Suriyeli muhalif grupların olası uzlaşıya ilişkin tepkisi

HTŞ, aşırılık yanlılarını birleşmeye çağırırken Şam, uzlaşmayı tamamlamak için kuzeyden tamamen çekilmeyi şart koşuyor.

İdlib ve Halep kırsalındaki tüm temas hatlarındaaralıklarla da olsa yaşanan şiddetli çatışmalar geride ağır tahribat bırakıyor. (Independent Arabia)
İdlib ve Halep kırsalındaki tüm temas hatlarındaaralıklarla da olsa yaşanan şiddetli çatışmalar geride ağır tahribat bırakıyor. (Independent Arabia)
TT

Suriyeli muhalif grupların olası uzlaşıya ilişkin tepkisi

İdlib ve Halep kırsalındaki tüm temas hatlarındaaralıklarla da olsa yaşanan şiddetli çatışmalar geride ağır tahribat bırakıyor. (Independent Arabia)
İdlib ve Halep kırsalındaki tüm temas hatlarındaaralıklarla da olsa yaşanan şiddetli çatışmalar geride ağır tahribat bırakıyor. (Independent Arabia)

Mustafa Rüstem
On yılı aşkın süredir çatışan iki komşu ülke arasında yaşanan kırılmanın ardından Ankara ile Şam hattında yakınlaşma yolunda atılan her adım, Suriye’nin kuzeyindeki cephelerde de tepkiye neden oluyor. Beklenen olası uzlaşma, silahlı muhalefetin çeşitli gruplarında, özellikle de radikal olanlarda hoşnutsuzluğa neden oluyor. Bu durum, özellikle Ankara'nın Suriyeli mültecileri geri göndermeyi ve kontrol ettiği toprakları Şam'a devretmeyi planladığı iddiaları nedeniyle cephelerde gerilime neden oluyor.  

Çatışmaların dönüşü
İki yıldır devam eden soğuk savaşın ardından İdlib ve Halep kırsalındaki tüm temas hatları aralıklı ve şiddetli çatışmalara sahne oluyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre son askeri operasyonlardan silahlı gruplar ve rejim saflarından 40 kişi etkilendi. Ölümler ve yaralanmalar meydana geldi.
Saha kaynaklarından alınan bilgiler, Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ/ eski adıyla Nusra Cephesi) gruplarının kontrolündeki İdlib kırsalının eteklerinde konuşlu düzenli ve yardımcı güçlerin tam alarm durumuna geçtiğini gösterirken en şiddetli saldırı, Halep'in Bisratun ekseni üzerindeki batı kırsalında gerçekleşti. Çatışan taraflar, Halep'in doğu kırsalında ağır ve orta silahlarla şiddetli çatışmaların ardından karşılıklı topçu bombardımanı gerçekleştirdi.
Kaynaklar, aşırılık yanlıları birliğinden ve özellikle Halep kırsalındaki silahlı muhalif gruplardan, Tel Rıfat ve Menbiç'in eteklerindeki ön cephelere atılmaları konusunda uyarılar yapıldığını bilirdi. Bu gruplar, Türkiye'nin Suriye Demokratik Güçleri ile birlikte düzenli orduya katılma önerisini reddetti. Diğer yandan HTŞ’nin saldırısı İdlib kırsalından yapılıyor ve böylece birçok cepheyi aynı anda hedef alıyor.

