Taksitle kitap satışı Mısır’da tartışmaya yol açtı

Kahire Kitap Fuarı’nda, yüksek baskı maliyetinden sonra Yayıncılar Birliği tarafından sunulan taksitle kitap kampanyası Mısır'da tartışmalara yol açtı

Mısır Uluslararası Kitap Fuarı’nın önceki sezonundan (Mısır Yayıncılar Birliği)
Mısır Uluslararası Kitap Fuarı’nın önceki sezonundan (Mısır Yayıncılar Birliği)
TT

Taksitle kitap satışı Mısır’da tartışmaya yol açtı

Mısır Uluslararası Kitap Fuarı’nın önceki sezonundan (Mısır Yayıncılar Birliği)
Mısır Uluslararası Kitap Fuarı’nın önceki sezonundan (Mısır Yayıncılar Birliği)

Mısır Yayıncılar Birliği'nin düzenlediği 54’üncü Kahire Uluslararası Kitap Fuarı’nda alıcılar için kredi kartına taksitle kitap satma kararı, yayıncılar arasında tartışmalara yol açtı. Bazıları onu güzel bir hizmet olarak görürken, bazıları fuarın zarar görebileceği endişesiyle buna karşı çıktı. Kahire Uluslararası Kitap Fuarı, 53 ülkeden 1047 yayıncının ve 500 kültürel etkinliğin katılımıyla 25 Ocak'ta başlayacak.
Yayıncılar Birliği, fuarda müşteriye 9 aya kadar taksit imkanı ve hesap açma ücreti olmadan satış yapılacağını resmi açıklamasıyla duyurdu. Şarku’l Avsat’a konuşan Mithat Şenen, “Bu uygulama, ülkenin yaşadığı ekonomik kriz ortamında alım satıma bir hareket getireceği için hem okuyucunun hem yayıncının hem de yazarın yararınadır” dedi.
Öte yandan el-Emel Yayınevi Müdürü İsmail Şahin kararı, Mısır'daki yayıncılık sektörü için bir tehdit olarak değerlendirdi ve Şarku’l Avsat’a, “Böyle bir karar devletin kültürel açıdan düşük seviyeye geldiği ve kitap alacak kimsenin bulunmadığı anlamına geliyor” dedi. “Mısır kültürü ve entelektüelleri açısından zengin bir ülke ve öyle olmaya devam edecek” diye ekledi.
Yayıncılar Birliği'nin açıklamasında, taksit seçeneklerinin nasıl olacağı net değil. Birçok yayıncı, uygulamanın yalnızca Mısır Bankası ile sınırlı olduğunu düşünüyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan Mısır Yayıncılar Birliği Başkanı Said Abduh ise, “Bu kararın arkasında, kültürel adaleti sağlamak ve bilimsel araştırmaları teşvik etmek gibi çeşitli nedenler var. Birçok kimse yüksek maliyetlerden dolayı kitap almakta hatta fuarı ziyaret etmekte zorlanıyor” dedi. Herkesin kendisi ve aile fertleri için istediği kitapları edinme hakkı olduğunu, kitaplarının fahiş fiyatları nedeniyle araştırmacıların ve öğrencilerinin pek çok sorunla karşı karşıya kaldığını belirtti.
Abduh bu kararın, kağıt, hammadde ve mürekkep fiyatlarının yüksek olması nedeniyle uzun süredir zarar gören yayıncılık sektörüne fayda sağlayacağını, böylece yayıncılık sektöründe yeni bir canlanmaya sebep olacağını vurguladı.
Abduh, “Buradan çözümler ve alternatifler aramayı düşünüyoruz. Mısır Kovid-19 krizinde buna çoktan başvurdu ve bazılarının saldırısına rağmen yaz aylarında fuarı başlatmak gibi cesur kararlar aldı. Dünya herhangi bir kültürel etkinlik düzenlemekten korktuğu zamanda Mısır böyle bir fuara ev sahipliği yapıyor” dedi. Bazılarının karara tepkisine yanıt olarak, “Herkesi memnun etmek mümkün değil ama benim önemsediğim, kararın herkesin lehine olması” diye ekledi.
Abduh, “Kahire Kitap Fuarı, Mısır'ın en önemli kültürel festivali ve bölgedeki en büyük fuarıdır. Kitap taksit imkânı herhangi bir zararı veya kötüye kullanımı temsil etmemekte. Çünkü taksit bir yenilik değil, dünyan en ünlü uluslararası satış zincirlerinde onlarca yıldır var olan ve tüm dünyada takip edilen bir sistemdir. Ayrıca dünya akıllı dijital işlemlere yöneldi ve kağıt para işlemlerde gözle görülür bir düşüşe tanık oldu” diye belirtti.
Abduh hizmetin Mısır Bankası ile sınırlandırılmasına ilişkin, “Mısır Yayıncılar Birliği olarak aracılarla anlaşma yapmayacağım. Ancak ilişkilerim ana bankalarla olacak. Mısır Bankası ve Ulusal Banka gibi 2 büyük devlet bankasına sahibiz. Zaman yetersizliğinden dolayı 2’incisi ile henüz işbirliği yapamadık. Ancak gelecekte yapılacak” dedi. Taksitle kitap satışının fuar bitiminden sonra bile kalıcı olarak devam edebileceğine ve diğer kütüphanelere yaymak için Ulusal Basın Kurumu ile işbirliği içerisinde olduklarına dikkat çekti.
Birliğin yayınladığı bildiride uygulama mekanizmasının belirsizliği ile ilgili olarak, “Her kim kendisi için belirsiz bir noktada sorun yaşarsa, bize başvuru yapması gerekir” dedi.
“Taksitle satış yapmak isteyen kimseler, şirket adı, adresi, imza yetkilisinin adı, telefon numarası, sicili, vergi kartının ve şahsi kartının kopyası ile bankaya e-mail atabilir. Banka onlara hesap açacak ve vize makinesi teslimi için tarih belirleyecektir” dedi. “Ek ücret olmayacak, yalnızca tüm bankalarda bilinen bankacılık kuralları geçerli olacak” diye sözlerini noktaladı.



