16 Ocak 'Mavi' Pazartesi: Bugün gerçekten yılın en depresif günü mü?

"Kendini gerçekleştiren bir kehanete dönüşüyor"

Böyle bir gün için özellikle pazartesinin seçilmesi, muhtemelen pazartesi sendromunu çağrıştırmasından kaynaklanıyor (Unsplash)
Böyle bir gün için özellikle pazartesinin seçilmesi, muhtemelen pazartesi sendromunu çağrıştırmasından kaynaklanıyor (Unsplash)
TT

16 Ocak 'Mavi' Pazartesi: Bugün gerçekten yılın en depresif günü mü?

Böyle bir gün için özellikle pazartesinin seçilmesi, muhtemelen pazartesi sendromunu çağrıştırmasından kaynaklanıyor (Unsplash)
Böyle bir gün için özellikle pazartesinin seçilmesi, muhtemelen pazartesi sendromunu çağrıştırmasından kaynaklanıyor (Unsplash)

Her yıl ocak ayının üçüncü pazartesi günü, Mavi Pazartesi (Blue Monday) diye anılıyor.
Bu yıl 16 Ocak'a denk gelen Mavi Pazartesi, birçok kişiye göre yılın en depresif, en stresli ve en üzücü günü.
Bu noktada akla şu soru geliyor: Mavi Pazartesi fikrini kim ortaya attı ve bu ne kadar bilimsel?

2004'te reklam için ortaya atıldı
Mavi Pazartesi, ilk kez 2004'te psikolog ve motivasyon konuşmacısı Cliff Arnall tarafından ortaya atıldı. Ancak aslında bir reklam kampanyasının parçasıydı.
Daha sonradan kapanan Birleşik Krallık merkezli seyahat şirketi Sky Travel, Arnall'a başvurmuş ve yılın en iç karartıcı gününü belirlemesi için bir formül bulmasını istemişti.
Arnall'ın ortaya attığı Mavi Pazartesi, daha sonra şirketin reklam kampanyasının önemli bir parçası haline geldi.
Sky Travel reklamları, Mavi Pazartesi'nin yaratacağı depresyondan kaçınmak isteyenlere tatil rezervasyonu yapmalarını öneriyordu.
Arnall'ın hesaplamalar sonucunda formüle ettiğini söylediği Mavi Pazartesi, bilim insanları ve akademisyenler tarafından kesin bir dille reddediliyor.

"Kış hüznü patolojikleştirilmemeli"
Mavi Pazartesi temelde Noel sonrası yaşanan duygusal durgunluk, maddi durumdaki olası sıkıntılar ve iddialı yeni yıl kararlarının hayata geçirilememesi sonucunda ortaya çıkan olumsuz hislerle ilişkilendiriliyor.
Birmingham Şehir Üniversitesi'nde sağlık psikolojisi alanında çalışan Prof. Dr. Craig Jackson, "Kış hüznü, Noel tatiline ve sona eren kutlamalara yönelik doğal bir tepki" diye konuştu:
"Ancak bunlar normal duygular. Mavi Pazartesi gibi bir tür 'akut depresyon'a işaret ederek bunları patolojik hale getirmek yanlış."

Anaakım medyanın rolü
Mavi Pazartesi yıllar içinde popüler kültürün önemli bir parçası haline gelirken şarkılara ve filmlere de konu oldu. Jackson ise fikrin bu denli popüler hale gelmesini medyaya bağlıyor.
Psikiyatrik durumlardan kaynaklanan ölüm oranlarının ve intihar teşebbüslerinin her yılın üçüncü haftasında herhangi bir artış göstermediğini kaydeden bilim insanı, şöyle ekliyor:
"Pazartesinin diğer günlerden ve hatta yılın gerçekten en iç karartıcı gününden daha iç karartıcı olduğunu gösteren hiçbir güvenilir bilimsel kanıt yok."
Jackson'a göre Mavi Pazartesi fikrinin bu kadar geniş kesimlerce benimsenmesinin nedeni anaakım medya tarafından desteklenmesi.
"Bu tarihin diğerlerinden daha iç karartıcı görülmesinin tek nedeni, anaakım medyanın insanlara o günün Mavi Pazartesi olduğunu söylemesi" diyen akademisyen, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Bu yüzden kendini gerçekleştiren bir kehanete dönüşüyor. İnsanların bunun bilimsel bir gerçek olmadığını bilmesi gerekiyor."

