Cidde’de ilk İslam Sanatları Bienali: Tarihsel Miras gelecekle kucaklaşıyor

Bienal Direktörü el-Hüseyni Şarku’l Avsat’a konuştu: “Müslüman sanatçının deneyimleriyle ilgileniyoruz ve sergiyi duygusal bir şekilde sunuyoruz” dedi

Altın Kûfî Mushaf Bienal'de sergilenecek
Altın Kûfî Mushaf Bienal'de sergilenecek
TT

Cidde’de ilk İslam Sanatları Bienali: Tarihsel Miras gelecekle kucaklaşıyor

Altın Kûfî Mushaf Bienal'de sergilenecek
Altın Kûfî Mushaf Bienal'de sergilenecek

İslam sanatına ilgi duyanların gözleri bugünlerde İslam Sanatları Bienali’nin lansmanına hazırlanan Cidde şehrine çevrildi. Bienal, İslam medeniyetinin eski tarihi mirasını sanatsal bir şekilde kutlayan; çağdaş sanatı nadir koleksiyon parçaları, el yazmaları ve benzersiz parçalarla birleştiren ve dünyada bu alanda düzenlenen ilk etkinlik.
İslam Sanatları Bienali Direktörü Feride el-Hüseyni, Şarku’l Avsat ile yaptığı röportajda bu küresel etkinliğin hazırlıkları hakkında detaylı bilgi verdi. Röportajın ilk sorusu, Bienal’in bir araya getirdiği İslam sanatlarının mahiyetiyle ilgiliydi. El-Hüseynî bu soruya şöyle yanıt verdi: “Farklı görüşlerin ve sanatsal akımların ifade edildiği bir platform olma arzumuz nedeniyle tek bir İslam sanatı kavramı tanımlamaktan uzak durmayı tercih ettik. Çalışma ekibi ve küratörler aracılığıyla fikir ve kavramları değiştirmek, geliştirmek için çalışıyoruz. Kavramı tanımlamaya veya özetlemeye çalışmadık, bunun yerine küratörlerin algıladıkları şekilde, Suudi Arabistan Krallığı'ndaki Müslümanları birbirine bağlayan ve tüm İslam toplumları arasında bulunan ortak özellikleri göstermeye odaklandık. Çünkü Bienal'in hedeflerinden biri de Suudi Arabistan ile İslam ülkelerinden ve dünyanın her yerinden Müslümanlar arasındaki bağları güçlendirmek.”


Feride el-Hüseynî- Yakında Sergilenecek Bir Eser (İslam Sanatları Bienali)

Hüseyni açıklamasına şöyle devam etti: “İslam sanatının anlamını veya temel konseptini tanımlamaktan çok, Müslüman sanatçının deneyimiyle ilgileniyoruz.” Bienal Direktörü, bu konunun akademik bağlamda ve diğer çeşitli alanlarda sıklıkla tartışıldığını, ancak küratör ekibin, İslam Sanatları Bienali’ne bakışının, “dünyanın dört bir yanından Müslümanları bir araya getiren manevi yön yanında, İslam'ın beşinci şartı olan ibadet ve hacca odaklanma eğiliminde” olduğunu kaydetti. Bu manevi yön ve ibadet ikilisi, Bienal’in neyi göstereceğini de ortaya koyuyor.
İslam Sanatları Bienali'nde ziyaretçilerin dikkatini çekmesi beklenen husus; Bienal’in, çağdaş sanat ve tarihi eserler arasındaki birleşme ve farklı bir sanatsal meydan okuma oluşu. Bu noktada el-Hüseynî, “Geçmişle bugünü ilişkilendirmeye çalışıyoruz ve geleceği de iple çekiyoruz” diyor. Bienal’in direktörü, “Suudi Arabistan'da, yeteneklerini geliştirmek isteyen ve bu bağlamda kendilerine fırsatlar sağlanmasını bekleyen büyük bir sanatçı ve zanaatkar tabanın yanı sıra dünyanın her yerinden zanaatkar ve sanatçılar bulunduğunu” belirtiyor.

Eser bolluğu
İslam Sanatları Bienali'nde sergilenmesi beklenen eser bolluğu hakkında el-Hüseynî, dünyanın farklı ülkelerinden 50'den fazla sanatçının Bienal’e katıldığını ve bu sayının yalnızca çağdaş sanat alanındaki katılımı ifade ettiğini söyledi. Tarihi sanat eserlerine gelince, İki Kutsal Cami Genel İşleri Başkanlığı ve Kral Fahd Ulusal Kütüphanesi gibi prestijli yerel kurumlar yanında, Özbekistan, Tunus, Yunanistan, Azerbaycan gibi birçok ülkeden büyük kurumlar “ödünç sistemi”ne katılıyor. El-Hüseynî, bu büyük katılımlarla ilgili şunları söyledi: "İslam sanatlarını araştırma, inceleme ve koruma konusunda zengin bir geçmişe sahip harika kurumları ve hala bu alanlarda çalışan zanaatkârları bir araya getirdik."

