Bathiliy’den Libyalı siyasetçilere ‘kahraman orduyu’ örnek alma çağrısı

Paralı askerlerin tahliyesi için güneydeki komşu ülkelerle yakın görüşmeler yapıldığı belirtildi.

BM’nin Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, 16 Ocak’ta Sirte’de basın toplantısı düzenledi.
BM’nin Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, 16 Ocak’ta Sirte’de basın toplantısı düzenledi.
TT

Bathiliy’den Libyalı siyasetçilere ‘kahraman orduyu’ örnek alma çağrısı

BM’nin Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, 16 Ocak’ta Sirte’de basın toplantısı düzenledi.
BM’nin Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, 16 Ocak’ta Sirte’de basın toplantısı düzenledi.

Birleşmiş Milletler’in (BM) Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, uluslararası topluma ve hükümete, ‘ateşkes anlaşmasının şartlarını uygulamak için ortak askeri komiteyi destekleme’ çağrısında bulundu. Bathiliy, ülkedeki politikacıları da ‘kahramanca bir rol oynadığını’ söylediği orduyu örnek almaya çağırdı.
Abdullah Bathiliy, 16 Ocak’ta Sirte’de düzenlediği basın toplantısında, Askeri Komite’nin iki gün boyunca önemli kararları ele aldığını belirtti. İlerleyen haftalarda güney Libya’nın güneyindeki komşu ülkelerle (Sudan - Çad – Nijer) yabancı güçlerin ve paralı askerlerin görevden alınmasını görüşmek üzere bir toplantı düzenleneceğini bildirdi.
Bathiliy açıklamasında şunları söyledi:
“İki günde tanık olduklarımız, Libya’daki silahlı kuvvetlerin siyasi süreci desteklemeye hazır olduğunu doğruluyor. Libya devletinde barış ve istikrar tesis edildiğinde bu, Libya halkının hayatını büyük ölçüde kolaylaştıracaktır. Bu da ekonominin gelişmesine katkıda bulunacak ve aynı zamanda Libya şehirleri arasındaki iş birliğini ve ilişkileri büyük ölçüde kolaylaştıracaktır.”
Bathiliy, isim vermeden hükümete Askeri Komite’ye destek verme çağrısını yinelerken “Bu çok önemli ve acil bir ihtiyaçtır” ifadesini kullandı.
Abdullah Bathiliy’nin gündeminde komitenin görüşmeleri de vardı:
“Güney bölgesindeki komşu ülkelerle dış güçler ve paralı askerler ile ilgili konuları görüşme fırsatı bulduk. Bu konuda ilerlemek için önemli kararlar alındı. Bu dosyayı ileriye taşımak için gelecek haftalarda bu konularda toplantılar yapılacak.”
Askeri Komite’nin on üyesine atıfta bulunarak, “Gördüğünüz gibi işler hareket ediyor. Üniformalı bu adamlar kahramanca bir rol oynuyorlar” diyen Bathiliy, “Libya’yı içinde bulunduğu krizden çıkarmak için siyasi partilerden de bu kararlılık ve azmi bekliyoruz. Politikacılar karar almada böyle bir azim ve kararlılığa sahipse Libya krizi sona erer” ifadelerini kullandı.
BM Temsilcisi, “Siyasetçileri bu üniformalı adamlar gibi davranmaya çağırıyoruz. Onlar, vatanına, halkına ve devletine sahip çıktı, Libya devletini yeniden inşa etme kararı aldı” dedi.
Libyalıların büyük bir kesimi, çatışmanın Haziran 2020’de durmasından bu yana siyasi liderlerin üstesinden gelemediği ikilemleri çözmek için 5+5 Ortak Askeri Komite’nin çabalarına güveniyor.
İki yıl önce kurulan ve ülkenin doğusu ile batısı arasında bölünmüş ordunun üst düzey liderlerini içeren Askeri Komite, askeri kurumların birleştirilmesi ve paralı askerlerin ülkeden çekilmesi yönünde önemli adımlar atmıştı. Askeri Komite’nin yaklaşık dört ay aranın ardından çalışmaların pazar akşamı Sirte şehrinde yeniden başlamasıyla birlikte, ‘bölünmüş askeri kurumları birleştirmek ve yabancı güçleri ve paralı askerleri ülkeden tasfiye için gerçek çözümler bulma’ çerçevesinde Libyalı taraflar arasında umutlar tazelendi.
