Nick Cave, ChatGPT'nin yazdığı "Nick Cave tarzı" şarkıyı değerlendirdi

"ChatGPT'nin içsel bir varlığı yok, hiçbir yerde bulunmadı, hiçbir şeye katlanmadı"

AFP
AFP
TT

Nick Cave, ChatGPT'nin yazdığı "Nick Cave tarzı" şarkıyı değerlendirdi

AFP
AFP

Nick Cave, ChatGPT ve yapay zekanın şarkı yazması için "insan olmanın ne anlama geldiğiyle ilgili grotesk bir alay" dedi.
ChatGPT, OpenAI tarafından Kasım 2022'de kullanıma açılan bir sohbet robotu.
OpenAI'ın GPT-3 büyük dil modelleri ailesinin üzerine inşa edilen sohbet robotu, hem denetimli hem de takviyeli öğrenme teknikleriyle en iyi hale getirilmek üzere geliştirildi.
65 yaşındaki şarkıcı ve söz yazarı, sohbet robotu hizmetine artan ilgiyi The Red Hand Files blogunda ele aldı.
The Independent'ta yer alan habere göre, Cave, hayranlarından ChatGPT'de oluşturulan çok sayıda şarkı önerisi aldığını açıkladı.
Mark adlı bir hayranının gönderdiği şarkıya yanıt veren Cave, "Dünyadaki tüm sevgi ve saygıyla, parça tam bir saçmalık ve insan olmanın ne anlama geldiğiyle ilgili grotesk bir alay" yazdı.
Şarkının sözleri şöyle:
"Ben günahkarım, ben azizim/ Ben karanlığım, ben aydınlığım/ Ben avcıyım, ben avım/ Ben şeytanım, ben kurtarıcıyım."
Cave blogunda, "Geçen yıl kasımda piyasaya sürülmesinden bu yana, çoğu bir tür algoritmik huşu içinde olan pek çok kişi bana ChatGPT tarafından 'Nick Cave tarzında' yaratılan şarkılar gönderdi. Bunlardan düzinelerce vardı" yazdı.

"Şu kadarını söyleyeyim, bu teknolojiyle ilgili aynı heyecanı hissetmiyorum.  Şarkılar acıdan doğar, yani yaratılışın karmaşık, içsel insan mücadelesine dayanırlar ve bildiğim kadarıyla algoritmalar hissetmez. Veri acı çekmez. ChatGPT'nin içsel bir varlığı yok, hiçbir yerde bulunmadı, hiçbir şeye katlanmadı, sınırlarının ötesine ulaşma cüretini göstermedi ve dolayısıyla, aşabileceği sınırlar olmadığı için, paylaşılan aşkın bir deneyim kapasitesine sahip değil."

Önceki haftalarda Cave, yeni bir Bad Seeds albümü üzerinde çalıştığını doğrulamıştı.



Ateşli silahın zorunlu olduğu şehir: Vahşi Batı'daymış gibi yaşamıyoruz

Ateşli silah yasası, Kennesaw kentinin kültürünün bir parçası (Reuters)
Ateşli silah yasası, Kennesaw kentinin kültürünün bir parçası (Reuters)
TT

Ateşli silahın zorunlu olduğu şehir: Vahşi Batı'daymış gibi yaşamıyoruz

Ateşli silah yasası, Kennesaw kentinin kültürünün bir parçası (Reuters)
Ateşli silah yasası, Kennesaw kentinin kültürünün bir parçası (Reuters)

Son dönemde artan silahlı saldırılarla gündemden düşmeyen ABD'de bir şehir, silah sahibi olmayı zorunlu kılan yasasıyla dikkat çekiyor.

ABD'nin güney eyaletlerinden Georgia'daki Kennesaw kentindeki zorunlu silah yasası 1982'de getirildi. 

Kanuna göre kentin ve sakinlerinin emniyetini sağlamak amacıyla, şehirde ikamet eden her hanehalkı reisinin mühimmatıyla birlikte bir ateşli silah bulundurması gerekiyor. 

Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC'nin konuştuğu Kennesaw Belediye Başkanı Derek Easterling, yasanın güvenliği sağlama amacıyla uygulandığını belirterek şunları söylüyor: 

Bu tabancaları Vahşi Batı'daki gibi belinize takıp dolaşmıyorsunuz. Kapınızı çalıp 'Silahınızı göreyim' demiyoruz.

Ağır suçtan hüküm giymiş kişilerle zihinsel veya fiziksel engelli vatandaşlar yasadan muaf tutuluyor.

Easterling, yürürlüğe girdiği 1982'den beri yasanın ihlali nedeniyle biri hakkında gözaltı ya da hukuki işlem yapılmadığını belirtiyor. Belediye başkanı, "Bu sembolik bir yasa değil. Sadece gösteriş olsun diye çıkarılmadı" diye ekliyor.

Bazıları için "gurur kaynağı" niteliğindeki bu yasa, diğerleri açısından "utanç verici" olarak görülüyor.

Kennesaw Polis Teşkilatı verilerine göre 2023'te hiç cinayet işlenmedi fakat silah kullanılan iki intihar vakası yaşandı.

Kentteki Baptist Kilisesi'nde görevli Blake Weatherby, şiddet olaylarının az yaşanmasının nedeninin silah yasası olmadığını savunuyor: 

Kennesaw'da ateşli silahlarla işlenen suçların az olmasının sebebi silahlar değil, silah sahiplerinin tutumudur.

Illinois eyaletindeki Morton Grove, ateşli silah bulundurmayı yasaklayan ilk ABD kentiydi. Bunun ardından Keensaw'da çıkarılan yasa o dönem de tartışma yaratmıştı. 

Silah dükkanı sahibi James Rabun ise tabancaların koleksiyon parçasına dönüştüğünü söylüyor: 

İnsanlar ateşli silahları kendilerini savunmak için satın alıyor. Fakat birçok kişi onları sanat eseri gibi sergiliyor ya da Bitcoin gibi seviyor.

ABD'nin Wisconsin eyaletinde 16 Aralık'ta gerçekleşen okul saldırısı, ülkede ateşli silahlara yönelik güvenlik politikalarını tekrar gündeme taşımıştı.

Abundant Life adlı Hıristiyan okulunda 15 yaşındaki Natalie Rupnow'un düzenlediği silahlı saldırıda, iki kişi ölmüş, 6 kişi de yaralanmıştı. Rupnow da olay yerinde kendini vurmuştu.

Independent Türkçe, BBC, CNN