Fas muhalefet partisi AKP, Cezayir’in düşmanca tutumunu kınadı

Fas Adalet ve Kalkınma Partisi, Cezayir’in Fas’a karşı yürüttüğü karalama kampanyalarını kınadı

Abdulillah Kiran, yanında Ulusal Konsey Başkanı İdris el-Ezmi el-İdrisi ve konsey üyesi Abdul Ali Hamiddin (Şarku’l Avsat)
Abdulillah Kiran, yanında Ulusal Konsey Başkanı İdris el-Ezmi el-İdrisi ve konsey üyesi Abdul Ali Hamiddin (Şarku’l Avsat)
TT

Fas muhalefet partisi AKP, Cezayir’in düşmanca tutumunu kınadı

Abdulillah Kiran, yanında Ulusal Konsey Başkanı İdris el-Ezmi el-İdrisi ve konsey üyesi Abdul Ali Hamiddin (Şarku’l Avsat)
Abdulillah Kiran, yanında Ulusal Konsey Başkanı İdris el-Ezmi el-İdrisi ve konsey üyesi Abdul Ali Hamiddin (Şarku’l Avsat)

Fas muhalefet partisi Adalet ve Kalkınma Partisi Ulusal Konseyi (partinin parlamentosu ve kongreden sonraki en yüksek karar alma organı), Cezayir’in Fas’a karşı yürüttüğü düşmanca tutumunu kınadı.
AKP Ulusal Konseyi, Cezayir’de yerel futbolcular için düzenlenen Afrika Uluslar Kupası’nın açılışında Fas aleyhine yapılan tezahüratı kınadı. AKP ayrıca Cezayir basınının Batı Sahra’daki ayrılıkçıların terör eylemlerini Nelson Mandela’nın Güney Afrika’daki mücadelesine benzetmesini de sert bir dille eleştirdi.
Partiden yapılan açıklamada Nelson Mandela’nın, Güney Afrika halkının apartheid rejimine karşı mücadelesine verdiği destekle tanınan Fas’ın en büyük dostlarından biri olduğu vurgulandı. Mandela birkaç kez Fas’a ziyarette bulunmuştu.
AKP: Hükümet vaatlerini yerine getiremedi
Öte yandan İslamcı çizgideki muhalefet partisi AKP, hükümetin başarısızlığı ve ona olan güvenin çökmesi uyarısı yaparken, sandık başına dönüş çağrısında bulundu. Aynı şekilde hükümetin seçim kampanyasında veya hükümet programında vatandaşlara cömertçe dağıttığı taahhüt ve vaatlerini yerine getirmemesini ve meşru talep ve beklentilere cevap vermemesini de eleştirdi. Ancak konsey, hükümetin sosyal korumayı yaygınlaştırarak kraliyet atölyelerinin uygulanmasını sürdürme ve hızlandırma çabalarını takdir ederken, aynı zamanda birçok vatandaşın, özellikle yaklaşık 3,72 milyon ailenin mustarip olduğu pratik sorunların ele alınması ihtiyacı ve aciliyeti konusunda uyarıda bulundu. Daha önce tıbbi yardım sisteminden (Ramed) yararlanan kadın ve erkek sayısının 8 milyondan fazla olduğunu hatırlatan konsey, “Bugün çok sayıda aile, diğerleri gibi devlet desteğinden yararlanamadıkları, katkı payını edinemedikleri ve sosyal korumadan yararlanamadıkları için iki seviye arasında bir konumdadırlar” dedi. Öyle ki devlet, sadece 10 milyona yakın kadın ve erkek olmak üzere 4 milyon ailenin katkı payının ödenmesine sponsor olurken, resmi sayılara göre 18,44 milyon faydalanıcı olmak üzere 7,72 milyon aile bu sistemden faydalanıyor.



Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
TT

Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)

Gazze'de Hamas hareketine karşı çıkan Halk Güçleri’nin lideri Yaser Ebu Şebab, İsrail'in Arapça yayın yapan resmi radyo kanalı Makan'a verdiği röportajda, İsrail ordusuyla Gazze'nin güneyinde iş birliği yaptığını teyit etti.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelerde rahatlıkla hareket ettiğini belirten Ebu Şebab, iki taraf arasında koordinasyon olduğunu vurguladı.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusuna, tek başına gerçekleştirdiği askeri faaliyetleri bildirdiğini açıklayan Ebu Şebab, herhangi bir ayrıntıya girmeden ‘dışarıdan destek aldıklarını’ belirtti. Ebu Şebab, bazı konuların açıkça konuşulamayacağını ifade etti.

İsrailli yetkililer, geçtiğimiz haziran ayında Hamas'a muhalif bir Filistinli grubu desteklediğini ve silahlandırdığını kabul etmiş, ancak bu grubun Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri olduğunu açıklamamıştı.

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, konuyla ilgili bir soruya “Hamas yönetimi karşısında farklı yöntemler kullandığımızı söyleyebilirim” yanıtını verdi, ancak ayrıntılara girmedi.

Bir araştırma merkezi olan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi, Ebu Şebab’ı ‘Refah bölgesinde faaliyet gösteren ve yardım tırlarını yağmalamakla suçlanan bir suç çetesinin lideri’ olarak tanımladı.

Röportajda, Halk Güçleri’nin herhangi bir ideoloji veya siyasi örgüte bağlı olmadığını belirten Ebu Şebab, lideri olduğu grubun 2007 yılında Gazze'de iktidara gelen Hamas'a atıfla ‘adaletsizlik ve yolsuzlukla mücadele ettiğini’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Independnet Arabia’dan aktardığı habere göre Halk Güçleri’nin ne kadar büyük fedakarlıklar yaparsa yapsın mücadelesine devam edeceğini vurgulayan Ebu Şebab, Hamas’ın şu anda iç çatışmalar yaşadığını ve sonunun yaklaştığını bildiğini söyledi.

Hamas'ın askeri yargı organı geçtiğimiz çarşamba günü, Ebu Şebab’a silahlı çete kurmak ve İsrail ile iş birliği yapmakla suçlandığı gerekçesiyle 10 gün içinde teslim olması için süre tanıdığını açıkladı.

Filistinli birçok grubu bir araya getiren ‘Filistinli Gruplar Ortak Odası’ pazar günü, Halk Güçleri'ni ‘işgalci İsrail’in maşası olmakla’ suçladı. Filistinli Gruplar Ortak Odası tarafından yapılan açıklamada, “Ebu Şebab ve onunla birlikte olanlar ulusal kimliklerinden mahrumdurlar, Filistin ulusal saflarının dışındadırlar ve direniş gruplarının oybirliği ile kanları dökülmüştür” denildi.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yaşayan 1990 doğumlu Yaser Ebu Şebab, İsrail ordusunun kontrolü altındaki Refah'ın güneydoğu bölgesinde faaliyet gösteren Halk Güçleri adında bir silahlı grup kurdu.

Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri’nin silahlı üyeleri geçtiğimiz haftalarda, Refah'taki bir yardım merkezinin yakınlarında hafif makineli tüfeklerle görüldüler.