Uzlaşma yolundaki engeller
Çatışmaların patlak vermesi ve uzlaşıyı kabul etmeyen silahlı grupların savaş davullarının çalmasıyla birlikte Ebu Muhammed el-Colani lakaplı HTŞ lideri, Türkiye'nin pozisyonunun tersine döneceğini iddia etti. Yaşananların kendi grubunun hedeflerini etkileyen tehlikeli bir sapma olduğu değerlendirmesinde bulundu. Colani, bir video kaydında, geçtiğimiz aralık ayı sonlarında Moskova'da Türkiye ve Suriye savunma bakanlarının üçlü toplantısının ardından mevcut zorlukla yüzleşmek için HTŞ ile birleşme çağrısında bulundu. Söz konusu toplantıdan önce iki ülke arasındaki istihbarat departmanları arasında birçok görüşme gerçekleştirildi.
Buna karşılık Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı haberde açıklamalarda bulunan Dış Politika Araştırmacısı Muhammed Huveydi, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Suriye Ordusu’nun, aşırılık yanlısı örgütlerin, Araplar ve yabancılar olmak üzere çok sayıda milletten oluşan sayıları ve sırları hakkında bol miktarda istihbarat bilgisine sahip olduğunu görüyor. Uzlaşma treni doğru yönde ilerliyor ve sadece Türkiye-Suriye arasında değil, Araplarla da olacak.”
Araştırmacı, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed Al Nehyan'ın bu ayın 4'ünde Suriye’nin başkentine yaptığı ziyaretin, Arap ve Körfez arabuluculuğunun yeniden yakınlaşma mesajlarını taşıdığını düşünüyor. Böylece 2023 yılı, siyasi çözüm ve diplomatik çözümlerde atılımlar getireceğini ifade etti.
Diğer yandan insan hakları savunucusu ve siyasi aktivist Seyfuddin Ebu es-Suud, uzlaşmanın önündeki birtakım zorluklara işaret ederek başlangıçta bocalama yaşanacağını vurguladı. Aktivist sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kuşkusuz bu, yakınlaşmanın etki alanlarına tutunmaya çalışan ve onları kolayca teslim etmeyen aşırılık yanlıları da dahil olmak üzere siyasi ve askeri muhaliflerin karşı karşıya gelmesiyle sarsılacağı için gerçekleşecek. Ancak dikkate değer olan, cephelerde, özellikle gerilimi azaltma bölgesinde, çatışmaların yeniden patlak vermesidir. Bu, muhalefetin siyasi ve askeri kanadının gelecekte etki alanlarını teslim etmesi veya düzenli ordu ile yeniden bütünleştirmesi durumunda İdlib'i teslim etmeyi reddeden aşırılık yanlısı gruplara karşı Türkiye ve Rusya'nın katılımını dışlamadan yakında patlak verecek kapsamlı bir savaşın habercisi. Aşırılık yanlısı grupların, özellikle de Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib topraklarında bulunanlar düzeyinde baş gösterenlerin,  mevcut bilgilere göre HTŞ’ye ait yabancı uyruklu aşırılık yanlılarının Kafkasya ve Çeçenya'dan çekilmesinde temsil edilen bir değişim hareketiyle, Avrupa ülkelerinden birine gitmeleri muhtemeldir. Ukrayna-Rusya savaşına karışmaları ise pek olası değil.”

Şam ve muhalefet arasında
Şam ise ‘Türkiye'nin kuzeydeki Suriye topraklarından çekilmesi’ konusundaki tutumunu daha net ortaya koydu. Suriye lideri Beşşar Esed, Rusya'nın Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev ile 12 Ocak Perşembe günü yaptığı görüşmede, “Bu toplantıların verimli olabilmesi için muhaliflere desteğin kesilmesi de dahil olmak üzere Şam'ın bu toplantılardan istediği somut hedeflere ve sonuçlara ulaşmak için Suriye ile Rusya arasında önceden koordinasyon ve planlamaya dayanmalıdır” dedi.
Diğer yandan Suriye'nin kuzeyindeki sosyal paylaşım sitelerinden aktivistler geçtiğimiz cuma günü gösteri çağrısında bulundu. Halk Hareketi Güçleri, yakınlaşmadan memnuniyetsizlik içinde ve Ankara'nın silahlı çatışmalar boyunca destekledikten sonra attığı bu adımın yanı sıra Suriye Geçici Hükümeti Başkanı’nın uzlaşma sürecine karşı olmadığına ilişkin açıklamaları nedneiyle gensoru önergesi talebinde bulundu.
Sahadaki gelişmeler ve Moskova'daki üçlü toplantıdan bu yana siyasi ve askeri düzeyde birbirini izleyen açıklamaların yanı sıra dışişleri bakanlarının yer alacağı üst düzey bir diplomatik toplantından bahsedilmesi, özellikle BAE'nin Rusya ile birlikte siyasi çözüm yoluna girmesi, bu tür bir çözümü reddeden muhalefette süreci tersine döndürüyor.



Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.