Libyalı siyasi analistler, Askeri Komite’yi desteklemenin ve onu siyasi gerilimlerden ve güç mücadelelerinden uzaklaştırmanın önemli olduğu konusunda hemfikir. Analistler, bu konudaki önceki başarıları göz önüne alındığında komitenin çabalarının, orduyu birleştirmenin ve yabancı savaşçıları çıkarmanın tek yolu olduğuna inanıyor.
Askeri Komite, 2021 yılı sonunda Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) güçlerinin kontrol alanlarında bulunan 300 yabancı savaşçıyı sınır dışı ederek, onları BM ile koordineli şekilde ilk grup olarak ülkelerine göndermeyi başardı.
Askeri Komite’nin ikinci kapalı toplantısı, 16 Ocak’ta BM Temsilcisinin katılımıyla başlarken, toplantıda Libya’da gerginliği sınırlandıracak yeni kararların alınması bekleniyor.
Ulusal Ordu Ahlaki Rehberlik Dairesi Başkanı Tümgeneral Halid el-Mahcub 16 Ocak’ta yaptığı açıklamada, BM Temsilcisi’nin katılımıyla Sirte’de ikinci günde de toplantılarına devam eden komitenin, eski toplantılarda ortaya koyulan önerileri ele almak üzere kapalı bir oturum düzenlediğini söyledi.
Mahcub yaptığı basın açıklamasında, görüşmelerde ‘ateşkesin devamlılığının sağlanması, paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların Libya topraklarından tahliyesi ve iki taraf arasında tutuklu değişimi’ konularının ele alındığını kaydetti.
Halid el-Mahcub ayrıca ilgili tarafların Cenevre Sözleşmesi’nin tüm hükümleriyle uygulanmasına destek verme çağrılarının yanı sıra komitenin ‘uluslararası ve yerel gözlemcilerin ateşkes faaliyetleri ve askeri kurumun birleştirilmesi konularını da ele aldığını aktardı.
Askeri Komite’nin Kahire’deki önceki toplantılarında Çad, Nijer ve Sudan temsilcileri ile ‘bu ülkelere bağlı paralı askerleri ve her düzeyden savaşçıyı Libya topraklarından çıkarmak için etkin bir iletişim ve koordinasyon mekanizması kurulması’ konusunda uzlaşı sağlanmıştı.
Söz konusu dönemde bu mekanizmanın ‘paralı askerleri ve yabancı savaşçıları kademeli, dengeli, eş zamanlı ve sıralı bir süreçte tasfiye etmek amacıyla’ Libya ve komşu ülkelerdeki irtibat ve koordinasyon komitelerine yardımcı olacağı konusunda mutabık kalınmıştı. Ancak yaklaşık beş ay süren görüşmeden bu yana Libya’daki paralı askerlerin durumu halen değişmedi.
Binlerce Suriyeli paralı askerin, ülkedeki grupların ayrılmasına ve yerlerine başkalarının geçmesine rağmen, geçici Birlik hükümeti güçlerini desteklemek için halen Libya’da olduğuna inanılıyor.
Diğer yandan İtalya merkezli ‘Nova’ ajansına göre Libya’da Rus Wagner şirketine mensup en az bin 500 ila 2 bin paralı asker bulunuyor. Bir süre önce onlarca Wagner paralı askeri, savaşmak üzere Ukrayna’ya nakledilmişti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise yaptığı bir basın açıklamasında ‘Wagner grubunun Tobruk merkezli meşru parlamento tarafından ticari amaçla Libya’ya davet edildiğini’ savundu.
Diğer taraftan BM Yüksek Düzeyli Uzmanlar Paneli’nin son raporuna göre Libya’da, Pantsir S-1 uçaksavar savunma sistemleri, MiG-29 savaş uçakları ve Su-24 taktik bombardıman uçakları ile yaklaşık 2 bin savaşçı kaldı. ‘Financial Times’ internet sitesinin geçen ayın sonunda, Batılı ve Libyalı yetkililerin aktardığına göre bir ABD raporu, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması çerçevesinde bir kısmının geri çekilmesinin ardından Moskova adına 5 bin paralı askerin Libya’da kaldığını ortaya koydu.
Nova ajansına göre Libya’nın güneybatısındaki Brak Al-Shati, güney-orta kesimlerindeki Cufra, kuzey- orta kesimlerindeki Kardabiye ve kuzeydoğusundaki Hadim üsleri, Rusya tarafından yönetiliyor.
ABD zaman zaman Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki temsilcileri aracılığıyla ‘paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların Libya’yı terk etmesi ve seçimlerin zamanında yapılması’ çağrısında bulunuyor.



