Suudi Arabistan’ın ulusal yemeği cureyş ve tatlısı makşuş seçildi

Her iki yemek cureyş ve makşuş, miras ve kültürdeki konumunu ölçen kriterlere tabi tutuldu (SPA)
Her iki yemek cureyş ve makşuş, miras ve kültürdeki konumunu ölçen kriterlere tabi tutuldu (SPA)
TT

Suudi Arabistan’ın ulusal yemeği cureyş ve tatlısı makşuş seçildi

Her iki yemek cureyş ve makşuş, miras ve kültürdeki konumunu ölçen kriterlere tabi tutuldu (SPA)
Her iki yemek cureyş ve makşuş, miras ve kültürdeki konumunu ölçen kriterlere tabi tutuldu (SPA)

Suudi Kültür Bakanlığı, Suudi mutfağının özgünlüğünü ve biricikliğini ifade eden bu iki yemeği onurlandırmak için, ülkenin ulusal yemeği olarak ‘cureyş’i ve ulusal tatlısı olarak ‘maksuş’u seçti.
Bu adım, Suudi Arabistan Mutfak Sanatları Kurumu'nun, ülkenin tüm bölgelerinde Suudi kimliğiyle yakından ilişkili ünlü yerel yemekleri listeleme ve sınıflandırma sorumluluğunu üstlendiği "Ulusal ve Yöresel Yemekler" girişimini başlatmasının ardından atıldı. Söz konusu adım, kültürel ve sosyal yönleriyle "Vizyon 2030" hedefleri ile uyumlu olan sektörü geliştirme projesinde bakanlığın hedeflerine ulaşma çabalarının bir parçasını da temsil etmekte.
Suudi Arabistan'ın 13 bölgesine yayılan ve kültürel kimliğe ilişkin yemeklerin belirlendiği girişimin hedeflerinden biri de seçilen Suudi yemeklerinin sembolik değerine yatırım yapmak. Bunun için tarifleri belgelemek ve rekabetçi programlar ve teşvikler yoluyla ihraç etmek gerekiyor.
“Yemeklerin Efendisi” olarak anılan cureyş, Suudi toplumunda temel bir yemek olması sebebiyle tercih edildi. Bu yemek, eski çağlardan beri tüm ülkeye yayılmış durumda. Arap kültürü kitapları, "kaba değirmen" kullanarak buğdayı manuel olarak öğüten Arabistan Yarımadası'ndaki kadınlara atıfta bulunarak bu konuyu ele almış.
Makşuş, ülkenin bazı bölgelerinde yaygın olarak tüketilen yemeklerden biriyken, 1823-1891 yılları arasında Arabistan Yarımadası'nın merkezinde geleneksel ve sevilen yiyeceklerden biri olarak tarihe geçti. Bu tatlıda, buğday unundan yapılan küçük somunlar bulunuyor. Somunların içine bal, pekmez veya şeker ile tereyağı ekleniyor. Makşuş, genellikle kahve veya çay ile her vakit servis edilebilir. Soğuk hava ve yağmurla ilişkilendirilen bu tatlı, kahvaltıda da servis edilir.
Söz konusu girişim, cureyş ve maksuşun sembolik değerine yatırım yapmayı, onları bölgesel ve uluslararası düzeyde tanıtmayı ve toplumun tüm kesimlerini hedef alan birçok etkinlik, yarışma ve atölye çalışması aracılığıyla bu tatları yerel olarak desteklemeyi amaçlıyor. Ayrıca, ülkeye ziyaretçi çeken tüm satış noktalarında "milli yemeğin" sunulmasının yanı sıra, bunlara bağlı alanların, ekonomik getirisinin artması da hedefleniyor. Ekonomik getirinin artması, bu lezzetleri hazırlama, sunma, malzemelerine yatırım yapma veya bunlarla ilgili sektörlerdeki iş gücünü geliştirme aşamalarının tümü için hedefleniyor. Tüm bunlar, yetkililerin Suudi mutfağının varlığını ve gelişimini artırma ve yurtiçi ve yurtdışındaki kültürel ve ekonomik etki seviyesini yükseltme çabaları bağlamında atılan adımlar.
Cureyş ve makşuş, yemeklerin miras ve kültürdeki mevcudiyet düzeyi, yerel karakteri, ekonomik fırsatları, hazırlanma kolaylığı, geniş coğrafyalara yayılması ve yüksek yerel çekiciliğinin aralarında bulunduğu kriterlere tabi tutulduktan sonra seçildi. Her iki ürün de ilgili tüm makamlarla ortaklaşa biçimde, uzman komiteler tarafından çalışma ve değerlendirme aşamalarına göre seçildi ve onaylandı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Mutfak Sanatları Kurumu, Suudi Arabistan'ın her bölgesinin yemeklerini ayrı ayrı inceleme girişimiyle, bölgelerin yönetimleri ve uzmanlarla koordinasyon halinde çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışmalarla, kimliğinin, mirasının ve kültürünün doğru ifadesini garanti eden kriterlere göre her biri için bir yemek seçmek amaçlanıyor.



