James Cameron, Leonardo DiCaprio'yu Titanik'te oynamaya ikna etmek için neler yaptığını açıkladı

Yönetmen, "Yapmak istemedi. Sıkıcı olduğunu düşünüyordu" diye anlattı

(Merie W. Wallace/20th Century Fox)
(Merie W. Wallace/20th Century Fox)
TT

James Cameron, Leonardo DiCaprio'yu Titanik'te oynamaya ikna etmek için neler yaptığını açıkladı

(Merie W. Wallace/20th Century Fox)
(Merie W. Wallace/20th Century Fox)

James Cameron, Leonardo DiCaprio'yu Titanik'te rol almaya ikna etmenin gerçekten çaba gerektirdiğini söyledi.
1997'de gişe rekorları kıran filmde başroldeki DiCaprio, kötü kaderli Titanik'te talihsiz aşkı Rose'la (Kate Winslet) romantik bir ilişki kuran Jack'i canlandırmıştı.
Salı günü (10 Ocak) Altın Küre'de People'a konuşan ödüllü yönetmen, o zamanlar 21 yaşında olan oyuncuya "başrol oyuncusu" olması için "dil dökmek" zorunda kaldığını anlattı.
Cameron, "Başrol oynamak istemedi" diye açıkladı.

"Filmde yer alması için gerçekten dil dökmek zorunda kaldım. Yapmak istemedi. Sıkıcı olduğunu düşünüyordu."

Kanadalı sinemacı, DiCaprio'nun ancak Cameron'ın onu, bunun "aslında zorlu bir meydan okuma" olduğuna "ikna etmesinden" sonra kaçak yolcu Jack "rolünü kabul ettiğini" sözlerine ekledi.
Ünlü yönetmen, "Her şeyden önce, ileriye dönük pek çok özgün seçim yapması beni şaşırtmadı. İkincisi, onun yeteneğinden asla şüphe etmedim" dedi.
Yönetmen daha önce verdiği bir röportajda, seçmeler sırasında DiCaprio'yla yaşadığı ve neredeyse oyuncunun rolünü kaybetmesine neden olan tuhaf bir diyaloğu anlatmıştı.
Cameron, DiCaprio'nun odadaki "herkesi büyülediğini" ama rol için seçmelere katılması gerektiğini anladığında oyuncunun kendisine "Ben replik okumam" dediğini paylaşmıştı.
Avatar'ın yönetmeni DiCaprio'ya, "Öyle mi, hadi ama. Hayatımın iki yılını alacak dev bir film bu ve ben post-prodüksiyonu yaparken sen 5 başka işle uğraşıyor olacaksın. Yani oyuncu seçiminde yanlış karar vererek her şeyi berbat etmeyeceğim. O yüzden ya okuyacaksın ya da rolü alamayacaksın" dediğini anlatmıştı.
Gösterime girmesinin ardından Titanik, ABD gişelerinde 600 milyon dolar ve dünya çapında 1,8 milyar dolar gibi büyük miktarlar kazanarak o dönemin en çok hasılat yapan film oldu.
Destansı romantik drama 11 Akademi Ödülü kazanırken Winslet, En İyi Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti.
25. yıldönümünü kutlamak üzere film, dijital olarak yeniden düzenlenmiş versiyonuyla 10 Şubat'tan itibaren sinemalara geri dönecek.
Geleneksel Sevgililer Günü gösterimiyle beraber, Cameron'ın onlarca yıldır süren Titanik tartışmasına "son vermek" için yaptığı son "adli analizleri" gösteren ek bir özel bölüm National Geographic'te yayımlanacak.