Iraklı silahlı gruplar, İran'ın baskısıyla ‘arenaların birliğini’ yeniden canlandırmak istiyor

 Irak'taki Ketaib Hizbullah örgütüne mensup bir milis (X)
Irak'taki Ketaib Hizbullah örgütüne mensup bir milis (X)
TT

Iraklı silahlı gruplar, İran'ın baskısıyla ‘arenaların birliğini’ yeniden canlandırmak istiyor

 Irak'taki Ketaib Hizbullah örgütüne mensup bir milis (X)
Irak'taki Ketaib Hizbullah örgütüne mensup bir milis (X)

Irak'taki Ketaib Hizbullah, Lübnan'daki Hizbullah’ın direnişin silahsızlandırılmasını reddetme kararını savundu ve modern ve gelişmiş bir silah cephanesi ile desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Iraklı siyasetçiler ise bölgede olası bir çatışmaya hazırlık olarak, vekil güçler arasında ‘birlikteliği’ yeniden canlandırmak için İran'ın bir planı olduğunu ifade ettiler.

Ketaib Hizbullah Genel Sekreteri Ebu Hüseyin el-Hamidavi, herhangi bir tehditle yüzleşmek için ‘direnişin cephaneliğini’ gelişmiş silahlarla destekleme ve teknik kapasitesini güçlendirme çağrısında bulundu. Bu, Lübnan hükümetinin Hizbullah’ın silahsızlandırılmasına yönelik çabaları sürerken gerçekleşti.

El-Hamidavi yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi: “Suriye'deki rejimin düşüşü, ABD ve İsrail'in Yemen halkına yönelik saldırısı, İran'a karşı haince yürütülen savaş ve sistematik uluslararası baskı gibi son gelişmeler, halkları boyun eğdirmek ve iradelerini elinden almak için yapılan girişimlerden başka bir şey değil.”

