Tunus İçişleri Bakanlığı’ndan ‘ayaklanmaların kışkırtıldığı’ açıklaması

Bizerte kenti protestolara sahne oldu. (Şarku’l Avsat)
Bizerte kenti protestolara sahne oldu. (Şarku’l Avsat)
TT

Tunus İçişleri Bakanlığı’ndan ‘ayaklanmaların kışkırtıldığı’ açıklaması

Bizerte kenti protestolara sahne oldu. (Şarku’l Avsat)
Bizerte kenti protestolara sahne oldu. (Şarku’l Avsat)

Tunus İçişleri Bakanlığı, güvenlik servislerinin elinde, ‘bazı kesimlerin’ Tunus’un başlıca mahallelerindeki gençlerin ve reşit olmayanların yanı sıra sabıka kaydı olanları ayaklanmaya ve protestoları kışkırtmaya çalıştığını doğrulayan bilgiler olduğunu açıkladı. Bakanlık, isim vermeden sz konusu şahısların yakalanıp adalete teslim edilmesi için çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
İçişleri Bakanlığı tarafından açıklanan bilgiler, Tunus'un bazı şehirlerindeki mahallelerin protestolara tanık olmasının ardından geldi. Güvenlik güçleri olayın ‘şüpheli’ olduğunu bildirirken, gösteriler sırasında taş ve molotof kokteyli kullanıldı.
Güvenlik raporları, Kassarin şehrinin Zuheyr mahallesinde bir grup genç ile güvenlik birimleri arasında, Şehitler Meydanı kavşağında üst üste ikinci gün çatışmaların yeniden başladığını doğruladı. Bizerte’den Menzil Abdurrahman güvenlik güçlerinin bir dizi protestocuya müdahale ederek gösteriyi sonlandırdığını aktardı.
Sousse şehrinde güvenlik güçleri, protestolara müdahale ederken aralarından 13 yaşındaki bir çocuk da dahil dört kişinin gözaltına alındığını bildirdi. Güvenlik güçleri ayrıca Bouhsina semtinde ev aletleri satan bir mağazayı yağmalama girişimini de engelledi.
Tunus'un batısında yer alan Kassarin Asliye Mahkemesi Sözcüsü Selahaddin er Rüşdi, ez Zuheyr mahallesinde meydana gelen olaylarda çok sayıda protestocunun tutuklandığı iddialarını yalanladı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Rüşdi, çatışmaların daha tehlikeli bir hal almaması için güvenlik birimlerinin bir ‘sınırlama politikası’ benimsediğini ifade ederek, kimsenin tutuklanmadığını söyledi. Güvenlik görevlilerinden hafif derecede yaralananlar olduğunu, bunun güvenlik personeli için bir tehdit oluşturmadığını kaydetti.
Diğer yandan insan hakları kaynakları, Kasserine'ye bağlı ez Zuheyr ve el-Nur mahallelerinde yaşları 18 ila 24 arasında değişen yedi gencin yolu kapatma ve güvenlik birimlerine taş atma şüphesiyle gözaltına alındığını bildiri. Bunun yanı sıra  yaşları 16 ila 17 arasında değişen üç çocuğun önümüzdeki günlerde savcılık huzuruna çıkarılacağı kaydedildi.
Tunus İçişleri Bakanlığı önceki gün Cumhuriyetçi Parti, İşçi Partisi, Demokratik Kutup Partisi, Demokratik Akım Partisi, Demokratik Blok Partisi, Ulusal Kurtuluş Cephesi ve Darbeye Karşı Vatandaşlar Girişimi’nin de katılım sağladığı, başkentteki Habib Burgiba Caddesi'nde düzenlenen yürüyüşe yaklaşık bin 300 kişinin katıldığını aktardı.
Bir güvenlik kaynağı, Abir Musa liderliğindeki Özgür Anayasa Partisi’nin Beşinci Muhammed Caddesi’nde düzenlediği yürüyüşe 350 kişinin katıldığı bilgisini verdi.
Tunus'un başkentinde, eski Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali rejiminin devrilmesinin 12’inci yıl dönümü vesilesiyle yürüyüş düzenlenirken, Habib Burgiba Caddesi ve Pasaj Meydanı’nda yoğun güvenlik önlemleri alındı.