Bienal’de yenilikler
Dünyanın dört bir yanında çok sayıda İslam sanatları sergisi düzenlenirken, "İslam Sanatları Bienali'ndeki yenilikler nelerdir?" sorusuna el-Hüseynî, kendinden emin bir şekilde şöyle yanıt verdi: “Sergileri her zamanki gibi formüle etmeye çalışmadık, bunun yerine daha duygusal bir şekilde formüle etmeye çalıştık. Müslümanın imanının, ibadetinin ve iç duygusunun önemi ve İslam dininin içerdiği manevi ilişkinin güzelliği ve ibadetlerin ortak yönlerinin sanatçıların eserleri aracılığıyla ifade edilebilmesi için böyle bir yol seçtik.”
El-Hüseynî açıklamalarına şöyle devam etti: “İslam Sanatları Bienali için en uygun mekânı seçmemiz uzun zaman aldı. Sonunda eşsiz bir yer olan Hacılar Salonu’nu seçtik. Burada oldukça geniş bir alanımız var. Burası, dünyanın her yerinden, hac veya umre yapmak isteyen tüm Müslümanların ağırlanması için giriş kapısı niteliğinde bir yer. Bu itibarla, tüm Müslümanlar için, Hacı Salonu’nun önemi ile karşılaştırılabilecek bir yerde herhangi bir sergi veya sanatsal etkinlik düzenlenebileceğini düşünmüyorum.”
Bienal’in Direktörü röportajında şu ifadelere yer verdi: “Cidde, dünyanın farklı ülkelerinden umre için gelen tüm ziyaretçileri ve hacıları karşılamak gibi önemli ve tarihsel bir role sahip. Bu rol, şehrin tarihi durumunu ve Mekke’de bulunan Kâbe’yi ziyaret etmek için bir araya gelen birçok halk ve kültür arasında bir temas noktası olduğunu göstermekte ve bu açıdan şehrin değeri artmaktadır.”
Öte yandan çoğu İslami serginin, konularıyla doğrudan ilgili olmayan müzelerde veya binalarda düzenlendiği bir gerçek. Bu husus, İslam Sanatları Bienali organizatörlerinin, yaklaşık 70 bin metrekaresinde serginin kurulacağı tahmin edilen toplam 100 bin metrekarelik Hacılar Salonu’nda yapılacak bu etkinliğin benzersizliğini vurgulamak için dayandıkları farklı bir nokta.

