Şeyh Şaravi ile ilgili bir sınav sorusu Mısır’da tartışma yarattı

Şeyh Muhammed Mütevelli eş-Şaravi.
Şeyh Muhammed Mütevelli eş-Şaravi.
TT

Şeyh Şaravi ile ilgili bir sınav sorusu Mısır’da tartışma yarattı

Şeyh Muhammed Mütevelli eş-Şaravi.
Şeyh Muhammed Mütevelli eş-Şaravi.

Mısır'da ortaokul 2  Arapça sınavında Şeyh Muhammed Mütevelli eş-Şaravi ile ilgili sorulan bir soru tartışmaya neden oldu. Konuyla ilgili resmi soruşturma başlatıldı.
‘Vaizlerin İmamı’ başlığını taşıyan metinde şu ifadeler yer aldı:
“Vaizlerin imamı ve modern çağın en ünlü Müslüman alimi İmam Muhammed Mütevelli eş-Şaravi, üslubunun sadeliği ile insanların sevgisini kazandı. Kur'an-ı Kerim tefsiri hem halk hem de âlimler düzeyinde anlaşıldı. O, dünyamızı terk etmesine rağmen ilmiyle yaşamaya devam ediyor. Çünkü para yok olur ancak ilim kalır.”
Velilerden bazıları okulda Müslümanların yanı sıra Hıristiyan öğrencilerin de bulunduğunu hatırlatarak Şeyh Muhammed Mütevelli eş-Şaravi ile ilgili sorunun uygun olmadığını savundular. Bu durum bölgedeki eğitim müdürlüğünün konuyla ilgili soruşturma açmasına neden oldu.
Eğitim Dairesi Genel Müdürü Enver İbrahim yaptığı açıklamada, Arapça sınavındaki soru etrafında dönen tartışmanın araştırılması için bu hususta ivedilikle soruşturma açılacağını söyledi. İbrahim, “Eğitim Müdürlüğü, eşitlik ilkesinin gerçekleşmesi konusunda Hıristiyan öğrencilere saygı duyuyor. Soruşturma tamamlandıktan sonra yanlış yapanlardan hesap sorulacak” dedi.
Eğitim uzmanı Dr. Hasan Şahhate, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamaada sınav sorularının siyaset, din ve spor fanatizminden uzak olması gerektiğini vurguladı:
“Sınavlar öğrencilerin dini, siyasi ve spor eğilimlerinden uzak olmalıdır. Sınavın amacı öğrencinin akademik ve bilimsel yönünü ölçmektir. Bu standartlar, tüm öğrencilerle ilişkilerde bir tarafsızlık ortamı yaratır. Tarafsızlığın sağlanması için bu soru iptal edilmeli ve puanı diğer sınav soruları arasında dağıtılmalıdır. Bu olay gösterdi ki bu tür sorunlarla karşılaşmamak için sınavları hazırlayanlara soru hazırlama koşullarını tekrar hatırlatmamız gerekiyor.”
Şeyh Muhammed Mütevelli eş-Şaravi'nin (1911-1998) adı son zamanlarda birçok tartışmaya neden oldu. Mısır'daki ‘Ulusal Tiyatro Kurumu’ şeyhin hayatını konu alan bir oyunun sahneleneceğini duyurmuş ve bu, şeyhin fikirlerine karşı çıkan entelektüeller arasında eleştirilere yol açmıştı. Mısır Kültür Bakanlığı ise oyunun sahnelenmesi için onay vermemişti.
El-Ezher Vakfı, haftalık gazetesi El-Ezher'in Sesi aracılığıyla son sayısında şeyh Şaravi’ye özel yer ayırarak tartışma hattına dahil oldu.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Danışma Kurulu Üyesi Usame el-Ezheri ise şeyh aleyhindeki suçlamaları reddetti. Ezheri bir televizyon programında yaptığı açıklamada, "Kabul edilebilir olduğuna kimsenin katılmadığı bir bilimsel eleştiri ile ihanet arasında büyük bir fark vardır" dedi.



