Ürdün, Suriye'den uyuşturucu kaçakçılığı girişimini engelledi

Ürdün güvenlik güçleri operasyonlarına devam ediyor. (AFP)
Ürdün güvenlik güçleri operasyonlarına devam ediyor. (AFP)
TT

Ürdün, Suriye'den uyuşturucu kaçakçılığı girişimini engelledi

Ürdün güvenlik güçleri operasyonlarına devam ediyor. (AFP)
Ürdün güvenlik güçleri operasyonlarına devam ediyor. (AFP)

Ürdün dün şafak vaktinde, sınırın Suriye tarafından ülkeye yapılması planlanan uyuşturucu kaçakçılığı girişimini engellediğini duyurdu. Ürdün Silahlı Kuvvetleri’nden resmi bir kaynak konuya dair şu açıklamada bulundu:
“Sınır Muhafızları; askeri güvenlik servisleri ve Narkotik Suçlarla Mücadele Birimi ile koordinasyon içerisinde, cephe gözlemleri sırasında bir grup kişinin Suriye’den Ürdün topraklarına yasa dışı bir şekilde geçiş yapma girişimini izledi. Hızlı müdahale devriyeleri aktifleştirildi, üzerlerine doğrudan ateş edilerek angajman kuralları uygulandı. Böylece grubun bir kısmı yaralanırken diğer bir kısmı ise Suriye’ye doğru kaçtı.”
Bölgedeki yoğun arama ve incelemelerin ardından yüklü miktarda mühimmatın yanı sıra bir milyonun üzerinde Captagon hapı ve 4 bin 49 adet çeşitli türde uyuşturucu bulunduğunu belirtti. Kaynak, ele geçirilenlerin yetkili makamlara teslim edildiğini de sözlerine ekledi.
Ayrıca Ürdün Silahlı Kuvvetleri’nin sınırlardaki herhangi bir tehdide, vatanın güvenliğini baltalamaya ve istikrarsızlaştırmaya, vatandaşları terörize etmeye yönelik her türlü çaba ile tam bir güç ve kararlılık ile mücadeleye devam ettiğini vurguladı.
Kaçakçılarla mücadele kurallarına yönelik planların yeniden değerlendirilmesine, Suriye ile 270 kilometrelik ortak sınır boyunca hızlı müdahale için sabit ve mobil devriyelerin pekiştirilmesine rağmen sınırlardaki kaçakçılık hareketi sürüyor. Sis ve yağışlı havayı fırsat bilen kaçakçılar, kış aylarında faaliyetlerini artırıyor.
Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Eymen Safadi, geçtiğimiz haftalarda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandır Lavrentyev ile yaptığı görüşmede, Güney Suriye'de istikrarı sağlamanın, uyuşturucu kaçakçılığı, terörizm ve milis tehdidiyle yüzleşmenin, tüm önlemlerin alınmasını gerektiren zorluklar olduğunu belirtmişti. Ürdün’ün bu hususta Rusya ile iş birliği yapmak istediğine değinen Bakan Safadi, Güney Suriye'de bir istikrar faktörü, 2018'de kaydedilen gerilimi azaltma anlaşmalarında ve uzlaşmalarda istikrarın garantörü konumundaki Rusya'nın rolünün önemini vurgulamıştı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov geçtiğimiz kasım ayında Ürdün Kralı 2. Abdullah ile bir araya gelerek başta ülkenin güneyi olmak üzere Suriye’de istikrarı tesis etmenin önemini üzerine konuşmuştu. Kriz neticesinde Ürdün Krallığının karşı karşıya olduğu zorluklara değinen Bakan Lavrov, organize uyuşturucu kaçakçılığı girişimlerine Suriyelilerin çektiği acıları artıran, Ürdün güvenliğini de tehdit eden istikrarsızlık durumunun doğasındaki tehlikelere dikkat çekmişti.
Ürdün tarafından yapılan resmi açıklamada, Rusya’nın Güney Suriye’deki varlığının istikrar sağlayıcı bir faktör olduğuna, zira Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Suriye'nin birliği, bütünlüğü ve egemenliğini garanti eden 2254 sayılı kararı doğrultusunda krize yönelik siyasi bir çözümün halen ulaşılamazlığına dikkat çekiliyor. Amman ve Moskova, Suriye’nin egemenliği, Suriyelilerin kendi kaderini tayin etme hakkı ve toplumun tüm bileşenlerinin görüşlerine saygı duyulması gerektiği konusunda hemfikir.



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.