SARS-CoV-2 varyantına verilen Kraken ismi ne anlama geliyor?

Kanadalı bir bilim insanı tarafından varyanta verilen isim medyada sıklıkla kullanılmaya başlandı.

Varyanta verilen Kraken ismi, kuzey mitolojisinde yer alan devasa bir ahtapottan geliyor. (Shutterstock)
Varyanta verilen Kraken ismi, kuzey mitolojisinde yer alan devasa bir ahtapottan geliyor. (Shutterstock)
TT

SARS-CoV-2 varyantına verilen Kraken ismi ne anlama geliyor?

Varyanta verilen Kraken ismi, kuzey mitolojisinde yer alan devasa bir ahtapottan geliyor. (Shutterstock)
Varyanta verilen Kraken ismi, kuzey mitolojisinde yer alan devasa bir ahtapottan geliyor. (Shutterstock)

Tüm dünya artık SARS-CoV-2 virüsünün Alfa, Delta, Beta, Gamma ve Omikron varyantlarının adlarına aşina. Ancak geçen yıl viral evrim değişti ve Omikron’dan daha yüksek bulaşa sahip birkaç alt varyant ortaya çıktı. Genetik analizler, bunların farklı mutasyonlar taşımalarına rağmen orijinal Omikron mutantı ile aynı aileden olduklarını ortaya koydu. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü (WHO), söz konusu varyantı  Yunanca harflerden biri ile adlandırmadı.
Omikron ailesinin üyeleri arasında BA.1, BA.2, BA 2.75, BF.7 ve son olarak XBB.1.5 alt varyantları yer alıyor.  XBB.1.5 alt varyantı, 2022 kasım ve aralık ayları arasında, ABD’nin New York eyaletinde ortaya çıktığı için medyada ‘Amerikan varyantı’ olarak anıldı. Ancak Kanadalı bir bilim insanı varyanta ‘Kraken’ ismini verdi. İsim medya tarafından da kabul edildi ve geniş çapta kullanıldı. Kraken kelimesi, İskandinav kültüründen geliyor. Mitolojiye göre Norveç’ten Grönland’a kadar uzanan denizde olduğuna inanılan devasa bir ahtapot için kullanılıyor.  
South China Morning Post’a göre, söz konusu kelime ayrıca ‘su altı bulutları’ anlamına gelen, Eski İskandinav fiili ‘kraka’ ile de bağlantılı. Bu isim, ilk olarak 1752’de Danimarkalı antikacı Erik Pontoppidan tarafından deniz canlılarını ve deniz kızlarını tanımlamak için kullanıldı. Kelime 19’uncu yüzyıla uzanarak, korkunç kafadan bacaklıları tanımlamak için kullanıldı. Sonrasında Fransız romancı Jules Verne’nin 1869’da yazdığı ‘Denizler Altında Yirmi Bin Fersah’ adlı romanında yer alan kelime, günümüzde artık Omikron’un alt varyantı olan XBB.1.5’i tanımlamak için kullanılmaya başlandı.
Virüse Kraken ismini veren, Kanada’daki Guelph Üniversitesi’nden Bütünleyici Biyoloji Bölümü’nden Profesör Ryan Gregory, 5 Ocak’ta ABD dergisi Fortune’a şu açıklamada bulundu:
“Birkaç aydır, SARS-CoV-2 varyantının tehdidini halka daha iyi bir şekilde iletmek için kullanılan isimleri vermek için çalıştım. Kheiron, Argos, Basilisk ve Typhon gibi Yunan mitolojisinden ve dünyalardan diğer efsanelerinden unutulmaz isimleri derledim. Son olarak, bir Twitter kullanıcısının bu yaz Omikron’un BA 2.75 alt mutantına, efsanevi yarı insan, yarı at bir yaratık olan Centaur adını verdiğini gördüm. Bu, Hindistan’da orman yangını gibi yayılan bu varyanta ayrıcalık sağlamayı amaçlıyordu. XBB.1.5 varyantının da ayırt edilmesi gerektiğini düşündüm ve İskandinav kültüründeki deniz canavarı Kraken’ın ismini verdim. Kısa süre sonra isim hızla ilgi gördü ve uluslararası haber istasyonları tarafından kullanıldı.”
Gregory tarafından seçilen bu ismin çağrışımı, korkutucu görünen bir değişkenle karşı karşıya olduğumuza işaret ediyor. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) birkaç gün önce, ABD’deki Kovid-19 vakalarının yaklaşık yüzde 41’inin Güneydoğu Asya, Avrupa, Avustralya’da da gözlemlenen bu varyanttan kaynaklandığını bildirdi. Varyant aynı zamanda Birleşik Krallık’taki vakaların da önemli bir bölümünü oluşturuyor.
WHO’nun Sağlık Acil Durumları Programı Teknik Direktörü Maria Van Kerkhove birkaç gün önce düzenlenen bir basın konferansında “Bu varyantın, diğerlerinin yerini hızlı bir şekilde alması sebebiyle, özellikle bazı Avrupa ülkelerinde ve ABD’nin kuzeydoğusunda yayılmasından endişe duyuyoruz” dedi.
Oxford Üniversitesi Edward Janes Enstitüsü'nde İmmünoloji ve Aşı Geliştirme Uzmanı Prof. Dr. Ahmed Selman’a göre bu endişe yerinde bir yaklaşım gibi görünse de söz konusu varyantın paniğe neden olmaması gerek. Selman, Şarku’l Avsat’a şu değerlendirmelerde bulundu:
“Şu ana kadar bu varyant hakkında mevcut olan tüm veriler, yüksek oranda bulaşıcı olsa da şiddetli hastalığa neden olmadığını gösteriyor. Aşı olmuşsak virüse yakalanma endişesi taşımamalıyız. Çünkü aşının birincil görevi enfeksiyona karşı korumak değil, hastalığın şiddetini azaltmak ve enfeksiyon sonucu ölüm riskine karşı korumaktır. Şimdiye kadar da, XBB.1.5 varyantının bu açıdan herhangi bir tehlike taşıdığı kanıtlanmadı.”
Selman, varyantlara ‘paniğe ve korkuya neden olan isimlerin verilmesi’ konusundaki çekincelerini dile getirdiği açıklamasında “İnsanları korkutmaktansa, özellikle kış mevsiminde Kovid-19 enfeksiyondan korunma önlemlerine dönmelerini tavsiye etmek daha iyidir” dedi. Söz konusu önlemler ‘enfeksiyondan kaçınmak için maske takmayı, el hijyenini korumayı, iyi havalandırma sağlamayı ve kapalı mekanlardaki toplantılardan uzak durmayı’ kapsıyor.