"Kış, depresyonu tetikleyebilir"
Öte yandan kış aylarının depresyon ve kaygı duygularını tetiklemede veya artırmada rol oynayabileceği bilim insanları arasında da kabul gören bir olgu.
Araştırmalar, halk arasında "kış depresyonu" diye adlandırılan mevsimsel duygudurum bozukluğun (MDB), insanların yüzde 1 ila 10'unu etkilediğini göstermişti.
Prof. Dr. Jackson, MDB'yi kısaca şöyle tanımlıyor:
"MDB çoğunlukla kış aylarında ortaya çıkan, doğal gün ışığı eksikliği ve günlerin kısalmasının yanı sıra aktivitelerin ve boş zamanın azalması gibi sosyal nedenlerden kaynaklanan bir depresyon şekli."
Ancak uzmanlar, MDB hastalarıyla Mavi Pazartesi arasında herhangi bir ilişki bulunamadığını vurguluyor.
"Bir toplumu, hiç gereği yokken mutsuzluğa neredeyse mahkum olduğuna inandırmak için hileye başvurmak etik açıdan kesinlikle şüpheli" diyen Jackson, bununla ilgili riskleri şöyle açıklıyor:
Mavi Pazartesi kavramı, zihinsel sağlık sorunları ve intihar düşünceleriyle mücadele eden kişiler için yanıltıcı olabilir.
 
Independent Türkçe, Livescience, The Physician and Sportsmedicine 
 



Çin’de bunama vakaları neden daha hızlı artıyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Çin’de bunama vakaları neden daha hızlı artıyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Çin'de Alzheimer hastalığıyla diğer demans türlerinin orantısız bir sağlık yükü oluşturduğu ve vaka oranlarının küresel ortalamadan daha hızlı arttığı uyarısını yaptı.

Çarşamba günü PLOS One adlı akademik dergide yayımlanan yeni araştırma, ülkede demansı mümkün olduğunca erken önlemek için acil ve etkili müdahalelerin uygulanması çağrısında bulunuyor.

Alzheimer ve diğer demans türleri, (ADD; Alzheimer Dissease and Demantia / Alzheimer Hastalığı ve Demans), dünya çapında artan oranlarla giderek daha ciddi bir nörolojik sağlık sorunu haline geliyor.

Ancak bilim insanları, özellikle Çin'deki bunamaların gerçek hastalık yükü ve risk faktörlerinin yeterince anlaşılmadığını söylüyor.

Mevcut çalışmada araştırmacılar, Dünya Bankası ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kurumlar tarafından başlatılan halka açık veri tabanı Küresel Hastalık Yükü'nden (GBD) alınan, 30 yıldan uzun süreye yayılan küresel sağlık verilerini analiz etti.

Veri tabanı, 204 ülke ve bölgede 370’in üzerinde hastalık ve sağlık sorunuyla bunlara karşılık gelen 88 risk faktörü hakkında veri içeriyor.

1990'la 2021 arasındaki son analizlere dayanarak bilim insanları, Çin'de demans vakalarının üç katına, küresel vakalarınsa iki katına çıktığını tespit etti.

"ADD, küresel hastalık yükü en ağır hastalıklardan biri. Çin'de ve küresel olarak ADD'nin hastalık yükü 1990'dan 2021'e kadar yıldan yıla arttı" diye yazdılar.

Çalışmada, "2021'e gelindiğinde, Çin'in hastalık yükü üç kat artarken, küresel hastalık yükü iki katına çıktı" dendi.

y6u78ı9
ADD'nin 1990-2021 küresel hastalık yükü haritası. İki cinsiyet ve tüm yaşlar için 100 bin kişi başına düşen ölümlerdeki yıllık değişim (Liu, Geng., 2025, PLOS One)

Kısmen daha uzun yaşam süreleri nedeniyle kadınların erkeklere kıyasla demansın genel yükünü daha fazla taşıdığı tespit edildi.

Ancak araştırmacılar, erkeklerin bu hastalıktan ölüm oranlarının biraz daha yüksek olduğunu söylüyor.

Gelecek 15 yıl için eğilimleri tahmin eden bilim insanları, daha etkili müdahaleler yapılmadığı takdirde demans oranlarının özellikle Çin'de artmaya devam edeceği uyarısını yapıyor.

Araştırmacılar, diyabet gibi hastalıklardan kaynaklanan yüksek kan şekerinin Çin de dahil dünya genelinde demans için önde gelen risk faktörü olduğunu, bunu sigara ve yüksek vücut ağırlığının izlediğini söylüyor.

"Sigara, yüksek açlık kan şekeri düzeyleri ve yüksek vücut kitle indeksi, aralarında yüksek açlık plazma glukozunun baskın konuma sahip olduğu üç ana risk faktörü" diye yazdılar.

Bilim insanları Çin'de demans vakalarındaki artışın büyük ölçüde nüfus artışı ve değişen yaş demografisine bağlı olabileceğinden şüpheleniyor.

"Gelişen bir ülke olarak Çin, ekonomik dönüşüm ve yaşam tarzındaki büyük değişiklikler nedeniyle diyabet hastalarının sayısında önemli bir artış yaşadı" diye yazdılar.

Araştırmacılar, demans vakalarındaki artışı yavaşlatmak adına özellikle yaşlı yetişkinler arasında yüksek kan şekeri ve sigara kullanımının azaltılması için çaba gösterilmesi çağrısında bulunuyor.

Erken müdahalenin klinik hedeflerine ulaşmak için cinsiyete özgü risk faktörlerini hedef alan müdahalelere ihtiyaç duyulacağını belirtiyorlar.

Independent Türkçe