Netflix dizisi Kaleidoscope'un oyuncusu: Hangi sırayla izleyeceğime ben de karar veremedim

Dizi, tuhaf yapısıyla izleyicilerin ilgisini çekti

Kaleidoscope'un oyuncu kadrosunda Giancarlo Esposito, Paz Vega, Rufus Sewell, Tati Gabrielle ve Peter Mark Kendall gibi isimler yer alıyor (Netflix)
Kaleidoscope'un oyuncu kadrosunda Giancarlo Esposito, Paz Vega, Rufus Sewell, Tati Gabrielle ve Peter Mark Kendall gibi isimler yer alıyor (Netflix)
TT

Netflix dizisi Kaleidoscope'un oyuncusu: Hangi sırayla izleyeceğime ben de karar veremedim

Kaleidoscope'un oyuncu kadrosunda Giancarlo Esposito, Paz Vega, Rufus Sewell, Tati Gabrielle ve Peter Mark Kendall gibi isimler yer alıyor (Netflix)
Kaleidoscope'un oyuncu kadrosunda Giancarlo Esposito, Paz Vega, Rufus Sewell, Tati Gabrielle ve Peter Mark Kendall gibi isimler yer alıyor (Netflix)

Netflix'in 25 yıla yayılan bir soygun hikayesini anlatan yeni dizisi Kaleidoscope, alışılmışın dışındaki yapısıyla dikkat çekiyor. Her bölüme bir renk adı verilen dizi, istenen sırayla izlenebiliyor. 
Bölümler, soygundan 24 yıl öncesiyle 6 ay sonrasına kadarki zaman aralığını anlatıyor. Her bir bölümün geçtiği zaman şöyle:
Mor - 24 Yıl Önce
Yeşil - 7 Yıl Önce
Sarı - 5 Hafta Önce
Turuncu - 3 Hafta Önce
Mavi - 5 Gün Önce
Beyaz - Soygun Günü
Kırmızı - Soygundan Sonraki Sabah
Pembe - 6 Ay Sonra
Herkesin farklı bir izleme sırası tavsiye ettiği dizi, bu özelliğiyle pek çok izleyicinin kafasını karıştırdı.
Öyle ki dizide FBI ajanı Nazan Abassi'yi oynayan Niousha Noor bile hangi sırayla izlenmesi gerektiğine karar veremediğini söyledi.
Insider'a konuşan Noor, şu ifadeleri kullandı:
"Alt tarafı ailemi ve birkaç arkadaşımı diziyi izlemeye çağırmıştım. Ne kadar stres yaptığımı anlatamam. Dizide neler olduğunu biliyorum ama hikayeyi nasıl algılayacaklarından sorumluydum."
Noor şöyle devam etti:
"Önce Yeşil'i açtım ve kapattım. 'Hayır, hayır. Mor'la başlayalım' dedim. Sonra vazgeçtim, 'Bu her şeyi ele verir' diyerek ayağa kalktım. "
Oyuncu, sürekli fikir değiştirmesine arkadaşlarının çok sinirlendiğini söyledi:
"'Birini başlat işte, hallederiz' diye çıkıştılar. Çok stresliydim ama aslında her sıra doğru. Dizinin amacı da bu zaten."
Pek çok sosyal medya kullanıcısıyla birlikte ünlü yazar Stephen King de geçen günlerde dizinin nasıl izlenmesi gerektiğine yönelik fikrini belirtmişti.
King, "Bence kronolojik sırayla izlenmeli" demişti.
Independent Türkçe, Insider, ScreenRant
 



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe