Zikir: Mısır'da Kur'an'dan ilham alan bir sergi

Zikir, Avrupa Rönesans dönemi üslubunu Doğu'nun özü ve İslam felsefesi ile birleştiren bir bir sergi olarak Mısır'da ziyaretçilerine açıldı

"Ve biz ona sizden daha yakınız" ayetinden ilham alan bir resim / Görsel: Independent Arabia
"Ve biz ona sizden daha yakınız" ayetinden ilham alan bir resim / Görsel: Independent Arabia
TT

Zikir: Mısır'da Kur'an'dan ilham alan bir sergi

"Ve biz ona sizden daha yakınız" ayetinden ilham alan bir resim / Görsel: Independent Arabia
"Ve biz ona sizden daha yakınız" ayetinden ilham alan bir resim / Görsel: Independent Arabia

Mısır'da açılan bir sergide, yerel bir fotoğrafçı, Kur'an-ı Kerim'den esinlenerek belirli bir değer ve fikir taşıyan bazı ayetleri okuyucuyu kendi bakış açısıyla düşünmeye sevk eden eşi benzeri görülmemiş bir sanatsal deneyim sundu.
"Zikir" başlığıyla düzenlenen ve şu anda Mısır Opera Binası'nın ev sahipliğinde gerçekleşen sergi, plastik sanat, dekorasyon ve moda gibi çeşitli sanatlarla bütünleşen 23 fotoğraf eserini sanatsal ve düşünsel düzeylerde zengin bir deneyimle sunuyor.
Sergi ayrıca, izleyiciyi ayetlerin içeriği ve sunulan fikrin felsefesi üzerinde düşünmeye sevk ediyor.
İzleyici ilk bakışta Doğu'dan gelen insanlar ve kostümler içeren resimlerin Avrupalı Rönesans sanatçılarının dokunuşuyla plastik tablolar olduğunu hissediyor.
Eserler, giyim ve aksesuarlarda temsil edilen Doğu'nun mirasını ve Avrupa Rönesansı tarzından etkilenen Batı'nın sanatsal karakterini birleştiriyor.
Sanatçı Kerim Nebil, başlangıcından uygulanmasına kadar sergi fikri hakkında şunları söyledi:
"Fotoğraf eğitimi aldığımdan bu yana, farklı fotoğrafçılık türleri ile ilgili birçok deneyimim oldu ama kişisel olarak edebiyat ve plastik sanatlara ilgim hep vardı ve bunları fotoğraf tutkumla kesiştirmeye çalıştım ve yıllar geçtikçe bu fikir için birçok girişimde bulundum. Bazen edebiyattan ilham aldım. Bu yüzden Tevfik el-Hakim'in 'Ruhun Dönüşü' ve Necib Mahfuz'un 'Nekahet Günlerinde Düşler' gibi eserlerinin metinlerinden esinlenerek bir fotoğraf görüntüsü sağlamaya çalıştım. Bir ölüm tasavvuru sunmaya ve bunu farklı açılardan resmetmeye çalıştım. Fotoğraf, fotoğrafçının özel algısıyla belirli bir fikri ifade etme biçimidir ve izleyici, sonra onu kendi görüşüne göre yorumlar."

Kur'an'dan ilham aldık
Kur'an-ı Kerim ayetlerinden esinlenerek görsel bir algı sunmak, İslam dünyasında yeni ve alışılmadık bir deneyimdir.
İslam sanatları diğer kültürlerin aksine hiçbir zaman insanları tasvir etmeye veya belirli sahneleri görsel olarak sunmaya yanaşmadı.
Nebil açıklamalarına şu sözlerle devam etti:
Etkilendiğim bazı ayetlerin görsel bir tasvirini sunma fikrine, dolayısıyla genel olarak bir sanat projesi ortaya koyma fikrine sahiptim ve bu beni daha fazla okumaya, tefekkür etmeye ve düşünmeye sevk etti. Bu yüzden Kur'an-ı Kerim'den belagat yönünden yararlanmayı ve ayetlerin içeriğinden ilham alan sanatsal bir vizyon sunmak için ona güvenmeyi amaçladım. Bu proje, üç ana eksene dayandırılmıştır. Birinci eksen Kur'an kıssalarıdır. Kur'an-ı Kerim'in zikredilen kıssalarından birçoğu yer, zaman ve detay vermeden bunlar üzerinde tefekkür etmek ve ibret almak içindir. İkinci eksen ruhtur ve insanın yaratılışından bu yana sürekli bir mücadele içinde olduğu için insan nefsinin iman ile küfür, hayır ile şer arasında tanık olduğu çatışma fikri üzerine kuruludur. Son eksen ise ölüm, doğum ve ilerleyen yaş gibi unsurlarla temsil edilen zaman fikridir.

Batı sanatları ve doğu mirası
Sergideki resimler, Batı ve Doğu sanatını birleştiren harika bir sentez sunuyor.
Nebil ortaya koyduğu sentezle ilgili şunları aktardı:
"Projenin görsel kısmını tamamlamak için birkaç kaynağı bir araya getirmeye hevesliydim. Rönesans'ın şekil, aydınlatma ve kostümlerinden ve oryantalistlerin tablolarından ilham alarak batılı plastik karakter ile oryantal öz ve İslam kültürünü birleştirdi. Dekorasyon ve kostümler için kalabalık bir ekibe güvendim ve fotoğrafların çoğunun çekildiği ahşap bir oda inşa ettim. Bu bir fotoğraf stüdyosu idi. Aynı zamanda meditasyonun, yalnızlığın ve insan ruhunun içinde dolaşan birçok şeyin sembolü idi. Ben de eserlerde onun yansımalarını sunmaya çalıştım. Çalışma hazırlığı ekibine ek olarak, fikre inanan, katılmayı ve fotoğraflanmayı kabul edecek insanları bulmak da bir başka zorluktu. Gerçekten de konuyu memnuniyetle karşılayan ve projeye çok şey katan, coşkusunu dile getiren birçok sanatçıdan destek aldım."

