CIA Direktörü Burns'ün Libya ziyaretinin arkasında ne var?

Belirsizlik, Senussi'nin ABD'ye iadesine ilişkin şüpheleri, yorumları ve uyarıları artırırken bazı çevreler Washington'ın Senussi'nin iadesinden daha fazlasını istediğine işaret ettiler

Libya Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ve CIA Direktörü William Burns / Fotoğraf: AFP
Libya Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ve CIA Direktörü William Burns / Fotoğraf: AFP
TT

CIA Direktörü Burns'ün Libya ziyaretinin arkasında ne var?

Libya Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ve CIA Direktörü William Burns / Fotoğraf: AFP
Libya Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ve CIA Direktörü William Burns / Fotoğraf: AFP

Zayed Hediyye
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns'ün Libya ziyareti, nedenlerine ve detaylarına ilişkin gizemli bir atmosferde gerçekleşti.
Ziyaretin özellikle Lockerbie Davası sanıklarından Mesud Ebu Acile'nin Washington'a iade edilmesinden haftalar sonra yapılması, ziyaret hakkında geniş spekülasyonlara kapıyı araladı. 
Ziyaretin nedenlerine dair enine boyuna yapılan analizlerde, içeriden ve dışarıdan büyük güçlerin bazılarıyla bir takım anlaşmazlıklar yaşadığı için büyük bir tecrit dönemi yaşayan ve yurt içinde ve dışında güçlü müttefikler ve destekçiler arayan Abdulhamid ed-Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti'nin (UBH) siyasi konumuna etkisi ele alındı.
Görüşmeye, ABD'nin Trablus Maslahatgüzarı ile Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş ve İstihbarat Başkanı Hüseyin Muhammed Halife el-Aib de katıldı.
Ziyaret sırasında hangi konu ya da konuların ele alındığına veya hangi mesele ya da meseleler üzerinde uzlaşıldığına dair tam bir gizlilik hakim olurken görüşmelerle ilgili genel ayrıntılardan bahseden kısa ve kodlanmış açıklamalarla yetinildi.
Libya Başbakanlık Basın Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre CIA Direktörü Burns, 'iki ülke arasında ekonomik ve güvenlik iş birliğinin geliştirilmesi gerektiğini' vurguladı.
Libya'nın son dönemde tanık olduğu istikrar ve büyüme durumuna övgüde bulundu.
UBH Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Necla el-Menguş, CIA Direktörü ile yapılan görüşmenin, istikrarı sağlayacak ve seçimlere giden yolu açacak olan güvenlik konularında iş birliğine dair verimli bir fikir alışverişine tanık olduğunu söyledi.
Menguş, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Bu mükemmel girişimleri en kısa zamanda somut adımlara dönüştürmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
UBH Sözcüsü Muhammed Hammude, CIA Direktörü William Burns'ün Libya ziyaretinin ana hedefinin Libya'da istikrarı sağlamak olduğunu belirtti. Hammude, düzenlediği basın toplantısında, 'ABD'nin, yakında seçimleri düzenleyebilmesi için Libya'yı uluslararası alanda desteklemeye çalıştığı' değerlendirmesinde bulundu. 
Başbakan Dibeybe ve CIA Direktörü ile yapılan görüşmede iki ülke arasındaki ortak konuların ele alındığına dikkati çeken Hammude, bu konular arasında Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaş, terörle mücadele ve petrol meselelerinin de olduğunu belirtti.

Washington ziyaretle ilgili yorum yapmaktan kaçındı
Ayrıca, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, 'Dışişleri Bakanlığı'nın CIA Direktörü William Burns'ün Libya ziyareti hakkında yorum yapmayı reddettiğini' açıkladı.
Price, Libya'da ertelenen seçimlerde oy kullanmak için kayıt yaptıran 2,5 milyon seçmenin talebine yanıt olarak Washington'ın seçim tarihinin belirlenmesi için Libyalı liderler ve onların bölgesel ortaklarıyla temasa geçtiğini vurguladı.
Washington'ın Burns'ün süpriz ziyaretinin nedenlerine ilişkin takındığı gizli tutum, gözlemcilerin Libya'ya olan ilgisinin yanı sıra ziyaretin sonuçlarıyla ilgili yakında ortaya çıkabileceklere dair spekülasyonları artırdı.
Bu spekülasyonların başında şu an başkent Trablus'taki bir hapishanede bulunan, Muammer Kaddafi rejiminin iki numarası olarak görülen eski istihbarat şefi Abdullah es-Senussi başta olmak üzere Lockerbie Davası sanıklarının ABD'ye iadesi geliyor.