Mısır ve 20 diğer ülkeden açıklama: İsrail'in Somaliland’ı tanıması kararını reddederken kararı Filistinlileri yerinden etme planlarıyla ilişkilendirdiler

Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır ve 20 diğer ülkeden açıklama: İsrail'in Somaliland’ı tanıması kararını reddederken kararı Filistinlileri yerinden etme planlarıyla ilişkilendirdiler

Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır, 20 diğer ülke ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) tarafından dün yapılan açıklamalarda İsrail'in Somaliland'ın bağımsızlığını tanıma kararı kategorik olarak reddedilirken, Filistinlileri yerinden etme planlarıyla ilişkilendirdikleri kararı ‘biçim ve içerik olarak kabul edilemez’ olarak nitelendirdiler.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in Somali Federal Cumhuriyeti'nden ayrılmak isteyen ayrılıkçı bölgeyi tanıma kararının uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'nı açıkça ihlal ettiği belirtildi.

Açıklamada, Mısır ve diğer imzacı tarafların Somali Federal Cumhuriyeti'nin egemenliğini destekledikleri ve ülkenin birliğini, toprakları üzerindeki egemenliğini ve toprak bütünlüğünü zedeleyen her türlü eylemin reddedildiği belirtildi.

Bildiriyi imzalayanlar taraflar arasında Mısır, Suudi Arabistan, Cezayir, Komorlar, Cibuti, Gambiya, İran, Irak, Ürdün, Kuveyt, Libya, Maldivler, Nijerya, Umman, Pakistan, Filistin, Katar, Somali, Sudan, Türkiye, Yemen ve İİT yer aldı.

Bakanlık açıklamasında, ‘diğer ülkelerin topraklarının bir kısmının bağımsızlığını tanımak tehlikeli bir emsal teşkil eder ve uluslararası barış ve güvenliği tehdit eder’ diyerek uyardı.

İsrail, geçtiğimiz cuma günü Somaliland'ın bağımsızlığını tanıdığını duyurdu.

Karar, Somali Cumhuriyeti’nin Arap Birliği (AL) üyesi olmasından dolayı Arap dünyasında yaygın bir tepkiyle karşılandı.


