BM Yemen Temsilcisi: "Çatışmanın gidişatını değiştirecek muhtemel bir adıma tanık oluyoruz"

BM'nin Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg dün Sanaa havaalanına vardığında (EPA)
BM'nin Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg dün Sanaa havaalanına vardığında (EPA)
TT

BM Yemen Temsilcisi: "Çatışmanın gidişatını değiştirecek muhtemel bir adıma tanık oluyoruz"

BM'nin Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg dün Sanaa havaalanına vardığında (EPA)
BM'nin Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg dün Sanaa havaalanına vardığında (EPA)

Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, ülkede 8 yıldır süren çatışmanın gidişatında "muhtemel bir değişime" tanık olunduğunu belirtti.
Yemen'den video konferans bağlantısıyla BM Güvenlik Konseyi oturumuna katılan Grundberg, sahadaki duruma ilişkin yılın ilk brifingini verdi.
İran destekli Husilerin Yüksek Siyasi Konsey Başkanı Mehdi el-Meşat temsilciliğindeki liderlerle bugün "olumlu ve yapıcı" görüşmeler yaptığını belirten Grundberg, geçen haftalarda ise Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi'nin yanı sıra Riyad ve Muskat'ta bölgesel ve uluslararası ortaklarla "verimli görüşmeler" yaptığını aktardı.
Yemen'deki çatışma cephelerinde büyük bir artış veya değişiklik olmadığına işaret eden Grundberg, genel askeri durumun stabil halini koruduğunu ifade etti.
Tarafların genel çerçevede "askeri açıdan kendilerine hakim olmalarından" övgüyle bahseden Grundberg; Marib, Taiz, Ed-Dali, Hudeyde, Lahec'in yanı sıra Suudi Arabistan-Yemen sınır bölgeleri başta olmak üzere ön hatlarda sınırlı bazı askeri faaliyetlere dikkati çekti.
BM Temsilcisi, olumsuz söylemlerin, gerginliği artırıcı siyasi ve ekonomik hamlelerin, askeri faaliyetlerle birleştiğinde basit bir yanlış hesabın, tersine çevrilmesi zor olacak bir şiddet döngüsünü yeniden alevlendirebileceği bir durum oluşturacağı uyarısında da bulundu.
Yemen'deki taraflar arasındaki arabuluculuk çalışmalarına da değinen Grundberg, yaptığı görüşmelerin "bir ateşkes anlaşması sağlanmasına, ekonomik çöküntüyü önlemeye ve çatışmanın siviller üzerindeki etkisini hafifletmeye yönelik önlemlere odaklandığını" söyledi.

"Diplomatik faaliyetler yoğunlaştı"
Suudi Arabistan ve Umman'ın bu konudaki çabalarını takdir ettiğini ifade eden Grundberg, "İçinde bulunduğumuz dönemde, Yemen'deki çatışmayı çözmek için bölgesel ve uluslararası düzeydeki diplomatik faaliyetlerin yoğunlaşmasına tanık olunuyor. 8 yıllık çatışmanın gidişatını değiştirecek muhtemel bir adıma tanık oluyoruz. Devam eden diyaloglar, kaçırılmaması gereken bir fırsatı temsil ediyor." dedi.
Gündemdeki pek çok meselenin, özellikle de egemenlikle ilgili olanların ancak Yemenliler arasında sağlanacak kapsamlı bir diyalog yoluyla kalıcı olarak çözülebileceğini belirten Grundberg, halihazırda yoğun şekilde yürütülen görüşmeler hakkındaki iyimserliğini ifade etti.
Grundberg, ilerlemek için ortak vizyonu içeren bir anlaşmanın yokluğunun, askeri tırmanışın ve topyekun bir çatışmaya dönüşün riskini artırdığını da kaydetti.
Yemenli tarafları, askeri alanda kısmen sağlanan sakinliğin yol açtığı diyalog alanından, yararlanmaya çağıran Grundberg, ayrıca "somut eyleme yönelik adımları içeren ortak bir vizyon oluşturmak için acilen çalışılmasını" istedi.
BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, 2023'ün Yemenliler için daha barışçıl ve müreffeh bir gelecek sunmasını sağlamak adına bu görüşmelerin geliştirilmesini umduğunu sözlerine ekledi.
Yemen, zorlu ekonomik ve insani koşullar altında yaklaşık 8 yıldır devam eden çatışmalara tanık oluyor. İran destekli Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten itibaren Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.



Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Somali'nin Mısır'dan askeri destek aldığını tekrar tekrar açıklaması, Addis Ababa ile çatışma halinde olan Mogadişu hükümetine verilen bu desteğin sınırları ve Etiyopya'nın ayrılıkçı Somaliland bölgesinde bir deniz limanı elde etme çabalarına ilişkin soru işaretlerini gündeme getirdi.

Somali Dışişleri Bakanı Ahmed Muallim Fiqi, ülkesinin ‘Mısır'dan askeri yardım ve mühimmat’ aldığını açıkladı. Fiqi cumartesi günü yaptığı basın açıklamasında, ‘Kahire'nin Somali için destekleyici bir rol oynadığını ve tarihsel olarak her zaman Mogadişu'yu savunduğunu’ belirtti.

Uzmanlar ve askeri yetkililer Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin şekillerini sıraladılar. Somali'nin şu anda karşı karşıya olduğu güvenlik sorunları çerçevesinde bu desteğin “ortak savunma ve bilgi alışverişinin yanı sıra Afrika Birliği (AfB) barışı koruma güçlerine katılımı” da içerdiğini ifade ettiler.