ABD'nin çıkarlarının korunması
Libyalı hukuk araştırmacısı Ramazan et-Tuvecir, ziyaretin gerekçesi ne olursa olsun, ABD'nin Libya'daki çıkarlarına yönelik bir tehdit olduğunu ve bu yüzden harekete geçtiğini düşünüyor.
ABD'nin Libya'daki varlığına ve çıkarlarına yönelik bir tehdidin, CIA Direktörü'nün bu ziyareti özellikle mevcut aşamada yapmasının nedeni olduğunu öne süren Tuveycir, "Ziyaret, Libya'nın egemenliğini ve istikrarını kaybettiği ve çeşitli uluslararası tarafların askeri üslerinin ve güçlerinin dünyanın dört bir yanında dünyayı kontrol etmek için konuşlandığı bir zamanda gerçekleşti" dedi.
Libya'nın iç işlerine karışanların hepsinin kendi çıkarlarının peşinde olduğunu belirterek, Libyalı yetkilileri uluslararası ilişkilerde bir tür denge oluşturmaya çağıran Tuveyrici, şunları söyledi:
"Libyalı tarafların, orduyu ve güvenlik birimlerini birleştirmek, tüm yabancı güçleri ve paralı askerleri ülkeden çıkarmak, uzlaşmak, ülkenin egemenliğini yeniden tesis etmek ve onu tarafsız bir ülke haline getirmek için aralarında ABD ve Rusya'nın da bulunduğu çeşitli uluslararası taraflarla dengeli ve güçlü ilişkiler kurulmaya çalışmalarını umuyorum."

Zamanında destek
Siyasi analist Muhammed el-Hengari ise ziyaretin UBH için büyük bir destek oluşturduğunu belirterek, bunun Dibeybe'nin meşruiyetinin kamuoyu önünde yenilenmesi ve tanınması olarak değerlendirdi.
Hengari, ziyaretin amacının, Dibeybe hükümetinin batı bölgesi üzerindeki güçlü siyasi, idari ve güvenlik kontrolünü ve seçimleri düzenleme konusundaki kararlılığını göstermesinin ardından terörle mücadele alanında iş birliği dosyasını açmak olduğunu belirtti.

Kartların karılması
Libyalı yazar ve akademisyen Ferec el-Carih'e göre ABD'li üst düzey bir yetkilinin 2012 yılından bu yana bir ilk olan, ülkedeki karmaşık koşulların hakim olduğu bir dönemde, Mesud Ebu Acile'nin tartışmalı bir şekilde Washington'a teslim edilmesinden haftalar sonra ve Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaşla uluslararası ortamda gerginleşen atmosferde gerçekleştirdiği ziyaret, çektiği ilgiyi hak ediyor. 
Bu ziyaretin Libya sahnesindeki kartların yeniden karılmasına neden olacağını düşünen Carih, herkesin Lockerbie Davası dosyasında ele geçirilmek istenen en büyük hedef ve Washington'ın hiç şüphesiz gizemlerini açığa çıkarmak istediği Kaddafi'nin sırlarla dolu kara kutusu olan Abdullah es-Senussi'nin ABD'ye teslim edilmesini beklemesinin son derece doğal olduğunu vurguladı.
Carih, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Senussi ABD'ye teslim edilirse, mevcut durumu tamamen tersine çevirecek bir saatli bombanın her an infilak etmesi tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Senussi'nin mensubu olduğu aşiretin, kuzeyin ve özellikle başkent Trablus'un su ve petrol kaynaklarını kesme tehdidini gerçekleştirmesi an meselesi olur. Bundan sonra neler olabileceğini ise ancak hayal edebiliriz. Dibeybe hükümeti ateşle oynuyor. Şu an için bu ziyaretten çok mutlu olduğunu biliyorum. Ama eğer söylentiler doğruysa ve Abdullah es-Senussi (ABD'ye) teslim edilirse, özellikle karşıt tarafların bu olayın fitilini ateşleyeceği halk devriminden faydalanmasıyla, bunun ona son darbe olacağını düşünüyorum."

