Sağlıklı bir vücut için lif, vitamin ve protein açısından zengin 6 tohum

Sağlıklı bir vücut için lif, vitamin ve protein açısından zengin 6 tohum
TT

Sağlıklı bir vücut için lif, vitamin ve protein açısından zengin 6 tohum

Sağlıklı bir vücut için lif, vitamin ve protein açısından zengin 6 tohum

Vücudunuz için lif, vitamin ve protein gereklidir ve bunları sadece meyve ve sebzelerden değil, çeşitli tohumlardan da alabilirsiniz. Bir vejetaryenseniz, günlük lif, vitamin ve protein ihtiyacınızı karşılamak için diyetinizde tohum yemek iyi bir seçenektir.
Bu temel besinleri size sağlayabilecek kaynaklardan bazıları keten tohumu, chia tohumu, kabak çekirdeği ve ay çekirdeğidir. Bunların 6 önemli türünü listeleyen özel tıbbi web sitesi Onlymyhealth’in yayınına göre bu tohumlar aşağıdaki gibidir:

Keten Tohumu
Keten tohumu kolesterol ve kan basıncını kontrol etmeye yardımcı olur. Keten tohumu içeriğinin %95'i lif olduğundan kansere karşı korur. Altın ve kahverengi olmak üzere 2 çeşidi bulunur ve hepside aynı besin değerine sahiptir. İyi miktarda protein ve omega-3 yağ asitleri içerir. Ayrıca enerji metabolizması ve hücrelerin işleyişi için gerekli olan temel vitaminlerden birini (tiamin) içerir. Ayrıca beyin gelişimi için gerekli olan bakırı da içerir. Keten tohumu karbonhidratlar, yağlar, manganez, magnezyum, selenyum, fosfor, çinko, demir ve folat bakımından da zengindir.

Chia Tohumu
Lif, protein ve vitamin bakımından zengin olan chia tohumu da keten tohumu kadar besleyicidir. 100 gramı size yaklaşık 34 gram diyet lifi sağlayabilir. Kalsiyum, fosfor ve magnezyum gibi kemik büyümesi için önemli besinler içerdiğinden antioksidanlarla yüklüdür.  Kilo vermeye yardımcı olur. Kan şekeri seviyelerini düşürür ve kalp hastalığı riskini azaltır. Ayrıca karbonhidrat, demir, çinko, fosfor, tiamin (B1 vitamini) ve niasin (B3 vitamini) içerir.

Kabak Çekirdeği
Kabak çekirdeğinin kalp sağlığını iyileştirmek, kan şekerini düşürmek, sperm kalitesini artırmak ve uyku düzenini iyileştirmek gibi çeşitli yararları vardır. Kabak çekirdeği sağlığınız için iyi olan antioksidanlar açısından zengindir. Lif, protein ve K vitamininin yanı sıra kabak çekirdeği magnezyum açısından da zengindir.

Susam
Susam bitkisel protein kaynağıdır. Aynı zamanda iyi bir lif kaynağıdır. Çünkü bu tahıllar kolesterol ve kan basıncını düşürmeye, kemik sağlığını korumaya, iltihabı azaltmaya, kan hücreleri oluşturmaya ve şeker seviyelerini kontrol etmeye yardımcı olur. Susam kabuklu veya kabuksuz olsun fark etmez, tiamin (B1 vitamini), niasin (B3 vitamini) ve B6 vitamini içerir.

Ay Çekirdeği
Ayçiçeği çekirdeği vücudunuz için çok sağlıklıdır. Çünkü sağlıklı yağlar, vitaminler ve mineraller açısından zengindir. Karbonhidrat, lif, E vitamini, çinko ve manganez içerir. Ay çekirdeği ayrıca iltihabı, kalp hastalığını ve diyabeti azaltmaya yardımcı olur.

Kinoa Tohumu
Kinoa tohumu besinlerle doludur. Antioksidanlar ve iltihap önleyici bitki bileşikleri içerir. İçerdiği lif, esmer pirinç gibi birçok tahıldan daha yüksektir. Çünkü bu tohumlar bağırsak hareketini destekler ve sindirim kolaylaştırır. Kinoa tohumu glütensiz olduğu için glüten intoleransı olan kişiler için uygundur. Kinoa iyi bir protein kaynağıdır ve vücudunuzun kendi başına yapamayacağı 9 temel amino asidin tümünü içerir. Ayrıca yüksek miktarda antinutrient içerir, bu nedenle bunları beslenme uzmanınızın tavsiyesine göre tüketmeniz gerekir.
Fast-Food ile dolu bir dünyada sağlıklı yiyecek seçimleri yapmak gerekir. Bu seçenekleri diyetinize dahil edebilirsiniz. Bununla birlikte, vücudunuzun ihtiyaçlarına göre yiyeceğiniz tohum miktarını öğrenmek için önce beslenme uzmanınızla konuşmalısınız.



Erken bunama... Neden görmezden geliyoruz? En belirgin belirtileri neler?

Bunama genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum yaş ayrımı gözetmez. (Reuters)
Bunama genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum yaş ayrımı gözetmez. (Reuters)
TT

Erken bunama... Neden görmezden geliyoruz? En belirgin belirtileri neler?

Bunama genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum yaş ayrımı gözetmez. (Reuters)
Bunama genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum yaş ayrımı gözetmez. (Reuters)

Dünya çapında yaklaşık 57 milyon insan bunama (demans) hastalığından mustarip. Demans vakalarının çoğu yaşlı insanlarda teşhis edilirken, vakaların yaklaşık yüzde 7'si 65 yaşın altındaki insanlarda görülüyor.