Dibeybe hükümetinden 6 bakan istifa etti, zırhlı araçlar Trablus'ta bazı yolları trafiğe kapattı

Göstericiler Dibeybe hükümetinin istifasını talep ediyor ("birlik" hükümetine karşı çıkan sayfalar)
Göstericiler Dibeybe hükümetinin istifasını talep ediyor ("birlik" hükümetine karşı çıkan sayfalar)
TT

Dibeybe hükümetinden 6 bakan istifa etti, zırhlı araçlar Trablus'ta bazı yolları trafiğe kapattı

Göstericiler Dibeybe hükümetinin istifasını talep ediyor ("birlik" hükümetine karşı çıkan sayfalar)
Göstericiler Dibeybe hükümetinin istifasını talep ediyor ("birlik" hükümetine karşı çıkan sayfalar)

Libya medyası, bugün Trablus'taki Ulusal Birlik Hükümeti'nden altı bakanın istifa ettiğini, binlerce protestocunun Libya'nın başkenti Trablus'taki Şehitler Meydanı'nda Abdulhamid Dibeybe liderliğindeki hükümetin devrilmesini ve seçim yapılmasını talep etmek için toplandığını bildirdi. Öte yandan Libya Devlet Yüksek Konseyi, Abdul Hamid Dibeybe liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin meşruiyetini yitirdiğini açıkladı.

Libya platformu "Fawasel", Ulusal Birlik Hükümeti Yerel Yönetim Bakanı Bedreddin el-Tumi'nin, "halkla uyum içinde olmak, onların yönlendirmelerini desteklemek, reform sürecini tamamlamak ve Libyalıların kan dökülmesini durdurmak için" istifa ettiğini söylediğini aktardı. "Hükümet içerisinden bu gidişatı düzeltmeye yönelik çok sayıda girişimde bulunulmasına rağmen, hakikatin sesini dinleyen, kamu yararını ön planda tutan ve halkın taleplerine cevap verenler tarafından çabalarımız dikkate alınmadı."

Şarku’l Avsat’ın Libya El-Mesar Televizyonu’ndan aktardığına göre Libya İmar ve Bayındırlık Bakanı Ebubekir El-Gavi ile Ekonomi Bakanı Muhammed El-Havic'in Dibeybe hükümetinden istifa ettiğini bildirdi. Libya'nın "24 Saat" gazetesi, zırhlı ve silahlı araçların Trablus'taki Başbakanlık binasına giden yolları kapattığını bildirdi.

Libya Ekonomi ve Ticaret Bakanı Muhammed el-Havic, uluslararası alanda tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti'nden istifa ettiğini Reuters'a doğruladı. Dibeybe'nin yardımcısı Sağlık Bakanı Ramazan Ebu Cenah ile Maliye Bakanı Halid El-Mebruk da istifa etti.

Medya kuruluşları, Libya Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin gelişmeleri ve "halkın taleplerine yanıtları görüşmek üzere" acil bir toplantı düzenlediğini bildirdi. Konsey, birlik hükümetinden bakanların istifa etmesinin ardından istikrarı sağlamak ve ülkenin birliğini anayasal çerçevelere uygun şekilde korumak için iç ve dış iletişimlerini sürdürüyor.

Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu, Libyalıların barışçıl protesto hakkını teyit ederek, barışçıl göstericilere karşı her türlü şiddetin tırmandırılmasına veya kullanılmasına karşı uyarıda bulunarak, bunu ağır bir insan hakları ihlali olarak nitelendirdi.

Heyet, tüm taraflara sivilleri koruma çağrısında bulunarak, Libya Merkez Bankası binasına düzenlenen saldırıyı kınadı.

ABD'nin Libya Büyükelçiliği, Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu'na katılarak tüm taraflara itidal gösterme, gerilimden kaçınma, sivilleri koruma ve ateşkese saygı gösterme çağrısında bulundu.

Öte yandan Libya Parlamentosu tarafından atanan hükümet, iki gün önce Trablus'taki Libya Merkez Bankası binasına Ulusal Birlik Hükümeti'ne bağlı gruplarca düzenlenen saldırıyı kınadı.

Parlamento tarafından atanan hükümet, yaptığı açıklamada, Ulusal Birlik Hükümeti'ne doğrudan bağlı "Genel Destek Güçleri" adlı silahlı bir grubu, "Merkez Bankası'nın kasalarını ve tesislerini, içindeki para ve kıymetli eşyaları zimmete geçirmek amacıyla soymaya çalışmakla" suçladı.

Açıklamada, Başsavcı'dan Merkez Bankası Genel Müdürlüğü'ne yönelik saldırının soruşturulması, faillerin ve saldırıyı azmettiren veya kolaylaştıranların tutuklanması istendi.