Dünyada 2022'de 900 milyonu geçen turist sayısı salgın öncesi rakamın yüzde 63'üne ulaştı

Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü, 2022'de tüm dünyada 900 milyondan fazla kişinin seyahat ettiğini, Kovid-19 salgını öncesine göre kıyaslandığında turist sayısında yüzde 63'lük bir toparlanma olduğunu açıkladı.

AA
AA
TT

Dünyada 2022'de 900 milyonu geçen turist sayısı salgın öncesi rakamın yüzde 63'üne ulaştı

AA
AA

Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (BMDTÖ), bir yıl öncesine oranla iki kat artışla 2022'de tüm dünyada 900 milyondan fazla kişinin seyahat ettiğini, Kovid-19 salgını öncesine göre kıyaslandığında turist sayısında yüzde 63'lük bir toparlanma olduğunu açıkladı.
Merkezi İspanya'nın başkenti Madrid'de olan BMDTÖ, 2022 yılı turizm verileri raporunu açıkladı.
Raporda, dünyanın tüm bölgelerinde turist sayısında artış olduğu, yaklaşık 1,5 milyar ile rekor kırılan salgın öncesindeki (2019) dünyadaki turist sayısıyla kıyaslama yapıldığında 2022'de 900 milyon ile yüzde 63'lük bir toparlanma olduğu belirtildi.
Salgın öncesi rakamların yüzde 83'ünü yakalayan Orta Doğu, turizmde 2019 verilerine en çok yaklaşan bölge oldu.
Geçen yıl 585 milyon ile en fazla turistin geldiği bölge olan Avrupa ise salgın öncesi rakamların yüzde 80'ine ulaştı.
Bu oran Afrika ve Amerika'da yüzde 65, Asya ve Pasifik'te yüzde 23 seviyelerinde kaldı.
Raporda, 2023 yılında turizme en çok etki edecek faktörlerden biri ekonomik kriz olarak gösterilerek, "Turistlerin, 2023'te daha az harcama, daha kısa yolculuklar ve daha yakın yerlere giderek daha temkinli bir tutum benimsemesi öngörülüyor." ifadesi kullanıldı.
Dünya Turizm Örgütü'nün uzmanları, 2023 yılında dünyada turist sayısının ekonomik krizin gelişimine bağlı olarak salgın öncesi seviyelerin yüzde 80 ile yüzde 95'i arasında olacağı tahmininde bulundu.
Diğer yandan BMDTÖ Genel Sekreteri Zurab Pololikashvili, yaptığı değerlendirmede, "Küresel ekonomik durum ve devam eden jeopolitik belirsizlik gibi çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalsak da 2023'e dünya turizmi için iyimser bir yıl olarak bakıyoruz." dedi.
Pololikashvili, 2023'te ekonomik faktörlerin insanların seyahat etme alışkanlıklarına etki etmesinin beklendiğini, buna rağmen iç ve bölgesel turizmin güçleneceğini ifade etti.



Söylentilere son nokta kondu: Alien ve Predator yeniden buluşacak mı?

Yaratık (Alien) evreninin uzantısı niteliğindeki Alien: Earth, insan-robot melezi Wendy'ye hayat veren Sydney Chandler'ı başrole taşıyor (FX)
Yaratık (Alien) evreninin uzantısı niteliğindeki Alien: Earth, insan-robot melezi Wendy'ye hayat veren Sydney Chandler'ı başrole taşıyor (FX)
TT

Söylentilere son nokta kondu: Alien ve Predator yeniden buluşacak mı?

Yaratık (Alien) evreninin uzantısı niteliğindeki Alien: Earth, insan-robot melezi Wendy'ye hayat veren Sydney Chandler'ı başrole taşıyor (FX)
Yaratık (Alien) evreninin uzantısı niteliğindeki Alien: Earth, insan-robot melezi Wendy'ye hayat veren Sydney Chandler'ı başrole taşıyor (FX)

Noah Hawley'nin büyüleyici yeni bilimkurgu-korku dizisi Alien: Earth, Yaratık (Alien) evreninin mitolojisine getirilen en şaşırtıcı yorumlardan biri olarak öne çıkıyor. Peki Hawley, iki evreni bir araya getiren Alien Predator'e Karşı (Alien vs. Predator / AVP) tarzı bir buluşmaya kapı aralayacak mı?

Fargo ve Legion'la modern televizyonun ustalarından biri kabul edilen Hawley, FX dizisinde iki evrenin buluşmasına yönelik söylentileri sonunda yanıtladı. 

