Hırvatistan'da bugün itibarıyla sadece avro kullanılmaya başlandı

Avrupa Birliği'nin (AB) en genç üyelerinden Hırvatistan, bugün itibarıyla tam anlamıyla avroya geçerken, halk, madeni paraların çeşitliliğine alışamadığını söyledi.

AA
AA
TT

Hırvatistan'da bugün itibarıyla sadece avro kullanılmaya başlandı

AA
AA

Hırvatistan 1 Ocak itibarıyla hem Şengen hem de Avro Bölgesi'ne dahil olurken, resmi para birimi kunadan avroya geçiş süreci bugün tamamlandı.
Emekli Zoran Juric, resmi para biriminin avro olmasıyla ilgili AA muhabirine, Hırvatistan'ın avro gibi dünyanın en büyük para birimlerinden birisini kullanmasından memnuniyet duyduğunu ifade ederek, "Madeni paralarla sıkıntı yaşıyorum. Onlara tam anlamıyla adapte olamadım." dedi.
Juric, hükümetin kunanın postanelerde değiştirilmesine yönelik kararını da olumlu bulduğunu belirtti.
Başkent Zagreb'deki pazar yerinde satıcılık yapan Ivo Vrljic de halkın, alışma sürecinin devam ettiğine işaret ederek, "Çok fazla madeni para var. Bu konuda biraz zorluk çekiyorum. Hala kuna ile ödeme yapan var." diye konuştu.
Öğrenci Roko Raguz ise avroya alışmak için zamana ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, "Avro gelir gelmez fiyatlar biraz yükseldi. Bunun yakın zamanda düzene gireceğini umuyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Hırvatistan'da resmi para birimi avro olurken, kunaların 2023 sonuna kadar postanelerde, 2024'te ise Hırvatistan Ulusal Bankasında avro ile değiştirilebileceği kaydedildi.

Hırvatistan, 2013'te AB üyesi oldu
AB'ye 2013'te üye olan Hırvatistan, 1 Ocak'ta Şengen bölgesinin 27'nci üyesi haline gelirken, aynı zamanda resmi para birimini de kunadan avroya çevirdi.
Hırvatistan, AB'ye katıldığı 2013'ten bu yana Şengen kurallarını parça parça uygulamaya koydu. Hırvatistan, Şengen'e dahil olmanın mal ve hizmetlerin serbest, hızlı ve daha ucuz dolaşımı sayesinde ülke ekonomisine olumlu yansıyacağını, rekabet gücünü artıracağını düşünüyor. Ülke, ayrıca Şengen üyesi olarak turizm gelirlerinin de artacağını tahmin ediyor.
Hırvatistan hükümeti, 1 Ocak'tan itibaren ülke sınırlarının kara, demir ve deniz yoluyla yapılan ulaşım ve taşımacılığın, Şengen kurallarına uygun hale getirileceğini açıklarken, havalimanlarının tam olarak hazır hale gelmesi için 26 Mart 2023 tarihini belirlemişti.
Hırvatistan, "AB'de avro kullanan 20'nci ülke" oldu.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe