DEAŞ'e bağlı bir Tunuslu tutuklandı

Tunus’ta terör hücrelerine yönelik operasyonlar sürüyor. (Tunus İçişleri Bakanlığı)
Tunus’ta terör hücrelerine yönelik operasyonlar sürüyor. (Tunus İçişleri Bakanlığı)
TT
20

DEAŞ'e bağlı bir Tunuslu tutuklandı

Tunus’ta terör hücrelerine yönelik operasyonlar sürüyor. (Tunus İçişleri Bakanlığı)
Tunus’ta terör hücrelerine yönelik operasyonlar sürüyor. (Tunus İçişleri Bakanlığı)

Tunus İçişleri Bakanlığı'na bağlı Terör Suçlarını Araştırma Ulusal Birimi, Sfax bölgesinde (Tunus'un orta doğusu) güvenlik güçleri tarafından bugüne kadar tespit edilemeyen tehlikeli bir tekfirci unsurun tutuklandığını duyurdu. Ancak şu ana kadar yürütülen soruşturmalarda şahsın terör örgütü DEAŞ'la doğrudan ilişkisi olduğunu doğrulayan bilgi bulunamadı.
DEAŞ’e bağlı şahıs, gözaltına alındıktan sonra terörle mücadele birimlerince adli yargıya teslim edildi. Dosyaya bakan yargıç, soruşturmasını tamamladıktan sonra, kendisi hakkında daha fazla soruşturma yapılmak üzere dosyada bir cezaevi yerleştirme belgesi düzenleyerek şahsın yurtiçi ve yurt dışındaki terör liderleri ve örgütleriyle şüpheli yakınlığını ortaya çıkardı.
Yetkili güvenlik servisleri tarafından yürütülen ön güvenlik soruşturmaları, zanlının terör örgütüne biat ettiğini ve Tunus'ta terör operasyonları gerçekleştirmek amacıyla zehir hazırlama ve patlayıcı üretme konusunda teorik dersler aldığını gzler önüne serdi. Şahıs, Tunus dışındaki savaş bölgelerinde faaliyet gösteren terörist unsurlarla koordineli olarak kendisine sağlanan teçhizat ve silahlarla güvenlik ve askeri unsurları hedef almayı planlıyordu.
Tunus İçişleri Bakanlığı, şahsın birden fazla kez internette terör örgütü lehine propaganda yapmaya çalıştığını ve sahte elektronik hesapları kullanarak Tunus güvenlik ve ordu mensuplarının kimliğine büründüğünü doğruladı. Ayrıca şahıs, bir kamu kurumunun resmi internet sitesini hacklemeyi başardı.
Terör faaliyetlerini takip etme konusunda uzman güvenlik kurumlarının, son üç yıldaki gözle görülür düşüşlerine rağmen terör tehditlerinin sürekliliğini vurgulamaya devam etmesi dikkat çekici olarak nitelendi. Tunus Asliye Mahkemesi’nde de olmak üzere, 2011’deki devrimden sonra terör eylemlerine karışan bazı örgütlerin yargılanması devam ediyor. Terör davalarını incelemeye yetkili makam, eski İçişleri Bakanı el-Hadi Medcub'a suikastı planlayan terörist Hafidat Ukbe Tugayı’nın lideri hakkında 25 yıl hapis cezası verdi. Terörist grubun liderinin, Tunus Parlamentosu’na bombalı saldırı düzenleme ve milletvekillerine zarar vermeyi planlamanın yanı sıra İçişleri Bakanlığı'ndaki üst düzey yetkilileri hedef alan suikastlar düzenleme suçları bulunuyordu.



Mısır ile  İsrail arasında Refah Sınır Kapısı’nın yönetimine ilişkin anlaşma ve Philadelphia Koridoru konusunda anlaşmazlıklar sürüyor: Refah Sınır Kapısı Filistin Yönetimi’ne mi bırakılacak?

Mısır Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı geçtiğimiz eylül ayında Gazze Şeridi sınırındaki güvenlik durumunu denetlerken (Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü)
Mısır Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı geçtiğimiz eylül ayında Gazze Şeridi sınırındaki güvenlik durumunu denetlerken (Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü)
TT
20

Mısır ile  İsrail arasında Refah Sınır Kapısı’nın yönetimine ilişkin anlaşma ve Philadelphia Koridoru konusunda anlaşmazlıklar sürüyor: Refah Sınır Kapısı Filistin Yönetimi’ne mi bırakılacak?