Daha hızlı koşmanın yolu bulundu

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Daha hızlı koşmanın yolu bulundu

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Anında daha hızlı koşmak ister misiniz?  Önceki çalışmalar çapraz antrenman yapmanın, gözlerinizi ilerideki bir noktaya odaklamanın ve doğru ayakkabıları giymenin faydalarını ortaya koymuştu. Ancak araştırmacılar, sadece birkaç kelimenin bir sonraki yarışınızı kazanmak için ihtiyaç duyduğunuz desteği sağlayabileceğini söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Essex Üniversitesi'nden Dr. Jason Moran yaptığı açıklamada, "Sporcularla söylediğimiz kelimelerin performansları üzerinde kanıtlanabilir ve anlık bir etkisi var" dedi.

Moran ve araştırmacılar, genç futbolcuların vücutlarından ziyade çevrelerine odaklandıklarında daha hızlı koştuğunu tespit etti. Basit benzetmeler, deparları 20 metrede yüzde 3 hızlandırdı.

Araştırmacılar, bu sonuçların normalde insanların haftalarca hedefe yönelik eğitim almasını gerektirdiğini söyledi.

Moran, "Bu belirli benzetmeler kullanılarak daha da geliştirilebilir. Örneğin, bir oyuncudan 'Ferrari gibi hızlanmasını' istemek, sadece hızlı koşmasını söylemeye kıyasla zihninde daha fazla şey uyandırabilir" diye açıkladı.

Moran ve çalışmanın yazarları bu sonuçlara ulaşmak için Tottenham Hotspur akademisinin 20 üyesinin yanıtlarını inceledi. Tüm oyuncular 14 veya 15 yaşındaydı.

Depar antrenmanlarına katılan genç sporculara koşmadan önce farklı talimatlar verildi.

Sonuçta araştırmacılar, gençlere "yeri itmelerini" söylemenin, "bacaklarını yere sokmalarını" söylemekten daha güçlü sonuçlar ortaya çıkardığını buldu.

fghytju
Araştırmacılar en fazla başarının, jet uçağıymış gibi fırlamaya teşvik edilen sporcularda görüldüğünü söyledi. Ancak, "yeri it" demenin de faydalı olduğu kanıtlandı (AFP)

Ancak en iyi performanslar, oyuncuların "gökyüzüne doğru havalanan bir jetmişsiniz gibi koşmaya" teşvik edilmesiyle ortaya çıktı.

İşin anahtarı, anlaşılması zor olabilecek teknik terimler kullanılmayan talimatların basitliğinde.

Moran, "Öğretmenler ve ebeveynler,  spor ne olursa olsun basit bir benzetme kullanarak çocuklarından en iyi performansı alabilir" dedi.

Independent Türkçe