Faysal bin Ferhan, Gazze'deki durumu Rubio ve Safadi ile görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku’l Avsat)
TT

Faysal bin Ferhan, Gazze'deki durumu Rubio ve Safadi ile görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, dün ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile bölgesel ve uluslararası gelişmeleri görüşmek üzere bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede ayrıca Gazze Şeridi'ndeki durum, güvenlik ve insani etkileri ile bu konuda yapılan çalışmalar da ele alındı.

Prens Faysal bin Ferhan dün ayrıca Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Eymen Safadi ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre görüşmede ikili ilişkiler, bölgesel ve uluslararası arenadaki gelişmeler, özellikle de Gazze'deki durum ve bu konuyu ele almak için yapılan çalışmalar ele alındı.

Suudi Arabistan Bakanı, İsrail saldırıları ve ihlallerini durdurmak ve işgalin acımasız uygulamaları sonucunda Gazze Şeridi sakinlerinin yaşadığı insani acılara son vermek için diplomatik çabalarını sürdürdü.

Prens Faysal bin Ferhan, cuma günü Fransız mevkidaşı Jean-Noël Barrot, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdülati, Almanya Dışişleri Bakanı Johan Vadephul, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi/Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kaja Kallas ile Gazze'deki gelişmeleri ve bunların güvenlik ve insani boyutları ele alındı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, pazar günü İngiliz mevkidaşı David Lammy ile yaptığı telefon görüşmesinde Gazze'deki gelişmeleri ve İsrail'in saldırı ve ihlallerini durdurma ve Gazze Şeridi sakinlerini etkileyen insani felakete son verme ihtiyacını görüştü.

Dışişleri Bakanlığı tarafından cuma günü yayınlanan bir açıklamada, Suudi Arabistan, İsrail'in Gazze'yi işgal etme kararını ve Filistin halkına karşı açlık, vahşi uygulamalar ve etnik temizlik suçlarını ısrarla işlemesini en sert şekilde kınadı.

Bakanlık, "İsrail işgal makamlarının caydırıcılık gözetmeksizin benimsediği insanlık dışı fikir ve kararlar, Filistin halkının bu topraklarla olan duygusal, tarihi ve hukuki bağını anlamadıklarını ve Filistin halkının uluslararası hukuk ve insani ilkelere dayalı olarak bu topraklara sahip olma hakkının bulunduğunu bir kez daha teyit etmektedir" ifadesini kullandı.

Suudi Arabistan, uluslararası toplumun ve Güvenlik Konseyi'nin İsrail saldırı ve ihlallerini derhal durdurma konusundaki başarısızlığının uluslararası düzenin ve uluslararası meşruiyetin temellerini baltaladığını, bölgesel ve küresel barış ve güvenliği tehdit ettiğini ve soykırım ve zorla yerinden etme uygulamalarını teşvik eden vahim sonuçlara işaret ettiğini ifade etti.