Bu sayının daha yüksek olmasının nedeni erken bunamanın yeterince teşhis edilememesi olabilir. Bu da pek çok insanın ihtiyaç duyduğu destekten mahrum kalabileceği anlamına geliyor.

Şarku’l Avsat’ın Independent'tan aktardığına göre erken bunamanın yeterince teşhis edilmemesinin beş nedeni ve hastalıkla ilişkili en yaygın semptomlar şunlar:

Demans ve yaşlılıkla ilişkisi

‘Demans’ kelimesini duyduğunuzda aklınıza 65 yaş altı biri geliyor mu? Demans genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum ayrım gözetmez. Aslında, herkese (hatta çocuklara bile) farklı demans türleri teşhisi konulabilir. Ancak bu yaygın varsayım, pek çok gencin doktorlarına başvurmayacağı anlamına geliyor. Çünkü çoğu kişi semptomlarının herhangi birinin nedeninin demans olabileceğini düşünmez.

Doktorlar da genellikle gençlerde demans olasılığını göz ardı ediyor. Erken bunama teşhisi konulan birçok kişinin semptomları başlangıçta göz ardı edilmiş ve hatta bazı doktorlar bu kişilerin deneyimlerine çok az ilgi göstermiştir. Gençlere demans için ‘çok genç’ olduklarının söylenmesi de alışılmadık bir durum değildir.

Bu deneyimlerin hayal kırıklığına yol açması şaşırtıcı değildir. Hastalar ve aileleri, sağlık sistemleri tarafından önemsenmediklerini ve ihmal edildiklerini hisseder.

Farklı semptomlar

Demans genellikle kısa süreli hafıza kaybı ile ilişkilendirilir. Ancak biliş (düşünmeden algılamaya kadar tüm zihinsel süreçlerimizi kapsar) son derece karmaşıktır.

Bu nedenle demans, kişilik ve dilde değişiklikler, nesneleri tanımada, mesafeleri tahmin etmede veya hareketleri koordine etmede zorluklar ve hatta halüsinasyonlar ve sanrılar gibi çok çeşitli semptomlara yol açabilir.

Yaşlılarda görülen demansla karşılaştırıldığında, erken bunama hastalarında hafıza kaybı dışında belirtilerin görülme olasılığı daha yüksektir. Örneğin, araştırmalar erken Alzheimer hastalığı olan kişilerin yaklaşık üçte birinde koordinasyon sorunları ve görme değişiklikleri ile ilişkili erken belirtiler olduğunu göstermektedir.

Demansın nadir nedenleri

Demans, hepsi bilişsel bozukluğa neden olan bir dizi beyin bozukluğu için kullanılan bir şemsiye terimdir. Yaşlılarda demansın en yaygın nedeni Alzheimer hastalığıdır ve vakaların yüzde 50 ila 75'ini oluşturur. Ancak 65 yaşın altındaki kişilerde demans vakalarının yalnızca yüzde 40'ı Alzheimer hastalığına bağlanabilir.

Bunun yerine, erken bunama genellikle frontotemporal demans gibi nadir görülen nörodejeneratif durumlardan kaynaklanır. Frontotemporal demans, demans teşhisi konulan yaklaşık yirmi kişiden birini etkilemektedir. Bu hastalıklar beynin kişilik, davranış, dil, konuşma ve yürütme işlevlerinden sorumlu bölümlerini etkiler.

Örneğin, primer progresif afazi bir frontotemporal demans türüdür. Bu tür, her 100 bin kişiden yaklaşık üçünü etkiler. Primer progresif afazi esas olarak kişinin iletişim kurma ve konuşmayı anlama becerisini etkiler.

Sekonder demans da erken başlangıçlı demansı olan kişilerde daha yaygındır. Altta yatan başka bir tıbbi durum, bir hastalık (Huntington hastalığı veya beyin tümörü gibi) veya bir dış faktörün (viral enfeksiyon, madde bağımlılığı veya kafa travması gibi) neden olduğu demanstır.

Semptomların diğer durumlarla örtüşmesi

Erken bunama belirtileri, bipolar bozukluk, psikoz, depresyon ve anksiyete gibi bazı ruh sağlığı durumlarında yaygın olarak görülen belirtilere çok benzer.

Belirtiler arasında ilgisizlik, panik hissi, sinirlilik, ajitasyon, halüsinasyonlar ve sanrılar da yer alabilir.

Erken bunamanın erken belirtileri kadınlarda menopoz veya yorgunluk dönemi olarak yanlış teşhis edilebilir.

Elbette bu belirtileri yaşayan herkes erken bunama hastası değildir. Ancak teşhisi kolaylaştırmak için örtüşen semptomlar hakkında farkındalık yaratmak önemlidir.

Deneyimler kişiden kişiye değişir

Bir kişinin semptomlarının türü ve şiddeti, fiziksel sağlığı, sosyal çevresi ve hatta stres düzeyleri gibi birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Tüm bunlar demansın nasıl yaşandığı konusunda önemli farklılıklara yol açar.

Kişinin bilişsel rezervi (beynin hasar veya beyin değişikliklerine rağmen iyi bilişsel işlevi sürdürme yeteneği) de demans semptomlarını nasıl yaşadıklarını ve bunlarla nasıl başa çıktıklarını etkiler. Bazı insanlar bu zorlukların üstesinden gelmek için güçlü destek ağlarına, psikolojik dayanıklılığa veya kişiselleştirilmiş başa çıkma stratejilerine güvenerek daha etkili bir şekilde uyum sağlayabilir.