Lisa Marie Presley’in ölümü yakınları ve hayranlarını üzdü

Lisa Marie Presley (AFP)
Lisa Marie Presley (AFP)
TT

Lisa Marie Presley’in ölümü yakınları ve hayranlarını üzdü

Lisa Marie Presley (AFP)
Lisa Marie Presley (AFP)

Rock’n Roll müziğinin efsanevi ismi ABD’li şarkıcı Elvis Presley’in tek çocuğu 54 yaşındaki Lisa Marie Presley, geçirdiği kalp krizinin ardından hayatını kaybetti.
Lisa Marie’nin annesi Priscilla Presley, People dergisine yaptığı açıklamada, “Güzel kızım Lisa Marie'nin aramızdan ayrıldığına dair acı haberi hüzünle paylaşıyorum” dedi.
ABD basınında çıkan haberlere göre, Presley, California eyaletinin Calabasas bölgesindeki evinin yatak odasında, evin hizmetçisi tarafından hareketsiz halde bulundu.
Aktör ve müzisyen eski eşi Danny Keough, acil yardım ekipleri gelene kadar Presley’e kalp masajı yaptı.
Kalp durması şüphesiyle hastaneye kaldırılan Presley, müdahaleye rağmen saatler sonra yaşamını yitirdi.
Lisa Marie Presley’in ölüm haberinin ardından, arkadaşları, hayranları ve ünlü isimler taziye mesajları paylaştı.
Elvis fiminin oyuncularından Tom Hanks ve eşi Rita, Instagram üzerinden yaptıkları paylaşımda Lisa Marie Presley’in ani ölümüyle yaşadıkları üzüntüyü ifade etti.
Ünlü aktör John Travolta ise, “Sevgili Lisa, çok üzgünüm. Seni özleyeceğim ama seni tekrar göreceğimi biliyorum” ifadelerini kullandı.
Lisa Marrie Salı günü, babasının hayatını anlatan Elvis filmi başrol oyuncusunun ödül aldığı Altın Küre Ödülleri’ne annesi ile birlikte katılmıştı.
Kariyeri boyunca babasının izinden giden ve üç albüm çıkaran Lisa Marrie, tüm zamanların en popüler sanatçılarından biri olan babasının büyük başarısının gerisinde kaldı.
Ünlü sanatçının tek varisi olan Lisa Marrie, Elvis Presley Vakfı’nı yönetti, ancak hisselerinin büyük kısmını 2005’te özel bir yatırım şirketine sattı.
Lisa Marie Presley, 1994 yılında boşandığı Danny Keough’un yanı sıra aktör Nicolas Cage, süperstar Michael Jackson ve ve aktör Michael Lockwood ile evlenmişti.



E-yakıt devrimi kapıda: Uçaklar yakın gelecekte havayla çalışabilir

Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
TT

E-yakıt devrimi kapıda: Uçaklar yakın gelecekte havayla çalışabilir

Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)

Uçakların sadece havadan yakıt alması bilimkurgu gibi gelse de çok da uzak olmayan bir gelecekte bu bilimsel bir gerçeğe dönüşebilir.

Nasıl mı? E-yakıt veya "elektrikten üretilen sıvı" yakıt diye adlandırılan üçüncü nesil sürdürülebilir havacılık yakıtı (sustainable aviation fuel / SAF) sayesinde.

Uzmanlar, bu teknolojinin aslında şaşırtıcı derecede basit olduğunu söylüyor. Havacılık endüstrisinin aşması gereken en büyük engel ise maliyet.

Avrupa Hava Emniyeti Ajansı'na göre e-yakıtların tonu 8 bin 720 dolar, biyolojik bazlı SAF'in tonu 2 bin 365 dolar ve geleneksel jet yakıtının tonu 830 dolar.

Aether Fuels CEO'su Conor Madigan, e-yakıtın atmosferdeki veya endüstriyel emisyonlardan elde edilen karbondioksitin (CO2) doğrudan elektroliz yoluyla veya hidrojenle birleştirilerek karbonmonoksite (CO) dönüştürülmesiyle üretildiğini açıklıyor.

fghyju
Aether Fuels CEO'su Conor Madigan, havadan jet yakıtı üretmenin arkasındaki bilimin aslında epey basit olduğunu açıklıyor (Aether Fuels)

Daha sonra karbondioksit ve hidrojen birleştirilerek çeşitli hidrokarbon bileşikleri oluşturulabiliyor ve bunlar rafine edilerek jet yakıtına dönüştürülebiliyor.

Sustainable Aviation CEO'su Duncan McCourt, yakıldığında karbon saldığını belirtiyor. Bu, üretiminde yenilenebilir enerji santrali kullanılırsa tamamen net sıfır olduğu anlamına geliyor. Ayrıca biyolojik kaynaklı SAF'ten farklı olarak hammadde sınırlamaları ve arazi kullanımı sorunları da sözkonusu değil.

The Independent'a konuşan McCourt, "ticari seviyeye ölçeklendirmenin ve bunu makul bir maliyetle yapmanın" engel teşkil ettiğini söylüyor.

Madigan daha ayrıntılı bir şekilde, e-yakıt tesislerinin maliyetinin "yüksek olduğunu ve mevcut politikalar kapsamında gereken türde hidrojenin kıtlığının projeleri daha küçük ölçekli operasyonlarla sınırladığını" açıklıyor.

Bunun "maliyet verimliliğinin düşmesine ve kabul edilebilir sermaye getirisi elde etmek için çok yüksek fiyatlara yol açtığını" ifade ediyor.

Madigan şöyle devam ediyor:

CO2 artı H2 yakıtlarını teşvik eden politikaların olduğu sadece iki pazar var (Birleşik Krallık ve AB) ve bunlar sadece atık hidrojen veya yeşil hidrojenin kullanımına izin veriyor. Birçok şirket sermaye harcamalarını azaltmanın yollarını arıyor ancak çoğu yaklaşım bu süreçte verimlilikten ödün veriyor.

Madigan, atmosferden CO2 yakalamanın "çok fazla enerji gerektirdiğini ve dolayısıyla çok pahalı" olduğunu ancak bu sorunun yakıt fiyatına daha az etki ettiğini söylüyor.

Peki çözüm ne?

Bu kısmen politikacıların elinde.

McCourt "Hidrojen üretmek ve karbonu büyük ölçekte yakalamak için gereken enerjinin maliyeti, başlıca zorluklardan biri" diyor.

Bu sorunun üstesinden gelmek için kayda değer yatırımlar ve destekleyici hükümet politikalarına ihtiyaç var.

Peki havacılık endüstrisi "havadan yakıt"ı benimseyecek mi? Birkaç havayolu şirketi uçuşları için alternatif yakıtlar denediğinden, bu olası görünüyor.

Virgin Atlantic 2023'te Heathrow'dan New York'a yemeklik yağla çalışan bir Boeing 787 Dreamliner uçurdu ve United, Emirates ve British Airways gibi havayolu şirketleri de SAF kullandı.

Independent Türkçe