İsrail, son saldırıların akabinde Batı Şeria'daki bazı bölgeleri kuşattı

Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde gerçekleştirilen bir operasyon sırasında iki İsrail asker (AP)
Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde gerçekleştirilen bir operasyon sırasında iki İsrail asker (AP)
TT

İsrail, son saldırıların akabinde Batı Şeria'daki bazı bölgeleri kuşattı

Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde gerçekleştirilen bir operasyon sırasında iki İsrail asker (AP)
Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde gerçekleştirilen bir operasyon sırasında iki İsrail asker (AP)

İşgalci İsrail askerleri, Filistinliler tarafından İsrail'in kuzeyinde ve Ramallah yakınlarında gerçekleştirilen saldırıların ardından, Batı Şeria'daki birçok şehirde yer alan köy ve beldeye boğucu bir kuşatma uyguladı. Bu saldırılar, çeşitli bölgelerde yerleşimciler tarafından Filistinlilere karşı her gün düzenlediği saldırılar ve işgalci İsrail güçleri tarafından gerçekleştirilen tutuklamaların devam ettiği bir dönemde gerçekleşti.

Filistinliler tarafından gerçekleştirilen son saldırılardan önce, İsrail'in Batı Şeria'daki saldırıları devam etti. Bu saldırılar sırasında çeşitli koşullarda birçok Filistinli öldü. İsrail, Filistinlilere yönelik baskınlarını, tutuklamalarını ve diğer saldırgan eylemlerini sürdürüyor.

Cuma günü İsrail'in kuzeyindeki Afula yakınlarındaki Beysan kentinde iki İsraillinin öldürüldüğü saldırının ardından, İsrail güçleri saldırının failinin geldiği Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesine boğucu bir kuşatma uyguladı.

fv
İsrail ordusunun dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde düzenlediği operasyon sırasında barikatlarla katılan bir yol (AP)

İşgalci İsrail güçleri, Kabatiya ve çevresindeki onlarca eve baskın düzenlerken birçok Filistinliyi gözaltına alarak sahada sorguya çekti. Gözaltına alınanların bir kısmı yakınlardaki gözaltı merkezlerine nakledildi. Gözaltına alınanlar arasında saldırılara karışanlardan Ahmed Ebu er-Rub'un ailesi, arkadaşları ve saldırıyla bağlantılı olduğundan şüphelenilen kişiler de vardı.

Baskın düzenlenen evlerin bazı odaları, ev sakinlerinin gözaltına alınmasının ardından askeri karargaha dönüştürüldü. Diğer evlerin sakinleri ise sokakların ve altyapının geniş çapta tahrip edilmesi ve beldenin yan girişlerinin çoğunun toprak setlerle kapatılması nedeniyle tamamen terk etmek ve bölgenin dışına kaçmak zorunda kaldı.

Öte yandan İsrail, Batı Şeria'nın merkezindeki Ramallah'ın kuzeybatısındaki yaklaşık 10 köye ve beldeye, Modi'in Illit Yahudi yerleşim biriminden 700 metre uzaklıktaki Hashmonaim kontrol noktası yakınlarındaki güvenlik çitine Filistinli silahlı bir kişinin ateş açtığı gerekçesiyle, herhangi bir can kaybı olmamasına rağmen, bir başka boğucu kuşatma uyguladı.

İsrail güçleri, Ni'lin köyünün ana girişini kapatarak insan ve araç giriş ve çıkışlarını engelledi. Kharbatha Bani Harith köyüne giden yol da kapatılırken bölge sakinlerinin giriş-çıkışları sırasında sıkı önlemler alındı. Atara askeri kontrol noktası da kapatıldı. Bunun sonucunda Filistinliler, Ramallah'ın kuzeybatısı ve batısındaki birkaç köye ve beldeye ulaşmalarını engelleyen ciddi bir trafik kriziyle karşı karşıya kaldı.

Filistin hükümetinin bir organı olan Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu, geçtiğimiz ekim ayında yayınladığı bir raporda Filistin topraklarını bölen kalıcı ve geçici bariyerlerin toplam sayısının, askeri kontrol noktaları ve kapılar dahil olmak üzere 916'ya ulaştığını bildirdi. Rapora göre bunların 243'ü 7 Ekim 2023'ten sonra inşa edilen demir kapılardı.

gbh
Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde düzenlenen operasyona katılan İsrail güçleri (AP)

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'un bildirdiğine göre Ramallah yakınlarında meydana gelen olayın milliyetçi bir saldırı değil, bir Filistinlinin kuş avına çıktığı bir olay olduğu sonradan ortaya çıktı. İsrail ordusu tarafından daha sonra yapılan açıklamada, kuş avı için kullanılan silaha el koymak ve soruşturma yapmak amacıyla avcıyı aramak için bölgeye uygulanan kuşatmanın devam ettiği belirtildi.