Mısır Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı geçtiğimiz eylül ayında Gazze Şeridi sınırındaki güvenlik durumunu denetlerken (Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü)
Mısır Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı geçtiğimiz eylül ayında Gazze Şeridi sınırındaki güvenlik durumunu denetlerken (Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü)

İsrail ile Hamas arasındaki ateşkesin uygulanmasını izlemek üzere Kahire'de bulunan ortak operasyon odasından bir kaynağa göre, Mossad ve Şin-Bet başkanları David Barnea ve Ronen Bar, pazartesi günü başlayan ve salı sabahının erken saatlerine kadar süren uzun bir toplantıda Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Hasan Reşad ve bir dizi Filistinli yetkili ile Philadelphia (Selahaddin) Koridoru’ndaki güvenlik düzenlemelerini ve Refah Sınır Kapısı meselesini görüştü.

İsrail basınında yer alan haberlere göre, İsrail ile arabulucular arasında ateşkes yönetim sisteminin belirlenmesi ve Gazze Şeridi'nde ‘ertesi gün’ nasıl uygulanacağına ilişkin görüşmeler devam ediyor.

Şarku’l Avsat'a açıklama yapan kaynak, Mossad ve Şin-Bet başkanlarının Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı’yla yaptıkları toplantıda, ‘Refah Sınır Kapısı’nın yönetimiyle ilgili bir anlaşmaya varıldığını ve sınır kapısının Birleşmiş Milletler’in (BM) gözetim ve takibi altında Filistin Yönetimi tarafından yönetilmesinin kararlaştırıldığını’ söyledi. Ancak kaynağa göre sınır kapısının ne zaman faaliyete geçeceği belirtilmedi.

İsrail, geçtiğimiz mayıs ayında Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını bombalayıp bazı bölümlerini tahrip ettikten sonra işgal etmiş ve sınır kapısında daimî temsilci bulundurma talebinde bulunmuş, Mısır ise bunu reddetmişti.

Diğer yandan Mısır-İsrail görüşmesinde Philadelphia Koridoru’yla ilgili bir ‘anlaşmazlık’ yaşandığını belirten kaynak şunları söyledi: “Farklılıklar teknik ve lojistik olup muhakkak çözülecektir. İsrail bu koridordan kısmi çekilmeyi önerdi. Mısır ise bu fikri kabul etmedi; tam çekilme ve savaştan önceki duruma dönülmesi konusunda ısrar etti.”

İsrail güçleri mayıs ayında Gazze Şeridi'nin Mısır'la olan sınırını, Philadelphia Koridoru da dâhil olmak üzere ele geçirdikten sonra Mısır'ın sınır boyunca uzanan tüneller aracılığıyla Gazze Şeridi'ne silah girişini engellemek için yeterince çaba göstermediğini iddia etmiş, Kahire ise bu iddiayı reddetmişti.

İsrail, Filistin Yönetimi ile İsrail arasında 2005 yılında imzalanan geçişlerin ve sınırların yönetimine ilişkin anlaşma uyarınca Philadelphia Koridoru da dâhil olmak üzere Mısır'ın Gazze sınırından çekilmişti.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynak, Mossad ve Şin-Bet başkanlarının Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı’yla yaptıkları görüşmede, ‘geçişler anlaşmasının daha sonraki bir aşamada değiştirilmesi olasılığının konuşulduğunu ve mevcut ateşkesin uygulanmasıyla ilgili olarak üzerinde anlaşmaya varılan şeyin sadece bu aşamayla ilgili geçici bir konu olduğunu’ söyledi.

15 Kasım 2005 tarihinde, birinci taraf olarak Filistin Yönetimi ve ikinci taraf olarak İsrail, Geçişler Anlaşması olarak bilinen ve bu geçişler yoluyla Filistin topraklarına giriş ve çıkışları düzenleyen koşulların, kontrollerin ve standartların belirlendiği bir anlaşma imzaladı. Ayrıca üçüncü bir tarafın (Avrupa Birliği-AB) da anlaşmaya dahil olması kararlaştırıldı.

Anlaşma, Filistin Yönetimi'nin şüpheli kişilerin geçişini engellemek için sınır kapılarından geçenleri İsrail'e bildirmesini ve AB'nin de bunun yapılmasını sağlamasını öngörüyor. Filistin ve İsrail gümrükleri arasında, geçişlerle ilgili gelişmeleri görüşmek üzere mümkün olduğunca Mısır gümrüğünün de katılımıyla periyodik toplantılar yapılıyor.