Servetini yatırmıştı: Eleştirmenler filme demediğini bırakmadı

Horizon'ın oyuncu kadrosunda Sienna Miller, Sam Worthington, Giovanni Ribisi, Jena Malone, Abbey Lee, Michael Rooker, Danny Huston ve Luke Wilson gibi isimler yer alıyor (Warner Bros)
Horizon'ın oyuncu kadrosunda Sienna Miller, Sam Worthington, Giovanni Ribisi, Jena Malone, Abbey Lee, Michael Rooker, Danny Huston ve Luke Wilson gibi isimler yer alıyor (Warner Bros)
TT

Servetini yatırmıştı: Eleştirmenler filme demediğini bırakmadı

Horizon'ın oyuncu kadrosunda Sienna Miller, Sam Worthington, Giovanni Ribisi, Jena Malone, Abbey Lee, Michael Rooker, Danny Huston ve Luke Wilson gibi isimler yer alıyor (Warner Bros)
Horizon'ın oyuncu kadrosunda Sienna Miller, Sam Worthington, Giovanni Ribisi, Jena Malone, Abbey Lee, Michael Rooker, Danny Huston ve Luke Wilson gibi isimler yer alıyor (Warner Bros)

Kevin Costner'ın yeni western destanı Horizon: An American Saga — Chapter 1, Cannes'da 10 dakika ayakta alkışlanmış olabilir ancak eleştirmenler gösterimden çıkıp otel odalarına döndüklerinde film için pek de olumlu konuşmadı. 

Costner, yaklaşık 100 milyon dolar bütçeli filmin maliyetine destek olmak için risk alarak kendi çiftliğini ipotek ettirdi. 

20 değil 38 milyon dolar

Coster'ın Horizon için 20 milyon dolar harcadığı iddia edilmişti ancak 69 yaşındaki aktör, western'in kendisine olan maliyetinin bundan çok daha fazla olduğunu söyledi.

Costner, "Bu filmde kendi paramdan 20 milyon dolar harcadığımı söylediklerini biliyorum" dedi: 

Bu doğru değil. Filmde şu anda yaklaşık 38 milyon dolarım var. Gerçek bu. Gerçek rakam bu.

Costner, Horizon: An American Saga'yı henüz adını açıklamadığı iki yatırımcıyla birlikte finanse etti. 

Western destanı, ikisi arka arkaya çekilen 4 filmi kapsıyor. Serinin ilk bölümü üç saat sürüyor. 

Birinci bölüm, pek çok karakteri izleyiciye tanıtırken gelecek bölümlerde yaşanacak olaylara da zemin hazırlıyor.

İç Savaş sonrası western hikayesi için şu ana kadar fazla yorum yapılmadı ancak ilk eleştirilerden bazıları epey sert. 

En yaygın şikayet, Horizon'ın sinema filminden çok yeni bir televizyon dizisine benzediği yönünde.

Film 4 ana hikaye arasında gezindiği için son derece karmakarışık olduğu yorumları da yapılıyor.

"Kaba kurgu gibi"

Bazıları filmi, Francis Ford Coppola'nın Megalopolis'iyle karşılaştırıyor. Megapolis de festivalde eleştirmenlerin tepkisini çeken bir başka tutku projesi olmuştu.

Hollywood Reporter, Costner'ın filmi için "beceriksizce bir gayret" yorumunu yaparak ekledi: 

Elden geçirilerek filme dönüştürülmüş bir mini dizi gibi duruyor ancak herhangi bir format için hazır olmaktan çok aceleci bir kaba kurgu gibi. Dörtlü filmin bu ilk bölümü, hiçbir yere varmayan gereksiz sahneler ve karakterlerle dolu ve dağınık olay örgüsünü birbirine bağlamak çok uzun sürüyor.

"Cannes'ın en büyük fiyaskosu"

Vanity Fair, filmi "Kurtlarla Dans'tan (Dances with Wolves) çok Su Dünyası'na (Waterworld) benzeterek şöyle dedi:

Soluk renklerle (ve soluk performanslarla) işlenmiş klişe olay örgülerinden oluşan Horizon, bu yıl Cannes'daki en büyük Amerikan fiyaskosu olarak Megalopolis'e rakip olabilir.

IndieWire ise filmi "yüzyılın en sıkıcı sinematik gösteriş projesi" diye nitelendirdi.

Guardian, "Kevin Costner'ın yakışıklı görünümlü ama tuhaf bir şekilde kayıtsız yeni western filmi, üç saatlik bir sürenin ardından tatmin edici bir hikâye anlatma konusunda pek başarılı olamıyor" diye yazdı.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety, IndieWire, Vanity Fair, Guardian