Bu söylentiler, Predator serisinin son filmi Predator: Vahşi Topraklar'da (Predator: Badlands) yer alan bir Yaratık göndermesinin ardından iyice alevlenmişti.

Hawley; Jason Bateman, Sean Hayes ve Will Arnett'in sunduğu SmartLess podcast'inde soruya şöyle yanıt verdi:

Hayır, sanmıyorum; en azından dizi için böyle bir plan geçerli değil. Prey'i ve Vahşi Topraklar'ı çeken Dan Trachtenberg, Predator serisinde harika bir iş çıkarıyor. Kendi yol haritasını açıkça ortaya koymuş durumda.

58 yaşındaki Hawley ayrıca, "Dan'le tanıştım" diyerek şu ifadeleri ekledi: 

O kulvarda herhangi bir ortak çalışma yürütmüyoruz, dolayısıyla böyle bir evren kesişmesi şu an planlarım arasında değil.

Bilimkurgu evrenleri ilk kez 1989 tarihli bir Yaratık çizgi romanında kesişmişti. Bir yıl sonra 1990 yapımı Av 2 (Predator 2), kısa ama akılda kalıcı bir sahnede bir xenomorph kafatası göstererek bu bağlantıyı sinemaya taşımıştı. 

Bu kameonun ardından iki uzun metraj ortak evren filmi gelmişti: 2004 yapımı Alien Predator'e Karşı ve onun 2007 tarihli devamı Aliens vs. Predator: Requiem.

Kısacası, Alien: Earth kendi yolunda ilerlerken Hawley, Yaratık evrenini gelecekte genişletmek yerine derinleştirmeyi tercih ettiğini net biçimde ortaya koyuyor.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Deadline, SmartLess


Sabah kahvesinin bilinmeyen zararı keşfedildi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Sabah kahvesinin bilinmeyen zararı keşfedildi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Güne bir fincan kahveyle başlamak birçok kişinin olmazsa olmazı.

Ancak yeni araştırmalar, güne enerjik başlamaya yardımcı olsa da kronik ağrıyı da kötüleştirebileceğini öne sürüyor.

Polonya'daki Nicolaus Copernicus Üniversitesi'nden akademisyenlerin yaptığı çalışma, daha fazla kahve tüketiminin yaşlı yetişkinlerde daha yüksek ağrı seviyeleriyle bağlantılı olduğunu ortaya koydu.

60 ila 88 yaşlarındaki 205 sağlıklı yetişkinle iki yıl boyunca yapılan araştırmada, katılımcılardan balıkla kahve tüketimlerini ve 10 puanlık bir ölçek kullanarak ağrı seviyelerini takip etmeleri istendi.

Bilim insanları, kahve tüketimini artıranların, azaltanlara kıyasla ağrı yoğunluğunda 6,56 puanlık bir artış yaşadığını buldu.

Ancak yağlı balık tüketimini artıranların ağrı yoğunluğunda 4,45 puanlık bir azalma görüldü. Araştırmacılar, bunun balıklardaki omega-3 çoklu doymamış yağ asitlerinin anti-inflamatuar özellikleriyle bağlantılı olabileceğini belirtti.

Yazarlar, "İki yıl boyunca daha sık balık tüketen katılımcılar, birden fazla yardımcı değişkenden bağımsız olarak, tüketimini azaltan veya aynı tutanlara kıyasla ağrı yoğunluğunda önemli bir azalma yaşadı" diye yazdı.

Aksine, kahve tüketimini artıranlar, azaltan veya değiştirmeyenlere kıyasla daha yüksek ağrı skorları bildirdi.

Ancak araştırmacılar, çalışmanın sonuçlarını yorumlarken "dikkatli" olunması gerektiğini ve bağlantıları doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

2020'de yayımlanan bir çalışma, kahvaltıdan önce bir fincan kahve içmenin sindirim ağrısına ve rahatsız edici mide ekşimesine yol açabileceğini ortaya koymuştu.

Bath Üniversitesi'nden bilim insanları, bir gece kötü uyumanın metabolizmayı çok az etkilediğini, ancak kahvenin kan şekeri kontrolünü olumsuz yönde etkileyebileceğini bulmuştu.

Bath Üniversitesi Beslenme, Egzersiz ve Metabolizma Merkezi Eş Direktörü Profesör James Betts, "Neredeyse yarımızın sabah uyandığında başka bir şey yapmadan önce kahve içtiğini biliyoruz, ne kadar yorgun hissedersek, kahve o kadar kuvvetli geliyor" demişti.

