulunuyor. Amman, komşu ülkede çatışmaların başladığı 2011 yılından bu yana 1,3 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptığını söylerken, BM rakamlarına göre Ürdün'de yaklaşık 680 bin kayıtlı Suriyeli mülteci bulunuyor.

İki ülke arasındaki ticaret 20 Aralık'ta yeniden başladı ve o tarihten bu yana mal yüklü 600 Ürdün tırı Suriye'ye giriş yaptı.

Suriye tarihsel olarak Ürdün için önemli bir ticaret ortağı olmuştur, ancak Suriye'deki çatışma iki ülke arasındaki ticaretin 2010 yılında 617 milyon dolardan 2023 yılında 146,6 milyon dolara düşmesine neden oldu.

Ürdün önceki gün ‘Suriye halkının yanında olma çabalarının’ bir parçası olarak Suriye'ye 300 ton insani yardım gönderdi.

Suriye'deki çatışma yılları boyunca Ürdün, özellikle Captagon hapları olmak üzere uyuşturucu kaçakçılığı operasyonlarından zarar gördü.