Açıklanmayan amaç
Libyalı gazeteci Hişam Bin Siraytey, ABD Başkanı Joe Biden'ın göreve gelmesinden sonra Washington'ın Libya dosyasında göze çarpan bu adımının, tek bir hedefe ulaşmayı amaçlayan birçok hedefi barındırdığını söyledi.
Bin Siraytey, ABD yönetiminin, Libya krizi bağlamında siyasi, askeri ve diplomatik yollardan ilerlediğini belirtti.
Bin Siraytey, şu ifadeleri kullandı:
"Askeri olarak ABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM), 5+5Askeri Komite görüşmelerine arabuluculuk yaparken ülkenin batısını kontrol eden milislere, ateşkes kararının uygulanması çerçevesinde askeri araçlarından hiçbirini kullanmamaları konusunda uyarılarda bulundu. Siyasi olarak, ABD yönetimi, BM'nin Libya'da cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin yapılması amacıyla öncülük ettiği tüm müzakerelerini desteklerken, tüm siyasi tartışmalara arabuluculuk yapmak için ağırlığını ortaya koyuyor. Daha önceki ABD yönetimleri Libya meselesine daha az müdahil oldular. Biden yönetiminin ise ABD'nin Libya krizinde etkili ve doğrudan bir rol oynaması gerektiği düşüncesinden hareketle önceki yönetimlerden farklı bir tutum sergilediği herkes tarafından biliniyor."
Biden yönetiminin rolünün, Rusya'nın Libya krizinde öne çıkan rolünü kısıtlamaya dayandığına dikkati çeken Libyalı gazeteci, "ABD'nin bu hedefe ulaşmak için yakında peşine düşeceği Abdullah es-Senussi'nin kellesinden daha büyük bir kelle olduğuna inanıyorum. O da Moskova tarafından iktidara dönüşü desteklenen Seyfülislam Kaddafi'dir. Çünkü baba Kaddafi ile olan eski ittifakı ve şimdi oğul Kaddafi ile olan ittifakı Rusya'nın Libya'da kimseyle rekabet etmeden rahat bir şekilde hareket etmesini sağlayacaktır" şeklinde konuştu.
 
Independent Türkçe



Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
TT

Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

ABD, Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır hattının İsrail tarafında Filistinliler için konut inşa etme planlarını ilerletiyor. Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal’dan aktardığına göre, sahaya gönderilen ekipler alan temizliği çalışmalarına başladı. Söz konusu planla, Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden sivillerin uzaklaştırılması hedefleniyor.

Bu girişim, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin 20 maddelik barış planında öngörüldüğü gibi silahlı grubun etkisiz hale getirilmesi ve yetkilerden uzaklaştırılmasının yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğine dair dolaylı bir kabul olarak değerlendiriliyor.

Alternatif güvenli alanlar

ABD, Gazze Şeridi’nin İsrail kontrolündeki bölgelerinde ‘alternatif güvenli alanlar’ oluşturmayı planlıyor. Bu bölgeler, Amerikalı yetkililer tarafından ‘yeşil bölge’ olarak adlandırılıyor.

İsrail’in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’nde, ABD ordusunun çok uluslu bir çaba ile savaş sonrası Gazze’de istikrar sağlamayı ve geleceğe yönelik planlar geliştirmeyi yürüttüğü bildirildi. Yetkililer, mühendis ekiplerinin yeni yerleşim yerlerinin planlarını hazırladığını, enkaz ve patlamamış mühimmatların temizlenmesi çalışmalarını yürüttüğünü belirtti. İnşaat süreci henüz başlamadı.

ABD’li yetkililere göre bu yerleşim alanları, savaş nedeniyle yerinden edilmiş Gazze sakinlerine geçici olarak konut, okul ve hastane imkânı sunmayı amaçlıyor. Yetkililer, bu toplulukların gelecekteki yeniden imar projeleri için bir model oluşturmasını ve Gazze halkını Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden uzaklaştırmasını hedefliyor.

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

Gazze'nin ikiye bölünmesi

İlk konutlar, İsrail saldırıları nedeniyle ağır hasar gören ve mayıs ayından bu yana İsrail'in tam kontrolü altında bulunan, Mısır sınırındaki Refah'ta inşa edilecek. İsrailli ve Amerikalı yetkililer, Refah planının henüz erken aşamalarda olduğunu söylediler.

Gazze Şeridi'nin kontrolü, Trump'ın arabuluculuğunda yapılan ateşkes anlaşması kapsamında ekim ayında kabaca ikiye bölündü. Filistinlilerin çoğu, Hamas'ın kontrolündeki batı yarısında yaşıyor. İsrail ise diğer yarısını kontrol ediyor.