Mısır, Etiyopya hükümetinin ocak ayında Somaliland ile imzaladığı ve Etiyopya'nın Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanıması karşılığında, Addis Ababa'nın bir deniz limanı alacağı mutabakat zaptına karşı çıktı. Kahire söz konusu anlaşmayı ‘Somali'nin egemenliğine saldırı’ olarak değerlendirdi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de ‘askeri iş birliği protokolü’ imzaladı. Sisi ayrıca ülkesinin Ocak 2025'ten itibaren AfB’nin barışı koruma güçlerine katılacağını duyurdu.

Mısır Askeri Akademisi danışmanlarından Tümgeneral Pilot Dr. Hişam el-Halebi'ye göre Mısır'ın Somali'ye askeri desteği ‘Somali tarafından gelen ve Somali Cumhurbaşkanı tarafından sunulan resmi bir talebe’ dayanıyor.

El-Halebi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Kahire'nin Mogadişu'ya sağladığı güvenlik ve askeri yardım iki şekilde gerçekleşiyor. Birincisi, AfB'nin barışı koruma güçleri çerçevesinde, hafif silahlı Mısır güçlerinin de katılımıyla, güvenliğin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması. İkincisi ise iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında ikili iş birliği çerçevesinde gerçekleşiyor. Somali ordusunun etkinliğini ve yeteneklerini arttırmak için eğitim programlarını içeriyor” ifadelerini kullandı.

El-Halebi, ‘Mısır'ın askeri desteğinin kimseye karşı olmadığını ve diğer bölgesel taraflarla savaşmayı amaçlamadığını’ belirtti. ‘Mısır'ın Somali'yi terör örgütlerinin tehdidi ve Kızıldeniz bölgesinin güvenliğiyle ilgili güvenlik sorunları çerçevesinde desteklemeyi amaçladığını’ ifade eden el-Halebi, bunun, ‘Mısır'ın Libya, Sudan, Yemen ve Suriye'ye yönelik politikasıyla aynı olan, egemenliklerini korumak için çatışmalarla karşı karşıya olan ülkelerin ulusal kurumlarını desteklemeye dayanan dış politika parametreleriyle tutarlı olduğunu’ kaydetti.

Somali geçtiğimiz ağustos sonunda, Mısır'ın barışı koruma güçlerine katılımının bir parçası olarak Mısır askeri teçhizatının ve heyetlerinin başkent Mogadişu'ya geldiğini duyurdu. Bunu, Etiyopya'nın ‘bölge için risk oluşturan bazı ülkelerin dış müdahalesini eleştiren’ açıklaması izledi. Söz konusu açıklamada, ‘buna karşı kayıtsız kalınmayacağı’ belirtildi.

Öte yandan el-Halebi, Etiyopya'nın Kızıldeniz'de bir liman elde etme hamlesini eleştirerek, bunun ‘uluslararası hukuk kurallarını ihlal ettiğini ve Somali'nin endişesinin meşru olduğunu, zira Etiyopya'nın hamlesinin, bölgenin resmi olarak bölünmesinin bir başlangıcı olduğunu’ vurguladı.

Mısırlı Afrika uzmanı Rami Zuhdi, Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin sınırlarını ve şeklini sıralayarak, bunun ‘ortak savunma anlaşması, bilgi alışverişi, Somali silahlı kuvvetleri için eğitim programları ve AfB barışı koruma güçlerine katılımı’ içerdiğini belirtti. Zuhdi, ‘barışı koruma misyonundaki Mısır güçlerinin 10 bin personele ulaşabileceğini, bunların 7 bininin sınır korumasına, 3 bininin ise şehirlerdeki güvenlik durumunun korunmasına katılacağını’ söyledi.

Şarku’l Avsat'a konuşan Zuhdi, “Mısır'ın istikrarı sağlama ve Somali'yi koruma arzusu, karşılıklı savunma anlaşması ve uluslararası hukuk kuralları doğrultusunda askeri iş birliği seviyesini mümkün olduğunca sınırsız hale getirebilir” dedi.

“Kahire, Somali'nin bağımsızlığından bu yana Mogadişu'ya her zaman destek olmuştur” diyen Zuhdi, ‘bu desteğin kriz dönemlerinde arttığını ve şekillerinin çoğaldığını’ belirtti. Zuhdi ayrıca ‘mevcut Somali Cumhurbaşkanı’nın Mayıs 2022’de göreve gelmesinden bu yana Kahire'yi üç kez ziyaret ettiğini’ vurguladı.

Somali, topraklarında Etiyopya birliklerinin varlığını sürdürmesi nedeniyle bir güvenlik sorunuyla karşı karşıya. Zuhdi, Addis Ababa'nın AfB barış gücü misyonunun bir parçası olarak bu yılın sonunda görev süresi dolacak olan birliklerini sürdürmekte ısrar etmesi halinde gerilimin artabileceğini kaydetti.

Somali Dışişleri Bakanı geçtiğimiz günlerde basına yaptığı açıklamada, AfB barış gücü misyonuna katılan Etiyopya güçlerinin bu yılki görev sürelerinin sonunda Somali topraklarını terk etmelerini talep etti. Etiyopya güçlerinin bölgede kalışını ‘ülkesinin mevcut tüm imkanlarla mücadele edeceği askeri bir işgal’ olarak değerlendiren Fiqi, ‘Addis Ababa'nın sadece deniz limanlarını elde etmeye değil, Somali topraklarını kontrol etmeye ve egemenliğine katmaya çalıştığına’ işaret etti.