Sudan’dan Türkiye'nin BAE ile gerilimi azaltma girişimi karşısında çelişkili tutumlar

Hartum'da Özel Kuvvetler için düzenlenen askeri mezuniyet törenine katılan Dagalu ve Burhan, 22 Eylül 2021 (Getty)
Hartum'da Özel Kuvvetler için düzenlenen askeri mezuniyet törenine katılan Dagalu ve Burhan, 22 Eylül 2021 (Getty)
TT

Sudan’dan Türkiye'nin BAE ile gerilimi azaltma girişimi karşısında çelişkili tutumlar

Hartum'da Özel Kuvvetler için düzenlenen askeri mezuniyet törenine katılan Dagalu ve Burhan, 22 Eylül 2021 (Getty)
Hartum'da Özel Kuvvetler için düzenlenen askeri mezuniyet törenine katılan Dagalu ve Burhan, 22 Eylül 2021 (Getty)

Sudanlı yetkililer, Türkiye'nin Sudan ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında arabuluculuk yapma girişimiyle ilgili çelişkili tutumlar sergiliyor. Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan’ın Türkiye'nin girişimini memnuniyetle karşılamasından iki hafta sonra Sudan Dışişleri Bakanlığı'ndan BAE'nin Ankara'nın arabuluculuğuna ilişkin açıklamasına cevaben sert bir ton taşıyan farklı bir tutum sergilendi.

Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan arasında aralık ayı ortalarında gerçekleşen telefon görüşmesi sırasında Sudan ile BAE arasındaki gerilimin sona erdirilmesi için arabuluculuk yapmıştı. Söz konusu görüşmede Burhan, Ankara’nın ‘isyancı’ olarak nitelediği Hızlı Destek Güçleri’ni (HDK) neden olmakla suçladığı savaşın durdurulmasına katkıda bulunabilecek her türlü rolünü kabul ettiğini ifade ederken Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk hükümetinin tutumlarına olan güvenini vurguladı.

Sudan Dışişleri Bakanı Ali Yusuf, geçtiğimiz cuma günü AA'ya yaptığı açıklamada “Türkiye’nin arabuluculuk teklifinin olumlu yansımaları olacak. Ortaya konulan girişimlerin başarılı olacağını umuyoruz” diyerek bu tutumu pekiştirdi. Sudanlı Bakan, ülkesinin BAE ile ‘çok iyi ilişkilere sahip olduğunu’ da sözlerine ekledi.

Ancak Sudan Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin BAE'nin Sudan'daki savaşı sona erdirmeyi amaçlayan arabuluculuğunu memnuniyetle karşıladığını duyuran BAE Dışişleri Bakanlığı, tarafından yayınlanan bir açıklamaya yanıt olarak pazar gecesi BAE'yi suçlayıcı bir açıklama yayınladı.

BAE Dışişleri Bakanlığı pazar günü, Sudan’da ordu ile HDK arasındaki çatışmaların derhal durdurulması gerektiğini vurgulayarak, Sudan'daki çatışmaların sona erdirilmesi için Türkiye ile koordinasyon kurmaya ve iş birliği yapmaya hazır olduğunu ifade etti.

Açıklamada, diyalogun ve müzakerenin çatışmayı sona erdirmenin ve sivil bir hükümetin kurulması için siyasi bir süreç başlatmanın tek yolu olduğu vurgulandı.

xscdfvgbrtyhj
Hartum havaalanında Sudan ordusu ile HDK arasında yaşanan çatışmalardan sonra çekilen bir görüntü, 20 Nisan 2023 (AFP)

Sudan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ‘dost ülke’ olarak tanımlanan Türkiye'nin Sudan ile BAE arasında arabuluculuk yapma isteğini memnuniyetle karşılandığı belirtilirken bu tutumun teşvik edilmeyi ve olumlu etkileşimi hak ettiğini vurgulandı.  Türkiye'nin Sudan tarafından güvenilen ve takdir edilen bir ülke olduğunun altı çizilen açıklamada, BAE'ye yönelik yeni suçlamalara da yer verildi. Açıklamada ayrıca Sudan ordusunun geçtiğimiz ağustos ayında Cenevre’de yapılan görüşmelere katılmamasına ilişkin ‘üstü kapalı suçlamaları’ da reddedildi. HDK'nın sivillere yönelik ‘katliamlarını’ tırmandırmaya devam ettiği bir dönemde bu görüşmelerin anlamsızlığına ve ciddiyetsizliğine işaret edilen açıklamada, HDK'ya atıfla ‘teröristlerin’ dışarıdan aldıkları destekle uzun menzilli ağır toplar kullanarak Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki yerinden edilenlerin kaldığı kampları bombalamaya devam ettiği kaydedildi.

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, BAE'ye karşı bu tutumun Sudan Dışişleri Bakanlığı tarafından alınan kararları büyük ölçüde kontrol eden siyasal İslamcı bir hareketin tutumlarını yansıttığını söylediler. İsimlerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, bahsi geçen siyasal İslamcı hareketin Sudan ordusunun komuta kademesinde ve ayrıca tüm devlet kurumlarında büyük bir nüfuza sahip olduğunu belirterek, bu hareketin ordu ile HDK arasında herhangi bir arabuluculuğu kabul etmeyeceğini ifade ettiler. Kaynaklara göre söz konusu siyasal İslamcı hareket, ‘isyancı’ olarak gördükleri HDK’ya karşı askeri bir çözüm istedikleri için diyalog ve barışçıl müzakere girişimlerini engellemek için çalışacak.