Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek: Husiler Yemen ve bölge için barış ortağı değil, güvenlik tehdididir

Milisler, Taiz’in güney ve batısındaki ordu mevzilerine saldırdı

Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Awad bin Mubarak dün Fransa büyükelçisi ile Riyad'da bir araya geldi. (SABA)
Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Awad bin Mubarak dün Fransa büyükelçisi ile Riyad'da bir araya geldi. (SABA)
TT

Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek: Husiler Yemen ve bölge için barış ortağı değil, güvenlik tehdididir

Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Awad bin Mubarak dün Fransa büyükelçisi ile Riyad'da bir araya geldi. (SABA)
Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Awad bin Mubarak dün Fransa büyükelçisi ile Riyad'da bir araya geldi. (SABA)

Husi milisler dün (Cumartesi) Yemen ordusunun Taiz’deki mevzilerine saldırırken, Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek, Husileri ‘barış ortağı’ olmamakla suçlayarak, grubun Yemen’e ve bölgeye yönelik teşkil ettiği tehlikeye ilişkin uyarısını yineledi.
Bu gelişme, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin pazartesi günü Yemen konusunda kapalı bir toplantı düzenlemeye hazırlandığı zamanda gerçekleşti. Toplantıda, BM Özel Temsilcisi Hans Grundberg, süresi dolan ateşkesi yenileme ve genişletme çabalarıyla ilgili son gelişmeler hakkında bir brifing vermesi bekleniyor.
Yemen halkının bu çabaların yakın gelecekte sürdürülebilir bir barışla sonuçlanacağına yönelik umutları azalırken, Ummanlı bir heyet, Husileri BM ve bölge ülkelerinin öneriler ve terör tehditlerini durdurma konusunda ikna etme çabaları kapsamında birkaç gün önce Sana’ya gitti.
Yemenli resmi kaynaklar, Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek’in dün Riyad’da Fransa’nın Aden Büyükelçisi Jean-Marie Safa ile barışı sağlama çabaları kapsamında Yemen’deki gelişmeleri tartışmak üzere bir araya geldiğini belirtti.
Hükümete bağlı SABA haber ajansına göre, Bakan Bin Mübarek “Başkanlık Konseyi’nin Yemen’de barışı sağlamayı ve güvenlik ve istikrarı yeniden tesis etmeyi amaçladığını ancak ortada barışa inanan bir ortağın olmamasının Yemen’in içinde bulunduğu krizden çıkması için yürütülen tüm çabaları boşa çıkardığını” belirtti.
SABA’ya göre, Bin Mübarek, Husilerin teşkil ettiği tehlikeyi hatırlattı. Bakan ‘Husi milislerinin saldırgan doğasının yanı sıra Yemen’de ve genel olarak bölgede barış ve güvenliğe yönelik bir tehdit olduğunu’ vurguladı. Bununla birlikte ‘Uluslararası toplumun da bunun farkında olduğunu ve Husi propagandasının geçersizliğine dair güçlü göstergelerin bulunduğunu’ belirtti.
Yemen resmi kaynaklarına göre, Fransız Büyükelçi, “Fransa Yemen’deki meşruiyetin yanındadır ayrıca krizin çözümüne, barışın sağlanmasına ve Yemen’in birlik, güvenlik ve istikrarının desteklenmesine katkıda bulunmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Bin Mübarek, Riyad’daki başka bir görüşmede de Rusya'nın Yemen Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Yevgeny Kodrov ile bir araya geldi. Yemenli Bakan milisler hakkında “Barışı sağlama çabalarını reddediyor ve engelliyorlar. Haklarını yerine getirme konusunda ciddi değiller ve insani durumu umursamıyorlar ayrıca halka karşı yürüttükleri ekonomik savaş aracılığıyla durumu daha da kötüleştirmeye çalışıyorlar” dedi.
Bakan Bin Mübarek, harap olmuş Safir petrol tankeri meselenin ele alınmasını engellenmesinden milisleri sorumlu tuttu ve bu bağlamda “Bu sorun çevresel bir sorun olarak görülüyor. Dünyanın, milislerin rezervuarı çevresel, insani ve ekonomik açıdan bir tehdit unsuru olarak elinde tutma niyetine müsamaha göstermemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Yemen askeri medyası, Husi milislerin dün Taiz’in batı ve güneyindeki ordu mevzilerine yönelik saldırılarına üçüncü gününde de devam ettiğini bildirdi.
Kaynaklar, Taiz askeri eksenindeki ordu güçlerinin, şehrin güneyi ve batısındaki cephelerde Husi darbeci milislerinin saldırı ve sızma girişimlerini püskürttüğünü bildirdi.
Yemen resmi haber ajansı SABA’nın aktardığına göre, askeri bir kaynak, “Ordu, Husi milislerinin Taiz’in güneyinde Hayfan Bölgesi’ndeki el-Ahkum Cephesi bölgelerine sızma girişimini engelledi. Şehrin batısında El-Ahtub, er-Rabii, Vadi Hazran ve Cebel Han çevresi, orta silahlarla aralıklı çatışmalara sahne oldu” açıklamasında bulundu.
Kaynak, ordu güçlerinin Kelabe ve Vadi Sala cephelerinde milis saldırısını püskürterek onlar geri çekilmeye zorladığını ve milislerin çok sayıda kayıp verdiklerini belirtti.
Yemen Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı Medya Merkezi perşembe günü, Taiz şehrinin doğu ve batı cephelerinde ordu ile İran destekli terörist Husi milisleri arasında aralıklı çatışmaların yaşandığını bildirdi.
Medya Merkezi, çatışmaların doğuda Vadi Sala ile Osifra ve hava savunma kampında ve batı cephesinde Cebel Han ve Vadi Hazran civarında gerçekleştiğini açıkladı.
Husi milisleri siyasi, askeri ve ekonomik kazanımlar elde etmek için insani yardım dosyalarını kullanırken, Yemen Başkanlık Konseyi, milisleri terörizmi caydırmak için sert tepkiler verme konusunda uyardı. Konsey, uluslararası topluma milisleri barış yolunu seçmeye zorlamak için gerçek ve toplu bir baskı uygulama çağrısında bulundu.



Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
TT

Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa dün yaptığı açıklamada, İsrail'in bir Filistin devletinin kurulmasını ve Filistin Yönetimi’nin Gazze Şeridi’ne geri dönmesini engelleme planının başarılı olamayacağını belirtti.

Bakanlar Kurulu toplantısının başında yaptığı açıklamada Mustafa, “Kesin resmi pozisyonumuz, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza yardım sağlayabilmemiz ve uzun zamandır beklenen bağımsız Filistin devletinin somutlaşmasına yol açacak yeniden inşa sürecini kolaylaştırabilmemiz için tek bir siyasi sistem, birleşik ulusal kurumlar ve tek bir güvenlik kurumu altında herkesin iş birliğini gerektiren Filistin topraklarında Filistin devletinin somutlaştırılmasıdır” dedi.

Mustafa sözlerine şöyle devam etti: “İsrail tarafı bu vizyonla savaşıyor. Tüm kurum ve kuruluşları ulusal otoriteyi zayıflatmak, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi için mali abluka altına almak ve geniş bir uluslararası mutabakatın konusu haline gelen Filistin devletinin kurulmasını engellemek için çalışıyor… İsrail planının desteklenmesi başarılı olamayacak. Zira halkımızın iradesi güçlü. Tüm gücümüz ve kararlılığımızla ulusal görevlerimizi yerine getirmek için sorumluluklarımızı üstlenmeye kararlıyız.”

Mustafa, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi sırasında ‘bir Filistin devletinin kurulmasına izin vermeyeceğini’ açıklamasının ardından Filistin Yönetimi'nin bir Filistin devleti kurma ve Gazze Şeridi'ndeki sorumluluklarını üstlenme konusundaki ısrarından bahsetti. Mustafa ayrıca, Netanyahu’nun Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri kabul etmek için bir dizi ülkeyle iletişim halinde olduğunu ifade etti.

cdfgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'daki yemekte ABD Başkanı Donald Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösteren mektubun bir kopyasını elinde tutuyor. (DPA)

Netanyahu'ya Washington ziyaretinde eşlik eden üst düzey bir yetkili, İsrail'in bir süre daha Gazze Şeridi'nde kalabileceğini doğruladı. Yetkili, Netanyahu'ya eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde Filistin Yönetimi'nin olmayacağını söyledi.