Bu çalışma önemli ve sağlık açısından geniş kapsamlı etkileri var çünkü şimdiye kadar bunun vücudumuza, özellikle de metabolizma ve kan şekeri kontrolümüze etkisi hakkında bildiklerimiz sınırlıydı. Basitçe söylemek gerekirse, özellikle de uykumuzun bölündüğü bir geceden sonra vücudumuzun aldığı ilk şey kahve olduğunda kan şekeri kontrolümüz bozuluyor. Bunu önce bir şeyler yiyip, ardından hâlâ ihtiyaç hissediyorsak kahve içerek düzeltebiliriz. Bunu bilmek hepimiz için önemli sağlık yararları sağlayabilir.

Independent Türkçe


Piyasadakilerin yan etkilerini taşımayan zayıflama hapı üretildi

Pekin'deki bir hastanede bir çocuğun kilosunu gösteren tartı (Arşiv/AFP)
Pekin'deki bir hastanede bir çocuğun kilosunu gösteren tartı (Arşiv/AFP)
TT

Piyasadakilerin yan etkilerini taşımayan zayıflama hapı üretildi

Pekin'deki bir hastanede bir çocuğun kilosunu gösteren tartı (Arşiv/AFP)
Pekin'deki bir hastanede bir çocuğun kilosunu gösteren tartı (Arşiv/AFP)

Metabolizmayı hızlandıran ve kan şekeri seviyelerini iyileştiren yeni bir bileşik geliştirdiklerini iddia eden araştırmacılar, bu ilerlemenin Ozempic ve Wegovy gibi ilaçların yan etkilerini taşımayan zayıflama haplarına önayak olabileceğini belirtiyor.

Ozempic ve Wegovy gibi GLP-1 ilaçları birçok kişinin kilo vermesini sağlıyor. Haftalık enjeksiyonlarla uygulanan bu ilaçlar, bağırsakla beyin arasındaki iletişimi değiştirerek açlığı etkiliyor. Ancak iştahsızlık, kas kütlesinde azalma ve bağırsak rahatsızlığı gibi yan etkileri var.

Araştırmacılar, yeni bileşiğin iştah düzenleyen sinyallere müdahale etmek yerine doğrudan kaslardaki metabolik aktiviteyi artırdığını söylüyor.

Daha önce hayvanlar üzerinde yapılan deneyler, bileşiğin GLP-1 ilaçlarıyla ilişkilendirilen yaygın dezavantajları ortadan kaldırırken kan şekeri seviyelerini ve vücut yapısını iyileştirdiğini göstermişti.

48 sağlıklı gönüllü ve tip 2 diyabet hastası 25 bireyi içeren yeni çalışma, tedavinin insanlarda da iyi tolere edildiğini gösteriyor.

Cell adlı akademik dergide yayımlanan yeni çalışmanın yazarlarından, Stockholm Üniversitesi'nden moleküler biyolog Tore Bengtsson, "Sonuçlarımız, kas kütlesini kaybetmeden metabolik sağlığı iyileştirebileceğimiz bir geleceğe işaret ediyor" dedi.

Kaslar hem tip 2 diyabet hem de obezitede önemli ve kas kütlesi de yaşam beklentisiyle doğrudan ilişkili.

Yeni ilaç, vücut genelinde bulunan düz kaslardaki reseptörlerde etki eden, laboratuvarda geliştirilmiş bir moleküle dayanıyor.

Araştırmacılar, ilacın kalbin aşırı uyarılmasını önlerken kas fonksiyonuna fayda sağlayacak şekilde etki ettiğini söylüyor.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın bir diğer yazarı Shane C. Wright, "Bu ilaç tamamen yeni bir tedavi türünü temsil ediyor ve tip 2 diyabetle obezite hastaları için çok büyük önem taşıma potansiyeline sahip" dedi.

Bileşiğimizin sağlıklı kilo kaybını desteklediği görülüyor ve ayrıca hastaların enjeksiyon yaptırmalarına gerek kalmıyor.

Yeni ilaç, GLP-1 tedavilerinden farklı bir mekanizma üzerinden etki gösterdiğinden, tek başına veya GLP-1 ilaçlarıyla birlikte kullanılabilir.

Dr. Wright, "Bu, onları hem tek tedavi yöntemi olarak hem de GLP-1 ilaçlarıyla birlikte değerli kılıyor" dedi.

Araştırmacılar, daha geniş kapsamlı bir ikinci faz klinik araştırmanın, ilacın önceki araştırmalarda görülen olumlu etkilerinin tip 2 diyabet veya obezite hastalarında da görülüp görülmediğini ortaya çıkarabileceğini umuyor.

Independent Türkçe