El-Hamidavi, “İşgalcilere direnmek ve saldırganları caydırmak, yasalar ve şeriat tarafından güvence altına alınmış meşru bir haktır. Halkların silahları, namuslarını, kutsallarını ve topraklarını savunmak için bir kalkan olmaya devam edecektir. Bu nedenle, direnişin cephaneliğini gelişmiş silahlarla desteklemek, teknik kapasitesini güçlendirmek, savunma ve imha kabiliyetini artırmak, en yüksek hazırlık düzeyine ulaşmak ve her türlü tehdide karşı koymak için gerekli” ifadelerini kullandı.

İran destekli Iraklı örgütün bu tutumu, Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım'ın ‘direnişin silahlarını teslim etmeyi’ reddettiğini açıklamasından bir gün sonra geldi. Kasım, Lübnan hükümetini ‘Hizbullah'ı silahsızlandırma’ kararıyla ‘İsrail projesine hizmet etmekle’ eleştirdi.

Ketaib Hizbullah mensupları, Eylül 2024'te Bağdat'ta düzenlenen geçit töreninde (Reuters)Ketaib Hizbullah mensupları, Eylül 2024'te Bağdat'ta düzenlenen geçit töreninde (Reuters)

Arenaların birliği

Iraklı gözlemciler, Ketaib Hizbullah’ın Hizbullah ile uyumlu tutumunun, İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Laricani'nin geçen hafta iki ülkeye yaptığı ziyaretle aynı zamana denk geldiğini ifade etti. Gözlemciler, nispeten sakin bir dönemin ardından ortaya çıkan bu yeni tutumları, İran'ın bölgedeki temsilcileri arasında ‘arenaların birliği’ ilkesini yeniden tesis etme girişimi olarak değerlendirdi.

Adının açıklanmasını istemeyen bir Iraklı siyasetçi, Laricani'nin ziyaretinin sadece iki ülke arasında bir mutabakat zaptı imzalamak amacıyla yapılmadığını, bunun ülkesinin ABD ile gelecekte karşılaşabileceği endişelerini teyit etmek için bir bahane olduğunu ve Irak'ın bu konudaki tutumunu öğrenmek istediğini söyledi.

Diğer yandan Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci ile İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Laricani arasında bir güvenlik mutabakat zaptının imza törenine katıldı.

ABD Dışişleri Bakanlığı, mutabakatı reddettiğini açıklayarak, ABD'nin hedefleriyle çelişen ve Irak'taki mevcut güvenlik kurumlarını güçlendirme çabalarına aykırı olan her türlü adıma karşı olduğunu vurguladı.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Irak ile İran arasındaki sınır iş birliğini koordine etmek için bir mutabakat zaptının imza törenine katıldı. (Irak Başbakanlığı)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Irak ile İran arasındaki sınır iş birliğini koordine etmek için bir mutabakat zaptının imza törenine katıldı. (Irak Başbakanlığı)

İran'ın endişeleri

Şarku’l Avsat’a konuşan Iraklı siyasetçi, “Söz konusu mutabakat zaptıyla İran, Amerikalılara Bağdat ile ilişkilerinin hiçbir koşulda gerilemeyeceğini ima etmek istiyor” dedi.

Iraklı siyasetçi şöyle devam etti: “Mutabakat zaptının imzalanma nedeni, Tahran'ın ABD'nin İsrail hava desteğiyle karadan işgal etme olasılığından korkması olabilir. Bu da Tahran'ın, düşündüğü olasılıklar arasında yer alan bu karadan işgali önlemek için mutabakat zaptını imzalamasına neden oldu.”

Iraklı siyasetçiler, İran'ın Halk Seferberlik Güçleri’ni (Haşdi Şabi) korumadaki ısrarının bu endişelerle bağlantılı olduğunu yaygın olarak tartışıyor.

İran Dini Lideri Ali Hamaney'in Danışmanı Ali Ekber Velayeti, ülkesinin Lübnan hükümetinin Hizbullah’ın silahsızlandırılması kararını reddettiğini doğruladı. Velayeti, Irak'taki Haşdi Şabi’nin Lübnan'daki Hizbullah’ın rolünü üstlendiğini belirterek, “Haşdi Şabi olmasaydı, Amerikalılar Irak'ı yutardı” dedi.