‘Ertesi gün’ meselesi

Maariv gazetesi ve Walla internet sitesine göre Netanyahu ve Trump, ‘Gazze Şeridi'nde ertesi gün’ gibi merkezi ve karmaşık bir meseleyi görüştü. Görüşmenin ardından bir siyasi yetkili, “Ertesi gün elbette Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak” dedi.

Maariv, toplantının ardından yalnızca Amerikalı gazetecilerin içeri alınmasına izin verilmesinin ardından Netanyahu'nun, İsrailli gazetecilerin üst düzey bir yetkili tarafından brifing verilmek üzere çağrılmasını istediğini bildirdi.

scdfgrthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'la yediği yemekte konuşuyor. (EPA)

Yetkili, ertesi gün ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Ana ve gerekli koşul Gazze Şeridi'nde Hamas'ın olmamasıdır. Hamas silahsızlandırılmalı ve liderleri sürgün edilmeli. Başka bir güç Gazze Şeridi'ni kontrol etmeli ve silah kullanımını engellemeli.”

Hangi gücü kastettiği sorulduğunda ise “Bunu tartışıyoruz. İsrail ordusu her türlü tehdidi engellemek için her zaman hazır bulunacak. Gazze Şeridi'nde güvenlikten İsrail sorumlu olacak” yanıtını verdi.

Yetkili, Gazze Şeridi’nin sivil kontrolü konusunda şunları söyledi: “Gazze Şeridi'nde gündelik hayatı yöneten bir hükümet sistemi olmalı. Belki belli bir süre için orada olacağız ve bu konuda endişelenmemeliyiz. Eğer ilk aşamada orada olmazsak, iktidarı başka bir tarafa devredebileceğimizden emin olamayız. Gazze Şeridi'ndeki yönetim sistemi Filistinliler tarafından yürütülecek. Kesinlikle Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak. Filistin Yönetimi Gazze Şeridi'ni yönetmeyecek.”

Üçüncü görüşme

Trump ile Netanyahu arasında pazartesi akşamı Beyaz Saray'da gerçekleşen görüşme, Trump'ın geçtiğimiz ocak ayında başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana gerçekleşen üçüncü görüşmeydi.

Filistinlilerle barış istediğini ifade eden İsrail Başbakanı, Filistinlilerin gelecekte kuracakları bağımsız bir devleti İsrail'in yıkımı için bir platform olarak tanımladı ve bu nedenle egemen güvenlik yetkisinin İsrail'de kalması gerektiğini savundu.

dfrgty
ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi akşamı Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte (DPA)

Trump, gazetecilerin iki devletli bir çözümün mümkün olup olmadığı sorusuna “Bilmiyorum” dedi ve soruyu Netanyahu'ya yönlendirdi.

Netanyahu soruyu, “Filistinlilerin kendi kendilerini yönetmek için tüm yetkilere sahip olmaları gerektiğine inanıyorum, ancak bizi tehdit edecek herhangi bir yetkiye değil” diye yanıtladı.

Netanyahu ayrıca, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden çıkarılması konusuna da değinerek, İsrail ve ABD'nin, savaştan zarar gören Gazze Şeridi'nden ayrılmak isteyen Filistinlileri kabul edecek ‘birkaç ülke bulmaya yakın’ olduğunu söyledi.

Netanyahu, “Başkan Trump'ın seçim özgürlüğü diye harika bir vizyonu var. Eğer insanlar kalmak istiyorlarsa kalabilirler ama gitmek istiyorlarsa da gidebilmeliler” şeklinde konuştu.

Üst düzey bir İsrailli yetkili yemekten sonra yaptığı açıklamada, İsrail'in Trump'ın Gazzelileri gönüllü olarak göç etmeye teşvik etme konusunda ciddi olduğuna ikna olduğunu belirtti.

Söz konusu açıklamaların ardından Filistin Yönetimi'nden bir kaynak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Onların tutumu biliniyor. Ancak biz siyasi bir süreç başlatmak için uğraşıyoruz. Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'ü kapsayan bir devlet kurma hakkımızdan taviz vermeyeceğiz.”