Potansiyel bağışçılar, Hamas'ın kontrolünde bulunan bölgelerdeki yeniden inşa çalışmalarına fon sağlamayacağından, Hamas ortadan kaldırılana kadar yeniden inşa çalışmalarına başlamak için Amerikan önerisi muhtemelen tek yol. Bağışçılar, İsrail tarafındaki çalışmalara da fon sağlamayabilirler.

Ayrıca, yeni konut alanlarına sadece sivillerin girmesini ve Hamas'ın bu alanlara sızmamasını sağlamak için Gazze nüfusunun nasıl taranacağı sorusu da var.

İsrail ve Hamas, hareketin yaklaşık 100 mensubunun Refah'ın altındaki tünellerde saklandığını söylüyor. Bu güçler, ekim ayında ateşkesin başlamasından bu yana İsrail güçleriyle birkaç kez çatışmaya girdiler. Bölgede çatışma riski tamamen ortadan kalkmadan yeniden imar çalışmaları için güvenli bir ortam sağlanamayacak.

ABD ve Hamas, İsrail'e Hamas mensuplarının bölgeden ayrılmasına izin vermesi için baskı yaparken, İsrail onların teslim olmasını talep ediyor.

İsrail ordusu dün, 15 Hamas mensubunun Refah'ın doğusunda yeraltından çıktığını duyurdu. Altısını öldürdüğünü, beşini gözaltına aldığını ve diğer dördünü aradığını bildirdi. İsrail, ‘sarı hat’ olarak adlandırılan ve Gazze’yi bölen hattı asker, tank ve toprak setleriyle güçlendirdi; bu durum, bölgede bir süre kalmayı planladığını gösteriyor. Ordu ayrıca, hattın kendi tarafındaki gelişmeleri desteklemek için elektrik ve su altyapısı inşa ediyor.

Uluslararası güvenlik gücü

ABD ve müttefikleri, Gazze Şeridi’nde güvenliği sağlamak için uluslararası bir güç kurma çalışmalarını sürdürüyor. Bu hafta söz konusu plan, BM Güvenlik Konseyi’nden onay aldı. Ancak gücün görev tanımlarına ilişkin anlaşmazlıklar (silahsızlandırma ve uygulama yetkisi mi yoksa sadece barışı koruma rolü mü üstleneceği) oluşturulmasını zorlaştırıyor.

İsrailli yetkililere göre, gündeme gelen önerilerden biri, Hamas’a karşı olan ve İsrail tarafından desteklenen silahlı grupların yeni yerleşim alanlarının güvenliğini sağlaması. Bu grupların, Gazze’deki ‘yeşil bölge’ içinde yerleşim alanları kurmaya başladığı belirtiliyor. Farklı tahminlere göre, bu bölgede şimdiden yüzlerce, hatta birkaç bin sivil yaşamaya başlamış durumda.

Bu yerleşim yerlerinin ilki, Gazze savaşı sırasında İsrail kontrolündeki Refah'ta ortaya çıktı.

İsrail, Gazze savaşı sırasında Hamas karşıtı gruplarla güçlerini birleştirerek onlara silah ve mühimmat sağladı.Şarku'l Avsat'ın Wall Street Journal'den aktardığına göre, İsrail bu gruplara istihbarat da sağladı ve bazen Hamas saldırılarından korumak için müdahale etti.

Bir Amerikalı yetkiliye göre, ABD bu gruplarla Gazze’de çalışmayı planlamıyor. Yetkililer, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerin zamanla küçülmesini ve nihayetinde ortadan kalkmasını, güvenliğin ise uluslararası istikrar gücü ve Filistin polisi tarafından sağlanmasını umuyor. Trump’a bağlı Barış Konseyi ise sivil yönetim ve yeniden imar sürecini denetleyecek, nihayetinde yetki Filistin hükümetine devredilecek.

Ancak Hamas silah bırakmayı reddediyor ve ABD'nin Gazze vizyonuna karşı olduğunu, bunun Filistinlilerin siyasi haklarını zedelediğini savunuyor.


Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
TT

Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)

Hamas, bugün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin, Gazze Şeridi'ndeki ateşkeste varılan mutabakata aykırı yeni bir gerçeklik dayatma girişimlerini tamamen reddettiğini vurguladı.

Hamas açıklamasında, İsrail'in ihlallerinin artmasının, arabulucuları ve ABD yönetimini, ateşkes anlaşmasını baltalama girişimlerine karşı koyma sorumluluğuyla karşı karşıya bıraktığını belirtti.

Hamas, arabuluculara acilen müdahale etmeleri ve İsrail'in ateşkesi ihlallerini durdurması için baskı yapmaları çağrısında bulundu.


Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.