El Yazmaları ve Nadir Parçalar
Hüseynî, Bienal’in detayları hakkında şunları söyledi: “Mekke ve Medine’den eserlerin sergilendiği galerilere ek olarak 5 salonumuz var. Ayrıca, hacılar salonunun gölgelikleri altında, bir grup sanat eserinin yer aldığı, güzel bir açık alan da var. Burada, mekan açısından farklılıktan ve sanat eserinin çeşitliliğinden bahsediyoruz. Bienal’de ayrıca, akustik, görsel çalışmalar, sanatsal deneyler ve çeşitli çağdaş sanat şaheserleri ve tarihi eserler yer alıyor.”
El-Hüseynî, bu bienalin çeşitli türlerde el yazmaları, Kuran-ı Kerimler, ahşap ve metal eserler içerdiğine dikkat çekti. Bienal’de, dünyadaki çeşitli müzeler arasında dağıtıldığı için yan yana hiç gösterilmemiş eserlerin yanı sıra dünyada hiç sergilenmemiş eserler de var.
Direktör, “İslam tarihi açısından dünyanın en eski eserlerinden biri olan ve sahabe Abdullah bin Zübeyr (Allah ondan razı olsun) dönemine kadar uzanan Kabe'nin içindeki direklerden biri de salonların birinde sergilenecek. Ayrıca, Hz. Muhammed dönemine çok yakın bir zamana tarihlenen Kur’ân-ı Kerîm mushaflarından biri de Bienal’de yerini alacak. Böylece ziyaretçiye tarihi ve çağdaş yönleri birleştiren bütünleşik bir resim sunulacak.
Bu el yazmaları, Vakıf Kütüphane Külliyesi ve İki Kutsal Cami Genel İşleri Başkanlığı’ndan getirilen Kur’an-ı Kerim yazmaları. El yazmaları arasında, Ulusal Müze'nin getirdiği nadide eserlerden biri olan tamamen altından yazılmış bir Mushaf da yer alıyor. Toplam eser ve parça sayısı sorulduğunda el-Hüseynî, "Ana sergide yaklaşık 250 parçamız var ve ana serginin yanında bir de ‘yörünge’ sergimiz var."
“Ziyaretçinin ana sergide/ ilk evde" ne göreceği” sorulduğunda El-Hüseynî buranın, Mekke ve Medine salonları yanında 4 salonu içerdiğini, ayrıca burada çağdaş sanat eserlerinin yer aldığını ve bu sergide eser ve yapıtları seçenin ve temayı zenginleştirenin küratörler olduğunu kaydetti.
Ayrıca, özel bir salonu olan ‘yörünge’ sergisi de bulunuyor. Burada, Bienalin her yeni edisyonunda, sahip oldukları en önemli eser ve koleksiyonları sergileyen kültür enstitüleri ve merkezleri ile iş birliği içinde düzenlenen, özel bir salon var. Dünyanın dört bir yanından ve 8 farklı ülkenin kurumlarından gelen eserlerden oluşan bir koleksiyonun yer aldığı “yörünge”, İslam sanatları ile ilgili kurumlardan gelen katılımcıların aralarındaki ilişkinin güçlendirilmesine katkıda bulunuyor. Feride el-Hüseynî, deneyimli ekibini övmeyi de unutmayarak şunları söyledi: “Ekibimizde tamamı Suudi olan ve hepsi son derece kalifiye ve kendi alanlarında uzman genç erkekler ve kadınlar var. Bunun yanında dünyanın her yerinden işbirliği yaptığımız bir ekibimiz de var.” El-Hüseynî, yaklaşık bir yıl süren tasarım, içerik ve hazırlık çalışmaları hakkında daha fazla ayrıntı verdi.
İslam Sanatları Bienali'nin ilk direktörü olarak kişisel deneyimi hakkında “Seçimimden memnunum çünkü alanım İslam sanatıyla ilgili” diyen el-Hüseynî, “bu bienalin öneminin çok iyi farkındayım çünkü temel fikri tamamen farklı, ayrıca dünyanın dört bir yanından İslam sanatına ilgi duyan insanları bir araya getiriyor. İslâmî mirasımızı dünya çapında bilinir bir düzeye getirmek bizim için önemli” açıklamasında bulundu.



Suudi Arabistan, Filistin'in barış içinde yaşadığı bir gerçekliğin yaratılmasında uluslararası toplumun rolünü vurguladı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan, Filistin'in barış içinde yaşadığı bir gerçekliğin yaratılmasında uluslararası toplumun rolünü vurguladı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu dün, İsrail'in Filistin halkına yönelik saldırganlığının yıkıcı etkilerinin sona erdirilmesi, masum sivillerin korunması ve uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak Filistin'in barış içinde yaşayacağı yeni bir gerçekliğin yaratılmasında uluslararası toplumun rolünü vurguladı.

Cidde'de Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısında, bölgede ve dünyada meydana gelen son olaylar ve gelişmeler gözden geçirildi.

Bakanlar Kurulu, Veliaht Prens'in ülke liderleriyle temasları sırasında dile getirdiği Suudi Arabistan tutumunu yineledi; bölgesel ve küresel barış ve güvenliğin sağlanması, krizlerin ele alınması ve gerginliklerin azaltılması ve anlaşmazlıkların giderilmesi ve çatışmaların çözülmesi için etkili bir yol olarak diplomatik yollarla diyaloğun etkinleştirilmesini amaçlayan uluslararası çabalara desteğini sürdürdü. Kurul, Suudi Arabistan'ın Katar ile dayanışma beyanının içeriğini ve egemenliğine yönelik herhangi bir ihlali ya da güvenlik ve istikrarına yönelik herhangi bir tehdidi kategorik olarak reddettiğini vurguladı.

Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan'a Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’ye hizmet etme şerefini bahşettiği ve ülkenin geçen yılki Hac sezonunda, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in rehberliği altında bir milyon 600 binden fazla hacının ibadetlerini kolaylıkla ve huzur içinde yerine getirmesini sağlayabildiği için Allah'a şükretti.

sdfvgthy
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman başkanlığında dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısından (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Yüksek Hac Komitesi ve hacılara hizmet sisteminde çalışan herkesin güvenlik, organizasyon ve sağlık planlarını mükemmel ve yetkin bir şekilde uygulama; Suudi Arabistan'ı kalabalık yönetiminde küresel bir model haline getirme ve kutsal mekanları ziyaret edenlere en iyi hizmetleri sunma çabalarını övdü.