Yeni deneyim
Kuran'dan ilham alan sanat eserlerini sunma deneyimi genellikle yenidir ve bu, insanların bu fikri ne ölçüde kabul ettiği veya bunun dini açıdan kabul edilemez olduğu yönündeki bazı iddialar konusunda tartışmalara yol açabilir.
Nebil, bu konudaki endişelerini şu sözlerle ifade etti:
"Fikir hazırlama aşamasında bu endişelerim vardı ve bu yüzden El-Ezher El-Şerif'teki Fetva Komitesine ve Mısır Dar El-İftaa'ya gittim. Genel kabul görmüş sabitlere aykırı olmadığı gerekçesiyle konuya izin verdiler. Proje, örneğin Kuran'daki belirli kişileri veya peygamberleri tasvir etmiyor, ancak Kuran'ın belirli ayetlerinden ilham alan görsel bir eser sunmaya dayanıyor ve bu nedenle uygulanmasında bir sakınca yoktu. Ziyaretçilerin görüşleri çok olumluydu ve birçok eser, onları Kuran ayetlerinin anlamları üzerinde düşünmeye, onları farklı bir şekilde ve farklı bir duyguyla yeniden okumaya sevk etti. Bu da genel olarak sanatın en önemli hedeflerinden birini temsil ediyor, yani insanları farklı bir perspektiften düşünmeye ve görmeye teşvik etmeyi amaçlıyor."



"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)
TT

"Artık sinemaya gitmiyorum" diyen Scorsese'ye büyük destek

Martin Scorsese (AP)
Martin Scorsese (AP)

Greg Evans 

Tüm zamanların en beğenilen yönetmenlerinden Martin Scorsese, başkalarının davranışları yüzünden artık sinemada film izleyemediğini açıkladı ve hayranları da ona hak verdi.

Taksi Şoförü (Taxi Driver/1976), Sıkı Dostlar (Goodfellas/1990) ve Para Avcısı (The Wolf of Wall Street/2013) gibi klasiklerin arkasındaki 82 yaşındaki yönetmen, diğer izleyicilerin çıkardığı gürültüye ve telefon ekranlarının dikkat dağıtıcı parlaklığına artık tahammül edemediği için sinemaya gitmeyi bırakmış.

Film eleştirmeni Pete Travers'ın blogu The Travers Take'de Scorsese'ye sinema salonlarından neden hoşlanmadığı soruldu.

Travers, "Usta yönetmene neden artık sinemada film izlemediğini sordum ve o da film sırasında telefonda gevezelik eden, atıştırmalık ve şişe şişe gazlı içecek sipariş etmek için salondan çıkan ve oyuncuların sesini bastıracak kadar gürültü yapan izleyicilere verip veriştirdi" diye yazdı.

Ancak Scorsese'ye bu konuda itiraz eden Travers, insanların sinemada hep konuştuğunu ve kendisinin de gençken muhtemelen aynı şeyi yaptığını öne sürdü.

Travers "'Yapma be Marty' dedim, 'Çocukken çenemizi kapatmazdık'" diye ekledi.

Onun [Scorsese'nin] gözleri karardı. 'Evet, belki de' diye kabul etti. 'Ama biz hep film hakkında konuşurduk ve detaylarını tartışarak eğlenirdik' dedi.

Scorsese'nin yorumları o günden sonra viral oldu ve birçok hayranı onun şikayetine katılıyor.

Bir hayran "Haklı. Sinemada bir yerlerden bir telefon ışığı yanmadan 5 dakika bile geçirmek mümkün değil, çok sinir bozucu" dedi.

Başka biriyse şöyle ekledi:

Ne yazık ki yüzde 100 doğru, insanların 15 sterlin (yaklaşık 800 TL) ödeyip sonra da Snapchat/Instagram'da sessiz reels izlemeleri beni hep şaşırtmıştır. Tuhaf, sinir bozucu ve filmi resmen mahvediyor.

Üçüncü bir kişi de "Marty haklı. Sinema adabı tüm zamanların en düşük seviyesinde" dedi.

4. bir hayran espri yaptı:

Ne yaptığınıza bakın hayvanlar, filmlerin papasının film deneyimini mahvettiniz. Hepiniz kendinizden utanmalısınız.

Diğer yandan Scorsese, hayatını kaybeden Papa Francis ve kendisi arasındaki bir dizi sohbetin yanı sıra papanın kamera karşısındaki son röportajını içeren bir belgesel çekmeye hazırlanıyor.

Aldeas – A New Story (Aldeas: Yeni Bir Hikaye) adlı belgeselin yapımcılığını, Papa Francis'in 2013'te kurduğu kâr amacı gütmeyen uluslararası kuruluş Scholas Occurrentes'in film yapım şirketi üstleniyor.

Belgeselin konusu, papanın sinemayı, eğitimi ve topluluk oluşturmayı "sadece bir ifade aracı değil, umut ve dönüşümün yolu" olarak görmesine odaklanan Aldeas adlı sinema programı. Belgeselde, Endonezya, Gambiya ve İtalya'dan programa katılan gençlerin ve kısa film yapma yolculuklarının gösterileceği bildiriliyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment