BM Libya Özel Temsilcisi Bathily'den "adalet olmadan Libya'da uzlaşma olamaz" açıklaması

BM Libya Özel Temsilcisi Abdoulaye Bathily (AFP_Arşiv)
BM Libya Özel Temsilcisi Abdoulaye Bathily (AFP_Arşiv)
TT

BM Libya Özel Temsilcisi Bathily'den "adalet olmadan Libya'da uzlaşma olamaz" açıklaması

BM Libya Özel Temsilcisi Abdoulaye Bathily (AFP_Arşiv)
BM Libya Özel Temsilcisi Abdoulaye Bathily (AFP_Arşiv)

Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Abdoulaye Bathily, adalet olmadan ve Libyalılar birbirini dinlemeden Libya'da uzlaşma olamayacağını ifade etti.
Libya'nın başkenti Trablus'ta BM Özel Temsilcisi Bathily'in yanı sıra Libya Başkanlık Konseyi, Afrika Birliği ve uluslararası toplum temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen Ulusal Uzlaşma Konferansı hazırlık toplantısı sona erdi.
Toplantıdan sonra Twitter hesabından açıklamalarda bulunan Bathily, ulusal uzlaşmayı güçlendirmek için bir araya gelen katılımcıları takdir ettiğini belirtti.
BM Libya Destek Misyonunun (UNSMIL) ulusal uzlaşı çabalarını tam desteklediğini vurgulayan Bathily, bu çabaları "barış ve istikrarı sağlamak için belirleyici bir adım" olarak değerlendirdi.
Bathily, tüm Libyalı liderlerin aradaki küskünlükleri ve kırgınlıkları ortadan kaldırmak, halkın istediği ve hak ettiği müreffeh bir geleceğin inşasına yardımcı olmak için birlikte çalışması gerektiğini vurguladı.
Bunun, ülke genelinde köylerde ve topluluklarda başlayan, insanların farklılıklarını dürüstçe tartışıp çözüm aradığı bir süreç olduğuna işaret eden Bathily, "adalet olmadan ve Libyalılar birbirini dinlemeden Libya'da uzlaşma olamaz." ifadelerine yer verdi.
Libya Başkanlık Konseyinden yapılan yazılı açıklamada da siyasi sürecin çeşitli taraflarından ve farklı şehirlerden temsilcilerin katılımıyla 8 Ocak'ta başlayan Ulusal Uzlaşma Konferansı'nın hazırlık toplantısının sona erdiği belirtildi.
Bu toplantıda, katılımcıların görüşlerinin ele alındığı ve ulusal uzlaşmaya ulaşmak için kapsamlı bir konferans düzenlemenin yollarının konuşulduğu aktarılan açıklamada, toplantıda, Başkanlık Konseyinin, ülkeyi istikrara kavuşturmak, siyasi krizin üstesinden gelmek ve halkın seçimlere ulaşma isteklerini yerine getirmek için attığı adımların ele alındığı kaydedildi.

- Seçim çıkmazı
Libya'da bir süredir Abdulhamid Dibeybe ve Fethi Başağa'nın liderlik ettiği iki ayrı hükümet olması istikrarsızlığın sürmesine neden oluyor.
Libya Siyasi Diyalog Forumu'nun Kasım 2020'deki toplantılarında, ülkede devlet başkanlığı ve meclis seçimlerinin 24 Aralık 2021'de yapılmasına karar verilmiş ancak seçimler planlanan tarihte gerçekleştirilememişti.



Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
TT

Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)

Hamas bugün yaptığı açıklamada ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in askeri baskısının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan temasların bir ‘meyvesi’ olduğunu bildirdi.

Hamas'tan yapılan açıklamada, “Edan Alexander'ın geri dönüşü, Siyonist saldırganlığın ya da askeri baskı yanılsamasının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan ciddi temasların ve arabulucuların çabalarının bir meyvesidir” denildi.

Hamas dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Körfez turu öncesinde Gazze Şeridi'nde tutulan Edan Alexander'ı serbest bıraktı. 21 yaşındaki Alexander, 19 aydan uzun bir süredir Gazze Şeridi'nde tutuluyordu ve ABD vatandaşlığına sahip yaşayan son esirdi.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail Başbakanı’nın söylediğinin aksine İsrail'in askeri baskısının değil, Washington'la yapılan ‘ciddi temasların’ bir sonucu olduğu belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Alexander'ın dönüşünü ‘sıcak’ bir şekilde karşıladı ve ‘İsrail hükümetinin yaşayan ya da ölü tüm esirleri ve kayıp kişileri geri getirmeye kararlı olduğunu’ vurguladı. Netanyahu, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail devletinin askeri baskısı ve Trump'ın ‘siyasi baskısı’ sonucunda gerçekleştiği değerlendirmesinde bulundu.

İsrail ordusu, 7 Ekim saldırısı sırasında kaçırılan 251 esirden 57'sinin halen Gazze Şeridi'nde tutulduğunu, bunlardan 34'ünün öldüğünü açıkladı. Ayrıca Hamas, 2014 yılından bu yana bir İsrail askerinin cesedini elinde tutuyor.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre savaşın başlamasından bu yana Gazze Şeridi'nde çoğu sivil olmak üzere en az 52 bin 862 Filistinli hayatını kaybetti. Bunların 2 bin 749'u yaklaşık iki ay süren kırılgan bir ateşkesin ardından İsrail'in 18 Mart'ta saldırılarına yeniden başlamasından sonra yaşamını yitirdi.