İranlı hacıların ihtiyaçlarının karşılanması ve vatanlarına güvenli bir şekilde dönmeleri için yüzlerce hava ve kara uçuşunun sağlanması konusunda ilgili makamların çabalarına değinen Veliaht Prens Muhammed bin Selman, hacılara hizmet etmenin ve onlarla ilgilenmenin en önemli hedeflerden ve en büyük kaygılardan biri olduğunu belirtti.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ve Angola Devlet Başkanı Joao Manuel Gonçalves Lourenço'nun Suudi Arabistan ile ülkeleri arasındaki ilişkiler ve bu ilişkileri çeşitli alanlarda destekleme ve geliştirme yollarıyla ilgili olarak İki Kutsal Caminin Hizmetkârı'na gönderdikleri mesajların içeriği hakkında Bakanlar Kurulu'na bilgi verdi.

Bakanlar Kurulu, Ruanda ve Kongo arasında imzalanan barış anlaşmasını memnuniyetle karşılayarak, bunun iki ülke halklarının kalkınma ve refah umutlarını gerçekleştirmesini ve bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrara fayda sağlamasını temenni etti.

gh
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)

Dünya Su Konseyi'nin Riyad'daki merkezinden faaliyete başlaması, Suudi Arabistan'ın uluslararası girişimleri güçlendirme kararlılığının ve yaşamın bu temel unsuruyla ilgili artan zorluklarla yüzleşmek için ortak koordinasyonu desteklemek de dahil olmak üzere ülkeler arasındaki karşılıklı iş birliğini pekiştirme isteğinin bir teyidi.

Bakanlar Kurulu, Uluslararası Para Fonu (IMF) uzmanlarının Suudi Arabistan'la 2025 yılı için yapılan 4. Madde istişarelerine ilişkin açıklamasında Suudi ekonomisinin küresel ekonomik zorluklar karşısındaki yüksek direncinin, petrol dışı sektör faaliyetlerinin genişlemesinin, enflasyonun kontrol altına alınmasının ve işsizlik oranının Krallığın 2030 Vizyonu hedefleri doğrultusunda tarihi düşük seviyelere ulaşmasının övülmesini memnuniyetle karşıladı.

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, yedincisi düzenlenen Kral Abdulaziz Kalite Ödülü’nün sonuçlarını görüştü. Ödül kazanan kuruluşlar, kurumsal mükemmellik ilkelerini benimseme ve performans kalite seviyelerini yükseltme, böylece çıktıların kalitesini artırma ve ulusal hedeflere ulaşmaya katkıda bulunma konusundaki kararlılıklarından dolayı takdir edildi.

xcvfdgh
(foto altı) Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman başkanlığında dün Cidde'de düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısından (SPA)

Bakanlar Kurulu, İçişleri Bakanı'na Cezayir ile organize suçlarla mücadele alanında bir iş birliği anlaşması taslağı imzalama yetkisi verilmesi, Dışişleri Bakanı'nın Rusya ile iki ülke vatandaşlarının karşılıklı olarak vizeden muaf tutulmasına ilişkin bir anlaşma taslağını görüşerek imzalaması ve Çevre, Su ve Tarım Bakanı'nın Uluslararası Tarımsal Araştırma Danışma Grubu (CGIAR) ile Suudi tarım sektöründe sürdürülebilirlik ve inovasyonu teşvik etmeye yönelik bir anlaşma taslağını görüşerek imzalaması da dahil olmak üzere bir dizi karar aldı.

Kurul, İtalya ile diplomatik, hususi veya hizmet pasaportu sahiplerinin kısa süreli vizeden karşılıklı olarak muaf tutulmasına ilişkin bir anlaşmayı, Pakistan ile İslami işler alanında ve Zambiya ile maden kaynakları alanında iş birliğine yönelik iki mutabakat zaptını ve Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı'nın Suudi Arabistan'ın Sürdürülebilir Ekonomik Büyüme için Endüstriyel Ortaklık’a katılması için gerekenleri tamamlamasını onayladı.

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Ekonomik ve Kalkınma İşleri Konseyi Yüksek Ulusal Yatırım Komitesi'nin adının Ulusal Yatırım Komitesi olarak değiştirilmesini onayladı.

Bakanlar Kurulu, Suudi Kızılayı yetkililerinin bir önceki mali yıla ait kesin hesaplarını onayladı. Kurul ayrıca, Turizm Bakanlığı ile turizm geliştirme fonlarının yıllık raporları da dahil olmak üzere gündemindeki bazı genel konuları gözden geçirdi ve bunlar üzerinde gerekli işlemleri yaptı.