Tüm bunlar olurken Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde günlük olarak tutuklama kampanyaları da devam ediyor. Bu tutuklama kampanyalarında, çoğu El Halil’den olmak üzere en az 14 Filistinli tutuklandı. Bunların arasında bir kadın ve bir çocuk da vardı. Cuma akşamı İsrail'in kuzeyinde bir bölge sakini tarafından düzenlenen saldırının ardından operasyonun sürdürüldüğü Kabatiya beldesinde tutuklananlar bu sayıya dahil değil.

Öte yandan Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde yerleşimcilerin saldırıları devam ederken, yerleşimciler Ramallah'ın batısındaki Bil'in beldesi girişinde Filistinlilere ait araçlara saldırarak maddi hasara yol açtı. Nablus'un güneyindeki Akraba bölgesine bağlı Khirbet Yanoun yerleşim biriminde yerleşimcilerin düzenlediği başka bir saldırıda bir Filistinli yaralandı.

Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu’na göre işgalci İsrail güçleri ve yerleşimciler kasım ayı boyunca 2 bin 144 saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırılardan 360’ı Ramallah ve el-Bireh illerinde, 348’i El Halil’de, 342’si Beytlahim’de ve 334’ü Nablus’ta meydana geldi.


Arap dünyasından İsrail'in Somaliland'ı tanıma kararına tepki

Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)
Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)
TT

Arap dünyasından İsrail'in Somaliland'ı tanıma kararına tepki

Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)
Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)

Somali, İsrail'in Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanıma kararına karşı Arap ve İslam dünyasının desteğine güveniyor. Arap Birliği (AL), Somali’nin bu konudaki talebine dün acil bir delegeler toplantısı düzenleyerek yanıt verdi.

Somali'nin Kahire Büyükelçisi ve AL Daimi Temsilcisi Ali Abdi Avari, Şarku’l Avsat gazetesine verdiği demeçte, ülkesinin Tel Aviv'in açıklamasını reddetmek ve Somali'nin egemenliğini savunmak için Arap ve İslam düzeyinde harekete geçtiğini doğruladı. Bu adımlar arasında AL tarafından acil bir toplantı düzenlenmesi talebinin de olduğunu söyleyen Avari, ülkesinin diplomatik çabaları çerçevesinde yakında bir AL-İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvesi toplantısı yapılması çağrısında bulunduğunu belirtti.

İsrail'in ayrılıkçı Somaliland bölgesini tanıma kararı, Filistin Yönetimi, Hamas ve Mogadişu’nun, bu kararla Somaliland’ın İsrail'in yaklaşık iki yıl önce Gazze Şeridi’ndeki savaşın başlamasından bu yana sürdürdüğü Filistinlileri yerinden etme planı çerçevesinde Filistinliler için yeni bir sürgün yeri haline gelebileceği uyarısında bulunmalarına yol açtı.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, İsrail'in bu hamlesinin yerinden edilme meselesini yeniden gündeme getireceğinden ve Tel Aviv'in, yeniden inşa ve istikrar için somut planlar bulunmamasına rağmen, Batı Şeria ve Gazze'ye baskı uygulayarak bunu yapmaya zorlayacağından endişe duyduklarını ifade ettiler.

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in bu adımı karşısında alaycı bir tavırla dikkati çeken bir tutum sergiledi. Somaliland'ın bağımsızlığını tanımayacağını açıklayan Trump, “Somaliland'ın ne olduğunu gerçekten bilen var mı?” diye sordu.